İçindekiler
- 1 ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ NEDİR?
- 2 ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİNİN KURULMASI
- 3 ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİNİN TARAFLARI
- 4 ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMELERİNDE TAŞINMAZ DEVRİ
- 5 ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİNİ SONA ERMESİ
- 6 ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
- 7 TBK madde 612 – Tescil İsteğinin Dayanağı Olan Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesinin Geçerli Sayılıp Sayılmayacağı – Akdin Şekil Yönünden Geçerli Olduğu Kabul Edilip İşin Esasına Girilerek Sonucuna Göre Karar Verilmesi
- 8 SIK SORULAN SORULAR
Hukuki işlem; bir veya birden fazla kişinin hukuk düzeni içinde hukuki sonuç doğurmaya elverişli irade beyanlarıdır. Sözleşme ise; iki veya daha fazla kişinin karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanı ile gerçekleştirdikleri hukuki işlemdir. Sözleşme bir borç ilişkisi kaynağı olarak Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiştir. Bazı sözleşmelerin kurulmasında usul ve esaslar Türk Borçlar Kanunu’nun “Özel Borç İlişkileri” başlıklı ikinci kısmında bölümlere ayırmak suretiyle detaylı şekilde düzenlenmiştir. Bu makalede kanunda düzenlenen bir sözleşme türü olarak ölünceye kadar bakma sözleşmesi incelenecektir. (ölünceye kadar bakma akdi bozulabilir mi, Ölünceye kadar bakma sözleşmesinde tapu devri ne zaman olur)
İlgili yazılarımız;
ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ NEDİR?
Ölünceye kadar bakma sözleşmelerine ilişkin usul ve esaslar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiştir. İlgili kanunun “Özel Borç İlişkileri” başlıklı ikinci kısmının “Ömür Boyu Gelir ve Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmeleri” başlıklı on yedinci bölümünün “Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi” yan başlıklı ikinci ayrımında düzenlenmiştir.
Kanun maddesi olarak ise ölünceye kadar bakma sözleşmeleri TBK madde 611 – 619 arasında düzenlenmiştir. Kanunun 611. Maddesinde ölünceye kadar bakma sözleşmeleri açık bir şekilde tanımlanmıştır. İlgili madde aşağıdaki şekildedir:
Tanımı
TBK madde 611 – Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir.
Bakım borçlusu, bakım alacaklısı tarafından mirasçı atanmışsa, ölünceye kadar bakma sözleşmesine miras sözleşmesine ilişkin hükümler uygulanır.
Yukarıda yer verdiğimiz düzenleme gereğince ölünceye kadar baka sözleşmesi; bir kimsenin, bir malvarlığının devri karşılığında, bir kimseye hayatının sonuna kadar bakılmasını gerektiren sözleşmedir. Kanunun açık tanımına göre; ölünceye kadar bakma sözleşmelerinin tarafları bakım alacaklısı ve bakım borçlusudur.
ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİNİN KURULMASI
Ölünceye kadar bakma sözleşmeleri temel olarak karşılıklı ve uygun irade beyanları ile kurulmaktadır. Türk Borçlar Hukuku sistemimizde sözleşme özgürlüğü ilkesi gereğince temelde sözleşmelerin nasıl kurulacağı şekil şartlarına bağlı değildir. Ancak bazı sözleşmeler kanunda özel olarak düzenlenmiştir. Bu sözleşmelerin geçerli ve hukuka uygun şekilde kurulabilmesi, belli şekil şartlarının yerine getirilmesine bağlıdır. Ölünceye kadar bakma sözleşmeleri de kanunda özel olarak düzenlenen ve hukuki sonuç doğurması için belli şekil şartlarına uyulması gereken sözleşmelerdendir.
TBK madde 612’de ölünceye kadar bakma sözleşmelerinin şekli düzenlenmiştir.
TBK madde 612 – Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, mirasçı atanmasını içermese bile, miras sözleşmesi şeklinde yapılmadıkça geçerli olmaz.
Sözleşme, Devletçe tanınmış bir bakım kurumu tarafından yetkili makamların belirlediği koşullara uyularak yapılmışsa, geçerliliği için yazılı şekil yeterlidir.
Kanunda açık bir ifadeyle ölünceye kadar bakma sözleşmesinin miras sözleşmesi şeklinde yapılması gerektiği belirtilmiştir. Bu halde miras sözleşmesinin şekil şartlarının incelenmesi gerekmektedir. Miras sözleşmesi; TBK madde 545 – 549 arasında düzenlenmiştir. Kanuni düzenlemesi gereğince geçerli bir miras sözleşmesinin resmi vasiyetname şeklinde düzenlenmesi zorunludur.
Buna göre sözleşme taraflarının sözleşmeyi kurmaya yönelik irade beyanlarını resmi memur önünde bildirmeleri gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu madde 532’de vasiyetnameyi düzenlemeye yetkili kurum ve kişiler düzenlenmiştir. Anılan hükme göre vasiyetname düzenlemeye yetkili kurum ve kişiler; sulh hâkimi, noter ve kanunla kendisine bu yetkinin verildiği kişilerdir. Uygulamada sıklıkla noter huzurunda yapılan bu sözleşmenin geçerli şekilde kurulabilmesi için 2 tanığın da hazır bulundurulması gerekir.
Tüm bu açıklamalarımız doğrultusunda ölünceye kadar bakma sözleşmesinin kurulması için bakım alacaklısı ve bakım borçlusu noter önüne giderek, bu sözleşmeyi kurmaya yönelik bizzat irade beyanında bulunmaları gerekmektedir. Burada önemli olan nokta sözleşme taraflarının veya temsilcilerinin bizzat yetkili memur önünde bulunma zorunluluğudur. Aksi halde geçerli ve hukuki sonuç doğurmaya elverişli bir sözleşmeden söz edilmesi mümkün değildir.
ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİNİN TARAFLARI
Yukarıda da belirttiğimiz üzere ilgili kanunun açık düzenlemesine göre; ölünceye kadar bakma sözleşmelerinin tarafları bakım alacaklısı ve bakım borçlusudur.
Taraflar arasında ölünceye kadar bakma sözleşmesi kurulduğunda; bakım alacaklısı ölünceye kadar kendisine bakılmasına yönelik bir alacak hakkı elde etmektedir. Bunun karşılığında ise; bakım borçlusuna karşı, yaşadığı sürece kendisine bakmasının karşılığı olarak bir malvarlığı ediminin devri borcu altına girmektedir.
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesinde Bakım Borçlusunun Hukuki Durumu – Hak ve Yükümlülükleri
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile bakım borçlusu üzerinde doğan borçlar TBK madde 614’te düzenlenmiştir. Bu hüküm gereğince;
- Bakım borçlusu, kendisine devri yapılan malların değerine ve bakım alacaklısının sahip olduğu sosyal durumuna göre, hakkaniyet gereği edimleri yerine getirmekle yükümlüdür.
- Bakım borçlusu; bakım alacaklısına aralarındaki sözleşme gereğince uygun gıda ve konut sağlamak zorundadır.
- Bakım borçlusu; bakım alacaklısına yine aralarındaki sözleşme hükümleri ve kanunun açık hükmü gereğince, hastalığında gerekli özeni göstermek ve onu tedavi etmek zorundadır.
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile bakım borçlusu; bakım alacaklısına ölünceye kadar bakmasına karşılık, bakım alacaklısından yükümlendiği edimi yerine getirmesini isteme hakkını elde eder. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi her iki tarafa da borç yükleyen bir sözleşmedir. Bu sözleşme türü ile ilgili kanunu ilgili kısmı düzenlenmeyen konular bakımından Türk Borçlar Kanunu’nun genel hükümler kısmında yer alan düzenlemeler uygulanır.
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesinde Bakım Alacaklısının Hukuki Durumu – Hak ve Yükümlülükleri
- Bakım alacaklısı ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile bakım borçlusu tarafından giydirilme, gözetilme, gerektiğinde tedavi edilme, beslenme, ikamet edilme haklarına sahip olmaktadır. Bu husus kanunda açıkça düzenlenmiştir.
- “Güvence” yan başlıklı TBK madde 613 gereğince; bakım borçlusuna bir taşınmazını devretmiş olan bakım alacaklısı, haklarını güvence altına almak üzere, bu taşınmaz üzerinde satıcı gibi yasal ipotek hakkına sahiptir. Bu kanun hükmü ile bakım alacaklısı lehine yasal bir güvence getirilmiştir. Uygulama bu güvence bakım alacaklısının yasal ipotek hakkı olarak adlandırılmaktadır.
- TBK madde 619/1’e göre bakım alacaklısı sözleşme ile elde ettiği hakkını başkasına devredemez. Bu konuda kanundan kaynaklanan bir devredilmezlik hali söz konusudur.
- Bakım alacaklısını yine TBK madde 619/3 gereğince; sözleşmeden doğan alacağını karşılamak için borçluya karşı yürütülen/yürütülmekte olan hacizlere katılabilmektedir..
ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMELERİNDE TAŞINMAZ DEVRİ
Öncelikle tarafların karşılıklı borç veya yükümlülükleri sözleşmenin imzalanması ile doğmaktadır. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile bakım alacaklısının; bakım borçlusuna karşı bir malvarlığını veya malvarlığı değerini devretme yükümlülüğü doğar. Bu malvarlığı çoğunlukla bir taşınmaz şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bakım alacaklısının taşınmaz mülkiyetini ne zaman devredeceği hususu farklı olasılıklar çerçevesinde değerlendirilmelidir. (Ölünceye kadar bakma sözleşmesinde tapu devri ne zaman olur )
Şayet ölünceye kadar bakma sözleşmesi tapu müdürlüğünde taraflarca imzalanıp kurulursa, bu halde taşınmazın mülkiyetinin devri işlemi de hemen ardından yapılacaktır. Tarafların tapu müdürlüğü dışında bir yerde sözleşmeyi düzenlemeleri halinde beraberce veya birlikte tapu müdürlüğüne başvurarak taşınmazın tapu devrini gerçekleştirmeleri gerekmektedir. Bakım alacaklısının devir yönündeki yükümlülüğüne aykırı hareket etmesi halinde bakım borçlusunun dava yoluna başvurarak mülkiyetin devrini geçekleştirmesi mümkündür.
Bunun yanı sıra bakım alacaklısının yasal ipotek hakkı ile bakım borçlusunun taşınmaz mülkiyetinin kendi üzerine geçirilmesi talep edebilme hakkı kanundan doğmaktadır. (Ölünceye kadar bakma sözleşmesinde tapu devri ne zaman olur ?)
Önemli olan bir diğer husus ise TBK madde 615/3’te düzenlenmiştir. buna göre; sözleşmenin iptali ile alakalı olarak bakım alacaklısının mirasçılarının tenkis davası, alacaklılarının ise iptal davası açma hakları saklıdır.
ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİNİ SONA ERMESİ
Ölünceye kadar bakma sözleşmesini sona ermesi hususu Türk Borçlar Kanunu madde 616 – 618 arasında düzenlenmiştir. Kanunun açık düzenlemesine göre ölünceye kadar bakma sözleşmesinin sona ermesi önel verilerek fesih, önel verilmeksizin fesih ve bakım borçlusunun ölümü şeklinde olabilmektedir. (Ölünceye kadar bakma sözleşmesinde tapu devri ne zaman olur)
- Önel verilerek fesih TBK madde 616’da düzenlenmiştir. Buna göre; tarafların edimleri arasında önemli ölçüde oransızlık bulunduğu takdirde, az olan taraf 6 ay önce bildirimde bulunmak şartıyla sözleşmeyi her zaman feshedebilecektir. Şayet edimi fazla olan taraf kendisine bağışta bulunulma amacını ispat ederse bu maddede düzenlenen fesih imkânı artık karşı taraf bakımından doğmamaktadır.
TBK madde 616/2’ye göre; sözleşmenin sona erdirilmesi anına kadar geçen sürede ifa edilmiş edimler, anapara ve faiziyle birlikte değerlendirilerek, denkleştirme sonucunda alacaklı çıkan tarafa geri verilir.
- Önel verilmeksizin fesih TBK madde 617’de düzenlenmiştir. Bunun yanı sıra kişinin hangi hallerde önel verilmeksizin fesih yolunu işletebileceği kanunda açıkça yazılmıştır.
- Tarafların sözleşmeden doğan borçlara aykırı davranması nedeniyle sözleşmenin devamı çekilmez hale gelirse,
- Başkaca önemli olarak nitelendirilebilecek sebepler sözleşmenin devamını imkânsız hale getirmiş veya aşırı ölçüde güçleştirmişse,
Taraflardan her biri sözleşmeyi önel vermeksizin feshedebilecektir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi yukarıdaki sebeplerden birine dayanılarak feshedildiği takdirde; kusurlu taraf, aldığı şeyi geri verir ve kusursuz tarafa, bu yüzden uğradığı zarara karşılık uygun bir tazminat ödemekle yükümlü hale gelir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesinde tapu devri ne zaman olur)
Sözleşmenin önel verilmeksizin feshedilmesi hali TBK madde 617’de düzenlenmiştir. Ayrıca kanun maddesinin ilk fıkrasında yukarıda bahsettiğimiz hususlar düzenlenirken ikinci fıkrasında hakimin önel verilmeksizin fesih durumuna yapabileceği müdahale düzenlenmiştir.
TBK madde 617/2 – Hakim, sözleşmenin önel verilmeksizin feshini yerinde bulabileceği gibi, taraflardan birinin istemiyle veya kendiliğinden, aile topluluğu içinde yaşamalarına son vererek, bakım alacaklısına ömür boyu gelir bağlayabilir.
- Son olarak sözleşmenin bir de bakım borçlusunun ölümü sebebiyle sona ermesi mümkündür. Bu husus TBK madde 618’de düzenlenmiştir. Buna göre; bakım borçlusunun ölümü halinde bakım alacaklısı, 1 yıl içinde sözleşmenin feshini isteyebilir. Ayrıca bakım alacaklısı, bakım borçlusunun iflası halinde, iflas masasından isteyebileceği tutara eşit paranın kendisine ödenmesini, mirasçılardan isteyebilir.
ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİ İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
TBK madde 618 – Bakım Borçlusunun Ölümü Üzerine Sözleşmenin Feshi Durumunda Belirlenen Bedelin Bakım Borçlusu Mirasçılarından Alınacağı – Bilirkişi Raporuyla Davacı Alacağının Hesaplanması Gereği
“Somut olayda; bakım alacaklısının, bakım borçlusunun ölüm tarihi olan 29.05.2013 tarihinden itibaren 1 yıllık süre içinde 06.09.2013 tarihinde akdin feshi iradesini belirterek eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. O halde, yukarıdaki ilkeler somut olayla birlikte değerlendirildiğinde, bakım borçlusunun ölümü üzerine, bakım alacaklısının açtığı dava sonucu sözleşme feshedilmekle birlikte Borçlar Kanunu’nun 518. maddesi uyarınca belirlenen bedelin bakım borçlusu mirasçıları davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekeceği, tapu iptal tescile karar verilemeyeceği açıktır.
Hâl böyle olunca, mahkemece, mahallinde konusunda uzman bilirkişilerle keşif yapılarak denetime açık, gerekçeli ve bilimsel verilere uygun rapor alınması, Türk Borçlar Kanunun 618 maddesi gereğince bakım alacaklısının, bakım borçlusunun iflası hâlinde, iflas masasından isteyebileceği miktarın tespit edilerek, varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir…” (Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Esas: 2014/ 19042 Karar: 2017 / 822 Karar Tarihi: 13.02.2017 )
TBK madde 611 – Murisin Bakımını Sağlamak Amacıyla Düzenlenip Düzenlenmediği Araştırılarak Sonucuna Göre Bir Karar Verilmesi Gereği
“Ölünceye kadar bakma akdinin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi için sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın bütün mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekir.
Somut olayda; davacı ile bakım alacaklısı annesi … arasında 15.04.2011 tarihli ölünceye kadar bakım sözleşmesi düzenlenmiş, 101 ada 196, 49, 41, 129, 59, 68, 170, 172, 174, 175, 176 ve 113 parsel sayılı, 102 ada 20 ve 21 parsel sayılı, 1600 parsel sayılı taşınmazlardaki murise ait tüm hak ve hisseler davacıya bırakılmıştır. Bakım alacaklısı muris …’ın ölüm tarihi 02.01.2013 olup, geriye mirasçı olarak davalı … ve davacı … kalmıştır. Mahkemece, murisin dava konusu Ölünceye Kadar Bakım Sözleşmesine konu taşınmazlar dışında başkaca taşınmazının, malvarlığının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
Davalı, sözleşmenin bakım alacaklısı tarafından bakıp gözetilme amacıyla değil mirasçılarından mal kaçırma amacıyla düzenlendiğini iddia ettiğinden, mahkemece tarafların gerçek iradelerinin açıklığa kavuşturulması bakımından, sözleşme tarihindeki murisin elinde bulunan malvarlığının tespit edilecek miktarı ile temlik edilen malın bütün mamelekine oranı dikkate alınarak ölünceye kadar bakım sözleşmesine konu edilen taşınmazların makul olarak değerlendirilebilecek miktarı aşıp aşmadığının 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, muris muvazaası ilkelerine uygun olarak yeterli araştırma ve inceleme yapılıp, toplanan ve toplanacak olan deliller ile birlikte dinlenen taraf tanıklarının beyanları değerlendirilerek, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin terekeden mal kaçırma amaçlı değil, gerçekten murisin bakımını sağlamak amacıyla düzenlenip düzenlenmediği araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir…” (Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Esas: 201 6/ 10052 Karar: 2019 / 4252 Karar Tarihi: 13.05.2019)
TBK madde 612 – Tescil İsteğinin Dayanağı Olan Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesinin Geçerli Sayılıp Sayılmayacağı – Akdin Şekil Yönünden Geçerli Olduğu Kabul Edilip İşin Esasına Girilerek Sonucuna Göre Karar Verilmesi
“Somut olaya gelince; burada öncelikle irdelenmesi gereken husus, tescil isteğinin dayanağı olan ölünceye kadar bakma sözleşmesinin geçerli sayılıp sayılmayacağıdır. Davacıların tescil taleplerinin dayanağı olan ölünceye kadar bakma akdi 02.04.1968 tarihinde …. Noterliğinde düzenlenmiştir. 05.05.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 84. maddesi, düzenleme şeklinde yapılan işlemlerin “işleme katılanların imzalarını ve noterin imza ve mührünü” taşıması gerektiğini, Noterlik Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğinin 132. maddesi ise “düzenleme veya onaylama şeklinde yapılan noterlik işlemlerinin birden fazla sayfayı kapsaması halinde, kanunen ilgili tarafından imzalanması zorunlu asıl veya örneklerin her sayfasının ilgili ve noter tarafından imzalanması” gerektiğini düzenlemektedir. Ne var ki, 15.06.1938 tarihinde yürürlüğe giren 3456 sayılı Noterlik Kanununda böyle bir düzenleme bulunmamaktadır.
Bu durumda mahkemece, davacıların dayandığı ölünceye kadar bakma akdinin şekil yönünden geçerli olduğu kabul edilip işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir…”(Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Esas: 2015 / 17357 Karar: 2016 / 5115 Karar Tarihi: 26.04.2016)
SIK SORULAN SORULAR
TBK madde 611’e göre;ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir.