İçindekiler
- 1. Kapsam ve Hedefler
- 2. Kurumsal Yapı: İklim Değişikliği Başkanlığı
- 3. Emisyon Azaltımı ve Uyum Faaliyetleri
- 4. Yerel Yönetimler ve İl Koordinasyon Kurulları
- 5. Ekonomik Araçlar ve Karbon Piyasası
- 6. Denetim ve Yaptırımlar
- 7. Eğitim, Teknoloji ve Finansman
- 8. Ulusal Sera Gazı Emisyon Takip Sistemi
- 9. Katılımcılık ve Paydaş İşbirliği
- 10. Adil Geçiş ve İklim Adaleti
- 11. Uluslararası Taahhütlerle Uyum
- 12. Kanunun Uygulamaya Etkileri
2025 yılı itibarıyla Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadelede tarihi bir adım atarak ilk kez ‘İklim Kanunu Teklifi’ni Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul etti. Bu kanun, Türkiye’nin 2053 yılı net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda çevresel sürdürülebilirliği kurumsal zemine taşıma amacı taşıyor. Geniş kapsamlı düzenlemeler içeren teklif, sera gazı emisyonlarının azaltımından karbon piyasalarına, yerel yönetimlerin iklim eylemlerinden yaptırımlara kadar pek çok başlıkta yenilik getiriyor.
1. Kapsam ve Hedefler
Kanun teklifi; eşitlik, şeffaflık, sürdürülebilirlik ve katılımcılık ilkeleri temelinde şekillendirilmiştir. Temel amaç, Türkiye’nin iklim değişikliğine karşı hem azaltım hem de uyum politikalarını kurumsallaştırarak 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşmaktır. Bu kapsamda sera gazı emisyonlarının düşürülmesi, yutak alanların korunması, enerji verimliliği, karbon fiyatlandırma mekanizmaları, çevresel risk yönetimi ve iklim adaleti gibi temel hedefler tanımlanmıştır.
2. Kurumsal Yapı: İklim Değişikliği Başkanlığı
Yeni oluşturulan İklim Değişikliği Başkanlığı, iklim politikalarının koordinasyonu, denetimi ve uygulanmasından sorumlu merkezi otorite olacak. Başkanlık, yıllık sera gazı envanterlerini izlemek, veri toplamak, kurumlar arası iş birliğini sağlamak ve karbon piyasalarını düzenlemekle yetkilidir. Aynı zamanda veri paylaşımı zorunluluğu getirilerek, kamu kurumları ve özel sektörden bilgi alınması mümkün kılınmıştır.
3. Emisyon Azaltımı ve Uyum Faaliyetleri
Enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kullanımı, sıfır atık uygulamaları, sürdürülebilir ulaşım, bina dönüşümleri, sanayide temiz üretim teknolojileri gibi çok yönlü stratejilerle sera gazı salımı azaltılacak. İklim değişikliğine uyum kapsamında ise su kaynaklarının korunması, tarımsal kuraklıkla mücadele, ormanların sürdürülebilir yönetimi ve afet risklerine karşı dirençli kent planlamaları zorunlu hale getirilecek.
4. Yerel Yönetimler ve İl Koordinasyon Kurulları
Her ilde valinin başkanlık edeceği İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulları kurulacak. Bu kurullar, iklim değişikliğine uyum ve azaltım stratejilerinin yerelde planlanması, uygulanması ve takibini sağlayacak. İl eylem planlarının en geç 2027 sonuna kadar hazırlanması zorunlu kılınmıştır.
5. Ekonomik Araçlar ve Karbon Piyasası
Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) kurulması planlanmakta ve karbon fiyatlandırma mekanizmaları devreye alınacaktır. Gönüllü karbon piyasaları, karbon kredilendirme sistemleri ve sınırda karbon düzenlemesi gibi araçlarla çevreye zarar veren işletmeler ekonomik yükümlülük altına girecek.
6. Denetim ve Yaptırımlar
Emisyon verilerini eksik bildiren veya yükümlülüklerini yerine getirmeyen işletmelere 500 bin TL’den başlayan ve 50 milyon TL’ye kadar çıkabilen idari para cezaları uygulanabilecek. Karbon ticaret sisteminde piyasayı bozucu eylemler de yaptırıma bağlanmış, denetim yetkisi EPDK’ya verilmiştir.
7. Eğitim, Teknoloji ve Finansman
Temiz enerji, karbon yakalama ve yeşil hidrojen gibi teknolojilere Ar-Ge desteği sağlanacak. Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK tarafından müfredat güncellemeleri yapılarak iklim bilinci küçük yaştan itibaren kazandırılacak. İklim projelerinin finansmanı için özel bütçeli gelir kaynakları ve döner sermaye mekanizmaları oluşturulacak.
8. Ulusal Sera Gazı Emisyon Takip Sistemi
Kanun teklifi kapsamında, Türkiye genelinde sera gazı salımlarının merkezi bir sistem üzerinden izlenmesi zorunlu hale getiriliyor. Emisyon verileri, İklim Değişikliği Başkanlığı koordinasyonunda dijital olarak toplanacak ve Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi üzerinden analiz edilecek. Bu sistem sayesinde, sektörel bazda emisyon yoğunlukları ve yıllık değişim oranları izlenerek karar destek süreçleri geliştirilecek.
9. Katılımcılık ve Paydaş İşbirliği
İklim Kanunu, yalnızca kamu kurumlarını değil, özel sektör, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve vatandaşları da iklim mücadelesine dahil etmeyi amaçlıyor. Kamuoyunun katılımı ve şeffaflık ilkeleri doğrultusunda, iklim politikalarının hazırlık süreçlerinde geri bildirim alınması ve sektörel danışma kurullarının oluşturulması öngörülüyor.
10. Adil Geçiş ve İklim Adaleti
Kanun teklifinde öne çıkan bir diğer kavram ise ‘adil geçiş’tir. Karbon yoğun sektörlerde çalışan emekçilerin haklarının korunması, yeni beceriler kazandırılması ve istihdamın yeşil dönüşüm sürecinde sürdürülebilir kılınması hedeflenmektedir. Böylece, iklim politikalarının sosyo-ekonomik eşitsizlikleri derinleştirmesi önlenmek istenmektedir.
11. Uluslararası Taahhütlerle Uyum
İklim Kanunu, Paris Anlaşması ve Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülükler ile uyumlu şekilde hazırlanmıştır. Türkiye’nin ulusal katkı beyanları (NDC) çerçevesinde belirlediği emisyon azaltım hedeflerinin yasal zemin kazanması sağlanmıştır. Ayrıca, Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat stratejisiyle entegre hareket etmek üzere karbon fiyatlandırma araçları geliştirilmiştir.
12. Kanunun Uygulamaya Etkileri
Bu kanunla birlikte Türkiye’de ilk kez iklim politikaları bağlayıcı bir hukuki zemin kazanmış olacak. Kamu kurumlarının iklim risklerini gözeterek hareket etmesi zorunlu hale gelirken, sanayi kuruluşları da emisyon azaltım yatırımlarını önceliklendirmek zorunda kalacak. Yerel yönetimlerin de şehir planlamasında yeşil altyapı ve dirençli kent ilkelerine uygun hareket etmesi gerekecek.
Karbon piyasaları ve ekonomik araçlar nasıl çalışacaktır?
Karbon fiyatlandırma mekanizmaları, emisyon ticaret sistemi (ETS), gönüllü karbon piyasaları ve sınırda karbon düzenlemesi gibi araçlar devreye alınarak çevreye zarar veren işletmeler ekonomik yükümlülüklere tabi tutulacaktır.
İl koordinasyon kurulları ve yerel yönetimlerin rolleri nedir?
İl koordinasyon kurulları, valilerin başkanlık ettiği ve iklim stratejilerinin yerelde planlanması, uygulanması ve takibi ile sorumlu olup, en geç 2027’ye kadar il eylem planlarının hazırlanması zorunludur.
İklim Değişikliği Başkanlığı’nın görevleri nelerdir?
İklim Değişikliği Başkanlığı, iklim politikalarının koordinasyonu, sera gazı envanterlerinin izlenmesi, veri toplama, kurumlar arası iş birliği ve karbon piyasalarını düzenlemekle sorumludur.
İklim Kanunu’nun temel hedefleri nelerdir?
İklim Kanunu’nun temel hedefleri arasında sera gazı emisyonlarının azaltılması, yutak alanların korunması, enerji verimliliğinin artırılması, karbon fiyatlandırma mekanizmalarının kurulması ve iklim adaletinin sağlanması bulunmaktadır.
Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelede attığı ilk büyük adım nedir?
Türkiye, 2025 yılı itibarıyla ilk kez ‘İklim Kanunu Teklifi’ni kabul ederek iklim politikalarını kurumsallaştırdı ve 2053 yılı net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda sürdürülebilirliği sağlama amacını benimsedi.