Birçok duygusal ilişkide taraflar birbirlerine değerli eşyalar, para, ziynet, araç veya konut gibi hediyeler verebilir. Ancak ilişki sona erdiğinde bu hediyelerin geri alınıp alınamayacağı konusu, Türk hukukunda sıkça gündeme gelen bir meseledir. Bu durum, Türk Borçlar Kanunu (TBK), Türk Medeni Kanunu (TMK) ve Yargıtay kararları çerçevesinde değerlendirilir.
Hediyenin Hukuki Niteliği Nedir?
Bir kişiye karşılıksız olarak bir mal veya para verilmesi, hukuken bağışlama sözleşmesi anlamına gelir. TBK m. 285 uyarınca bağışlama, “bağışlayanın malvarlığından bağışlanan lehine karşılıksız kazandırma yapması” olarak tanımlanır. Dolayısıyla bir ilişki sürecinde verilen hediyeler, açıkça bir borcun ifası değilse, bağış olarak kabul edilir.
Bağışlanan mal, bağış anında mülkiyeti devralan kişiye geçer. Bu nedenle kural olarak ilişki sona erdiğinde bağışlanan hediyeler geri istenemez. Ancak bazı özel durumlarda, bağıştan dönmek veya iade talep etmek mümkündür.
Hangi Durumlarda Hediyeler Geri İstenebilir?
Bağıştan dönme Türk Borçlar Kanunu’nun 295 ve 296. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre bağışlayan, şu hallerde bağıştan dönebilir:
- Bağışlanan, bağışlayana veya ailesine karşı ağır bir suç işlemişse,
- Bağışlanan, bağışlayana veya yakınlarına karşı ciddi bir nankörlük göstermişse,
- Bağış şartlı yapılmış ve bu şart yerine getirilmemişse.
Örneğin, sevgilisine değerli bir mücevher alan kişi, daha sonra o kişinin kendisine ağır hakaret etmesi veya sadakatsizlik göstermesi durumunda, “nankörlük nedeniyle bağıştan dönme” hakkını kullanabilir.
Nişanlılık Döneminde Verilen Hediyelerin Durumu
Nişanlılık dönemi, Türk Medeni Kanunu’nda özel olarak düzenlenmiştir. TMK m. 122 hükmüne göre, “Nişan bozulduğu takdirde, nişan dolayısıyla verilen hediyeler, geleneklere göre geri istenebilir.”
Bu madde gereğince nişan hediyeleri, evlilik gerçekleşmediği için geri istenebilir. Örneğin nişan yüzüğü, takılar, nişan elbiseleri veya nişan nedeniyle alınan eşyalar iade edilmelidir. Ancak bu hüküm yalnızca nişanlılık ilişkisi için geçerlidir; sevgililik ilişkileri için uygulanmaz.
Sevgililik Döneminde Verilen Hediyeler Geri Alınabilir mi?
Yargıtay uygulamasında sevgililik döneminde verilen hediyeler bağış olarak değerlendirilir. Yani ilişki bittiğinde bu hediyelerin geri istenmesi kural olarak mümkün değildir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi birçok kararında, “resmî veya fiilî evlilik ilişkisi bulunmayan kişilerin birbirlerine verdikleri hediyelerin bağış niteliğinde olduğunu ve geri istenemeyeceğini” açıkça belirtmiştir.
Bu kapsamda sevgiliye alınan telefon, çanta, para, otomobil veya ziynet eşyaları, bağış sayılır ve geri alınamaz.
Hediyenin Bağış Değil, Borç Olduğu Nasıl Kanıtlanır?
Bazı durumlarda, verilen mal veya para “hediye” değil “borç” niteliği taşır. Kişi, karşısındakine belirli bir süre sonra geri ödemesi şartıyla para verdiyse veya birlikte yatırım yapma amacıyla mal devrettiyse, bu durumda bağış değil, ödünç ya da ortaklık ilişkisi doğar.
Bu durumda iade talebi, sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında yapılabilir. TBK m. 77 uyarınca, “haklı bir neden olmaksızın başkasının malvarlığını artıran kişi, bu fazlalığı iade etmekle yükümlüdür.”
Mahkemede ispat yükü davacıya aittir. Yazılı belge, tanık beyanı veya para transfer kayıtları gibi delillerle hediyenin bağış değil borç olduğu ispatlanırsa, iade kararı verilebilir.
Yargıtay Kararlarında Uygulama
Yargıtay’ın farklı dairelerinde, sevgililik ilişkilerinde verilen yüksek değerdeki mallar bakımından çeşitli kararlar mevcuttur. Örneğin Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2016/2386 K. sayılı kararında şu tespit yapılmıştır:
“Taraflar arasında resmî veya fiilî evlilik ilişkisi bulunmayan dönemde verilen hediyeler bağış niteliğindedir. Bağışın geri istenmesi ancak bağıştan dönme koşullarının varlığı halinde mümkündür.”
Buna karşılık, 2020 tarihli bir başka kararda, davacı sevgilinin sevgilisine aldığı otomobilin “ödünç verildiğini” ispatlaması üzerine aracın iadesine hükmedilmiştir.
Uzun Süreli Birlikteliklerde Mal Paylaşımı
Evlilik dışı ancak uzun süreli birlikteliklerde tarafların birlikte edindikleri malların paylaşımı da sıkça dava konusu olur. Bu durumda mahkemeler, “katkı payı” ve “sebepsiz zenginleşme” hükümlerini uygular. Eğer bir taraf, diğerinin malına açık katkı sağlamışsa (örneğin ev alırken para ödemişse), katkı oranında alacak talep edebilir.
Nankörlük Nedeniyle Bağıştan Dönme
Bağıştan dönmenin en güçlü dayanaklarından biri, bağışlanan kişinin bağışlayana karşı nankörlük etmesidir. Yargıtay içtihatlarına göre, hakaret, şiddet, tehdit veya sadakatsizlik gibi davranışlar nankörlük kapsamına girer. Bu durumda bağışlayan, TBK m. 295 uyarınca bağıştan dönebilir ve hediyelerin iadesini isteyebilir.
Hukuki Süreç Nasıl İşler?
İlişki sonrası hediyelerin iadesi için açılacak davalar genellikle Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde açılır. Dava türü, olaya göre değişebilir:
- Nankörlük iddiası varsa bağıştan dönme davası,
- Borç veya yatırım iddiası varsa sebepsiz zenginleşme davası,
- Nişanlılık söz konusuysa nişan hediyelerinin iadesi davası açılır.
Davalarda başarı elde edebilmek için hediyenin bağış değil, borç veya şartlı kazandırma olduğunu güçlü delillerle ispatlamak gerekir.
Sonuç
Türk hukukunda sevgililik veya duygusal ilişkilerde verilen hediyeler kural olarak geri istenemez, çünkü bağış niteliği taşır. Ancak nankörlük, şart ihlali, borç veya yatırım ilişkisi gibi durumlarda iade mümkündür. Nişanlılık döneminde verilen hediyeler ise açıkça geri alınabilir. Her olay kendi delilleri ve ilişkisel bağlamı içinde değerlendirilir; bu nedenle böyle bir durumda hukuki destek almak, hak kaybını önlemek açısından önemlidir.