TEHDİT SUÇU VE CEZASI (TCK 106)

Tehdit suçu ve cezası temel hali Türk Ceza Kanunu’nun 106.maddesinde ;

“Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi ; altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise ; mağdurun şikayeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.”

denilmek suretiyle cezai yaptırıma bağlanmıştır. TCK’nın 106/2 maddesinde ; bu suçun daha ağır ceza verilmesini gerektiren nitelikli halleri sayılmış ve yaptırıma tabi tutulmuştur.

İlgili yazılarımız ;

• YAĞMA SUÇU (TCK 148-150)
• YABANCILARIN SINIR DIŞI EDİLMESİNİN NEDENLERİ VE İTİRAZ SÜRECİ
• KASTEN YARALAMA SUÇU (TCK 86 – 88)
• KONUT DOKUNULMAZLIĞININ İHLALİ SUÇU (TCK 116)
• KASTEN ÖLDÜRME SUÇU (TCK 81-82-83)

TEHDİT SUÇU KORUNAN HUKUKİ DEĞER

Bu suç ile korunan hukuki yarar ;

• kişinin hukuki olarak güvende hissetme duygusu,
• iç huzuru,
• karar verme ve hareket edebilme hürriyetidir.

TEHDİT SUÇU FAİL VE MAĞDUR

Bu suç faili açısından bir özellik göstermez, gerçek kişiler bu suçun faili olabilmektedir.

Tehdit suçunun mağduru herkes olabilmektedir. Ancak mağdurun belirli veya belirlenebilir olması gerekir. Aksi takdirde tehdit suçunun oluştuğundan bahsedilemeyecektir. Mağdurun belirli veya belirlenebilir olmadığı durumlarda ; diğer şartları da karşılıyorsa, TCK madde 213’te düzenlenen “halk arasında korku ve panik yaratma suçu”ndan hüküm kurulabilecektir.

Tehdit suçunun mağdurunun kendisine yönelen tehdidi algılaması gerekmektedir. Bu sebeple algılama yeteneğine sahip olmayan kişilere, akıl hastalarına ve çocuklara karşı bu suç işlenememektedir. Ancak somut olaya göre çocuğun veya akıl hastasının tehdidi algılayıp algılamadıkları değerlendirilmelidir.

TEHDİT SUÇU HAREKET- SONUÇ

Tehdit, mağdura karşı beyan edilen ve yakın zamanda gerçekleştirilmesi muhtemel olan bir kötülük içerir. Bu suçun düzenlendiği 106.maddede ;

“Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, … Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte …” denilmektedir.

Madde metninden anlaşılacağı üzere ; tehdidin illaki mağdur üzerinde gerçekleştirileceği beyan edilen bir kötülük içermesine gerek yoktur. Mağdurun yakını üzerinde gerçekleştirileceğinin beyan edilmesi de tehdittir. Ancak kendisi üzerinde gerçekleştirileceği beyan edilen zarar tehdit teşkil etmez.

Örneğin “kendimi öldürürüm” demişse bu tehdit suçunu oluşturmayacaktır.

Ayrıca yine madde metninden anlaşılacağı üzere bu kötülük ;

• hayata,
• vücut veya cinsel dokunulmazlığa,
• malvarlığına yönelik büyük bir zarara yönelik olabileceği gibi sair bir kötülük de olabilecektir.

Ancak malvarlığına yönelik büyük bir zarara yönelik ya da sair bir kötülük içeren tehditte suçun kovuşturması şikayete bağlanmış ve verilecek ceza miktarı azaltılmıştır.

…

Bu sair kötülüğün içerisine ise sayılan diğer hukuksal değerlerin dışında kalan herhangi bir değer girebilir. Yani, tehdit suçunu oluşturan beyanın yöneldiği hukuksal değer açısından bir sınırlandırma yoktur. Ancak herhangi bir hukuksal değer içermiyorsa tehditten de bahsedilemez. Örneğin “Bir daha seninle ne konuşurum ne de yüzüne bakarım. ” cümlesi herhangi bir hukuki değere yönelmediği için tehdit teşkil etmez.

Büyük bir zarar şartı sadece malvarlığına verileceği beyan edilen zarar bakımından aranmıştır. Diğer hallerde tehdidin büyük bir zarar içermesi aranmamaktadır. Malvarlığına yönelik tehdidin büyük bir zarar içerip içermediğine hakim somut olay üzerinden karar verecektir. Ayrıca uğratılacağı beyan edilen bu zararın suç olması aranmaz, haksız olması yeterlidir. Örneğin, kişi bir suça tanık olmuş ve bu suçun failine, kendisini ihbar edeceğini söylemişse bu bir tehdit değildir. Çünkü suçu ihbar etmek haksız bir hareket değildir.

Tehdidi teşkil eden hareket yazılı, sözlü veya hareket yolu ile gerçekleşebilir. Birinin boğaz kesiyor gibi parmağını kendi boğazı üzerinden geçirmesi ; seni öldüreceğim yazan bir mesaj atması ; ölmüş bir kişinin fotoğrafını atıp “seni de onun yanına yollayacağım” demesi tehdittir.

TCK 106

• Beyan edilen kötülüğün tehdid eden kişi tarafından gerçekleştirme olasığı olması gerekir.

Örneğin kayınvalidenin sinirlendiği gelinine “oğlumu senden boşayacağım” demesi tehdit değildir. Boşanmada tarafların iradesi ve mahkeme kararı sonucu doğurduğu için kayınvalidenin bu konuda bir yetkisi olmadığını ve bu sözlerin tehdit oluşturmayacağını kabul etmek gerekir. Örneğin kişinin değer verdiği bir eşyanın kendisinde olduğunu ve zarar vereceğini bildirmesine rağmen aslında o eşyayı elinde tutmayan kişi zarar verme gücüne de sahip değildir. Ancak mağdurda bu güce sahip olduğuna dair bir intiba oluştuysa yine tehdidin oluştuğunu söyleyeceğiz.

• Tehditte ileride gerçekleşecek bir kötülük söz konusuyken cebir suçunda güncel bir kötülük söz konusudur. Ancak başkasına yönelik bir cebir söz konusuysa bu, üçüncü bir kişi üzerinde tehdit teşkil edebilir.

• Tehdit içeren beyanın objektif olarak korkutucu ve gerçekleştirilebilir olması yeterlidir.

Mağdurun tehditten korkmaması halinde yine de suç oluşur. Mağduru korkutmasına rağmen objektif olarak korkutucu değilse tehdit suçu oluşmaz. Örneğin büyü gibi batıl inançlarla bir kişinin korkutulması halinde de tehdit suçunun oluşmadığı söylenecektir.

• Failin amacının uyarmak olduğu hallerde de tehdit oluşmayacaktır.

Bunun için beyan edilen kötülüğün failin iradesinin dışında olması gerekir. Örneğin “mafyanın dediğini yapmazsan hayatın kayar” denilmesi tehdit oluşturmaz. Çünkü yapılacak kötülük o kişinin iradesine bağlı değildir, sadece uyarmaktadır.

TCK madde 150/1’de

“Kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir kullanması halinde, ancak tehdit veya kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.”

denilmiştir. Bu hareketin yağma suçunun daha az ceza verilmesini gerektiren hali olarak kabul edilmiştir.

TEHDİT SUÇU DAHA AĞIR CEZA VERİLMESİNİ GEREKTİREN NİTELİKLİ HALLER

Tehdit suçunun daha ağır ceza verilmesini gerektiren nitelikli halleri TCK madde 106/2’de sayılmıştır. Bunlara ek olarak suçun bir terör örgütünün faaliyetleri içerisinde işlenmesi hali terör suçu sayılmakta ve daha ağır ceza verilmesini gerektirmektedir.

1. Tehdit Suçunun Silahla İşlenmesi

Tehdit suçunun silahla işlenmesinin nitelikli hal olarak kabul edilmesinin nedeni kullanılan silahın mağdur üzerinde daha büyük bir korku oluşturacağı düşüncesidir. Bu nitelikli hal, failin silahın mağdur üzerindeki korkutucu gücünden faydalanmaya çalışması ile uygulama alanı bulur. Yani belinde silah olan bir kişinin tehditte bulunması bu nitelikli halin uygulanması için yeterli değildir. Ancak fail belindeki silahı gözüyle işaret ederse, silahı eline alırsa ya da bir kimseye doğrultursa bu nitelikli hal kapsamında değerlendirilecektir. Failin belindeki silahın oyuncak olması, mağdur bunu bilmediği için önemli değildir. Yine nitelikli hal kapsamında değerlendirilmektedir. Daha ağır bir ceza verilecektir.

2. Tehdit Suçunun Kişinin Kendisini Tanınmayacak Bir Hale Koyması Suretiyle İşlenmesi

Failin kendisine bakan kişi tarafından tanınmayacak bir kılığa girerek bu suçu işlemesi nitelikli haldir. Çünkü mağdurun faili tanıma ve kendini savunma olanağı azalmaktadır. Takma bıyık, peruk, maske vb eşyaların kullanımı ile tanınmasını önleyen fail bu nitelikli hal kapsamında daha ağır bir şekilde cezalandırılacaktır. Failin görünümünü tanınmayacak hale sokmaya çalışması yeterlidir. Örneğin takma bıyık ve gözlük takmasına rağmen mağdur tarafından tanınmışsa bile yine bu nitelikli hal söz konusu olacaktır. Ayrıca bu suçun iştirak halinde işlenmesinde, tüm iştirak edenlerin kendini tanınmayacak hale sokması aranmamaktadır. Birinin bile tanınmayacak hale girmesi yeterlidir . Ve bu halde tüm iştirak edenler bu nitelikli hal kapsamında daha ağır bir şekilde cezalandırılırlar.

3. Tehdit Suçunun İmzasız Mektupla İşlenmesi

Mağdurun savunma yeteneğini azalttığı ve failin teşhis edilmesini zorlaştırdığı için nitelikli hal olarak kabul edilmiştir. Bu nitelikli halde ise mağdurun faili tanımamış olması önemlidir. Eğer faili yazının içeriğinden tanımışsa bu nitelikli hal uygulanmayacaktır. Sonradan araştırma yapılması sayesinde tehdit içeren yazının kim tarafından yazıldığı bulunduğunda ise nitelikli hal kapsamında değerlendirilecektir.

4. Tehdit Suçunun Özel İşaretlerle İşlenmesi

Normal bir tehdide oranla mağdurda daha fazla korkuya neden olacağı için nitelikli hal olarak kabul edilmiştir. Örneğin mağdurun evinin önüne kafatası, silah vb konulması, mağdura mektupla mermi gönderilmesi bu nitelikli hali teşkil etmektedir. Ancak mağdura doğru boğaz kesme hareketi yapılmasını Yargıtay bu nitelikli hal kapsamında değerlendirmemektedir.

5. Tehdit Suçunun Birden Fazla Kişi Tarafından Birlikte İşlenmesi

Birden fazla kişinin birlikte tehdit suçunu işlemesi ; mağdur üzerinde daha fazla korku oluşturacağı ve savunma olanağını azaltacağı için nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. Suçun birlikte işlenmesinden kasıt birlikte failliktir. Azmettiren veya yardım edenin bulunması halinde bu nitelikli hal söz konusu olmayacaktır.

6. Tehdit Suçunun Var Olan veya Var Sayılan Suç Örgütlerinin Oluşturdukları Korkutucu Güçten Yararlanılarak İşlenmesi

Bu halin, suç örgütünün mağdur üzerinde oluşturacağı korkunun daha yoğun olması ve örgüt nedeniyle birden fazla kişi tarafından kötülüğe maruz kalınabileceği gerekçesiyle nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. Gerçekte böyle bir suç örgütünün bulunmaması ya da failin bu örgüte mensup olmaması önemli değildir. Önemli olan mağdurun öyle bir örgütün var olduğunu sanması ve failin de o örgüt sayesinde kendisine beyan ettiği kötülüğü gerçekleştirebileceğini düşünmesidir. Failin aynı zamanda böyle bir suç örgütüne mensup olması halinde hem bu nitelikli halden hem de suç örgütünden dolayı cezalandırılması söz konusu olacaktır.

TEHDİT SUÇU MANEVİ UNSUR

Tehdit suçu kastla işlenen bir suçtur. Genel kast yeterlidir, failin özel bir amaç taşıması aranmamaktadır. Failin bu esnada çok kızgın olması kastı ortadan kaldırmaz ancak ; ceza belirlenirken bu durum dikkate alınır.

Failin kastı ilerde gerçekleştirmeyi beyan ettiği kötülüğü gerçekleştirmeyi kapsamak zorunda değildir. Yani fail bu beyanı zaten gerçekleştirme niyetinde olmasa bile tehdit suçu oluşur. Kastın, beyanın korkutucu nitelikte olduğunu ve mağdurun korkutulduğunu bilmek ve istemeyi kapsaması gerekir.

Tehdit suçu olası kastla da işlenebilir, bu halde verilecek cezada indirime gidilir.

TEHDİT SUÇU HUKUKA UYGUNLUK NEDENLERİ

Meşru savunma hukuka uygunluk nedeni bu suç bakımından uygulama alanı bulabilmektedir. Örneğin çocuğuna vurduğunu gören bir kişiye “Bir daha ona dokunduğunu bile görürsem seni öldürürüm. ” diyen annenin, çocuğunu korumak için söylediği bu sözler ; meşru savunma kapsamında kalacak ve tehdit suçunu teşkil etmeyecektir.

TEHDİT SUÇUNUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ ŞEKİLLERİ

Tehdit Suçunda Teşebbüs

Tehdidin mağdur tarafından öğrenilmesi ile suç tamamlanır. Tehdit suçu teşebbüse pek elverişli değildir. Ancak bazı hallerde suçun tamamlanmadığı ve teşebbüs aşamasında kaldığından söz edilebilecektir. Örneğin ; failin tehdit içeren bir mektubu mağdura göndermesi ama failin elinde olmayan nedenlerle bu mektubun mağdur tarafından okunamaması sonucu suç tamamlanmayacaktır. Teşebbüs aşamasında kalacaktır.

Tehdit Suçunda İçtima

Bazı suçların işlenmesi sırasında tehdit kullanılması kanun tarafından ayrıca düzenlenmiştir ve ceza belirlenmiştir. Bu hallerde o suçun unsuru olabileceği gibi nitelikli hali de olabilecektir. Sadece o madde kapsamında ceza verilecektir. Ayrıca tehdit suçundan hüküm kurulmayacaktır. Örneğin cinsel saldırı suçunun tehdit ile işlenmesi hali zaten bu suçun bir unsuru olarak düzenlenmiştir. Bu sebeple sadece cinsel saldırıdan hüküm kurulacaktır. Ancak cinsel saldırı suçu tamamlandıktan sonra dahi devam eden bir tehdit söz konusuysa o zaman tehdit suçundan da ayrıca ceza verilecektir.

TCK madde 106/3’de ;

“Tehdit amacıyla kasten öldürme, kasten yaralama veya malvarlığına zarar verme suçunun işlenmesi halinde ; ayrıca bu suçlardan dolayı ceza verilir.”

Demek suretiyle bu suçlar için izlenecek yolu belirlemiştir.

Tek bir hareket ile birden fazla suçun işlendiği hallerde ise ; hangi suç daha ağır cezayı gerektiriyorsa ondan hüküm kurulacaktır.

Tehdit suçunun aynı mağdura karşı aynı suç işleme kararı kapsamında birden çok kez işlenmesi halinde ; TCK madde 43/1’de belirtilen zincirleme suç hükümleri uygulanacak ve verilecek ceza artırılacaktır.

Tehdit suçunun tek bir hareketle birden fazla kişiye karşı işlenmesi de mümkündür. Bu halde ise TCK madde 43/2’te belirtilen zincirleme suç hükümleri uygulanıp ceza miktarı artırılacaktır.

Tehdit Suçunda İştirak

Bu suçta iştirak her türlü mümkündür. Faili suç teşkil eden hareketleri yapmaya iten, azmettiren, failin icra hareketlerine yardım eden veya suçu birden fazla kişi olarak işleyenler suça iştirak etmiş sayılırlar.

TCK madde 106/1 uyarınca tehdit suçunun ; “bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle” işlenmesi halinde fail ; altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaktadır.

TCK madde 106/1’in ikinci cümlesi uyarınca tehdit suçunun “malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle” işlenmesi halinde fail altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılacaktır.

TEHDİTİN CEZASI

Daha ağır ceza verilmesini gerektiren nitelikli hallerin sayıldığı TCK madde 106/2 hükmüne göre tehdit suçunun ; “silahla, kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle, birden fazla kişi tarafından birlikte, var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak” işlenmesi halinde, fail iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (tehditin cezası)

TEHDİT SUÇU KOVUŞTURMA USULÜ, YETKİLİ VE GÖREVLİ MAHKEME

TCK madde 106/1’in ilk cümlesine göre tehdit suçunun ; “bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle ” işlenmesi halinde suçun kovuşturması re’sen yapılır.

TCK madde 106/1’in ikinci cümlesine göre “malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikayeti üzerine,” kovuşturma yapılacaktır. Bu hallerde soruşturma ve kovuşturma mağdurun şikayetine bağlıdır.

TCK madde 106/2’de sayılan ve daha ağır ceza verilmesini gerektiren hallerde ise ; tehdidin hangi hukuki değere yöneldiğine ilişkin bir ayrım yapılmaksızın soruşturma ve kovuşturma re’sen yapılacaktır.

Tehdit suçundan sanık ya da mağdur olan kişi ve yakınlarının teknik bilgi gerektiren bu tür davalarda iyi ve tecrübeli bir ceza avukatı ile süreci yönetmesi menfaatlerine olacaktır.

Tehdit suçunda sanık ya da mağdur olan kişi ve yakınlarının teknik bilgi gerektiren bu tür davalarda; iyi ve tecrübeli bir ceza avukatı ile süreci yönetmesi menfaatlerine olacaktır. Ceza hukuku ile ilgili diğer makalelerimize buradan ulaşabilirsiniz:

SIK SORULAN SORULAR