MİRASTAN FERAGAT

Miras sözleşmesi;  Türk Medeni Kanunu madde 545 – 549 arasında düzenlenmiştir. Buna göre miras sözleşmesi; miras bırakan ile karşı taraf arasında düzenlenen sözleşme türüdür. Geçerli bir miras sözleşmesinden söz edebilmek için ilgili sözleşmenin resmi vasiyetname şeklinde düzenlenmesi zorunludur. Mirastan feragat sözleşmesi 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 528-530. Maddeleri arasında miras sözleşmesinin bir türü olarak düzenlenmiştir. Bu makalemizde mirastan feragat sözleşmesi ile ilgili detaylı bir inceleme yapılacaktır. Geçerli bir miras sözleşmesinin hukuk düzeninde doğurduğu sonuçlar üzerinde durulacaktır. (Mirastan feragat sözleşmesi örneği)

İlgili yazılarımız ;

MİRASTAN FERAGAT SÖZLEŞMESİNİN TANIMI VE HUKUKİ NİTELİĞİ

Mirastan feragat sözleşmesine ilişkin usul ve esaslar 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiştir. İlgili kanunun “Miras Hukuku” başlıklı üçüncü kitabının “Mirasçılar” başlıklı birinci kısmının “Ölüme Bağlı Tasarruflar” başlıklı ikinci bölümünün “Ölüme Bağlı Tasarrufların Çeşitleri” başlıklı üçüncü ayırımında “Miras Sözleşmeleri” başlığı altında düzenlenmiştir.

Türk Medeni Kanunu’nda feragat sözleşmesi ile ilgili bir tanıma yer verilmemiştir. Doktrinde ise bu sözleşmeyi farklı şekillerde tanımlamıştır. En kapsayıcı şekilde tanımı şu şekilde yapılacaktır. Mirastan feragat sözleşmesi; miras bırakan ile gelecekti muhtemel mirasçısı arasında kurulan, konusu muhtemel mirasçının ileride doğacak miras hakkından tamamen veya kısmen vazgeçmesi olan bir miras sözleşmesi türüdür.

Mirastan feragat sözleşmesinin konusu tam veya kısmi feragat şeklinde olabilmektedir. Şayet sözleşme tam feragat şeklinde düzenlenmişse; hakkından feragat eden taraf mirasçılık sıfatını kaybeder. Ancak sözleşme kısmi feragat olacak şekilde düzenlenmişse hakkından feragat eden tarafın mirasçılık sıfatı devam eder.

Her şeyden önce mirastan feragat bir sözleşme niteliğindedir. Mirasçının feragat etmesi, ancak miras bırakan ile birlikte yapacağı bir feragat sözleşmesi ile mümkündür. Feragat sözleşmesinde her iki tarafın birbirine uygun irade beyanları yer alır. Zira hukuken geçerli bir sözleşme, feragat eden mirasçının yanı sıra miras bırakanın terekesini de etkilemektedir. Miras bırakanın; yasada sayılan ve aşağıda detaylı şekilde irdeleyeceğimiz haller dışında tek taraflı bir irade beyanıyla bu feragatten vazgeçmesi mümkün değildir.

Bu sözleşme bir yandan da hukuki niteliği itibariyle bir ölüme bağlı tasarruftur. Ancak bu niteliği yalnızca miras bırakan bakımından geçerlidir. Sözleşmenin diğer tarafı yani mirasçı bakımından ise bu işlem sağlararası hukuki bir işlem niteliğindedir. Ölüme bağlı tasarruflar; miras bırakanın terekesini etkileyen ve hüküm ve sonuçlarını miras bırakanın ölümü ile doğuran hukuki işlemdir. 

MİRASTAN FERAGAT SÖZLEŞMESİNİN TARAFLARI VE KONUSU

Bu sözleşmenin tarafları miras bırakan ile onun ilerideki muhtemel mirasçısıdır. TMK 528’e göre; miras bırakan, bir mirasçısı ile ivazlı veya ivazsız bu sözleşmeyi yapabilir. Kanunda bir ayrıma gidilmediği için miras bırakanın, bu sözleşmeyi her türlü mirasçısı ile yapması mümkündür. Bu kişiler yasal mirasçılar olabileceği gibi atanmış mirasçılar da olabilmektedir.

Önemli olan bir diğer nokta ise bu sözleşmenin konusudur. Genel olarak bilinenin aksine bu sözleşmenin konusu mirasçının miras hakkı değil, miras hakkına ilişkin sahip olduğu beklentisidir. Bunun nedeni ise bu sözleşme kurulduğu anda gelecekteki muhtemel mirasçı, mirasçılık sıfatına veya miras hakkına sahip değildir. Zira miras hakkı veya mirasçılık sıfatı miras bırakanın ölümü ile birlikte doğmaktadır. Bu nedenle bu hakkın sözleşme konusu edilmesi kanunen mümkün değildir.

Dolayısıyla TMK madde 528/2’de düzenlenen feragat eden mirasçılık sıfatını kaybeder şeklindeki düzenleme alında tam olarak doğru değildir. Gerçekte ise feragat sözleşmesinin kurulması ile feragat eden mirasçı, mirasçılığın kazanılmasına dair beklentisini kaybeder.

MİRASTAN FERAGAT SÖZLEŞMESİNİN KURULMASI

Mirastan feragat sözleşmesi bir miras sözleşmesi türü olarak kanunda düzenlenmiştir. Bu nedenle miras sözleşmesinin kurulmasına ilişkin hükümler bu sözleşme bakımından da geçerlidir. Dolayısıyla miras sözleşmesinin şekil şartlarının incelenmesi gerekmektedir.

Miras sözleşmesi; Türk Medeni Kanunu 545 – 549 maddeleri arasında düzenlenmiştir. Kanuni düzenlemeye göre; hukuken geçerli ve hukuki sonuç doğurmaya elverişli bir miras sözleşmesinin resmi vasiyetname şeklinde düzenlenmesi zorunludur. Dolayısıyla sözleşme taraflarının sözleşmeyi kurmaya yönelik irade beyanlarını resmi memur önünde bildirmeleri gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu madde 532’de vasiyetnameyi düzenlemeye yetkili kurum ve kişiler düzenlenmiştir. Ayrıca anılan hükme göre vasiyetname düzenlemeye yetkili kurum ve kişiler; sulh hâkimi, noter ve kanunla kendisine bu yetkinin verildiği kişilerdir.

Uygulamada sıklıkla noter huzurunda yapılan feragat sözleşmesinin geçerli şekilde kurulabilmesi için 2 tanığın da resmi memur önünde hazır bulundurulması gerekir. Ayrıca bu sözleşmenin kurulması ile feragat eden taraf gelecekteki mirasçılık sıfatını kaybetmiş olur.

MİRASTAN FERAGAT SÖZLEŞMESİ TÜRLERİ   

Belirtmemiz gerekir ki bu sözleşmeleri öncelikle tam feragat sözleşmeleri ve kısmi feragat sözleşmeleri şeklinde ayırmamız mümkündür. Bu ayrımın sonuçları ile ilgili yukarıda detaylı bilgilere yer verilmiştir. Dolayısıyla bu başlık altında yalnızca ivazlı ile ivazsız feragat sözleşmeleri ayrımına dair bilgi verilecektir.

İvazlı Mirastan Feragat Sözleşmeleri

İvazlı mirastan feragat sözleşmelerinde belirtilen ivaz Türk Medeni Kanunu madde 565’te düzenlenen “Miras bırakanın, mirasçılık sıfatını kaybeden yasal mirasçıya miras payına mahsuben yapmış olduğu sağlararası kazandırmalar” şeklinde ifade edilmiştir. Bu tür sözleşmelerde feragat eden mirasçı aslında ileride doğması muhtemel miras payını, daha mirasçılık sıfatını kazanmadan, peşinen almaktadır. Bir sözleşmenin ivazlı olmasının en önemli hukuki sonucu TMK madde 528/3’te düzenlenmiştir. İlgili kanun maddesi aşağıdaki şekildedir:

TMK madde 528/3 – Bir karşılık sağlanarak mirastan feragat, sözleşmede aksi öngörülmedikçe feragat edenin altsoyu için de sonuç doğurur.

Kanunun açık hükmünde de anlaşılacağı üzere bir feragat sözleşmesinin ivazlı yani karşılıklı olması halinde feragat, feragat eden mirasçının alt soyu için de sonuç doğurur. Ayrıca bu kişiler de ileride miras bırakanın mirasçısı olma haklarını kaybederler. Bu sonucun doğmaması için aksinin sözleşmede kararlaştırılabileceği belirtilmiştir.

İvazsız Mirastan Feragat Sözleşmeleri

TMK madde 528/3’ün karşıt anlamından yola çıkarak ivazsız feragat sözleşmelerinin feragat eden mirasçının alt soyunu etkilemeyeceğini söylemek mümkündür. Sözleşmenin karşılıksız/ivazsız olması durumunda feragat eden mirasçının alt soyu kendi mirasçılık sıfatını kaybetmez.

MİRASTAN FERAGAT SÖZLEŞMESİNDEN DÖNME

Mirastan feragat sözleşmesinden dönme 3 şekilde meydana gelebilir.

Tarafların Anlaşarak Mirastan Feragat Sözleşmesinde Dönmesi

Feragat öncelikle bir mirasçılık sözleşmesi ile kurulmaktadır. Bu kapsamda tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanları bulunmalıdır. Taraflar anlaşarak her zaman feragat sözleşmesinde dönmeleri mümkündür. Bu anlaşmanın TMK madde 546 düzenlemesi gereğince yazılı olması zorunludur. Taraflar yazılı anlaşarak miras sözleşmesi niteliğindeki feragat sözleşmesini ortadan kaldırabilir.

Miras Bırakanın Mirastan Feragat Sözleşmesinden Dönmesi

Sözleşme hükümlerinde miras bırakanın hangi hallerde sözleşmeden dönebileceği düzenlenmişse; miras bırakanın bu kurallar çerçevesinde miras sözleşmesinden dönmesi mümkündür. Doktrinde tartışmalı olmakla birlikte; miras bırakanın mirastan çıkarma hallerinde de feragat sözleşmesinden dönmesi mümkündür.

Feragat Eden Mirasçının Mirastan Feragat Sözleşmesinden Dönmesi

TMK madde 547 – Miras sözleşmesi gereğince sağlararası edimleri isteme hakkı bulunan taraf, bu edimlerin sözleşmeye uygun olarak yerine getirilmemesi veya güvenceye bağlanmaması halinde borçlar hukuku kuralları uyarınca sözleşmeden dönebilir.

Miras sözleşmesi için geçerli olan bu hüküm bir miras sözleşmesi türü olan feragat sözleşmesi için de geçerlidir.

MİRASTAN FERAGATİN HÜKÜMDEN DÜŞMESİ DURUMU

Mirastan feragatin hükümden düşmesi hali TMK madde 529’da düzenlenmiştir. İlgili kanun maddesi aşağıdaki şekildedir:

TMK madde 529 – Mirastan feragat sözleşmesi belli bir kişi lehine yapılmış olup bu kişinin herhangi bir sebeple mirasçı olamaması halinde, feragat hükümden düşer.

Mirastan feragat sözleşmesi belli bir kişi lehine yapılmamışsa, en yakın ortak kökün altsoyu lehine yapılmış sayılır ve bunların herhangi bir sebeple mirasçı olamaması halinde, feragat yine hükümden düşer.

MİRASTAN FERAGAT SÖZLEŞMESİ ÖRNEĞİ

Yukarıda belirttiğimiz üzere feragat sözleşmesi noter veya sulh hukuk mahkemesi ile diğer yetkilendirilen kişiler huzurunda yapılmaktadır. Ancak uygulamada bu sözleşme çoğunlukla noter huzurunda yapılmaktadır. Noterlerde bu işlem sıklıkla yapıldığı için mirastan feragat sözleşmesi örneği bulunmaktadır. Ancak bu örnek metinler taslak niteliğindedir. Ayrıca sözleşmenin türüne göre içeriği de değişmektedir.

Örneğin eğer sözleşme ivazlı ise , miras payına mahsuben yapılmış kazandırmalar da bu sözleşmede belirtilmelidir. Eğer sözleşme ivazsız ise bu durum da yine sözleşmede belirtilmelidir. Dolayısıyla somut olayın özelliklerine göre sözleşmenin içeriği değişecektir. Bu nedenle sözleşmenin hazırlanması aşamasında miras avukatında hukuki danışmanlık alınmasında fayda vardır. Ancak feragat sözleşmesi örneği olarak arama motorlarında çıkan metinler örnek mahiyetindedir. Bu metinlerin dikkate alınması neticesinde telafisi imkansız zararlar ortaya çıkacaktır.

MİRASTAN FERAGAT İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI

TMK madde 529 – Muris Muvazaası Hukuksal Nedenine Dayalı Tapu İptal Ve Tescil İstemi – Feragat Sözleşmesi – Sözleşmenin Geçerliliğini Koruyor Olması 

  “Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; muris Ömer’in maliki bulunduğu 1851 ve 1852 parsel sayılı taşınmazlarını 7.10.1993 tarihli akitle davalıya satış yoluyla temlik ettiği görülmektedir.

Davacı, sözü edilen işlemlerin muris muvazaası hukuksal nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır. Davanın dayanağı 1.4.1974 tarih 1/2 Sayılı İnançları Birleştirme Kararıdır. Söz konusu İnançları Birleştirme Kararı uyarınca dava hakkı, saklı pay sahibi olsun ya da olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılara tanınmıştır. Öyle ise, öncelikle davada davacının miras hakkının bulunup bulunmadığının incelenmesi gerekir.

Davacı, 14.9.1988 tarihli olup, Gaziosmanpaşa 1. Noterliğince düzenlenen Mirastan Feragat Sözleşmesine göre miras hakkından feragat etmiştir. Feragat sözleşmesi belli bir kişi yararına yapılmamıştır. Halen de geçerliliğini korumaktadır. Bu durumda, feragatin alt soyu yararına yapıldığı kabul edilmelidir. Davacının alt soyu mevcuttur. Öyle ise, Türk Medeni Kanunu’nun 529/2. maddesi hükmüne göre, feragatin hükümden düştüğü söylenemez. Bu durumda davacının mirasçılık sıfatının, bunun neticesi olarak da davada sıfatının bulunmadığı kabul edilmelidir.

Hal böyle olunca, sıfat yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve düşüncelerle davanın kabul edilmiş olması doğru değildir…” ( YARGITAY
1. Hukuk Dairesi Esas: 2006/ 9778 Karar: 2006 / 12926 Karar Tarihi: 21.12.2006 )

TMK madde 528 – Feragat Nedeniyle Mirasçılık Sıfatını Kaybeden Davalının Payının Ve Bu Payın Kimlere Kalacağının Hükümde Açıkça Gösterilmemesinin De Doğru Olmadığı  

 “Somut olayda; davalı … ’in muris eşi …’in mirasından … 1. Noterliği 22.06.2000 tarih ve 30786 yevmiye numaralı mirastan feragat sözleşmesi ile ivazlı olarak feragat ettiği anlaşılmıştır. İptali istenilen … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/189 Esas, 2005/196 Karar sayılı mirasçılık belgesinde mirasçıların ve miras paylarının belirlendiği ve davalının mirastan feragat sözleşmesi yaptığına dair açıklamaya yer verilmediği görülmüştür. Bu husus mahkemece de belirlendiği halde, hükümde … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/189 Esas, 2005/196 sayılı Kararının iptaline karar verilmemesi doğru değildir.

Öte yandan mahkemece, mirastan feragatin hukuki sonuçlarının düzenlenen mirasçılık belgesine yansıyacak şekilde gösterilmesi, başka bir ifadeyle mirastan feragat eden mirasçının paylarının kime kalacağı hususunun açıkça hükümde gösterilmesi suretiyle yeni bir mirasçılık belgesinin düzenlenmesi gerekirken, mirastan feragat nedeniyle mirasçılık sıfatını kaybeden davalının payının ve bu payın kimlere kalacağının hükümde açıkça gösterilmemesi de doğru olmamıştır.

Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir…” ( YARGITAY 14. Hukuk Dairesi Esas: 2016/ 14194 Karar: 2020 / 4229 Karar Tarihi: 30.06.2020 )

TMK madde 528 – Mirastan Feragat Eden Mirasçının Paylarının Kime Kalacağı Hususunun Açıkça Gösterilmek Suretiyle Mirasçılık Belgesinin Düzenlenmesi Gerektiği

 “Tüm bu nedenlerle; mirastan feragat eden (TMK.m.528) mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirastan feragat durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirastan feragat nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerekir. TMK’nun528/2,3. maddesinde düzenlenen ” … feragat eden, mirasçılık sıfatını kaybeder. Bir karşılık sağlanarak mirastan feragat, sözleşmede aksi öngörülmedikçe feragat edenin altsoyu için de sonuç doğurur” hükmü uyarınca mirastan feragatte miras paylarının diğer mirasçılara intikal şekli kararda gösterilmelidir.

Mahkemece, talep, nüfus kayıtları ve mirasçılardan S.’in mirastan feragatine ilişkin vasiyetname değerlendirilerek, mirastan feragat eden mirasçının paylarının kime kalacağı hususunun açıkça gösterilmek suretiyle mirasçılık belgesinin düzenlenmesi gerekir. Bu bakımdan; verilen mirasçılık belgesinde yasal mirasçılar ile bunların miras paylarının gösterilmesi yerinde ise de; “mirastan feragatin hukuki sonuçlarının” düzenlenen mirasçılık belgesine yansıyacak şekilde gösterilmemiş olması hatalı olmuştur…” (YARGITAY 8. Hukuk Dairesi Esas: 2014/ 18198 Karar: 2014 / 17271 Karar Tarihi: 26.09.2014)

SIK SORULAN SORULAR

Mirastan Feragat Sözleşmesi Kimler Arasında Yapılır?

Bir miras sözleşmesi türü olan mirastan feragat sözleşmesi miras bırakan ve onun gelecekteki muhtemel mirasçısı arasında yapılır. Bu kişiler yasal mirasçılar veya atanmış mirasçılar olabilir. Saklı pay mirasçıları arasında bu sözleşmenin yapılması da mümkündür.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
Call Now Button