İçindekiler
Boşanma sebepleri, 8049 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 161-166. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Kanun koyucu boşanma sebeplerini ; özel boşanma sebepleri ve genel boşanma sebepleri olmak üzere iki alt başlığa ayırmıştır. Bu sebepler önceki yazılarımızda detaylı şekilde incelenmiştir. Bu yazımızın konusunu oluşturan terk nedeniyle boşanma davası ; özel boşanma sebeplerinden olup kanunun 164. maddesinde düzenlenmiştir. Terk nedeniyle boşanma davası şartları, terk sebebiyle boşanma süresi, terk sebebine dayalı boşanma davaları hakkında bu yazımızda ayrıntılı bilgiler aktarılmıştır.
Terk nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için ; eşlerden birinin evlilik birliğinden doğan sorumluluklarını yerine getirmemek amacıyla diğerini terk etmesi veya haklı bir sebebi olmaksızın ortak konuta dönmemesi gerekir. Ayrıca kanunda aranan diğer şartların da olay kapsamında olması gerekir.
TERK SEBEBİYLE BOŞANMA
Terk, evli bir eşin, ortak hayatı sonlandırarak diğer eşle iletişim kurmaması, ortak hayatı sürdürmeme kararıdır. Ancak, bu durumun sadece ortak konutta oturmama veya fiziksel ayrılıkla sınırlı olmadığı belirtilmiştir. Terk, evlilik birliğini ciddi şekilde etkileyen bir durumdur ve evlilikteki sorunların boyutuna göre değerlendirilmelidir.
Ancak, Türk Medeni Kanunu’na göre terk, sadece ortak konutta oturmamanın veya fiziksel ayrılığın kendisiyle sınırlı değildir.
Terkin yasal anlamı, belirli şartların yerine getirilmesine bağlıdır. Ayrıca sadece bu şartların varlığında terk sebebine dayalı boşanma davası açılabilir. Bu nedenle, her türlü ayrılık veya iletişimsizlik terk olarak kabul edilmemektedir.
Türk Medeni Kanunu’na göre terk sebebine dayalı boşanma davası açılabilmesi için aşağıdaki şartlar aranmaktadır:
- Terk Edilme: Bir eşin diğer eşi terk etmiş olması gereklidir. Yani, eşlerden biri, diğer eşiyle birlikte yaşamayı bırakmış olmalıdır.
- Sürekli Olma: Terk, sürekli bir şekilde devam etmeli ve belli bir süreklilik arz etmelidir. Kısa süreli veya geçici ayrılıklar terk olarak kabul edilmemektedir.
- Kötü niyet: Terk eden eşin, diğer eşe karşı kötü niyetli davranışları veya kasıtlı bir şekilde evlilik birliğini sonlandırma amacı taşıması gereklidir.
Bu şartlar bir araya geldiğinde ve terk edilen eş bu durumu kanıtlayabildiğinde, terk sebebine dayalı boşanma davası açma hakkı doğar. Ancak sadece evlilikten ayrılmak ya da fiziksel olarak ayrı kalmak bu şartların yerine gelmesi için yeterli değildir.
Sonuç olarak, terk kavramı evlilikteki ciddi problemleri ifade eder. Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen terk, sadece belirli şartların varlığında geçerli kabul edilir. Terk sebebine dayalı boşanma davası açmak için bu şartların sağlanması gerekmektedir. Bu nedenle, terk edilen eşin, durumu kanıtlamak ve yasal süreci takip etmek için gerekli adımları atması önemlidir.
TERK NEDENİYLE BOŞANMA DAVASI ŞARTLARI
- Terk, özel bir boşanma sebebidir: Terk, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talebiyle ileri sürülen bir sebeptir. Bu, diğer boşanma nedenleriyle karşılaştırıldığında spesifik ve özel bir sebep olarak kabul edilir.
- Terk, kusura dayalı ve mutlak bir boşanma sebebidir. Terk, eşlerden birinin diğerine karşı kusurlu davranışlarının sonucu olarak gerçekleşebileceği gibi, bazı hallerde kusursuz da gerçekleşebilir. Kusurlu terk durumunda, terk eden eşin kusurlu davranışları nedeniyle diğer eşin boşanma talebi haklı görülür. Ancak bazı ülkelerde kusursuz terk sebebi de kabul edilir, yani terk edilen eşin herhangi bir kusuru olmasa bile terk eden eşin uzun süreli ayrılığı nedeniyle boşanmaya karar verilebilir.
- Hakim takdir yetkisine sahip değildir: Terk nedeniyle boşanma davası için şartların var olması durumunda, hakim bu şartları değerlendirecek takdir yetkisine sahip değildir. Yani, belirli koşulların varlığı durumunda boşanmaya karar vermesi gerekmektedir.
- Terk nedeniyle boşanma davası şartları: Terk nedeniyle boşanma davası açmak için belirli şartların varlığı gerekmektedir. Bu şartlar, her ülkede farklılık gösterebilmektedir. Bu nedenle yargı yetkisi altındaki yasal mevzuat ve kanunlar incelenmelidir. Bu şartlar, terk eden eşin uzun süreli ayrılığı, eşlerin ayrı yaşaması, geçerli bir terk iradesinin varlığı gibi unsurları içerebilir.
- Günlük hayat olaylarındaki terklerin kabul edilmemesi. Günlük hayatta sıkça karşılaşılan terk olayları, hukuki olarak terk nedeniyle boşanma davası için yeterli olmayabilir. Kanunlar, terkin kabul edilebilmesi için belirli kriterleri ve süreleri öngörebilir. Bu nedenle, günlük hayat olaylarında terk olarak nitelendirilen durumların yasal anlamda terk olarak kabul edilmemesi önemlidir.
Sonuç olarak, terk nedeniyle boşanma davası açmak için belirli şartların varlığı ve günlük hayat olaylarında karşılaşılan terklerin hukuki anlamda kabul edilmemesi konuları, bu alanda dava açmak isteyen kişiler için son derece önemlidir. Yasal mevzuatı anlamak ve belirlenen şartları yerine getirmek, bir boşanma davasının başarısı açısından kritik bir rol oynar.
Eşlerden Birinin Ortak Konutu Terk Etmesi
Burada ortak konutla kastedilen bir diğer anlam da ortak hayattır. Eşlerden birinin ortak hayatı terk etmesi şartlardan ilkidir. Kanun koyucu ortak konutun terkinin üç halde gerçekleşeceğini kabul eder.
- Eşlerden biri ortak konutu, evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmemek amacıyla terk etmiş olmalıdır. Kanun koyucu burada bir amaç şartı koymuştur. Eğer ortak konutu terk, evlilik birliğinin eşe yüklediği sorumlulukları yerine getirmekten kaçınmak dışında ; başka bir amaca dayanıyorsa burada terk nedeniyle boşanma davası şartları gerçekleşmemiştir. Başka bir anlatımla ortak konuttan ayrılma haklı bir sebebe dayanıyorsa terk gerçekleşmez. Örneğin iş için bir yere gitme; uzun süreli hastanede kalma, askerlik hizmeti için gitme gibi durumlar haklı sebebe örnek olarak sayılabilecektir. Yine eşlerden biri, eşini anne ve babasıyla oturmaya zorluyor ve diğer eş bu sebeple ortak konutu terk ediyorsa ; terkin haklı sebebe dayandığı kabul edilmektedir.
- Terk için orta çıkan haklı sebebin sonradan ortadan kalkması ; eşin buna rağmen ortak konuta dönmemesi gerekir. Burada eş haklı bir sebebe dayanarak ortak konutu terk etmiştir. Ancak bu haklı sebep sonradan ortadan kalkmış olmasına rağmen eş ortak konuta dönmemiştir. Örneğin bir iş sebebiyle ortak konuttan ayrılan eşin iş sonlanmasına rağmen ortak konuta dönmemesidir.
- Eşi ortak konutu terke zorlayan veya haklı sebep olmaksızın eşin ortak konuta girmesini engelleyen eş ortak konutu terk etmiş sayılmaktadır. Burada fiili olarak ortak konuttan ayrılan eş değil de ,eşi buna mecbur bırakan diğer eş ortak konutu terk etmiş sayılacaktır. Zira ortak hayat eşin davranışları sebebiyle sonlanmıştır.
Terk En Az 6 Ay Sürmüş Olması
Yukarıda detaylı şekilde anlatılan terkin, boşanmayı gerektirmesi için en az 6 ay sürmüş olması gerekir. Bu süre tamamlanmadıkça terk nedeniyle boşanma davası açılamaz. Eğer ortak konutu terk eden eş 6 ay dolmadan eve geri dönerse ; diğer eşin dava hakkı ortadan kalkar. Eve geri dönen eş tekrardan haklı bir sebep olmaksızın ; evlilik birliğinden kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirmemek için evi terk ederse 6 aylık süre yeni terk tarihinden itibaren hesaplanacaktır. Ancak bu noktada belirtmemiz gerekir ki eğer evi terk eden eş 6 aylık zamanın dolmasına çok az kala eve geri dönüyor ; bir müddet sonra ise tekrar evi terk ediyorsa ve bu durum sık sık tekrarlanıyorsa bu durum Medeni Kanun 2/II dürüstlük kuralına aykırı olduğundan terk nedeniyle boşanma davası açılabilmelidir.
Son olarak belirtmemiz gerekir ki terk nedeniyle boşanma davası açmanın süre olarak bir üst sınırı yoktur. Altı aylık zaman dolduktan sonra her zaman terk sebebine dayanarak boşanma davası açılabilmektedir.
Terk Edilen Eşe İhtarda Bulunulması
Sayılacak son şart ihtar şartıdır. Kanuna göre terk eden eşe mahkeme veya noter kanalıyla ihtarda bulunulmalı ; eş buna rağmen ortak konuta dönmemelidir. İhtar konusu teknik bir konu olduğundan aşağıda ayrı bir başlık altında anlatılacaktır.
TERK NEDENİYLE BOŞANMADA İHTAR
Boşanma davası açılabilmesi için; kanun koyucu terk eden eşe 2 ay içinde ortak konuta dönmesi için ihtar çekilmesi gerektiğini düzenlemiştir. Çekilen bu ihtara rağmen ortak konuta dönmeyen eşe terk nedeniyle boşanma davası açılabilecektir. Terk eden eşe çekilen bu ihtarda ortak konuta dönememesinin sonuçları da mutlaka yazılmalıdır. Terk sebebine dayalı boşanmada ihtar şartını düzenleyen ; Türk Medeni Kanunu’nun 164. Maddesinin son fıkrası aşağıdaki gibidir ;
Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim veya noter, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.
Önceki kanun döneminde bu ihtar yalnızca mahkemeler kanalıyla çekilebiliyordu. Ancak yeni kanun ile bu ihtarın noter kanalıyla da çekilebileceği düzenlenmiştir. Noter yukarıda saydığımız terk nedeniyle boşanma davası şartlarına dair bir inceleme yapmaksızın bu ihtarı çeker. İhtarın noterler tarafından nasıl yapılacağı bir yönetmelikle belirlenmiştir.
Terk nedeniyle boşanmada ihtar;
- 6 aylık sürenin sonunda çekilebileceği gibi ;
- terkin 4. ayında da çekilebilir.
İhtar ile terk eden eşe 2 ay içinde eve geri dönmesi için çağrı yapılır. Bu halde 4 ay ihtardan önce 2 ay da ihtardan sonra toplam 6 aylık süre tamamlanır.
Yargıtay’a göre 2 aylık süre ihtarın terk eden eşe ulaştığı gün başlar. Ancak mahkeme kimi zaman terk eden eşin bulunduğu yerden ortak konuta dönmesi için gereken yol parası ve yolda yapacağı harcamaların karşılanmasına karar verebilmektedir. Bu durumda 2 aylık süre bu paranın terk eden eş tarafından alındığı veya alınmaktan imtina edildiği tarihte başlayacaktır.
Belirtmemiz gerekir ki mahkemeler tarafından çekilen ihtarlarda da ihtarın haklı olup olmadığına yönelik esasa ilişkin bir inceleme yapılmamaktadır. Bu inceleme terk nedeniyle boşanma davası açıldığı takdirde bu davada yapılmaktadır.
Terk nedeniyle boşanmada ihtar ile ilgili son husus ise bu ihtarın samimi olmasıdır. İhtarı çeke eş terk eden eşin gerçekten de eve dönmesini istemelidir.
İHTARIN SAMİMİ OLMADIĞI HALLER
Eşin terk etme durumunda, terk edilen tarafından yapılan eve dön çağrısının samimiyetsiz olduğu bazı belirgin durumlar bulunmaktadır. Bu tür durumlar, evliliğin geri dönüşü olmadığını vurgulamak, diğer eşi arzulamamak veya uyumsuzlukları açıklamak amacıyla kullanılır. Aşağıda, terk edilen tarafından yapılan eve dön çağrısının samimi olmadığına işaret eden örnekler bulunmaktadır:
- Şiddet veya Tehdit: Terk eden tarafın şiddet uygulaması veya tehdit etmesi, geri dön çağrısının gerçek bir barışma amacı taşımadığını gösterir.
- Hakaret Edici Davranışlar: Terk eden tarafın hakaret içeren davranışlar sergilemesi, samimiyetsiz bir geri dön çağrısının işareti olabilir.
- Konuta Kabul Etmeme: Terk eden tarafın, diğer eşi konuta kabul etmemesi veya iletişimi reddetmesi, samimiyet eksikliğini gösterir.
- Güveni Sarsıcı Davranışlar: Terk eden tarafın güveni sarsan davranışlar sergilemesi, geri dön çağrısının samimi olmadığını gösterir.
- Sinirle Gönderilen İhtar: Terk eden taraf, öfkesini yatıştırmak veya üzüntüsünü ifade etmek amacıyla sinirle gönderilen bir geri dön çağrısı yapabilir. Ancak bu tür tepkisel yaklaşımlar, samimiyet eksikliği olarak yorumlanabilir.
- Aykırı Söylemler veya Davranışlar: Terk eden taraf, geri dön çağrısının ardından evliliğin doğasına aykırı söylemlerde bulunabilir veya davranışlar sergileyebilir. Bu, aslında gerçek bir barışma niyeti olmadığını gösterir.
- Başka Bir İlişki: Terk eden tarafın başka bir ilişkisi olması, geri dön çağrısının samimi olmadığına işaret edebilir. Bu, duygusal bağların zayıfladığını veya tamamen kaybolduğunu gösterebilir.
- Evliliğin Yürümeyeceğini Açıklamak: Terk eden eş, evliliğin geleceğinin olmadığını belirterek geri dön çağrısı yapabilir. Bu, evliliğin temel sorunlarını çözmek yerine kaçış olarak algılanabilir.
- Diğer Eşi İstememek: Terk eden taraf, diğer eşi istemediğini açıkça ifade edebilir. Bu tür ifadeler, gerçek bir barışma niyeti olmadığını gösterebilir.
- Duygusal Uyumsuzlukları Belirtmek: Terk eden eş, duygusal uyumsuzlukları veya geçinememe sorunlarını dile getirerek geri dön çağrısı yapabilir. Bu, gerçek bir uzlaşma yerine sadece mevcut durumun tekrar yaşanmasına neden olabilir.
Terk edilen eşin geri dön çağrısı yaparken yukarıda sıralanan durumların bir veya birkaçını sergilemesi, samimiyetsizlik ve gerçek bir uzlaşma isteği olmadığının göstergesi olabilir.
TERK SEBEBİYLE BOŞANMA SÜRESİ
Yukarıda da anlattığımız üzere terk nedeni, mutlak bir boşanma sebebidir. Dolayısıyla yukarıda sayılan şartların somut olay kapsamında gerçekleşmesi halinde hakim boşanmaya karar verecektir. Uygulamada sıklıkla terk sebebiyle boşanma süresi ne kadar olacağı sorulmaktadır.
Bilindiği üzere kanun koyucu terkin;
- en az 6 ay sürmesi gerektiğini
- ve çekilecek ihtarla terk eden eşe eve dönmesi için 2 aylık süre tanınacağını düzenlemiştir.
Bu süre şartları ve sayılan diğer şartlar gerçekleştikten sonra ortak konuta dönmeyen eşe terk nedeniyle boşanma davası açılacaktır.
Belirtmemiz gerekir ki terk sebebiyle boşanma süresi mahkemenin yoğunluğuna göre değişebilmektedir. Yine davanın avukat ile takip edilmesi daha kısa sürede sonuçlanması açısından oldukça önemlidir. Mahkeme şartların oluştuğu yönünde kanaate vardığında boşanmaya karar verecektir.
TERK NEDENİYLE BOŞANMA DAVASI AÇILAMAYACAK DURUMLAR
Durumlar | Terk Sebebiyle Boşanma Dava Durumu |
---|---|
Eşler arasında ortak konut birlikte seçilmemişse | Terk sebebiyle boşanma davası açılamaz. Ancak ortak konutun birlikte seçilmemesi, terk olarak değerlendirmeye engel teşkil eder. |
—————————————————- | ——————————————————– |
Bir eşin memuriyeti sebebiyle farklı yerde yaşaması | Terk sebebiyle boşanma davası açılması gerekmeyebilir. |
—————————————————- | ——————————————————– |
Hükümlülük, tutukluluk, karantina gibi zorunlu sebepler varsa | Terk sebebiyle boşanma davası açılamaz. Bu tür durumlar, evlilik birliğinin geçici olarak sürdürülmesini zorunlu kılabilir. |
—————————————————- | ——————————————————– |
Eşlerden biri hükümlü veya tutuklu ise | Terk nedeniyle boşanma davası açılamaz. |
—————————————————- | ——————————————————– |
Eşlerden biri karantina gibi nedenlerle ayrı yaşamak zorunda kalıyorsa | Terk nedeniyle boşanma davası açma hakkı doğmaz. |
—————————————————- | ——————————————————– |
Eşler arasında ayrı yaşamaya karar verilmişse | Terk nedeniyle boşanma davası açılamaz. Ayrı yaşama kararı, terk sebebiyle boşanma davası açılmasını engeller. |
—————————————————- | ——————————————————– |
Terk nedeniyle boşanma davasında ispat yükü davacı eştedir. | Davacı eş, terk edilen tarafın evden ayrıldığını kesin bir şekilde ispatlamak zorundadır. |
————————————————— | ——————————————————– |
Evin ayrılan tarafın eve dönmesi, ancak kabul edilmediği iddiası varsa | Evin ayrılan tarafın daha sonra eve döndüğü, ancak eve kabul edilmediği iddiası tanık beyanları gibi delillerle doğrulanmalıdır. |
————————————————— | ——————————————————– |
SIK SORULAN SORULAR
Yukarıda bu husus ayrıntılı şekilde belirtilmiştir. Buna göre ihtar, terkin 4. ayında veya 6 aylık süreden sonra herhangi bir zamanda çekilebilecektir. İhtarda terk eden eşe ortak konuta dönmesi için 2 aylık süre verilecektir.
Ortak konutu herhangi bir haklı sebep olmaksızın terk eden eş boşanmada kusurlu olacağından talep halinde tazminat ödeyecektir.