TCK 245 BANKA VEYA KREDİ KARTLARININ KÖTÜYE KULLANILMASI SUÇU

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’muzda konusunu bilişim alanına özgü eşyaların oluşturduğu suçlara ilişkin bazı düzenlemeler yer almaktadır. Bunlardan biri de halk arasında “kredi kartı dolandırıcılığı” olarak bilinen TCK 245’te düzenlenen “Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması” suçudur.

5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun “Tanımlar” yan başlıklı 3. maddesinde banka kart; “Mevduat hesabı veya özel cari hesapların kullanımı dahil bankacılık hizmetlerinden yararlanmayı sağlayan kartı” kredi kartı ise; “nakit kullanımı gerekmeksizin mal ve hizmet alımı veya nakit çekme olanağı sağlayan basılı kartı veya fiziki varlığı bulunmayan kart numarasını” ifade ettiği açıkça belirtilmiştir.

İlgili yazılarımız ;

BANKA VEYA KREDİ KARTLARININ KÖTÜYE KULLANILMASI SUÇU VE YAPTIRIMI

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Topluma Karşı Suçlar başlıklı üçüncü kısmının Bilişim Alanında Suçlar başlıklı onuncu bölümünün; “Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması” yan başlıklı 245. Maddesinde düzenlenmiştir. İlgili kanun maddesi aşağıdaki şekildedir:

Madde;

TCK Madde 245 – (1) Başkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlarsa, üç yıldan altı yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(2) Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üreten, satan, devreden, satın alan veya kabul eden kişi üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(3) Sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişi, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(4) Birinci fıkrada yer alan suçun;

a) Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin,

b) Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen veya evlâtlığın,

c) Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin,

Zararına olarak işlenmesi hâlinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz.

(5) Birinci fıkra kapsamına giren fiillerle ilgili olarak bu Kanunun malvarlığına karşı suçlara ilişkin etkin pişmanlık hükümleri uygulanır.

Kanuni düzenlemeye göre; suçun konusu banka veya kredi kartlarıdır. Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu kasten işlenebilen suçlardandır.

TCK madde 245/1’de başkasına ait bir banka veya kredi kartı ile yarar sağlanması halinde; fail hakkında üç yıldan altı yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası verileceği düzenlenmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında; başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirerek sahte banka veya kredi kartı üretilmesi, satılması, satın alınması, devredilmesi ve kabul edilmesi halinde; fail hakkında üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adlî para cezası verileceği düzenlenmiştir. Maddenin üçüncü fıkrasında ise; sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanarak yarar sağlanması halinde fail hakkında; dört yıldan sekiz yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası verileceği düzenlenmiştir.

BANKA VEYA KREDİ KARTLARININ KÖTÜYE KULLANILMASI SUÇU İLE KORUNAN HUKUKİ DEĞER

Türk Ceza Kanunu’nun özel hükümler kısmında düzenlenen suçlar esasen korunan hukuki değer kavramına göre tasniflendirilmiştir. Bu nedenle bir suç ile korunan hukuki değeri öğrenmek için suçun kanunda düzenlendiği yere bakmak gerekmektedir.

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanması suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda Topluma Karşı Suçlar başlıklı üçüncü kısmının Bilişim Alanında Suçlar başlıklı onuncu bölümünde düzenlenmiştir. Kanunda yer aldığı bölüm de dikkate alındığında bu suç ile korunan hukuki değerin; özelde bankaların ve kredi sahiplerinin genelde ise toplumun ekonomik menfaatleri olduğunu söylemek mümkündür.

Ayrıca belirtmek gerekir ki; banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu ile dolaylı olarak hırsızlık, dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma ve sahtecilik suçlarının banka veya kredi kartlarıyla işlenmesi önlenmeye çalışılmaktadır. Dolayısıyla bu suçlar bakımından korunan hukuki değerler TCK madde 245 ile de korunmak istenmiştir. Bu nedenle banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu ile somut olayın niteliğine göre; kişilerin malvarlıklarının veya birbirlerine ya da devlete duyulan güvenin de koruma altına alındığını söylemek mümkündür.

BANKA VEYA KREDİ KARTLARININ KÖTÜYE KULLANILMASI SUÇUNDA FİİL VE FAİL

Kanuni düzenlemeye bakıldığında TCK madde 245’te toplamda üç suçun düzenlendiği görülmektedir.

TCK madde 245/1’te başkasına ait banka veya kredi kartını bir sebeple elinde bulunduran kişinin; kart sahibinin veya kartın teslim edilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın, kartı bizzat kullanarak veya bir başkasına kullandırtarak, karttan yarar sağlaması yaptırım altına alınmıştır.

Ayrıca TCK madde 245/2’te ise; başkasına/başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek; sahte banka veya kredi kartı üretmek, satın almak, satmak, devretmek kabul etmek kanunla yaptırım altına alınmıştır.

Belirtmemiz gerekir ki TCK madde 245/3’te ise; ikinci maddede düzenlenen suç kapsamında üretilen ya da üzerinde sahtecilik yapılan bir kredi kartının kullanılarak yarar sağlanması yaptırım altına alınmıştır. Bu yarar bizzat failin kendisine veya bir başkasına sağlanabilmektedir. Failin bu suçtan cezalandırılması için işlemiş olduğu fiilin; daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmaması gerekmektir. Aksi halde fail daha ağır cezayı gerektiren suç dolayısıyla cezalandırılacaktır.

TCK madde 245’te; banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunun faili bakımından herhangi bir özel nitelik düzenlenmemiştir. Dolayısıyla özgü suçlar kapsamında yer almayan banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunun faili herkes olabilir.

BANKA VEYA KREDİ KARTLARININ KÖTÜYE KULLANILMASI SUÇUNDA ŞAHSİ CEZASIZLIK HALİ

Şahsi cezasızlık halleri; failin, fiili işlediği anda objektif olarak mevcut olan ve varlığı halinde failin ilgili suç dolayısıyla cezalandırılmasını engelleyen hallerdir. Somut olayda failin şahsi cezasızlık halinin varlığını bilmesine gerek olmadığı kabul edilmektedir. Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu bakımından TCK madde 245/4’te birinci fıkradaki suçun faili bakımından şahsi cezasızlık halleri düzenlenmiştir.

Buna göre başkasına ait bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlamak suçunun; haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin, üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen veya evlâtlığın, aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin zararına işlenmesi halinde fail hakkında bu suç dolayısıyla cezaya hükmolunamaz.

BANKA VEYA KREDİ KARTLARININ KÖTÜYE KULLANILMASI SUÇUNDA ETKİN PİŞMANLIK

Türk ceza hukuku sistemimize göre etkin pişmanlık; suç tamamlandıktan sonra fail hakkında hükmedilecek cezada indirim sağlayan veya somut olay ve kanuni düzenlemeye göre cezayı kaldıran şahsi/kişisel bir ceza hukuku kurumudur.

TCK madde 245/5’te maddenin birinci fıkrasında düzenlenen başkasına ait bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlamak suçunun işlenmesi halinde; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Malvarlığına Karşı Suçlar” a ilişkin etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir. Burada kast edilen etkin pişmanlık hükmü TCK madde 168 hükmüdür. Buna göre;

  • Failin suç tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce; azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.
  • Failin hakkında TCK madde 245 suçu dolayısıyla kovuşturma başladıktan ve fakat hüküm verilmeden önce; azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde fail hakkında verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir.

BANKA VEYA KREDİ KARTLARININ KÖTÜYE KULLANILMASI SUÇU BAKIMINDAN ŞİKAYET USULÜ, UZLAŞMA VE ZAMANAŞIMI

TCK madde 245 banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu; kanunen şikayete tabi suçlar arasında sayılmamıştır. Bu suç savcılık makamınca esen soruşturulur. Dolayısıyla bu suçun yetkili makamlarca soruşturulması ve kovuşturulması kanunen suçtan zarar görenin veya mağdurun şikayet etmesi şartına bağlanmamıştır.

Türk Ceza Kanunu’nda banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunun dava zamanaşımı süresi 15 yıldır. Fail tarafından banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunun işlendiği tarihten itibaren; 15 yıllık dava zamanaşımı süresi içinde savcılık makamınca fail hakkında bu suç dolayısıyla soruşturma açılması gerekir. Aksi halde dava zamanaşımı süresi dolmuş olduğundan fail hakkında bu fiilinden dolayı soruşturma yapılamaz. TCK madde 245’te düzenlenen suç bakımından ceza zamanaşımı süresi ise 20 yıldır.

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ilgili maddelerince hangi suçların uzlaştırma kurumu kapsamında olduğu açıkça belirtilmiştir. Bu nedenle banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu kanunen uzlaşma kapsamına alınmamıştır. 

BANKA VEYA KREDİ KARTLARININ KÖTÜYE KULLANILMASI SUÇUNDA GÖREVLİ – YETKİLİ MAHKEME VE YARGILAMA

Bu suç bakımından görevli mahkeme asliye ceza mahkemeleridir. Bu suç bakımından yetkili mahkeme ise bilişim sisteminin bulunduğu yer mahkemesidir.

Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu dolayısıyla yapılan yargılama sonunda fail hakkında verilecek cezanın, kanunda düzenlenen yaptırım şekli de dikkate alındığında, mahkemece adli para cezasına çevrilmesi mümkün değildir.

Ayrıca Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu dolayısıyla fail hakkında verilecek cezada etkin pişmanlık hükümleri uygulanabileceğinden; bu halde şartların oluşması halinde mahkemece cezanın ertelenmesine karar verilmesi mümkündür.

BANKA VEYA KREDİ KARTLARININ KÖTÜYE KULLANILMASI SUÇU İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI

TCK 245 Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçu

“Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükümlerinin, sanık hakkında sahte kredi kartı üretme eylemleri bakımından açılan kamu davasına ilişkin olarak … 5. Asliye Ceza Mahkemesince 29.03.2007 tarih ve 265-190 sayı ile hüküm kurulduğu ve bahse konu mahkûmiyet hükümlerinin sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 21.12.2011 tarih ve 10893-23789 sayı ile onanmasına karar verildiği gözetilmeden Yerel Mahkemece sanığın aynı eylemleri nedeniyle sahte kredi kartı üretme suçundan katılan banka sayısınca TCK’nın 245/2. maddesi uyarınca ayrıca cezalandırılmasına karar verilmesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir. “ (Yargıtay CGK 2017/ 11-941 E. 2021 / 417 K. 23.09.2021 T.)

TCK 245/1 Başkasına Ait Kredi Kartı Kullanmak Suretiyle Yarar Sağlama Suçu

“Sanığın, müşteki …’a bıraktığı, müşteki … adına olan … nolu … tarafından düzenlen kredi kartının 23.11.2011 tarihi itibariyle kullanılmaya başlandığı, … tarafından gönderilen kredi kartı sözleşmesinin tarihinin 05.12.2011 olması ve sanığın 02.12.2011 tarihinde yakalanıp, 03.12.2011 tarihinde tutuklandığının anlaşılması karşısında; banka tarafından gönderilen kredi kartı sözleşmesinin … nolu kredi kartına ait olup olmadığının ve sözleşme eklerinin ilgili bankadan sorulması, değilse söz konusu kredi kartına ilişkin sözleşme aslı ve ek belgelerinin temini ile sanıkta ele geçen belgelerin kredi kartı başvurusunda kullanılıp kullanmadığının belirlenmesi, kullanıldığının tespiti halinde sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK.nın 245/2., 43/2 maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu, herhangi bir sahte belge kullanmadığı tespiti halinde sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK.nın 245/2., maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu göz önüne alınarak sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden sanık hakkında yazılı şekilde iki kez TCK.nın 207/1. maddesi uyarınca mahkumiyet hükümleri kurulması bozmayı gerektirdiğinden…”(Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2020 / 12279 E. 2021 / 15108 K. 31.05.2021 T.)

TCK 245 ile TCK Madde 142/2-e Bilişim Sistemlerinin Kullanılması Suretiyle Hırsızlık Suçu Arasındaki İlişki

 “Müşteki …’in Yapı Kredi Bankası Kurtköy Şubesinde bulunan hesabına internet üzerinden girilerek müştekinin döviz hesabında bulunan 40.000.-Euro parayı TL’ye çevrilip önce müşteki …’ın yine aynı bankada bulunan YTL hesabına daha sonra sanık …’un hesabına havale edildiği, ve …’un bankamatik kartıyla da sanık …’un hesabına havale edildikten sonra bu paranın 500.-YTL.sini bankamatik kartıyla ATM cihazından çekildiği, kalan 54.000.-YTL parayı sanık …’un şubeden çekmek isterken banka içerisinde diğer sanıkların banka dışında yakalandığı, yine sanık …’nın müşteki …’ın Oyakbank Ankara Kazımkarabekir şubesindeki hesabına şifresini kırarak girdiği, müştekinin hesabından 2.000 lirayı müşteki …’nin hesabına havale ettiği,

daha sonra …’ya ait haksız olarak elinde bulundurduğu banka kartı ile paranın 500 lirasını 13.02.2006 tarihinde 600 lirasını da 14.02.2006 tarihinde Aksaray ve Çemberlitaş şubelerinden çektiği olayda; sanıklar …, … ve …’ın müşteki … ’e yönelik eylemleri nedeniyle TCK.nın 142/1-c, yine sanık …’nın müştekiler … ve …’ye yönelik eylemlerinin bir bütün halinde TCK.nın 142/2-e madde ve fıkrasında düzenlenen bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek sanıklar hakkında yazılı şekilde TCK.nın 245/1. maddesi uyarınca mahkumiyet hükümleri kurulması bozmayı gerektirdiğinden…” (Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2020 / 182 E. 2020 / 14792 K. 01.07.2020 T.)

SIK SORULAN SORULAR

5464 Sayılı Kanun Nedir?

Banka kartları ve kredi kartlarının çıkarılmasına ve kullanımına ilişkin usûl ve esasları düzenlemek suretiyle kartlı ödemeler sisteminin etkin çalışmasını sağlamak amacıyla 23.02.2006 tarihinde 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu kabul edilmiştir.

Kredi Kartı Dolandırıcılığı Mağdurları Ne Yapmalıdır?

Halk arasında kredi kartı dolandırıcılığı olarak tabir edilen banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu TCK madde 245 ile kanunda yaptırım altına alınmıştır. Bu suçun mağdurları; suçun işlendiği veya failin öğrenildiği tarihten itibaren 15 yıl dava zamanaşımı süresi içinde yetkili makamlara başvurarak ihbarda bulunmalıdır.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
Call Now Button