KARİNE NEDİR?

Bu yazımızda ceza hukuku ve özel hukukta sıklıkla gündeme gelen kavramlardan biri olan karine kavramını kısaca inceleyeceğiz. Hukukta karine nedir kavramının açıklamasına geçmeden önce, etimolojik olarak karine kavramından bahsetmemiz doğru olacaktır. Karine sözlük anlamı olarak ; bilinmekte olduğu kabul edilen bir olaydan ya da olgudan bilinmeyen bir olayın ya da olgunun varlığını çıkarılmasına denilmektedir. 

KARİNE NE DEMEK?

Yukarıda da bahsettiğimiz üzere bilinmekte olduğu kabul edilen bir olaydan veya olgudan bilinmeyen bir olgunun varlığını çıkarmaya karine denilmektedir. Özellikle ispat hukuku açısından karine kavramı oldukça önemli bir kavram niteliğindedir. Karine kavramı genellikle Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 190. maddesi kapsamında gündeme gelmektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun bu maddesine göre ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme olmadıkça, iddia edilen vakaya bağlanan hukuki sonuçtan kendilerini haklı çıkaran tarafa aittir.  Bu yazımızda ” karine nedir , karine ne demek , adi karine nedir, kanuni karine nedir, fiili karine nedir ” sorularına ilişkin cevaplara yer vereceğiz.

KARİNE KAÇA AYRILIR?

 Hukukta karine , kanuni veya fiili karineler olmak üzere iki kısımda incelenmektedir. Kanuni karineler ise adi ve kesin karine olmak üzere ikiye ayrılmaktadır 

KANUNİ KARİNE NEDİR?

Yukarıda da belirttiğimiz üzere karine, kanuni ya da fiili karine olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Kanuni karine kaynağını kanundan alan karine olarak nitelendirilmektedir. Dolayısıyla kanunda düzenlenen bir karine söz konusu ise; bu karineye kanuni karine adı verilmektedir. Kanuni karine aksi ispat  edilebilir nitelikte ise adi karine;  aksi ispat edilebilir nitelikte değil ise kesin karine özelliği taşır.

Kanuni karineler  ispat yüküne gerçek bir istisnadır. Çünkü Kanuni karine lehine olan tarafın o olayı ispat etmesi gerekmemektedir.

ADİ KARİNE NEDİR?

Yukarıda da belirttiğimiz üzere kanuni karineler adi ve kesin karine olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

Adi karine, hukukta önemli bir kavram olup genellikle kanıtlar arasında yer alır. İspat edilebilir karine olarak da adlandırılır. Adi karine, olayın veya durumun doğruluğunu veya gerçekliğini destekleyen, ancak kesinliği tam olarak kanıtlanmamış olan dolaylı kanıtlardır. Bu tür karineler, hukuki süreçlerde kanıt olarak kullanılabilir, ancak kesinlikle kanıt niteliği taşımazlar.

Adi karineler, çeşitli hukuki durumlarda kullanılabilir ve çeşitli örneklerle açıklanabilir. Örneğin, bir suç mahallinde bulunan bir kişinin parmak izi, o kişinin olayla ilişkilendirilmesine dair bir adi karine olabilir. Bu durumda, parmak izi, şüphelinin olay yerinde olduğunu gösterebilir, ancak suçun işlendiğini doğrudan kanıtlamaz. Bu nedenle, adi karine, suç işlediğini kesin olarak kanıtlamaz, ancak bir bağlantı kurulmasına yardımcı olabilir.

Bir diğer örnek ise ölüm karinesidir. Bir kişinin ölümü, genellikle o kişinin vefat ettiğini gösteren bir dizi kanıtla belirlenir. Örneğin, olay yerinde bulunan ölü beden, tanıkların ifadeleri, otopsi raporu ve diğer tıbbi belgeler, ölüm karinesini oluşturabilir. Ancak, bu kanıtlar ölümün doğrudan kanıtı değildir, yani ölümün nasıl gerçekleştiğini veya neden olduğunu kesin olarak belirtmezler. Dolayısıyla, ölüm karinesi adi bir karine olarak kabul edilir çünkü ölümün kesin nedeni veya koşulları tam olarak belirlenmemiştir.

Adi karineler, hukuki süreçlerde kullanılan önemli araçlardır, ancak dikkatli bir şekilde değerlendirilmelidirler. Adi karinelerin doğru bir şekilde yorumlanması ve değerlendirilmesi, adil bir yargılama sürecinin sağlanmasında önemli bir rol oynar. Bu nedenle, hukuki süreçlerde adi karinelerin titizlikle incelenmesi ve değerlendirilmesi önemlidir.

Adi karine nedir sorusuna cevap olarak; ispat edilebilir karineye adi karinedir diyebiliriz. Adi karine aksini ispat edilebilir nitelikte olması dolayısıyla kesin karineden ayrılmaktadır.

 KESİN KARİNE NEDİR?

Kesin karine, hukuk sistemlerinde önemli bir yere sahip olan ve genellikle kanıt niteliği taşıyan bir kavramdır. Kanuni karinenin bir alt kategorisi olarak kabul edilir ve aksi ispat edilemeyen, doğrudan kanıt olarak kabul edilen karinelere işaret eder. Kesin karine, hukuki süreçlerde kesinlikle kabul edilen ve çoğu durumda tartışılmayan bir gerçekliği ifade eder.

Bu tür karineler, olayın veya durumun doğrudan kanıtı olarak kabul edilir ve genellikle hukuki süreçlerde önemli bir role sahiptir. İşte kesin karinenin daha detaylı açıklaması ve bir örnek:

Kesin Karinenin Özellikleri:

  • Aksi İspat Edilemeyen: Kesin karine, aksi ispat edilemeyen bir gerçekliği ifade eder. Yani, bu tür karinelerin doğruluğu veya geçerliliği genellikle tartışılmaz.
  • Doğrudan Kanıt: Kesin karineler, olayın doğrudan kanıtı olarak kabul edilir. Diğer bir deyişle, bu karinelerin olayın gerçekliğini doğrulama veya çürütme potansiyeli vardır.
  • Hukuki Süreçlerde Önemli Rol: Kesin karineler, hukuki süreçlerde önemli bir role sahiptir. Mahkemelerde veya diğer hukuki forumlarda kesin karineler, hukuki sonuçların belirlenmesinde ve kararların verilmesinde temel oluşturabilir.

Örnek: “Bir Çocuğu Doğuran Kadın Çocuğun Annesidir” Karinesi

“Bir çocuğu doğuran kadın çocuğun annesidir” karinesi, kesin karinelere örnek olarak gösterilebilir. Bu karine, hukuk sistemlerinde genellikle kabul edilen ve aksi ispat edilemeyen bir gerçeği ifade eder. Bir kadının bir çocuğu doğurması durumunda, o kadının çocuğun annesi olduğu kesin olarak kabul edilir. Bu durum, genellikle hukuki süreçlerde tartışmasız bir gerçeklik olarak kabul edilir ve çoğu ülkede kanunlarla da desteklenir.

Bu örnek, kesin karinenin hukuki süreçlerdeki önemini ve doğruluğunu vurgular. Kesin karineler, hukukun temel prensipleri ve adil bir yargılama sürecinin sağlanması için hayati öneme sahiptir. Bu nedenle, hukuki süreçlerde kesin karinelerin doğru bir şekilde tanımlanması ve kullanılması önemlidir.

Özetle ; kesin karine nedir sorusuna cevap olarak; kanuni karinenin bir diğer türü kesin karinedir diyebiliriz. Dolayısıyla kesin karine aksi ispat edilemeyen karine anlamına gelmektedir.

FİİLİ KARİNE NEDİR?

Kanuni karinenin tanımından da anlaşılacağı üzere ; eğer ki bir karine kaynağını kanundan alıyorsa bu karine Kanuni karinedir. Dolayısıyla kaynağını kanundan almayan karinelere ise fiili karine denilmektedir. Fiili karineler kaynağını hakimin takdirinden almaktadır.  Fiili karineye örnek olarak bir bardan çıkan ve sağa sola çarparak yürüyen bir kimsenin sarhoş olması ihtimali gösterilebilir. Bunun yanında hayatın olağan akışı ifadesi de fiili karine olarak kabul edilmektedir.

KARİNENİN HUKUKİ NİTELİĞİ

Karinelerin hukuki işlevleri son derece önemlidir. Özellikle hukuken çözümlenmesi gereken bir belirsizliğin giderilmesi noktasında karineler son derece önemli niteliktedir. Bunun yanında ispat yükünü ortadan kaldırması veya ispat yükünü tersine çevirmesi de karinelerin önemli sonuçlarındandır. Karinenin hukuki niteliği, hukuk sistemlerinde kanıtın veya delilin önemli bir parçası olarak kabul edilmesinden kaynaklanır. Hukuki nitelik, karinenin bir olayı veya durumu kanıtlama, doğrulama veya çürütme potansiyeline sahip olduğu gerçeğine dayanır. İşte karinenin hukuki niteliğini daha ayrıntılı bir şekilde açıklayan bazı temel unsurlar:

1. Kanıt Değeri:

Karinenin hukuki niteliği, bir olayı veya durumu kanıtlamak veya çürütmek için kullanılabilme yeteneğine dayanır. Bu, mahkemelerde veya hukuki süreçlerde karinenin değerlendirilme şeklini belirler.

2. Kanıtın Kabul Edilebilirliği:

Karinenin hukuki niteliği, mahkemelerde veya hukuki forumlarda kabul edilebilirliği ile ilgilidir. Bir karinenin kabul edilebilir olması, hukuki süreçte önemli bir rol oynamasını sağlar.

3. Delil Olma Yeteneği:

Karinenin hukuki niteliği, bir delil olarak kabul edilme yeteneğiyle ilişkilidir. Hukuk sistemi içinde, karinenin bir olayı veya durumu kanıtlama veya çürütme potansiyeline sahip olması, delil olarak kabul edilmesini sağlar.

4. İncelenme ve Değerlendirilme:

Karinenin hukuki niteliği, mahkemelerde veya hukuki süreçlerde incelenme ve değerlendirilme yeteneğiyle ilişkilidir. Hakimler, jüri üyeleri veya hukuk uzmanları, sunulan karineleri titizlikle inceleyerek doğru bir hukuki sonuca varmak için değerlendirirler.

5. Hukuki Standartlara Uygunluk:

Karinenin hukuki niteliği, hukuki standartlara uygunluğuyla da ilgilidir. Kanıtların ve karinelerin hukuki süreçte kullanılabilir olması için belirli standartlara ve yasal gerekliliklere uygun olmaları gerekir.

Karinenin hukuki niteliği, hukuk sistemlerinde adil bir yargılama sürecinin sağlanması açısından önemlidir. Doğru ve güvenilir kanıtların kullanılması, adil ve etkili bir hukuki sonuca ulaşılmasını sağlar. Bu nedenle, karinenin hukuki niteliği, hukukun temel prensipleri ve adaletin sağlanması için hayati bir öneme sahiptir.

KARİNE ÖRNEKLERİ

Türk hukukunda çeşitli karine türleri bulunmaktadır ve bunlar hukuki süreçlerde delil olarak kullanılabilir. İşte Türk hukukuna göre karine örneklerinden bazıları:

1. Adi Karine Örnekleri:

a. İşlemiş Olmak Karinesi:

Bir suçun işlenmiş olabileceğini gösteren bazı dolaylı işaretler, adi karineye örnektir. Örneğin, suç mahallinde bulunan bir kişinin parmak izi veya DNA örneği bu karineye örnek olarak gösterilebilir.

b. Suç Ortamı Karinesi:

Suç işlendiği düşünülen bir yerde bulunan şüpheli bir kişinin varlığı veya olaya ilişkin şüpheli faaliyetler, suç ortamı karinesi olarak değerlendirilebilir.

2. Kesin Karine Örnekleri:

a. Güvenlik Kamerası Kayıtları:

Bir suçun işlendiği yere ait güvenlik kamerası kayıtları, olayın gerçekleştiğini doğrulayan kesin bir kanıt olabilir.

b. Noter Onaylı Belgeler:

Noter onaylı belgeler, hukuki işlemlerin geçerliliğini kanıtlayan kesin karinelere örnektir. Örneğin, bir sözleşmenin noter onaylı olması, sözleşmenin taraflar arasında geçerli olduğunu doğrumaktadır.

3. Fiili Karine Örnekleri:

a. Kaçma Karinesi:

Bir şahsın suç işledikten sonra kaçması veya saklanması, suçun işlendiğine dair bir fiili karine olabilir.

b. Şüpheli Hareketler:

Bir kişinin olayın ardından şüpheli davranışlar sergilemesi, suç işleme ihtimaline dair bir fiili karine olabilir.

4. İlişkilendirme Karineleri:

a. Telefon Kayıtları:

Şüpheli kişiler arasında yapılan telefon görüşmeleri veya yazışmalar, suçun işlendiği durumu ilişkilendirme karinesi olarak kullanılabilir.

b. Banka Hesap Hareketleri:

Suçla ilişkilendirilen kişilerin banka hesaplarındaki belirli hareketler, suç işleme durumunu ilişkilendirme karinesi olarak kullanılabilir.

Bu örnekler, Türk hukukunda karinelerin çeşitli şekillerde kullanılabileceğini göstermektedir. Ancak, her bir durumun değerlendirilmesi ve karinelerin doğru bir şekilde yorumlanması, adil bir yargılama sürecinin temelini oluşturur. Bu nedenle, hukuki süreçlerde karinelerin titizlikle incelenmesi ve değerlendirilmesi önemlidir.

c. İyiniyet Karinesi

İyiniyet karinesi Medeni Kanun’un 3. maddesinde düzenlenmiş olup en önemli karineler den biridir. İyi niyet karinesine göre yasaların iyi niyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda asıl olan iyiniyetin varlığıdır. Ayırt etme gücü karinesi ise bir diğer karine örneğidir. Ayırt etme gücü karinesine göre yaşının küçüklüğü yüzünden ya da akıl hastalığı gibi sebeplerden biri ile akla ve mantığa uygun şekilde davranma yeteneğinden yoksun olmayan herkes ayırt etme gücüne sahip olarak kabul edilmektedir. Bu karine de Medeni kanunun 13. maddesinde düzenlenmiştir. Hukuki konularla ilgili diğer makalelerimize bu bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz.

SSS:
Karine nedir ?

Köken olarak Arapça bir kelime olan karine ; bilinmekte olduğu kabul edilen bir olaydan ya da olgudan bilinmeyen bir olayın ya da olgunun varlığının çıkarılmasıdır.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
Call Now Button