TCK 109 KİŞİYİ HÜRRİYETİNDEN YOKSUN KILMA SUÇU

KİŞİYİ HÜRRİYETİNDEN YOKSUN KILMA SUÇU VE YAPTIRIMI

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu ; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Kişilere Karşı Suçlar” başlıklı ikinci kısmının “Hürriyete Karşı Suçlar” başlıklı yedinci bölümünde “Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma” yan başlıklı TCK 109 . maddesinde düzenlenmiştir. Kanunun ilgili maddesi aşağıdaki şekildedir:

TCK Madde 109 – (1) Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Kişi, fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanırsa, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(3) Bu suçun;

a) Silahla,

b) Birden fazla kişi tarafından birlikte,

c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,

d) Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,

e) Üstsoy, altsoy veya eşe ya da boşandığı eşe karşı,

f) Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,

işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza bir kat artırılır.

(4) Bu suçun mağdurun ekonomik bakımdan önemli bir kaybına neden olması halinde, ayrıca bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur.

(5) Suçun cinsel amaçla işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar yarı oranında artırılır.

(6) Bu suçun işlenmesi amacıyla veya sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu; kasten işlenebilen suçlardan olup, suçun temel halinin kanunda düzenlenen yaptırımı bir yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır. Failin suçu oluşturan fiili işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanması hali; suçun daha ağır ceza gerektiren nitelikli hali olarak düzenlenmiştir ve bu halde; fail hakkında yapılacak yargılama sonunda verilebilecek ceza iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasıdır.

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu dolayısıyla mağdurun ayrıca ekonomik bir zarara uğraması halinde fail hakkında ayrıca bin güne kadar adli para cezasına hükmolunabilir. Söz konusu para mağdura değil, devlete ödenecektir.

Kanuni düzenlemeye bakıldığından suçun nitelikli hallerine de tek tek yer verildiği görülmektedir. Buna göre suçun; TCK madde 109/3’e göre silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, kamu görevinin sağladığı nüfus kötüye kullanılmak suretiyle, üst soy, altsoy, eşe ya da boşanılan eşe karşı, çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak kişiye karşı işlenmesi halinde verilecek ceza bir kat arttırılır.

Ayrıca suçun cinsel amaçla işlenmesi hali de TCK madde 109/5 gereği cezayı arttıran nitelikli hal olarak düzenlenmiştir.

Kanuni düzenlemede içtima bakımından özel bir hüküm yer almaktadır. Buna göre; bu suçun işlenmesi amacıyla veya işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda fail hakkında ayrıca kasten yaralama suçuna

ilişkin hükümler uygulanır. Ancak kasten yaralama suçunun temel hali söz konusu olursa bu durumda kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun bir unsuru olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

TCK 109 KİŞİYİ HÜRRİYETİNDEN YOKSUN KILMA SUÇU İLE KORUNAN HUKUKİ DEĞER

Ceza hukuk sistemimize göre; suç düzenlemesi ile korunan hukuki değer; suçun kanuni düzenlemesinde belirtilen haksızlığın yöneldiği değerdir.

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu; kanunun “Kişilere Karşı Suçlar” başlıklı ikinci kısmının “Hürriyete Karşı Suçlar” bölüm başlığı altında düzenlenmiştir. Bu suç ile korunan hukuki değer; kişilerin kendi iradeleri ve istekleri doğrultusunda hareket etme, bir yerde kalma veya bir yerden ayrılma hürriyetidir.

Madde gerekçesinde de ifade edildiği üzere; kişiler bir yerde kalma ve bir yere gitme konusunda kendi istekleri doğrultusunda tercihte bulunma serbestisine sahiptirler. Dolayısıyla söz konusu suç işlenmekle bireyin bir yerde kalma ve bir yere gitme hürriyeti ihlal edilmiş olmaktadır.

İlgili yazılarımız ;

KİŞİYİ HÜRRİYETİNDEN YOKSUN KILMA SUÇUNDA FİİL VE FAİL UNSURLARI

Bir suçun maddi unsurlarından fiil/hareket unsuru; icrai hareketlerden de ihmali hareketlerden de oluşabilmektedir. Türk ceza hukukuna göre fiil; kişinin iradesi doğrultusunda belli bir amaca yönelen, dış dünyada bir etki yaratan icrai veya ihmali insan davranışıdır.

Kanuni düzenlemeye göre, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu; bir kimsenin hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak özgürlüğünden yoksun bırakılmasıyla oluşmaktadır. Madde gerekçesinde örnek olarak; kişinin bir yere kapatılması, bir yerde tutulması veya bir yere götürülmesi veya bir yere gitmekten men olunması şeklinde fiiller belirtilmiştir. Kişiyi hürriyetinden toksun kılma suçu serbest hareketli bir suçtur. Dolayısıyla suçun işleniş şekli bakımından kanun ile herhangi bir sınırlama getirilmemiştir.

Kişinin hürriyetten yoksun bırakılmasının uzun veya kısa süreli olması suçun oluşumu bakımından önem arz etmemektedir. Bu hususun takdiri yargılamayı yapacak olan hakime aittir.

Kişiyi hürriyetten yoksun kılma suçu Türk Ceza Hukukumuzda mütemadi suç olarak tanımlanan suçlardandır. Mütemadi suçlarda suçun tamamlanma ve bitme anları farklıdır. Bu suç bakımından ise kesinti gerçekleştiği anda suç bitmiş olur. Somut olay bakımından failin güvenlik güçlerince yakalanması halinde mağdur bulunup, özgür bırakılmadıkça suçun işlenmeye devam ettiği kabul edilmektedir. Kesinti failin iradesiyle veyahut da dış etkenlerin müdahalesi ile gerçekleşmektedir.

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun faili, herkes olabilmektedir. Zira kanuni tanımda “kişi” ibaresi geçtiğinden fail bakımından herhangi bir özellik aranmamıştır. Failin kamu görevinin kendisine sağladığı nüfus kötüye kullanılmak suretiyle suçu işlemesi ve fail ile mağdur arasında altsoy – üstsoy bağı veya eş olma ilişkisi mevcut olması halleri ağırlaştırıcı hal olarak TCK madde 181’de düzenlenmiştir.

KİŞİYİ HÜRRİYETİNDEN YOKSUN KILMA SUÇUNDA MANEVİ UNSUR

Suçun manevini unsuru; kast veya taksirdir. Türk ceza hukuku sistemimize göre kast; suçun kanuni düzenlemesinde tanımlanan unsurların suçun faili tarafından bilerek ve isteyerek gerçekleştirilmesidir. TCK madde 21’e göre suçun oluşması ancak ve ancak kastın varlığına bağlıdır.

TCK madde 181’de düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu kasten işlenebilen suçlardandır. Suçun oluşması ve failin bu suçtan dolayı cezalandırılması somut olay bakımından failin kast ile hareket etmesine bağlıdır. Dolayısıyla failin; bilerek ve isteyerek suçu meydana getirecek hareketi gerçekleştirmesi zorunludur. Suçun taksir ile işlenmesi hali kanunda açıkça düzenlenmediğinden failin; fiili taksirle işlemesi halinde, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan cezalandırılması mümkün değildir.

Ayrıca TCK madde 181’de kanun koyucu “hukuka aykırılık” şartını suçun oluşması ve failin cezalandırılması bakımından özel olarak düzenlenmiştir. Dolayısıyla hukukun izin verdiği hallerde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun oluşmadığını belirtmek isteriz. Örnek verecek olursak; iddia makamınca yürütülen bir soruşturma kapsamında suç şüphesi altında bulunan kişinin usulüne uygun olarak gözaltına alınması, tutuklanması veyahut da; haksız bir saldırıdan kurtulmak amacıyla kişinin hareket imkânının kısıtlanması durumlarında kanunda düzenlenen hukuka aykırılık şartının sağlanmadığının kabulü gerekmektedir.

KİŞİYİ HÜRRİYETİNDEN YOKSUN KILMA SUÇUNDA ETKİN PİŞMANLIK

Etkin pişmanlık; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen ve failin bir suçun işlenmesinden sonra duyduğu pişmanlık dolayısıyla; suç teşkil eden fiilin neden olduğu zararları gidermeye çalışması durumunda cezasının azaltılması veya tamamen ortadan kaldırılması sağlayan bir ceza hukuku kurumudur.

Kişiyi hürriyetinde yoksun kılma suçu bakımından TCK madde 110’da etkin pişmanlık hali düzenlenmiştir. Buna göre; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işleyen kişi bu suç nedeniyle soruşturmaya başlanmadan önce mağdurun şahsına zararı dokunmaksızın, onu kendiliğinden güvenli bir yerde serbest bırakacak olursa cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.

KİŞİYİ HÜRRİYETİNDEN YOKSUN KILMA SUÇUNDA ŞİKÂYET USULÜ, ZAMANAŞIMI SÜRESİ VE UZLAŞTIRMA

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu; soruşturulması ve kovuşturulması kanunen suçtan zarar görenin veya mağdurun şikâyet şartına bağlanmamıştır. Bu suç bakımından şikâyet şartı aranmadığından resmi kurumlara başvuru yapılması halinde; esasen bir ihbar söz konusu olmaktadır. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu savcılık makamınca re’sen soruşturulmaktadır. Mağdurun suçun yargılaması sırasında kovuşturma aşamasında şikâyetten vazgeçmesi halinde yürütülen yargılamada; mahkemece davanın düşmesine karar verilmesi mümkün değildir.

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun TCK madde 109/1’de düzenlen temel halinin olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıl, ceza zamanaşımı süresi ise 10 yıldır. Suçun bu zamanaşımı sürelerine uyulmak şartıyla soruşturulması, kovuşturulması ve fail hakkında cezaya hükmolunması mümkündür.

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun TCK’da düzenlenen nitelikli hallerinde ise dava zamanaşımı süresi on beş, ceza zamanaşımı süresi ise yirmi yıldır.

5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ilgili maddelerinde hangi suçların uzlaştırma kurumu kapsamında olduğu açıkça düzenlenmiştir. Bu noktada kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu; kanunen uzlaştırma kapsamına alınmamıştır.

KİŞİYİ HÜRRİYETİNDEN YOKSUN KILMA SUÇUNDA GÖREVLİ MAHKEME VE YARGILAMA SÜRECİ

Belirtmemiz gerekir ki kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu bakımından görevli mahkeme; asliye ceza mahkemeleridir. Savcılık tarafından hazırlanan iddianamenin, asliye ceza mahkemesi tarafından kabul edilmesinin ardından kovuşturma aşaması başlamaktadır.

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu dolayısıyla yapılan yargılama sonunda fail hakkında verilen hapis cezasının şartları sağlaması halinde mahkemece adli para cezasına çevrilmesi mümkündür. Yine şartların oluşması halinde; fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi de mümkündür.

Ayrıca fail hakkında yapılan yargılama sonunda kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu dolayısıyla verilen cezanın mahkeme tarafından ertelenmesine karar verilmesi de mümkündür.

KİŞİYİ HÜRRİYETİNDEN YOKSUN KILMA SUÇU İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI

TCK madde 109 – Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu ve Tekerrür

“Sanıklar …, …, … ve temyiz dışı sanık …’nın farklı illerde bohçacılık yaptıkları, suç yeri olan Suruç ilçesine gelmeden önce de Kırıkkale, Tarsus, Gaziantep, Birecik ilçelerinde bulundukları ve adli sicil kayıtlarında farklı suçlardan ilamların olduğu, olay tarihinde ise diğer sanık …’ın aracına binerek, evleri önünde oyun oynayan 4 ve 6 yaşlarındaki amca çocukları olan mağdurların yanında aracı durdurup, çocukları araca aldıkları, tesadüfen sanıkların aracının arkasında kendi aracıyla seyir halinde olan mağdurların akrabası tanık … olanları görüp sanıkların yanına giderek müdahalede bulunduğu, çevreden kalabalık grubun toplanarak polis ekibinin olay yerine geldiği tüm dosya kapsamından anlaşılmakla;

sanıkların yaşı küçük mağdurları kucaklarına alıp araç içine koyarak götürmeye çalışma eylemlerinin TCK. nın 109/2. maddesinde düzenlenen cebir-zor kullanma unsurunu oluşturduğu ve sanıklar hakkında temel cezanın TCK. nın 109/2. maddesi üzerinden tayin edilerek, her bir mağdurun hürriyetinden yoksun kılınmasında birbirinden bağımsız fiilleri nedeniyle, mağdur sayısınca hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde tek hüküm uygulanarak eksik ceza tayini bozmayı gerektirdiğinden…” (Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/4463 E., 2021/22030 K. 1.12.2021 T. )

TCK madde 109 – Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu ve Kasten Yaralama Suçu

“Suç tarihinde sanığın, eski sevgilisi olan katılan mağdure …’ in evine 23.00 sıralarında gittiği, açık olan balkon kapısından içeri girdiği, mağdurenin, katılan … ile birlikte oturduğunu görmesi üzerine her iki katılanı darp etmeye başladığı, katılan …’ nun fırsatını bulup evden kaçması üzerine katılan … ile evde yalnız kalan sanığın katılanı dövmeye devam ettiği, “senin ancak bu evden ölün çıkar” dediği, evden kaçmaya çalışan katılan …’ i engelleyerek evdeki eşyalara zarar verdiği, daha sonra sakinleşerek kendiliğinden evden çıkarak uzaklaştığı şeklinde gerçekleşen olayda sanığın eyleminin kül halinde 5237 sayılı TCK’nın 109/2. maddesinde yer alan cebir uygulamak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu, kasten yaralama eyleminin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsuru olduğu ayrı bir suç olarak değerlendirilmeyeceği, 5237 sayılı Kanunun 44. maddesi uyarınca en ağır cezayı gerektiren kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde eylemin bölünerek ayrı ayrı hükümler kurulması,…” (Yargıtay 8.Ceza Dairesi 2019/3976 E. 2021 / 19738 K. 26.10.2021 T.)

TCK madde 109 – Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçu ve Etkin Pişmanlık

“Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.12.2015 tarihli, 2014/14-710 Esas, 2015/502 Karar sayılı ilamı dikkate alındığında sanıkların, mağduru bir süre eski bir bina içerisinde tuttuktan sonra, soruşturma başlamadan önce, nitelikli bir yaralamaya sebebiyet vermeden kendiliğinden serbest bıraktıklarının anlaşılması karşısında, haklarında TCK. nın 110. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirdiğinden…” (Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019 / 3343 E. 2021 / 16207 K. 16.06.2021T.)

SIK SORULAN SORULAR

Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma Suçunda Yetkili Mahkeme Hangi Yer Mahkemesidir?

TCK madde 109’da düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu mütemadi diğer bir deyişle kesintisiz bir suç olduğundan yargılamayı yapacak olan yetkili mahkeme kesintinin gerçekleştiği yer mahkemesidir.

Kişiyi Hürriyetinden Alıkoymanın Cezası Nedir?

Kişiyi hürriyetinden alıkoymanın cezası TCK madde 109’da düzenlenmiş olup, yapılan yargılama sonunda fail hakkında bu suç dolayısıyla bir yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
Call Now Button