İçindekiler
- 1 REŞİT OLMAYANLA CİNSEL İLİŞKİ SUÇU VE CEZASI
- 2 REŞİT OLMAYANLA CİNSEL İLİŞKİ SUÇUNDA KORUNAN HUKUKİ DEĞER
- 3 REŞİT OLMAYANLA CİNSEL İLİŞKİ SUÇUNDA FİİL, FAİL VE MAĞDUR
- 4 REŞİT OLMAYANLA CİNSEL İLİŞKİ SUÇUNDA ŞİKÂYET
- 5 REŞİT OLMAYANLA CİNSEL İLİŞKİ SUÇUNDA YARGILAMA
- 6 REŞİT OLMAYANLA CİNSEL İLİŞKİ SUÇU İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
- 7 SIK SORULAN SORULAR
REŞİT OLMAYANLA CİNSEL İLİŞKİ SUÇU VE CEZASI
Cinsel dokunulmazlık esasen Anayasa’da “Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı” başlığı altında korunmuştur.
Anayasa’nın ilgili maddesi şöyledir:
I. Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı
AY madde 17/1 ve 2 – Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz.
Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu; Türk Ceza Kanunu’nun ; Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar başlıklı Altıncı Bölümü’nün “Reşit olmayanla cinsel ilişki” yan başlığı altında düzenlenmiştir. Kanun maddesi şu şekildedir:
Reşit olmayanla cinsel ilişki
TCK Madde 104 – Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, on beş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, şikayet üzerine, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır
Suçun mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın, on yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Suçun, evlat edineceği çocuğun evlat edinme öncesi bakımını üstlenen veya koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın ikinci fıkraya göre cezaya hükmolunur.
Türk Ceza Kanunu’na göre Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu; kasten işlenebilen bir suç olup; kanuni düzenleme gereğince reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun temel cezası TCK madde 104/1’e göre iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır. Suçun mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi halinde suçun cezası on yıldan on beş yıla kadar hapis cezasıdır.
REŞİT OLMAYANLA CİNSEL İLİŞKİ SUÇUNDA KORUNAN HUKUKİ DEĞER
Türk ceza hukukunda korunan hukuki değer kavramı; suçun maddi unsurlarından hareket unsurunun yöneldiği hakkı, değeri ifade eder. Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu ile korunan hukuki değer; reşit olmayan kişinin yani çocuğun cinsel dokunulmazlığıdır.
İlgili yazılarımız;
CİNSEL TACİZ SUÇU (TCK M. 105)
HAKKI OLMAYAN YERE TECAVÜZ (TCK 154)
ÇOCUĞUN CİNSEL İSTİSMARI SUÇU (TCK MADDE 103)
REŞİT OLMAYANLA CİNSEL İLİŞKİ SUÇUNDA FİİL, FAİL VE MAĞDUR
Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun fiil unsuru TCK madde 104/1 gereğince “cebir, tehdit ve hile olmaksızın on beş yaşını bitirmiş çocukla cinsel ilişki” dir. Burada önemli olan nokta cinsel ilişkinin cebir, tehdit ve hile olmaksızın gerçekleşmesidir. Bu da mağdurun cinsel ilişkinin gerçekleşmesi noktasında hukuka uygun rızasının olması gerektiği anlamına gelmektedir. Şayet mağdurun rızası hilafına cinsel ilişki varsa bu noktada artık reşit olmayanla cinsel ilişki suçu değil; TCK madde 103’te düzenlenen çocuğun cinsel istismarı suçu oluşur.
Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun mağduru herkes olabilmektedir. Suçun faili bakımından özgü bir durum bulunmamaktadır.
Mağdur 15 yaşını bitirmiş ancak 18 yaşını doldurmamış herkestir. Mağdurun 15 yaşından küçük olması halinde çocuğun cinsel istismarı suçu oluşur. Ancak yaş kıstası bulunduğundan suçun mağdur unsuru bakımından özgülük taşıdığını söylemek mümkündür.
REŞİT OLMAYANLA CİNSEL İLİŞKİ SUÇUNDA ŞİKÂYET
TCK madde 104 düzenlemesine göre reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun temel hali şikayete tabidir. Şikayet şartının gerçekleşmesi için yaşı küçük mağdurun bizzat kendisinin şikayette bulunması gereklidir. Şikayet hakkının kullanımı bir kereye mahsustur. Dolayısıyla mağdurun şikayetten vazgeçmesi halinde bir daha aynı olayla ilgili şikayet hakkını kullanması mümkün değildir. Şayet kovuşturma aşamasında şikayetten vazgeçme kurumuna başvurulacaksa bu konuda da mağdurun bizzat kendisi şikayetten vazgeçme iradesini ortaya koymalıdır.
Mağdurun soruşturma aşamasında şikayetten vazgeçmesi halinde savcılık makamınca kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilirken; kovuşturma aşamasında şikayetten vazgeçmesi halinde ise mahkeme tarafından düşme kararı verilir.
TCK madde 104/2 ve 3’teki hallerden birinin varlığında şikayet şartının aranmayacağı açıkça kanunda düzenlenmiştir. Bunlar aslında suçun faili bakımından özgü suç oluşturan halleri ifade etmektedir. Buna göre:
- Suçun mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın, on yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
- Suçun, evlat edineceği çocuğun evlat edinme öncesi bakımını üstlenen veya koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın ikinci fıkraya göre cezaya hükmolunur.
- REŞİT OLMAYANLA CİNSEL İLİŞKİ SUÇUNDA HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI KARARI VE ADLİ PARA CEZASI VERİLMESİ
Tüm şartların sağlanması halinde reşit olmayanla cinsel ilişki suçu ile ilgili yapılan yargılama sonunda; mahkeme tarafından fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkündür.
Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun kanuni düzenlemesinde seçenekli yaptırım şeklinde bir adli para cezası düzenlenmemiştir. Bununla birlikte; yargılama sonunda verilebilecek ceza miktarı düşünüldüğünde şartlar oluşmayacağından hükmedilen cezanın adli para cezasına çevrilmesi mümkün değildir.
REŞİT OLMAYANLA CİNSEL İLİŞKİ SUÇUNDA YARGILAMA
TCK madde 104’te düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunda görevli mahkeme asliye ceza mahkemeleridir. Bunun yanında suçun dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.
Türk Ceza Hukuku’nda cinsel suçlar; nitelikleri önem arz etmeksizin, kanunen uzlaştırma kapsamına alınmamıştır. Dolayısıyla TCK’ya göre reşit olmayanla cinsel ilişki suçu uzlaştırma kapsamında değildir.
Cezanın ertelenmesi; suç sebebiyle mahkeme tarafından fail hakkında belirlenen cezanın şartlı olarak cezaevinde infaz edilmesinden vazgeçilmesidir. Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunda şartların oluşması halinde cezanın ertelenmesi mümkündür.
REŞİT OLMAYANLA CİNSEL İLİŞKİ SUÇU İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
TCK madde 104 – Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu
“Suça sürüklenen çocuklardan … ile …’ın savunmaları, olay tarihine ilişkin tespit edilen mesajlardan mağdure …’in suça sürüklenen çocuklara yerine bildirerek buluşmayı sağlaması, …’in ifadesinde …’ın arkadaşlığa devam etmek için yaptığı cinsel ilişkiye girme teklifini kabul ettiğini beyan etmesi, tanık …’in, mağdure ile suça sürüklenen çocukların bulunduğu kattan herhangi bir yardım isteği duymadığını ifade etmesi, mağdureye zor kullanıldığına yönelik vücudunda ya da elbiselerinde herhangi bir emarenin tespit edilmemesi ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, suça sürüklenen çocuklardan …’un atılı suçlardan, …’ın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraati ile mağdureyle cinsel ilişkiye girme eylemi nedeniyle TCK’nın 104. maddesinde yer alan reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan mahkumiyetine karar verilmesi yerine atılı suçlardan mahkumiyetlerine hükmedilmesi,…” (Yargıtay 9.Ceza Dairesi 2021 / 10952 E. 2021 / 7553 K. 14.09.2021 T.)
Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçunda Zora Dayalı İlişki
“Katılan mağdurenin soruşturma aşamasında sanıkla evde yalnız kaldıkları zaman diliminde sanığın kendisiyle ilişkiye girdiğinden şüphelendiğini belirtmesine karşın kovuşturma aşamasındaki beyanında eve çıktıktan sonra sanık, tanık… ve onun erkek arkadaşının kendisine duş aldırdığını, akabinde sanığın kendisini bir odaya kapattığını, kendisini tamamen soyundurduğunu, uyuşmuş gibi bir hâlinin olması nedeniyle sanığa karşı koyup tepki veremediğini, sanığa yapmamasını söylediğini ancak sanığın kendisine zorla tecavüz ettiğini belirterek soruşturma ve kovuşturma aşamalarındaki beyanları arasında çelişki meydana getirmek suretiyle iddialarını sanık aleyhine genişletmesi, tanık…’in soruşturma aşamasında alınan beyanında katılan mağdureye sanığın evli ve çocuklu olduğunu söylemesi üzerine katılan mağdurenin kendisine sanığın eşinden ayrılacağını, çocukları olduğu için birlikte yaşamak durumunda kaldıklarını söylediğini ifade etmesi,
Katılan mağdurenin soruşturma aşmasında sanığın kendisini bırakıp gideceğini söylemesi nedeniyle sanıkla cinsel ilişkiye girmeye devam ettiğini beyan etmesi, ilişkinin yakınlarından dahi gizlenecek uzun bir süre devam ettirilmesi, katılan mağdurenin ablasının, katılan mağdurenin cep telefonunda sanıkla yaptığı mesajlaşmaları görmesi üzerine olayın adli mercilere intikal etmesi, katılan mağdureyle sanığın 27.05.2009-24.06.2009 tarihleri arasında çok sayıda karşılıklı mesajlaşmaların bulunmasının aralarında duygusal bir yakınlığın bulunduğuna delalet etmesi, katılan mağdurenin, telefonunda bulunan mesajları ablasının görmesi üzerine sildiğini ifade etmesi hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanığın katılan mağdureyle zora dayalı olarak cinsel ilişki gerçekleştirdiği iddiasının şüphede kalması, bu şüphenin de yasal olarak sanık lehine değerlendirilmesinin gerekmesi nedenleriyle sanığın eyleminin reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğunun kabulü gerekmektedir.…” (Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2020/ 14-184 E. 2020 / 406 K. 08.10.2020 T.)
TCK madde 104 – Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu
“Mağdureyle ilgili… Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunca düzenlenen 25.07.2014 günlü, 3992 sayılı raporun sonuç kısmında mağdurenin ruhsal muayenesinde tespit edilip ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede bulunan majör depresyon halinin olay nedeniyle gelişebileceği gibi cinsel saldırı olmaksızın başka olay ve/veya olaylara bağlı olarak da gelişen psikososyal stres ve çatışmalar sonucu da ortaya çıkabileceğinin bunlar arasında tıbben ayrım yapılamadığının, mahkemece cinsel saldırının gerçekleştiğinin sübutu ve tespiti halinde ruh sağlığındaki bozulmanın cinsel saldırıya bağlı geliştiğinin kabulünün uygun olacağının belirtilmesi karşısında, anılan raporun 5237 sayılı TCK’nın 103/6. maddesinin tatbiki hususunda yeterli olmadığı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,…” (Yargıtay 14.Ceza Dairesi 2019 / 4413 E. 2019 / 11098 K. 25.09.2019 T.)
SIK SORULAN SORULAR
Her iki çocuğun da 15 yaşını doldurmuş ancak 18 yaşının doldurmamış olması halinde rızaları var ise bu durumda ceza verilmez. Zira her iki taraf da hem fail hem de mağdur özellikleri taşımış olur. Bunun yanı sıra iki çocuktan biri 15 – 18 yaş aralığında ancak diğeri 15 yaşından küçük ise yaşı büyük olanın cinsel istismar suçunu işlediğinin kabulü gerekir.