MİRASÇILIKTAN ÇIKARMA

Türk Miras Hukuku sistemimizde kişinin mirasçılık sıfatını kaybetmesi ile sonuçlanan bazı haller düzenlenmiştir. Bu hallerde mirasçı, mirastan hak alamaz. Bu halleri mirasçılıktan çıkarma, mirastan yoksunluk, mirası ret, mirastan feragat şeklinde sıralamak mümkündür. Mirasçılıktan çıkarma; diğer bir ifade ile mirastan ıskat 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 510 – 513. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Bu makalemizde saklı paylı mirasçının mirasçılık sıfatının sona ermesi sonucunu doğuran bir ölüme bağlı tasarruf olan mirasçılıktan çıkarma kurumu ile ilgili detaylı bir inceleme yapılacaktır. Ayrıca mirasçılıktan çıkarma sebepleri , mirastan ıskat, mirastan çıkarma konuları başta olmak üzere mirastan çıkarma kurumu tüm detayları ile makalemizde incelenmiştir.

MİRASTAN ÇIKARMA KURUMU, TANIMI VE HUKUKİ NİTELİĞİ

Mirastan çıkarma kurumuna ilişkin usul ve esaslar hukukumuzda, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiştir. Mirasçılıktan çıkarma ilgili kanunun “Miras Hukuku” başlıklı üçüncü kitabının “Mirasçılar” başlıklı birinci kısmının “Ölüme Bağlı Tasarruflar” başlıklı ikinci bölümünün “Tasarruf Özgürlüğü” başlıklı ikinci ayırımında “Mirasçılıktan Çıkarma” başlığı altında düzenlenmiştir.   

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda mirasçılıktan çıkarma kurumu ile ilgili herhangi bir tanıma yer verilmemiştir. Ancak doktrinde mirastan çıkarma farklı şekillerde tanımlanmıştır. En kapsayıcı şekilde tanımlamak gerekirse kanunda sınırlı sayıda (numerus clausus) sayılan hallerde miras bırakanın bir vasiyetname veya miras sözleşmesi düzenlemek suretiyle saklı pay mirasçısını mirastan men etmesine mirastan çıkarma (iskat) denir.

Kural olarak miras hukuku sistemimizde; miras bırakan tasarruf yetkisini, saklı paylı mirasçısının payını zedeleyemeyecek şekilde kullanmak zorundadır. Ancak mirasçılıktan çıkarma ise; hukukumuzdaki saklı paylı mirasçının mirasçılık sıfatının son bulmasına neden olacak istisnai hallerden biridir.

Mirastan çıkarma işlemi miras bırakan tarafından iki şekilde gerçekleştirilebilmektedir. Miras bırakan; mirasçılıktan çıkarmak istediği mirasçıyı ya bu yönde iradesini içerir bir vasiyetnameyle ya da bir miras sözleşmesi ile gerçekleştirir. Miras bırakan; saklı paylı mirasçısının saklı payının tamamından veya bir kısmından men ettiğini açık bir irade beyanı ile bir ölüme bağlı tasarruf işlemi ile ortaya koymalıdır.

Mirasçılıktan çıkarma işlemi; hukuki niteliği itibariyle her şeyden önce bir ölüme bağlı tasarruftur. Ancak bu niteliği yalnızca miras bırakan bakımından geçerlidir. Sözleşmenin diğer tarafı yani mirasçılıktan çıkarılan kişi bakımından ise bu işlem sağlararası hukuki bir işlem niteliğindedir. Ölüme bağlı tasarruflar; miras bırakanın terekesini etkileyen ve hüküm ve sonuçlarını miras bırakanın ölümü ile doğuran hukuki işlemdir.

MİRASÇILIKTAN ÇIKARMA SEBEPLERİ

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen hükümler gereğince iki türlü mirasçılıktan çıkarma hali söz konusudur. Bu türleri; cezai mirasçılıktan men etme ve koruyucu mirasçılıktan çıkarma (Borç Sebebiyle Mirasçılıktan Çıkarma) şeklinde ifade etmek mümkündür. Bu iki tür mirasçılıktan çıkarma sebepleriaşağıda detaylı şekilde açıklanacaktır.

Koruyucu Mirasçılıktan Çıkarma (Borç Sebebiyle Mirasçılıktan İskat)

Koruyucu mirasçılıktan çıkarma Türk Medeni Kanunu’nun “Borç ödemeden aciz sebebiyle mirasçılıktan çıkarma” yan başlıklı 513. Maddesinde düzenlenmiştir. İlgili kanun maddesi aşağıdaki şekildedir.

Borç ödemeden aciz sebebiyle mirasçılıktan çıkarma
Madde 513 –
Miras bırakan, hakkında borç ödemeden aciz belgesi bulunan altsoyunu, saklı payının yarısı için mirasçılıktan çıkarabilir. Ancak, bu yarıyı mirasçılıktan çıkarılanın doğmuş ve doğacak çocuklarına özgülemesi şarttır.

Miras açıldığı zaman borç ödemeden aciz belgesinin hükmü kalmamışsa veya belgenin kapsadığı borç tutarı mirasçılıktan çıkarılanın miras payının yarısını aşmıyorsa, mirasçılıktan çıkarılanın istemi üzerine çıkarma iptal olunur.

Kanun maddesinin birinci fıkrasında dikkat çeken ilk nokta borç ödemeden aciz sebebiyle mirasçılıktan çıkarma halinde miras bırakan tarafından saklı paylı mirasçının ancak ve ancak miras payının yarısından mahrum edilmesinin mümkün olduğudur.

Bir diğer önemli nokta ise borç ödemeden aciz belgesinin terekenin açılması anında hüküm ifade edecek nitelikte olması gerektiğidir. Bunun yanı sıra belge kapsamındaki borç miktarı saklı paylı mirasçının miras payının yarısını aşmalıdır. Bu iki şartın da gerçekleşmemesi halinde mirasçılıktan çıkarılan saklı paylı mirasçı istemi ile mirasçılıktan çıkarma işlemi iptal edilebilecektir.

Cezai Mirasçılıktan Çıkarma (Cezai İskat)

Cezai mirasçılıktan çıkarma ile ilgili usul ve esaslar TMK madde 510 – 512 arasında düzenlenmiştir. TMK madde 510’da cezai mirasçılıktan çıkarmanın sebepleri düzenlenmiştir. Kanunda sayılan bu mirasçılıktan çıkarma sebeplerin varlığı halinde miras bırakan; ölüme bağlı bir tasarruf ile saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilmektedir. Bu sebepleri; şu şekilde sıralamak mümkündür.

  • Saklı paylı mirasçının, miras bırakana veya miras bırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemesi

Saklı paylı mirasçının ağır bir suç işlemesi halinde; bu suçun niteliği itibariyle miras bırakan ile olan aile bağlarını zedeleyecek ağırlıkta olması zorunludur. Bu husus her somut olay bakımından ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Ayrıca bu suçun Türk Ceza Kanunu anlamında bir suç olması zorunludur. Suçun varlığı bu sebebe dayanılması için yeterlidir. Ayrıca saklı paylı mirasçının suçun cezasını çekmiş olmasının bu anlamda bir önemi bulunmamaktadır.

  • Saklı paylı mirasçının, miras bırakana veya miras bırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmesi

Saklı paylı mirasçının; miras bırakana karşı aile yükümlülüklerinden doğan bakma, gözetme, nafaka ödeme yükümlülükleri vb. yükümlülüklerini ihlal etmesi TMK madde 510’de açıkça düzenlenmiştir. Bunun yanı sıra saklı paylı mirasçının Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen yükümlülükleri yerine getirip getirmediği hususu hakim tarafından değerlendirilecektir.

Hukuki sonuçları ve bu tür mirasçılıktan çıkarma işlemine itiraz usulün açısından cezai mirastan çıkarmaya ilişkin detaylar aşağıda ayrı başlıklar halinde değinilmiştir.

CEZAİ MİRASÇILIKTAN ÇIKARMANIN HUKUKİ SONUÇLARI

Cezai mirasçılıktan çıkarma işlemine ilişkin hükümler TMK madde 511’de düzenlenmiştir. Mirasçılıktan çıkarılan kişi saklı paylı mirasçıdır. Miras hukuku sistemimizde saklı paylı mirasçının saklı payını koruyan en temel araç tenkis davasıdır. Tenkis davası ile mirasçı; saklı payının zedelenen kısmını talep ettiği bir miras hukuku davasıdır. TMK madde 511/1’in açık düzenlemesine göre;

  • mirasçılıktan çıkarılan saklı paylı mirasçı, mirastan pay alamayacağı gibi tenkis davası da açamaz.

TMK madde 511/2’ye göre; mirasçılıktan çıkarılan saklı paylı mirasçının miras payı, o kişi miras bırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa miras bırakanın yasal mirasçılarına kalır. Miras bırakanın bu düzenlemenin aksine tasarrufta bulunma hakkına sahiptir. Dolayısıyla mirasçılıktan çıkarılan saklı pay sahibinin altsoyu, o kimse miras bırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilecektir.

CEZAİ MİRASÇILIKTAN ÇIKARMA İŞLEMİNDE İSPAT

Öncelikle belirtilmelidir ki; mirasçılıktan çıkarma işlemi; miras bırakan ancak ve ancak tasarrufunda buna ilişkin çıkarma sebebini açık bir şekilde belirtmişse geçerli olur. Bu husus  “İspat Yükü” yan başlıklı TMK madde 512’de düzenlenmiştir. Kanunun ilgili maddesi aşağıdaki şekildedir:

İspat yükü
Madde 512 –
Mirasçılıktan çıkarma, miras bırakan ancak buna ilişkin tasarrufunda çıkarma sebebini belirtmişse geçerlidir.

Mirasçılıktan çıkarılan kimse itiraz ederse, belirtilen sebebin varlığını ispat, çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşer.

Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak, miras bırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur.

Bu maddede dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan biri 3. Fıkradaki düzenlemedir. Burada açıkça miras bırakanın mirasçılıktan çıkarma işlemine ilişkin tasarrufunda çıkarma sebebini açıkça belirtmediği veya çıkarma sebebinin varlığını ispat edemediği hallerde; mirasçılıktan çıkarma tasarrufu saklı paylı mirasçının saklı payı dışında yerine getirilmektedir.

Miras bırakanın saklı paylı mirasçısını mirastan men etmeyi; çıkarma sebebinde düştüğü bir yanılma nedeniyle gerçekleştirdiği halde çıkarma tasarrufu geçersiz sayılacaktır.

MİRASÇILIKTAN ÇIKARMA TASARRUFUNDA İPTALİ USULÜ

Mirastan men edilen saklı paylı mirasçı; mirasçılıktan çıkarma tasarrufuna itiraz edebilmektedir. Mirasçılıktan çıkarma işleminin iptali davası mirasçılıktan çıkan saklı paylı mirasçı ile mirastan çıkarma işleminden yararlanan kişilere karşı açılacaktır.

Mirasçılıktan çıkarılma tasarrufunun iptali davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Bu dava bakımından yetkili mahkeme ise miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesidir.

MİRASÇILIKTAN ÇIKARMA İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI

TMK madde 510 – Mirasçılıktan Çıkarmanın İptali İstemi – Vasiyetnamede Belirtilen Sebeplerin Varlığı İspat Edilemediği

  “Mirasçı, miras bırakana veya miras bırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemiş ise, ya da miras bırakana veya ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemiş ise miras bırakan yapacağı ölüme bağlı tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkartabilir (4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 510.maddesi).

Mirasçılıktan çıkartılan (ıskat edilen) kimse mirastan pay alamayacağı gibi tenkis davası da açamaz. Miras bırakan başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse miras bırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa miras bırakanın yasal mirasçılarına kalır. Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse miras bırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilir (4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 511.maddesi). Ölüme bağlı tasarrufta mirasçılıktan çıkarma sebebi gösterilmişse çıkarma geçerlidir. Mirastan çıkarma sebebinin varlığını ispat etmek; çıkarmadan yararlanan mirasçıya ya da vasiyet alacaklısına düşer. Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak, miras bırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur. (4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 512.maddesi)

Somut olaya gelince; 21.06.2004 tarihli düzenleme şeklindeki vasiyetname ile … …, sağlığında yapmış olduğu hal ve hareketlerinden dolayı mirasçılarından …’ı mirasçılıktan çıkarmıştır. Çıkarma sebeplerinin doğru olduğunu ispat etme yükü 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 512.maddesi gereği çıkarmadan yararlanan davalılar üzerindedir. Yapılan yargılama sonucu 21.06.2004 tarihli vasiyetnamede belirtilen sebeplerin varlığı ispat edilemediğinden 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 512/3.maddesi gereğince tasarruf; mirasçının saklı payı dışında yerine getirilecektir. İlk derece mahkemesinin 28.09.2017 tarihli kararında bu hususa işaret edilerek davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde usul ve yasaya aykırı olacak şekilde … Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesince davanın tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir…”(Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Esas: 2018 / 3409 Karar: 2021 / 3708 Karar Tarihi: 02.06.2021)

TMK madde 510 – Mirasçılıktan Çıkarma 

“Mirasçı, miras bırakana veya miras bırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemiş ise, ya da miras bırakana veya ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemiş ise miras bırakan yapacağı ölüme bağlı tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkartabilir (4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 510. maddesi). Mirasçılıktan çıkartılan (ıskat edilen) kimse mirastan pay alamayacağı gibi tenkis davası da açamaz. Miras bırakan başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse miras bırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa miras bırakanın yasal mirasçılarına kalır (TMK m. 511).

Bu kez yapılan inceleme sonucunda; tarafların murisi …’in Eceabat Noterliğinin 11.08.2003 günlü ve 736 sayılı düzenleme şeklindeki vasiyetname ile oğlu…’i mirasçılıktan çıkardığı, mirasçılıktan çıkardığı …’in miras payını …’in ilk eşi olan Ayşe’den olma çocukları Simge, Yağmur ve …’ya bıraktığı anlaşılmıştır. Mirasçılıktan çıkarılan … tarafından vasiyetnamenin iptali istemiyle açılan davada Gelibolu Asliye Hukuk Mahkemesi 2009/88 Esas, 2011/324 sayılı Kararı ile davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 18.03.2013 günlü 2012/5541 Esas, 2013/7352 Karar sayılı ilamı ile onanarak 04.07.20013 tarihinde kesinleşmiştir. Mirasçılıktan çıkarılan …’in miras payı yukarıda belirtilen kanunun hükümleri gereğince mirasçılıktan çıkarılan …’in alt soyuna intikal edecektir. Açıklanan nedenlerle mirasçılıktan çıkarılan …’in karar tarihinden önce 29.10.2015 tarihinde doğan altsoyu Bulut’un mahkemece yeni düzenlenen mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gösterilmemesi doğru görülmemiştir.

Bunun yanında, kök muris … anılan vasiyetname ile tereke üzerinde tasarrufta bulunmuş olduğundan mirasçılıktan çıkarmanın çıkarılanın altsoyu yönünden saklı payı dışında yerine getirilmesi hususunda bir hüküm kurulmamış olması da doğru görülmemiş, davacı vekili ile bir kısım davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile onama ilamının kaldırılarak; hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle, bozulmasına karar vermek gerekmiştir.…” (Yargıtay 14.Hukuk Dairesi Esas: 2021/ 1891 Karar: 2021 / 3791 Karar Tarihi: 07.06.2021)

TMK madde 512 – Mirastan Çıkarma Usulü

 “Mirasçı, miras bırakana veya miras bırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemesi miras bırakana veya aile üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülükleri önemli ölçüde yerine getirmemesi halinde miras bırakanın yapacağı ölüme bağlı tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkartabilir. Mirasçılıktan çıkartılan (ıskat edilen) kimse mirastan pay alamayacağı gibi tenkis davası da açamaz. Ölüme bağlı tasarrufta mirastan çıkarma sebebi gösterilmişse ıskat geçerlidir. Mirastan çıkarma sebebinin varlığını ispat etmek çıkarmadan yararlanan mirasçıya ait bulunmaktadır.

TMK’nın 512/3. maddesinde “Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak, miras bırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur” düzenlemesine yer verilmiştir.

Somut olayda, mirasçılıktan çıkarmaya ilişkin ölüme bağlı tasarrufun iptaline karar verildiğinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi ve mahkemenin terekenin taksimine yol açacak şekilde miras payı hesaplaması doğru görülmemiş ise de; bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir…” (Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Esas: 2018 / 2478 Karar: 2021 / 2215 Karar Tarihi: 29.03.2021)

SIK SORULAN SORULAR

Mirastan Çıkarmanın İptali Davası Kim Tarafından Açılır?

Mirastan çıkarmanın iptali davasında davacı, mirasçılık sıfatını kaybeden ve ölüme bağlı tasarrufun iptal edilmesinde menfaati bulunan mirasçıdır. Dava, ölüme bağlı tasarrufun menfaat sağladığı kişiye karşı açılır. Davacı bu dava ile mirasçılık sıfatının kaybına yol açan ölüme bağlı tasarrufun ve dolayısıyla mirasçılıktan çıkarma işleminin iptal edilmesini talep eder.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
Call Now Button