TAKSİR NEDİR ?

Arapça kusur kökünden gelen bir kelime olan taksir; ” bir işi eksik yapma bir şeyi yapabilirken çekinip yapmama, kusur etme ” anlamlarına gelmektedir . Hukuki anlamda taksir nedir sorusunun cevabı ise, sonucu fail tarafından tahmin edilebilir olduğu halde öngörülememesi şeklinde ortaya çıkabileceği gibi, sonucun öngörüldüğü halde istenmemesi halinde de olabilir.  Failin, fiilin sonucunu  ön görmemesi şeklinde ortaya çıkan fiil bilinçsiz taksir ile işlenmiş suça örnektir. Ancak failin öngördüğü sonucun  gerçekleşmesini talep etmemesine rağmen fiile devam ettiği durumda oluşan suç bilinçli taksir ile oluşan suça örnektir.  Bu iki kavram aşağıda ayrıntılı şekilde açıklanacaktır. ( Taksirli suç nedir ? , Bilinçli taksir Nedir ?, Bilinçsiz taksir nedir ? , Taksirli suçlar nelerdir ? )  Kast Nedir? konu içeriğimiz için bu bağlantıya tıklayın.

TAKSİRLİ SUÇ NEDİR ?

Suçun  manevi unsurlarından biri olan  taksir tıpkı kast gibi hayatın genel kurallarına riayet edilmemesi neticesinde meydana gelir. Ancak suçun taksir ile işlenmesi kasıtla işlenmesine nisbeten daha az tehlikeli olduğu kabul edilmektedir. Zira suçun taksirle işlenmesi sonucunda verilecek ceza miktarı suçun  kasıp ile işlenmesi halinde verilecek ceza da daha azdır. 

5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen suçlar kural olarak kast ile işlenebilmektedir. Suçun manevi unsuru yönünden esas sorumluluk biçimi kasttır.  Taksirli suç ise ancak ilgili suç tipinin taksirle işlemiş biçiminin kanununda düzenlenmiş olması halinde söz konusudur. Dolayısıyla taksir istisnai bir manevi unsurdur.   5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 22. maddesinin 1. fıkrası;

 Taksirle işlenen fiiller kanunun açıkça belirttiği hallerde cezalandırılır.

 hükmüne yer vererek manevi unsur olarak taksirin istisnai bir özelliği olduğunu vurgulamıştır.

KAST VE TAKSİR AYRIMI

Kast, bir fiili bilerek ve isteyerek gerçekleştirmektir. Buradaki bilme ve isteme unsurları kastı taksirden ayıran en önemli hususlardır.  Taksir ise yukarıda da belirttiğimiz üzere kişinin fiili neticesinde ortaya çıkaracağız sonucu  ön görmemesi ( bilmemesi)  veya ön görmesine karşılık meydana gelmesini istememesine rağmen hareketine devam etmesi  halidir.  Dolayısıyla kastta  bulunan bilme ve isteme unsurları taksirde birlikte bulunmaz.

 Yukarıda da belirttiğimiz üzere kural suçun kasten işlenmesidir. Taksirle sorumluluk istisnai bir sorumluluk halidir.  Yukarıda yer verdiğimiz Türk Ceza Kanununun 22. maddesinin 1. fıkrası bu hususu açık bir şekilde ortaya koymuştur. Ancak belirtmemiz gerekir ki  somut olayda kişinin  kastı tespit edilemediğinde peşinen kişinin taksiyle sorumluluğuna gidilemez .  Kast ve taksir birbirinden bağımsız iki manevi unsurdur.

TAKSİRİN UNSURLARI

 Türk Ceza Kanunu 22 maddesi taksirle işlenen fiillerin kanunda açıkça düzenlendiği durumda cezalandırılabilir einy belirtmiştir.  diğer fıkrada ise taksinin tanımı yapılmış ve dikkat ve Özen  yükümlülüğüne aykırılık Dolayısıyla bir davranışın suçun Kanuni tanımında belirtilen sonucun öngörülme yerek gerçekleştirilmesi taksir olarak tanımlanmıştır. bu tanımdan ve Yargıtay’ın yerleşik işte adlarından taksirin 6 tane unsurunun olduğu kabul edilmektedir.

 Fiil taksirle işlenebilen bir suç olmalıdır.

 Yukarıda da defaatle belirttiğimiz üzere suçlar esas olarak kasten işlenebilmektedir. Suçun taksirli halinin cezalandırılabilmesi için kanunda ayrıca düzenlenmesi gerekmektedir. Zira  taksir istisnai bir manevi unsurdur. Aşağıda  Türk Ceza Kanunu’nda taksirle işlenebilen suçlar ayrı bir başlık altında sayılacaktır. Buna karşın Türk Ceza Kanunu’nda yer alan birçok suç tipinin taksirli şekli bulunmamaktadır.  Dolayısıyla bu suç tiplerinin taksiyle işlenmiş şekillerinin cezalandırılması mümkün değildir .

Hareket iradi olmalıdır.

Bir diğer şart olan hareketin iradi olması, failin sonucu meydana getiren fiilini iradi olarak gerçekleştirmesini ifade eder. Bu şart özellikle suçun ihmali hareketle işlendiği durumlarda tartışmaya sebep olmaktadır.

 Neticenin meydana gelmesi istenmemiş olmalıdır.

Failin irade hareketi sonucunda ortaya çıkan neticeyi istememiş olması gerekmektedir. Taksirin söz konusu olması için işbu netice öngörülmüş olsun veya olmasın fail tarafından istenmemelidir.  Bu üçüncü unsur özellikle bilinçli taksirin olası kastan ayrıldığı en önemli noktadır. Zira bilinçli taksirde fail neticeyi öngörür. Ancak bu neticenin gerçekleşmeyeceğini düşünerek hareketine devam eder.  Ancak olası kastta fail neticeyi öngörmek ile birlikte bunu göze alarak kabullenerek hareketine devam eder.

Hareket ve sonuç arasında illiyet bağı  olmalıdır. 

Tüm suçlar da olduğu gibi taksirli suçlarda da fiil ve sonuç arasında nedensellik bağı olmalıdır. Eğer fiil ve sonuç arasındaki nedensellik bağ mağdurun veya 3. kişinin hareketlerinin birleşmesi sonucu kesilmişse bu sonuca kimin sebep olduğu sorunuyla karşılaşılacaktır.

 Netice öngörülebilir, tahmin edilebilir olmalıdır.

Kişinin meydana getirdiği zararlı sonuçta cezalandırılabilmesi için bu sonucun öngörülebilir nitelikte olması gerekmektedir. Bu görebilme failin hareketin sonuçlarını tahmin edebilme kabiliyetine ifade etmektedir .  failin yaşı görgüsü ve mesleği gibi belirli nitelikleri somut olayda meydana gelen  sonucu tahmin edilebilmesi imkanla açıklar.  

Hareket dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olmalıdır.

 Kişinin hareketinin objektif dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olması meydana gelen neticeden sorumluluğu için esastır.  Dikkat ve özen yükümlülüğünü  toplumsal davranış kuralları oluşturmaktadır. Ayrıca dikkat ve özen yükümlülüğüne ilişkin kurallar mevzuattan da kaynaklanabilmektedir. 

BİLİNÇLİ TAKSİR NEDİR ?

Fail objektif dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketi ile ortaya çıkacak neticeyi öngörüp meydana gelmesini istememiş  olması bilinçli taksirdir. Burada fail hareketi ile Türk Ceza Kanunu’nda yer alan bir ceza hükmünü ihlal edebileceği bilincindedir. Ancak bu neticenin gerçekleşmesini istememekte, düşünmemektedir. ( Bilinçli taksir nedir ? )

Bilinçli taksir TCK’nın 22. maddesinin 3. fıkrasında aşağıdaki gibi tanımlanmıştır ;

3) Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halinde bilinçli taksir vardır; bu halde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır

Fail her ne kadar meydana gelecek neticeyi öngörse de somut olayda bu sonucun gerçekleşmeyeceğine  inanmakta ve istemektedir . Bilinçli taksir uygulamada olası kast ile oldukça karıştırılmaktadır. Ancak olası kastta fail hareketinin hukuka aykırı bir sonuç meydana getireceğini öngördüğü halde eylemine devam eder. Diğer bir deyişle failde “olursa olsun” hali söz konusudur. Ancak bilinçli taksirde fail öngördüğü neticenin ortaya çıkmaması için gerekeni yapar.

BİLİNÇSİZ TAKSİR NEDİR ?

 Bilinçsiz taksirde  fail dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketi sonucunda ortaya çıkacak neticeyi öngörmemekte tahmin edememektedir.  Diğer bir deyişle fail hareketinin bir ceza kuralını ihlal edeceğini düşünmemektedir. Bilinçsiz taksir TCK’nın 22. Maddesinin 2. fıkrasında aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır ;

(2) Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir.

TAKSİRLİ SUÇLAR NELERDİR ?

 Aşağıda Türk ceza kanunda düzenlenen  bazı suç tipleri  sayılmıştır.

  • Taksirle öldürme  TCK madde 85
  •  Taksirle yaralama TCK madde 89
  •  Taksirli iflas TCK madde 162
  •  Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması TCK madde 171
  •  Taksirle radyasyon yayma TCK madde 172/4
  •  Taksiyle atom enerjisi ile Patlamaya sebebiyet verme TCK madde 173/ 2
  •  Trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma TCK madde 180
  •  Çevrenin taksirle kirletilmesi TCK madde 182
  •  Taksirle zehirli madde katma TCK madde 185 2
  •  Taksir ile devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama TCK madde 329
  •  Taksirle yasaklanan bilgileri açıklama TCK madde 336
  •  Taksir sonucu casusluk fiilinin işlenmesi TCK madde 338

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
Call Now Button