SAHTE (NAYLON) FATURA DÜZENLEME VEYA KULLANMA SUÇU VE CEZASI (VUK md. 359 / b)

Devletten vergi kaçırmak suretiyle haksız kazanç elde etmek amacıyla sahte fatura düzenleme veya kullanma kanunda suç olarak düzenlenmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası “Vergi Ödevi” başlıklı 73. Maddesine göre; herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Devlet; egemenlik yetkisini kullanarak, kamusal hizmetlerin yürütülebilmesi amacıyla kanunen düzenlenen usuller çerçevesinde gerçek kişi veya kurumlardan vergi toplamaktadır.

Sahte fatura düzenleme veya kullanma suçu 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda düzenlenmiştir. Zira sahte fatura düzenleme veya kullanma suçu; vergi kaçakçılığı suçunu oluşturan fiillerden biridir. Bu nedenle kanunda vergi kaçakçılığı suçunu oluşturan fiillerin tek tek düzenleme altına alındığı maddelerde düzenlenmiştir. Vergi kaçakçılığı suçuna ilişkin ayrıntılı bilgi için sitemizde yer alan Vergi Kaçakçılığı Suçu ve Cezası başlıklı makalemizi okuyabilirsiniz.

İlgili yazılarımız ;

SAHTE FATURA DÜZENLEME VEYA KULLANMA SUÇU VE YAPTIRIMI

Sahte fatura düzenleme veya kullanma suçu; 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Suçlar ve Cezalar” başlıklı üçüncü bölümünde “Kaçakçılık Suçları ve Cezaları” yan başlık altında madde 359’da düzenlenmiştir. Bu suç tipi her ne kadar Vergi Usul Kanunu’nda düzenlenmişse de aynı zamanda adli ceza hukuku anlamında da suç teşkil ettiğinden; soruşturma ve kovuşturma aşamaları Ceza Muhakemesi Kanunu kapsamında genel hükümlere tabidir.

Daha çok bilinen adıyla naylon fatura düzenleme veya kullanma suçunun düzenlendiği ilgili kanun bendi aşağıdaki şekildedir:

VUK madde 359 / b “Vergi kanunları uyarınca tutulan veya düzenlenen ve saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge, sahte belgedir.”

Sahte fatura düzenleme veya kullanma suçu kanunen kasten işlenebilen suçlardandır. Gerçekte olmayan bir satışı veya hizmet almayı konu edinen faturanın düzenlenmesi veya kullanılması ile bu suç oluşur. Sahte fatura düzenleme veya kullanma suçunun faili hakkında üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasında hükmedilir.

VERGİ KAÇAKÇILIĞI SUÇU İLE KORUNAN HUKUKİ DEĞER

Türk Ceza Kanunu’nun özel hükümler kısmında düzenlenen suçlar esasen korunan hukuki değer kavramına göre tasnif edilmiştir. Bu nedenle bir suç ile korunan hukuki değeri öğrenmek için suçun kanunda düzenlendiği yere bakmak gerekmektedir.

Sahte fatura düzenleme veya kullanma suçu; esasen sahtecilik suç türlerinden biridir. Dolayısıyla bu suç ile genel olarak kamu güveni; özelde ise devletin kendisine tanınan yetkiler çerçevesinde oluşturduğu mali politikalar korunmaktadır.

Gerekçede ise bu madde ile vergi güvenliğinin sağlanması, kayıt dışı ekonomi ve vergi kaçakçılığı ile etkili mücadelenin amaçlandığı açıkça belirtilmiştir.

SAHTE FATURA DÜZENLEME VEYA KULLANMA SUÇUNUN KONU UNSURU

Sahte fatura düzenleme veya kullanma suçunun konusu faturadır. Ancak tüm unsurları bakımından eksiksiz bir fatura sahte fatura düzenleme ve kullanma suçunun konusunu oluşturabilir. Bir faturada bulunması gereken unsurlar Vergi Usul Kanunu madde 230’da sayılmıştır. Buna göre faturada bulunması gereken unsurlar şunlardır:

  • Faturanın düzenlenme tarihi
  • Faturanın seri ve sıra numarası
  • Faturayı düzenleyenin adı, varsa ticaret unvanı, iş adresi, bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap numarası
  • Müşterinin adı, ticaret unvanı, adresi, varsa vergi dairesi ve hesap numarası
  • Malın veya işin nevi, miktarı, fiyatı ve tutarı
  • Satılan malların teslim tarihi ve irsaliye numarası

SAHTE FATURA DÜZENLEME VEYA KULLANMA SUÇUNDA MANEVİ UNSUR

Suçun manevi unsuru; suçu oluşturan fiilin işleniş şekli itibari ile kasten veya taksirle işlenişini ifade eder. Türk ceza hukuku sistemimize göre kast; suçun kanuni düzenlemesinde tanımlanan unsurların suçun faili tarafından bilerek ve isteyerek gerçekleştirilmesidir. TCK madde 21’e göre suçun oluşması ancak ve ancak kastın varlığına bağlıdır.

Taksir ise; fail tarafından dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılmak suretiyle suçun kanuni tanımında belirtilen netice öngörülmeyerek fiilin işlenmesidir. TCK’nın 22. maddesi 1. fıkrasına göre; taksirle işlenen fiiller ancak kanunda açıkça belirtildiği takdirde cezalandırılır.

Sahte fatura düzenleme veya kullanma suçu kasten işlenebilen suçlardandır. VUK madde 359/b’de düzenlenen naylon fatura suçunun oluşması için kanun koyucu genel kastın varlığını yeterli görmüştür. Bu suçun taksirli hali kanunda düzenleme altına alınmamıştır.

SAHTE FATURA DÜZENLEME VEYA KULLANMA SUÇUNDA ŞİKAYET USULÜ, UZLAŞTIRMA VE ZAMANAŞIMI

Ceza hukukumuzda bazı suçların soruşturulması ve kovuşturulması için mağdrun veya suçtan zarar görenin şikayeti aranmaktadır. Bu kişiler bakımından şikayet hakkı kullanılmadıkça şikayete tabi suçların soruşturulması ve kovuşturulması mümkün değildir.

Kanunun lafzı dikkate alındığında sahte fatura düzenleme veya kullanma suçunun şikayete tabi suçlar arasında sayılmadığı görülmektedir. Dolayısıyla bu suç savcılık makamınca resen soruşturulur.

Uzlaştırma kurumu; ceza hukukumuza ilk kez 5237 sayılı TCK’nın 73’üncü maddesinin sekizinci fıkrası ve 5271 sayılı CMK’nın 253, 254 ve 255’inci maddeleri ile girmiştir. Bir alternatif çözüm yolu olarak düzenlenen uzlaştırma; tarafların özgür iradelerine bağlı olarak, suçun kanunda düzenlenen yaptırımı dışında bir çözüm ile zararı gidermeyi; böylece bir anlaşma ortamı sağlayarak mağduru tatmin etmeyi amaçlar.

Hangi suçların uzlaştırma kapsamında olduğu CMK’nın ilgili maddelerin tek tek sayılmıştır. Sahte fatura düzenleme veya kullanma suçu; kanunen uzlaştırma kapsamına alınmamıştır.

Bir suç bakımından uygulanacak dava zamanaşımı süresi, suç ile alakalı kanun maddelerinde aksine bir düzenleme yer almadıkça; Türk Ceza Kanunu’nun genel zamanaşımını düzenleyen maddelerine göre belirlenir. Sahte fatura düzenleme veya kullanma suçu; TCK madde 66’da düzenlenen 8 yıllık genel dava zamanaşımı süresine tabidir. Bu aşamada hak kaybına uğramamak adına bir ceza avukatı ile sürecin takibinin yapılması önem arz etmektedir.

SAHTE FATURA DÜZENLEME VEYA KULLANMA SUÇUNDA ETKİN PİŞMANLIK

Sahte fatura düzenleme veya kullanma suçu bakımından kanunda etkin pişmanlık hali düzenlenmiştir. Buna göre; bu suçu oluşturan fiil ile verginin ziyaa uğratıldığının tespit edilmesine bağlı olarak tarh edilen verginin, gecikme faizi ve gecikme zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısı ve buna isabet eden gecikme zammının; soruşturma evresinde ödenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında, kovuşturma evresinde hüküm verilinceye kadar ödenmesi halinde ise verilecek ceza üçte bir oranında indirilir.

SAHTE FATURA DÜZENLEME VEYA KULLANMA SUÇUNDA ZİNCİRLEME SUÇ HÜKÜMLERİ

15.04.2022 tarihinde kanunun vergi kaçakçılığına ilişkin düzenlemelerinde bazı değişiklikler yapılmıştır. VUK madde 359’a eklenen fıkraya göre; sahte fatura düzenleme veya kullanma suçunun; birden fazla takvim yılı veya vergilendirme dönemi içinde aynı suç işleme kararının icrası kapsamında işlenmesi halinde, Türk Ceza Kanununun 43. maddesi uygulanır. TCK madde 43 zincirleme suç hükümlerinin düzenlendiği maddedir.

Değişiklik yapılmadan önce birden fazla takvim yılında işlenen suçlar ayrı ayrı değerlendirilerek; her bir suç bakımından fail hakkında ayrı ayrı ceza verilmekteydi. Değişiklikten sonra ise birden fazla takvim yılı veya vergilendirme döneminde naylon faura suçunun işlenmesi halinde; zincirleme suç hükümleri kapsamında cezanın artırılması gerekmektedir.

SAHTE FATURA DÜZENLEME VEYA KULLANMA SUÇU BAKIMINDAN MÜTALAA ŞARTI (VUK MD. 367)

Vergi kaçakçılığı suçları bakımından kanunda özel bir yargılama şartı düzenlenmiştir. Buna göre vergi kaçakçılığı suçundan kişinin yargılanabilmesi için vergi idaresinin ilgili komisyonu tarafından değerlendirme yazısı gönderilmelidir. Bu şart sahte fatura düzenleme ve kullanma suçu bakımından da geçerlidir.

Ceza hukukundaki karşılığı mütalaa olan bu rapor alınmadan başlayan ceza davaları ile ilgili “durma kararı” verilir. Bu şart Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da sık sık dile getirilmektedir.

Kanunun ilgili bentleri aşağıdaki şekildedir:

VUK madde 367/1,2 ve 3 “Yaptıkları inceleme sırasında 359 uncu maddede yazılı suçların işlendiğini tespit eden Vergi Müfettişleri ve Vergi Müfettiş Yardımcıları tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla doğrudan doğruya ve vergi incelemesine yetkili olan diğer memurlar tarafından ilgili rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlık tarafından keyfiyetin Cumhuriyet başsavcılığına bildirilmesi mecburidir.

359 uncu maddede yazılı suçların işlendiğine sair suretlerle ıttıla hasıl eden Cumhuriyet başsavcılığı hemen ilgili vergi dairesini haberdar ederek inceleme yapılmasını talep eder.

Kamu davasının açılması, inceleme neticesinin Cumhuriyet başsavcılığına bildirilmesine talik olunur.”

SAHTE FATURA DÜZENLEME VEYA KULLANMA SUÇUNDA YARGILAMA SÜRECİ

Sahte fatura düzenleme veya kullanma suçunda görevli mahkeme asliye ceza mahkemeleridir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB); belli şartların varlığı halinde uygulanan ve sanığa ikinci bir şansın tanındığı özel ceza hukuku kurumudur. HAGB kararı verilirse sanık hakkında verilen hükmün infazı yapılmamakta, sanık beş yıl boyunca denetime tabi tutulmaktadır. HAGB kurumu Türk Ceza Kanunu’nun 231. Maddesinde düzenlenmiştir.

Sahte fatura düzenleme veya kullanma suçunda sanık hakkında yapılan yargılama sonunda şartların varlığı halinde; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi mümkündür.

Kanunda düzenlenen yaptırım dikkate alındığında; sahte fatura düzenleme suçunun faili hakkında verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi ancak ve ancak indirim hükümleri ile sanık hakkında verilen cezanın 1 yılın altına indirilmesi halinde mümkündür.

SAHTE FATURA DÜZENLEME VEYA KULLANMA SUÇU İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI

VUK madde 359/b “Sahte Fatura Kullanma Suçu – Etkin Araştırma İlkesi”

Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunun oluşabilmesi için, “varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit” olan defter ve belgelerin, saklama zorunluluğu olan 5 yıllık süre içerisinde usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen vergi incelemesi için yetkili memura ibraz edilmemesinin gerekli olduğu nazara alındığında; suç tarihinde iş yerinin faal olup olmadığının dosya içeriğinden anlaşılamaması karşısında, suçun unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; sanığın iş yerinin tebligat tarihinde faal olup olmadığı araştırıldıktan sonra, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 139/2. maddesindeki, incelemenin dairede yapılmasına imkan veren istisnalardan birisinin varlığının, tebligat tarihinden önce tespit edilip edilmediğinin vergi dairesinden sorulması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkumiyet hükmü kurulması” (YARGITAY 11.Ceza Dairesi 2017/ 10812 E. 2021 / 8223 K. 12.10.2021 T. )

VUK madde 359/b “Sahte Fatura Kullanma Suçu – Hukuka Aykırı Arama El Koyma Sonucunda Elde Edi̇len Deli̇ller Üzeri̇nden Harekete Geçi̇lerek Düzenlenen Vergi̇ İnceleme Raporları Mahkûmi̇yete Esas Alınamayacağı”

Bir başka anlatımla, genel hükümlere tabi bir suç ihbarı üzerine, delil elde edilmesi amacıyla CMK uyarınca yapılan arama işlemi sonucunda, vergi suçunun da işlendiğini gösteren delillerin bulunması veya VUK’nın 147. maddesi hükmü karşısında, vergi suçuna ilişkin olmasına rağmen gecikmesinde sakınca bulunan hâllerin varlığı halinde, CMK hükümlerine göre arama işlemi yapılabilir ve bu şartlarda yapılan arama sonucunda elde edilen deliller de hukuka uygun kabul edilebilirdi. Ancak somut olayda emniyet görevlilerince sanığın VUK’nin 359. maddesi kapsamında sahte fatura ticareti yaptığı en başından tespit edildiği halde VUK’nin ilgili hükümleri uyarınca herhangi bir arama kararı alınmamıştır. Ayrıca, bu yöntemle elde edilen faturalar hükme esas alınarak sanığın mahkûmiyetine karar verilirken, CMK’nin 230/1-b. maddesi uyarınca hükmün gerekçesinde “delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi, bu kapsamda dosya içerisinde bulunan ve hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin ayrıca ve açıkça gösterilmesi” gerektiği de gözetilmemiştir.

Dosya içeriğine göre; hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirme dışı tutulması halinde, sanığın cezalandırılmasına imkân bulunmamaktadır. Gerekçeli kararda gösterilen esaslı deliller arasında vergi inceleme raporları mahkûmiyete esas alınmış ise de, VUK hükümleri gözetilmeden, dolayısıyla hukuka aykırı arama el koyma sonucunda elde edilen deliller üzerinden harekete geçilerek düzenlenen vergi inceleme raporları mahkûmiyete esas alınamaz. Bu itibarla; hukuka aykırı olarak gerçekleştirilen üst aramasında elde edilen maddi deliller ile buna dayanılarak düzenlenen inceleme raporları esas alınarak mahkûmiyet kararı verilemeyeceği dikkate alınarak sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması…” (YARGITAY 11.Ceza Dairesi 2017/ 9872 E. 2021 / 5973 K. 28.06.2021 T.)

VUK madde 359/b “Sahte Fatura Kullanma Suçu”

Sahte fatura kullanma suçunun, gerçekte herhangi bir mal alım satımına dayanmayan fatura bilgilerinin kaydedildiği beyannamenin ilgili vergi dairesine verilmesiyle oluştuğu, bu itibarla sahte fatura kullanma suçları yönünden zincirleme suç hükmünün uygulanmasında kıstas olarak düzenlenen sahte fatura sayısının değil, aynı takvim yılında farklı dönemlerde verilen beyanname sayısının dikkate alınmasının gerektiği cihetle; sanığın yetkilisi olduğu … Araşt. Prodük. Halkla İliş. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen ve 2007/02, 04, 07 inceleme dönemini konu alan 22.03.2010 tarihli ve 15 sayılı vergi inceleme raporu ile eki tutanakta; mükellef şirketin, kullandığı sahte faturaların, yalnızca … Ajans Reklam Promosyon Matb. Kırt. Bilg. ve Dahili Ticaret’e ait 05.01.2007, 10.01.2007, 15.01.2007 ve 22.01.2007 tarihli dört adet fatura olduğu belirtilmesine rağmen aynı rapor ve tutanakta, bu faturaların ilgili dönem KDV beyannamelerinde kullanılarak indirim konusu yapıldığı şeklindeki tespitlere yer verildiği,

Ancak sanığın, 2007 yılında kullandığı belirtilen ve iddianameye konu edilen dört adet faturanın 2007 yılı Ocak ayında düzenlenmesi nedeniyle bilinen uygulamaya göre faturaların, düzenlendiği aya ilişkin KDV beyannamesiyle kullanılması gerektiği göz önünde bulundurulduğunda, sanığın yetkilisi olduğu şirket hakkında 2007 yılının 2, 4 ve 7. aylarının incelenmesine dair vergi raporundaki “ilgili dönem KDV beyannamelerinde kullanılarak indirim konusu yapıldığı” tespitinin anlaşılabilmesi yönünden iddianameye konu edilen dört adet faturanın 2007 yılında bir beyannameye mi yoksa birden fazla beyannameye mi konu edilerek kullanıldığı hususu ilgili vergi dairesinden sorularak sonucuna göre sanık hakkında zincirleme suç hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerektiği kabul edilmelidir.” (YARGITAY Ceza Genel Kurulu 2018/ 11-446 E. 2021 / 335 K. 01.07.2021 T.)

SIK SORULAN SORULAR

Naylon Fatura Nedir?

Naylon fatura; gerçekte olmayan bir hukuki ilişki konu edilerek düzenlenen faturadır.

Sahte Fatura Düzenleme ve Kullanma Suçu Bakımından Erteleme Kurumu Uygulanabilir mi?

Şartların varlığı halinde erteleme kurumunun naylon fatura suçu bakımından uygulanması mümkündür.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
Call Now Button