DOKTOR HATASI SEBEBİYLE AÇILAN MALPRAKTİS DAVASI

MALPRAKTİS NEDİR?

Hekimin ya da sağlık çalışanının dikkatsizliği, bilgisizliği, ilgisizliği ya da deneyimsizliği nedeniyle gerektiği şekilde davranmaması ve tıbbi bir hatada bulunması ve hastasının hayatını ya da sağlığını zarara sokması haline tıbbi malpraktis denir. Tıbbi malpraktis sonucunda zarar gören hastanın hekime ya da sağlık çalışanına karşı başvurabileceği hukuki yollar bulunmaktadır. Doktor hatası sebebiyle açılan malpraktis davası ceza hukukuna dayanılarak açılan davalar ve borçlar hukukuna dayanılarak açılan maddi ve manevi tazminat davalarıdır. (malpraktis davası )

DEFANSİF TIP NEDİR?

Malpraktisten ve yaptırımlarından kaçınmak adına sağlıkçıların yapılması gerekenden kaçınması ya da aşırısını yapması olarak tanımlanabilecek olan defansif tıp hekimin ya da sağlık çalışanının uygulamaları nedeniyle sorun yaşanabilen alanlardan biridir. Defansif tıp iki türlü kendini göstermektedir.

  • İlki gerekmeyen şeyleri de yapmak ve kendini güvenceye almak şeklinde,
  • ikincisi ise gerekli davranışları yapmaktan kaçınmak şeklinde karşımıza çıkar.

Gerek olmadığı halde fazla test yaptırılması ya da yatış verilmesi ilk hale örnekken riskli bir vakanın başka bir hastaneye yönlendirilmesi, riskli tedavilerden kaçınılması ise ikinci hale örnektir. Defansif tıpta sağlık çalışanının yaptığı eylemlerin sonucunu öngördüğü ve buna rağmen bu hareketi ve sonucu bilerek ve isteyerek yapması söz konusu olduğundan, oluşan zararlardan kast ile de sorumlu tutulabilmektedir. TCK’nın kasten öldürme (md 81), kasten yaralama (md 86), kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi (md 83) ve kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi (md 88) hükümleri uyarınca verilecek ceza daha ağır olacaktır. Ancak defansif tıbbın tespiti çok daha zor olabilmektedir.

MALPRAKTİS NEDENİYLE CEZA DAVASI AÇMAK

Hekimin veya sağlık çalışanının yanlış tıbbi uygulaması sebebiyle zarar gören hastanın hekime ceza davası açma hakkı da bulunmaktadır. Malpraktis söz konusu olduğu zaman Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen taksirle yaralama ve taksirle öldürme suçları en çok karşılaşılan suçlardır.

Taksirle Yaralama

Mesleğinin gerektirdiği özen ve dikkat yükümlülüğüne aykırı hareket ederek tıbbi bir hatada bulunan hekimin veya sağlık çalışanının, hastanın sağlığının daha kötüye gitmesine ya da algılama yeteneğini kaybetmesine neden olması halinde TCK madde 89 gereği taksirle yaralama suçundan sorumlu tutulacaklardır.

“Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır.” Mağdur hasta şikayette hakkını kullanmak için 6 aylık bir hak düşümü süresine tabidir. Bu sürenin dolması ile birlikte şikayette bulunma hakkını kaybeder.

Taksirle yaralama suçu uzlaşmaya tabidir. Mağdur hasta ile hekim ya da sağlık çalışanı arasında uzlaşma sağlanırsa mahkeme aşamasına geçilmeyecektir.

Taksirle Öldürme

Malpraktis uygulaması hastanın ölümüne neden olmuşsa ve bu fiil bakımından hekimin veya sağlık çalışanının taksiri söz konusuysa bu kişiler TCK madde 85 gereği taksirle öldürme suçundan sorumlu olacaktır. Taksirle öldürme suçunun takibi re’sen yapılmaktadır. Şikayete tabi değildir.

Görevi Kötüye Kullanma Suçu

Hem malpraktis hem defansif tıp uygulamaları sonucunda oluşacak bu suç için ilgili sağlık çalışanın kamu görevlisi olması gerekir. TCK madde 257/1 madde metni şöyledir:

“Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

Kamu görevlisi sayılan bir sağlık çalışanı tarafından hastasına ait bir hukuki değerin zarara uğratılması veya kamunun maddi olarak zarara uğratılması halinde bu suçun oluştuğu söylenebilecektir. Bu suçtan dava açılması 8 yıllık dava zamanaşımı süresine tabidir, bu süreden sonra dava açılamaz.

Soruşturma İzni

Kamu görevlisi olan sağlık çalışanlarının cezai soruşturma geçirebilmeleri yetkili idari makamın iznine bağlıdır. Yetkili makam tarafından ilgili sağlık çalışanı için soruşturma izni verilmezse soruşturma ve dolayısıyla kovuşturma yürütülemez. İznin verilmemesine ya da verilmesine ise ilgili tarafın karar tarihinden itibaren 10 gün içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nde itiraz etmesi mümkündür. Bu itiraz 3 ay içerisinde kesin sonuca ulaştırılmaktadır. Bu karara itiraz ise mümkün değildir.

Kamuya bağlı olmayan sağlık çalışanlarının hakkında izin alınmasına gerek olmaksızın, doğrudan soruşturma açılabilmektedir.

MALPRAKTİS NEDENİYLE TAZMİNAT DAVASI AÇMAK

Sağlık çalışanının malpraktis nedeniyle cezai sorumluluğunun yanı sıra tazminat sorumluluğu da bulunmaktadır. Doktor hatası sebebiyle açılan malpraktis davası olan ve zarara uğrayan kişiler tarafından maddi veya manevi tazminat istemi ile açılan hukuk davalarıdır.

Sağlık çalışanı ile hasta arasındaki ilişkinin hukuki dayanağı genel olarak vekalet ilişkisidir. Bu tazminat talepleri de borçlar hukukunun vekalet ilişkisine dayanmaktadır. Ancak bazı uygulamalarda vekalet değil eser ilişkisi bulunmaktadır. Bu durum tıbbi uygulamanın mahiyetine göre değerlendirilmektedir. Örneğin estetik operasyonlar, protez ve lazer epilasyon uygulamaları eser sözleşmeleri kapsamındadır. Vekalet ilişkisinin bulunduğu hallerde sağlık çalışanı özen ve dikkat yükümlülüğünü yerine getirmek zorundadır. Ancak bir sonuç taahhüdü altına girmemektedir. Yani yeterince özenli davranmasına rağmen istenilen sonuca ulaşılamamasından sorumlu tutulamaz. Ancak eser sözleşmesinin özelliği sonuç taahhüt etmesidir. İstenilen sonuca ulaşılamaması halinde de sorumluluk söz konusu olmaktadır.

Vekalet sözleşmesinin bulunduğu hallerde sağlık çalışanlarının hastanın rızasını almadan bir uygulamada bulunmamaları gerekmektedir. Eğer rıza alınmadan bir işlem yapılırsa bu durum vekaletsiz iş görme hükümleri çerçevesinde değerlendirilecektir.

Hasta ile sağlık çalışanı arasında sözleşme ilişkisinin bulunmaması halinde ise haksız fiil hükümleri uygulanacaktır. İster sözleşme ilişkisine aykırılık ister haksız fiil bulunsun, her halükarda sağlık çalışanının tazminat sorumluluğunun doğması için belirli şartlar aranacaktır. Bunlar kısaca şu şekilde sıralanabilecektir;

  • Sağlık çalışanının hukuka aykırı bir davranışı,
  • Bu davranışta kusurlu olması,
  • Hastada meydana gelen bir zarar,
  • Sağlık çalışanının kusuru ile hastada meydana gelen zarar arasında bir illiyet bağının bulunması.

Bu şartların bir arada bulunması ile sağlık çalışanının tazminat sorumluluğu doğar. Bu şartlardan birinin bile gerçekleşmemesi, örneğin bir zararın meydana gelmemesi halinde tazminat sorumluluğundan söz edilemeyecektir.

Sözleşme ilişkisinin varlığı halinde mağdur hastanın kusuru ispatlamasına gerek yoktur. Sağlık çalışanı kusurlu olmadığı ispatlamaya mecburdur. Ancak arada sözleşme olmaması halinde dayanak haksız fiil hükümleri uyarınca mağdur hastanın sağlık çalışanının kusurunu ispatlaması gerekecektir.

Sağlık çalışanının kusurunun bulunmadığı bazı hallerde de hasta zarara uğrayabilmektedir. Sağlık çalışanının gerekli uygulamalarda bulunmasına ve gerekli özen ve dikkati göstermesine rağmen oluşan zararı önleyememesi halinde malpraktis değil komplikasyon söz konusu olur. Komplikasyonlar nedeniyle sağlık çalışanlarının tazminat sorumluluğu bulunmamaktadır.

Doktor Hatası Sebebiyle Açılan Malpraktis Davası – Maddi Tazminat Talebi

Malpraktis nedeniyle mağdur olan hasta uğradığı maddi zararlar nedeniyle maddi tazminat davası açma hakkına sahiptir. Ne kadar zarara uğradığını kural olarak ispat etmek zorundadır. Ancak uğranılan zararın miktarını tespit imkanı yoksa bu miktar hakim tarafından takdir edilecektir.

Hastanın uğradığı cismani (bedensel) zararlar nedeniyle tedavi masraflarını ve çalışamadığı süre için uğradığı zararı talep etmesi mümkündür. Burada özellikle yapılan ilk operasyon sebebiyle yeni bir revizyon ameliyatı gerektiği takdirde bu ameliyatın ücretinin de maddi tazminat kalemi olarak karşı taraftan talep edilmesi mümkündür.

Hastanın hayatını kaybetmesi halinde ise yakınları tarafından;

  • cenaze masrafları,
  • ölmeden önce bir süre tedavi gördüyse bu masraflar istenebilecektir.
  • Ölen kişinin eşi, çocukları gibi sürekli maddi destek gören kişiler ise destekten yoksun kalma tazminatını talep edebileceklerdir.

Doktor Hatası Sebebiyle Açılan Malpraktis Davası – Manevi Tazminat Talebi

Zarar gören hastanın kendisi ya da hastanın ölümü halinde ailesi, çektikleri acı, üzüntü ve elem nedeniyle, ilgili sağlık çalışanına karşı manevi tazminat talebinde bulunabilirler.

Doktor Hatası Sebebiyle Açılan Malpraktis Davası -Tazminat Davası Açma Süreleri

  • Hasta ile sağlık çalışanı arasındaki ilişki sözleşme ilişkisine dayanıyorsa dava açma süresi 5 yıllık zamanaşımına tabidir.
  • Hastanın rızası alınmayan tıbbi uygulamalar söz konusu olduğunda vekaletsiz iş görme hükümleri uygulanacaktır. Malpraktis nedeniyle açılan tazminat davalarında zamanaşımı süresi 10 yıl olacaktır.
  • Hasta ile sağlık çalışanı arasındaki ilişki sözleşmeye dayanmıyorsa haksız fiil hükümleri uygulanacaktır. Buna göre, zarar gören hastanın zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve her halükarda fiilin işlendiği tarihten itibaren 10 yılın geçmesiyle tazminat davası açma hakkı zamanaşımına uğrayacaktır.
  • Borçlar Kanunu madde 72 uyarınca “tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.”.

Malpraktis Nedeniyle Açılan Tazminat Davalarında Görevli Mahkeme

  • Kamuda çalışan sağlık çalışanı tarafından zarara uğrayan hasta dava açmadan önce, zararı öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halükarda zarar veren tıbbi uygulama tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak maddi/manevi tazminat talebinde bulunmalıdırlar.
  • Bu talepte bulunulmadan dava açılmamalıdır. Bu taleplerinin “kısmen veya tamamen reddi halinde, kararın tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava süresi içinde dava açılabilir.”
  • Kamuda çalışan sağlık çalışanının kötü tıbbi uygulaması nedeniyle açılacak davalar idareye, Sağlık Bakanlığı’na karşı açılırlar. İdareye karşı açılacak bu davalar tam yargı davası niteliğindedir.
  • Sağlık çalışanlarına karşı doğrudan dava açmak mümkün değildir ancak sağlık çalışanlarının bu davaya davalı idare yanında müdahil olarak katılmaları mümkündür.
  • Davada mağdur hastanın talebinin haklı görülmesi halinde ödenecek tazminat için Sağlık Bakanlığı, sağlık çalışanına kusuru oranınca rücu hakkına sahiptir.
  • Özelde çalışan sağlık çalışanları hakkında doğrudan dava açılabilmektedir.
  • Ancak son yapılan değişiklik ile Tüketici Mahkemesi’nde açılan davalar için arabuluculuk dava şartı olarak düzenlenmiştir.
  • Bu nedenle dava açmadan önce arabulucuya başvurulması gerekir ve bu dava şartıdır.
  • Bu sağlık çalışanlarının malpraktisi nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davaları tüketici mahkemelerinde görülmektedir.
  • Bu durumda, sağlık çalışanı ve çalıştığı özel hastane aleyhine birlikte dava açılabilmektedir.

Malpraktis nedeniyle dava açan ya da hakkında dava açılan kişilerin, hukukun birden fazla alanında teknik bilgi ve tecrübe isteyen bu tür davalarda alanında iyi ve tecrübeli bir avukat ile süreci takip etmeleri menfaatlerine olacaktır.

Hastaneye Tazminat Davası Dilekçe Örneği

…. TÜKETİCİ MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİNE,

DAVACI : (İsim – soy isim, T.C. kimlik numarası ve adres yazılmalıdır.)

VEKİLİ : (İsim , soy isim, adresi yazılmalıdır.)

DAVALILAR: (Doktor veya yardımcı sağlık personeli, zarara her kim sebebiyet verdiyse isim, soy isim , TC kimlik numaraları ve adresleri ile yazılmalı ; Özel Hastane de tam adı ve adresiyle yazılmalıdır.)

KONU : (… maddi tazminat ile … manevi tazminat talebimizin davalılardan tahsili talebidir.)

AÇIKLAMALAR

  1. (Bu kısımda ilk olarak geçirilen operasyon ayrıntılı bir şekilde anlatılmalıdır.)
  2. (Tedavi veya teşhiste ne tür bir hata yapıldığından bahsedilmeli, oluşan zararlar ayrıntılı bir şekilde anlatılmalıdır. Burada aynı zamanda doktor ve hasta arasında varsa sözleşmesel ilişkiden bahsedilmeli yoksa bu zararın haksız fiil hükümleri kapsamında veya vekaletsiz iş görme hükümleri kapsamında oluştuğu belirtilmelidir.)
  3. (Bu kısımda özel hastane ile olan ilişkiye değinilmelidir. Özel hastane bünyesinde çalışan hekimin yaptığı tıbbi müdahale hatasından hastanenin de sorumlu olacağı ; hastanenin sorumluluğu adam çalıştıranın sorumluluğuna dayandırılacaktır. Eğer doktor özel hastanenin ameliyathanesi kiralamışsa ve ameliyatı burada yapmışsa doğan tıbbi uygulama hatalarından hastanenin sorumluluğu hasta ve hastane arasında kısmi kabul sözleşmesine dayanır. Çünkü yalnızca tedavi için hastane kullanılacaktır. Burada yargı içtihatları açısından görüş ayrılığı mevcutsa da yeni tarihli kararlarda hastanenin sorumlu olacağı belirtilmektedir. Dolayısıyla yeni tarihli kararlar eklenerek somut olay desteklenmelidir.)
  4. (Maddi zarar kalemleri tek tek sayılarak miktar olarak belirtilmelidir. Miktarın tam belirtilememesi halinde ise kısmi dava şeklinde dava açılabilecektir. Mutlaka emsal yargı kararları ile desteklenmelidir. )
  5. (Manevi zarar olarak yapılan tıbbi uygulama hatası neticesinde hastanın ruhsal ve psikolojik olarak çok yıprandığı ve manevi zararının oluştuğu belirtilerek tam miktar belirtilmek suretiyle manevi zarar talep edilmelidir. Mutlaka emsal yargı kararları ile desteklenmelidir.)
  6. (Dava konusu olay kısaca toparlanarak talepler özetlenmelidir.)

HUKUKİ NEDENLER: (ilgili mevzuatlar yazılmalıdır )

HUKUKİ DELİLLER :

(dilekçe ekinde sunulması gereken hastane raporları, sözleşmeler ileTanık, bilirkişi, yemin ve sair her türlü delile dayanıldığı belirtilmelidir.)

NETİCE VE TALEP :

(Alacak kalemleri açık ve net bir şekilde yazılarak mahkemeden talep edilmelidir.) ../../20..

Hastaneye Tazminat Davası Dilekçe Örneği Word

Daha fazla bilgi için bizi arayabilir, Sağlık Hukuku ile ilgili makalelerimize ise buradan ulaşabilirsiniz.

SIK SORULAN SORULAR

Doktor hatası nedeniyle tazminat miktarı ne kadardır?

Bu soruya net bir cevap vermek zordur. Zira tazminata sebep olan müdahale için ne kadar ücret ödendiği, oluşan manevi zarar ve gelecekte oluşması muhtemel zararların her olay özelinde hesaplanması gerekmektedir.

Doktor hatası sebebiyle açılacak tazminat davası nerede açılacaktır?

Burada doktorun bir kamu çalışanı mı özel çalışan mı olduğu önemlidir. Devlet hastanesinde çalışan doktor için idari dava süreci işletilecekken özel hastanede çalışan doktor için ise Tüketici Mahkemelerinde dava açılmalıdır.

ESTETİK AMELİYATTAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT DAVASI

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
Call Now Button