İçindekiler
- 1 İFTİRA SUÇU VE YAPTIRIMI
- 2 İFTİRA SUÇU İLE KORUNAN HUKUKİ DEĞER
- 3 İFTİRA SUÇUNDA FİİL VE FAİL
- 4 İFTİRA SUÇUNDA MANEVİ UNSUR
- 5 İFTİRA SUÇUNUN NİTELİKLİ HALLERİ
- 6 TCK MADDE 268 – BAŞKASINA AİT KİMLİK VEYA KİMLİK BİLGİLERİNİN KULLANILMASI SUÇU
- 7 İFTİRA SUÇUNDA ŞİKAYET USULÜ, ZAMANAŞIMI SÜRESİ VE UZLAŞTIRMA
- 8 İFTİRA SUÇUNDA ETKİN PİŞMANLIK
- 9 İFTİRA SUÇUNDA GÖREVLİ MAHKEME
- 10 İFTİRA SUÇU İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
- 11 SIK SORULAN SORULAR
İFTİRA SUÇU VE YAPTIRIMI
5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Adliyeye Karşı Suçlar başlıklı bölümünde; “İftira” yan başlıklı 267. Maddesinde İftira suçu düzenlenmiştir.
TCK Madde 267- (1) Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Fiilin maddî eser ve delillerini uydurarak iftirada bulunulması halinde, ceza yarı oranında artırılır.
(3) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş mağdurun aleyhine olarak bu fiil nedeniyle gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(4) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olan mağdurun bu fiil nedeniyle gözaltına alınması veya tutuklanması halinde; iftira eden, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur.
(5) Mağdurun ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına; hükmolunur.
(6) Mağdurun mahkûm olduğu hapis cezasının infazına başlanmış ise, beşinci fıkraya göre verilecek ceza yarısı kadar artırılır.
(7) İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 17/11/2011 tarihli ve E.: 2010/115, K.: 2011/154 sayılı Kararı ile.)
(8) İftira suçundan dolayı dava zamanaşımı, mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu tarihten başlar.
(9) Basın ve yayın yoluyla işlenen iftira suçundan dolayı verilen mahkûmiyet kararı, aynı veya eşdeğerde basın ve yayın organıyla ilan olunur. İlan masrafı, hükümlüden tahsil edilir.
Türk Ceza Kanunu’na göre iftira suçu; kasten işlenebilen bir suçtur. Kanuni düzenleme gereğince iftira suçunun basit halinin cezası ; TCK madde 267/1’e göre bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasıdır.
İFTİRA SUÇU İLE KORUNAN HUKUKİ DEĞER
Bir suç ile korunan hukuki değeri, diğer bir deyişle suçun hukuki konusunu tespit etmek için öncelikle; suçun kanuni düzenlemesinin Türk Ceza Kanunu’nda bulunduğu yere bakılmalıdır. Türk ceza hukukunda korunan hukuki değer kavramı; suçun maddi unsurlarından hareket unsurunun yöneldiği hakkı, değeri ifade eder.
İftira suçu; kanunun Adliyeye Karşı Suçlar bölüm başlığı altında düzenlenmiştir. Dolayısıyla iftira suçu ile aslında toplumun yargı organına duyduğu güven korunmaktadır. Bazı suçlar bakımından birden fazla hukuki değerin korunması mümkündür. İftira suçu ile aynı zamanda iftira edilenin, yani mağdurun, menfaatlerinin de korunması amaçlanmıştır.
İlgili Yazılarımız ;
İFTİRA SUÇUNDA FİİL VE FAİL
Ceza hukuku bakımından fail; suçun kanuni tanımında belirtilen ve mağdur bakımından haksızlık oluşturan fiili gerçekleştiren kişidir. Birçok suçun faili herkes olabilirken; Türk hukukunda özgü suçlar olarak adlandırılan bazı suçlar bakımından ise; suçun kanuni tanımında belli özelliklere sahip kişilerin suçun faili olabileceği düzenlenmiştir.
İftira suçunun kanuni düzenlemesine bakıldığında ; suçun faili bakımından özgülük oluşturacak herhangi bir niteliğin belirtilmediği görülmektedir. Dolayısıyla suçun faili herkes olabilmektedir.
Kanuni düzenleme gereği; iftira suçu üç şekilde işlenebilmektedir. Buna göre; yetkili makamlara ihbar yoluyla, şikâyet yoluyla veya basın ve yayın yoluyla işlenmesi mümkündür. İhbar; kelime anlamı olarak haber verme, bildirme anlamına gelmektedir. Ceza hukuku anlamında ihbar ise; kişinin suçlu saydığı birini veya suç saydığı bir olayı yetkili makamlara gizlice bildirmek, ele vermektir. Vatandaşın ihbar yükümlülüğü bulunmamakta olup, bu hak kişinin dilekçe verme hakkının bir uzantısı mahiyetindedir.
TCK’nın “Tanımlar” başlıklı 6. Maddesi fıkra bir (g) bendine göre basın ve yayın yolu deyiminden; her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim aracıyla yapılan yayınlar kast edilmektedir. İftira suçunun basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde verilen mahkûmiyet kararı; TCK madde 267/9 hükmü gereğince aynı veya eşdeğerde basın ve yayın organıyla ilan olunur. İlan için yapılan tüm masraflar ise; iftira suçundan hüküm giyen kişi tarafından ödenecektir.
İFTİRA SUÇUNDA MANEVİ UNSUR
Kast suçun kanuni tanımındaki unsurların fail tarafından bilerek ve isteyerek gerçekleştirilmesidir. İftira suçu işlenebilen bir suçtur ancak bunun yanı sıra ; kanun koyucu suçun oluşması için failde özel bir saik aramaktadır. Saik yani güdü; faili o suçu işlemeye iten özel nedendir.
TCK madde 267’ye göre iftira suçunun faili mağdur ; hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak amacıyla hareket etmelidir. Şayet fail hata sonucu yanılgıya düşerek fiili işlemişse; suç bakımında hukuka aykırılık unsuru oluşmayacağından suç işleme kastı olmadığının da kabulü gerekir. Dolayısıyla böyle bir durumda failin iftira suçundan cezalandırılması mümkün değildir.
İFTİRA SUÇUNUN NİTELİKLİ HALLERİ
Nitelikli iftira suçu; TCK madde 267/2’ye göre suçun fiilin maddî eser ve delillerini uydurarak işlemesi halinde fail hakkında ceza yarı oranında artırılacaktır.
İftira suçunun kanuni düzenlemesinde; mağdurun bu suç dolayısıyla yaşadığı zorluklar düşünülerek kademeli olarak cezayı arttıran nitelikli haller düzenlenmiştir.
a) Mağdur hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi halinde; üzerine atılan iftira sebebiyle mağdur hakkında gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, TCK madde 267 fıkra 1 veya 2’ye göre fail hakkında verilecek ceza yarı oranında artırılır.
b) Mağdur hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi halinde; üzerine atılan iftira sebebiyle mağdur hakkında gözaltına alma ve tutuklama tedbirleri uygulanmışsa; TCK madde 267/4 gereğince fail, iftira suçunun yanında ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu hükümlerine göre dolaylı fail olarak cezalandırılır.
c) İftira suçu nedeniyle şayet mağdur hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkum edilmesi halinde; TCK madde 267/5’e göre; iftira suçunun faili, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu halde mağdurun hakkında hükmedilen hapis cezasının infazına başlanmış olması halinde TCK madde 267/5’e göre verilecek ceza yarısı kadar arttırılır.
TCK MADDE 268 – BAŞKASINA AİT KİMLİK VEYA KİMLİK BİLGİLERİNİN KULLANILMASI SUÇU
5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu madde 268’e göre; işlemiş olduğu bir suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla; başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanan kişi iftira suçuna ilişkin hükümlere göre cezalandırılacaktır.
İFTİRA SUÇUNDA ŞİKAYET USULÜ, ZAMANAŞIMI SÜRESİ VE UZLAŞTIRMA
İftira suçu; soruşturulması ve kovuşturulması kanunen suçtan zarar görenin veya mağdurun şikayet şartına bağlanmamıştır. Dolayısıyla bu suç savcılık makamınca re’sen soruşturulacaktır. Dolayısıyla iftira suçu bakımından resmi makamlara bir başvuru yapılmışsa; esasen bir ihbar söz konusu olmaktadır.
İftira suçunun dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. TCK madde 267/ 8’e göre; iftira suçundan dolayı 8 yıllık dava zamanaşımı süresi, mağdurun iftira konusu fiili işlemediğinin sabit olduğu tarihten başlar.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ilgili maddelerinde hangi suçların uzlaştırma kurumu kapsamında olduğu açıkça belirtilmiştir. İftira suçu; kanunen uzlaştırma kapsamına alınmamıştır.
İFTİRA SUÇUNDA ETKİN PİŞMANLIK
Etkim pişmanlık kanunda aranan belli şartların varlığı halinde; fail hakkındaki cezada indirim yapılmasına imkan veren bir ceza hukuku kurumudur. İftira suçu bakımından 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 269. Maddesinde etkin pişmanlık hükümleri ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir.
İlgili fıkranın 1. ve 2. bendine göre iftira eden kişinin; mağdur aleyhine adli veya idari soruşturma açılmadan önce iftirasından dönmesi halinde ; fail hakkında verilecek cezanın beşte dördü kovuşturma başlamadan önce iftiradan dönmesi halinde fail hakkında verilecek cezanın dörtte üçü indirilmektedir.
Maddenin devamında etkin pişmanlığın; mağdur hakkında hüküm kurulmadan önce, mahkumiyetinden sonra ya da cezanın infazına başlanmasından sonra gerçekleşmesi halinde her bir durum için farklı oranlarda olmak üzere cezada uygulanabilecek indirim miktarları belirtilmiştir.
TCK madde 269/5’e göre; basın ve yayın yoluyla işlenen iftira suçundan dolayı etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanılması için aynı yöntemle yayınlanması zorunludur.
İFTİRA SUÇUNDA GÖREVLİ MAHKEME
İftira suçu bakımından görevli mahkeme; asliye ceza mahkemeleridir. Asliye ceza mahkemesi tarafından savcılıkça hazırlanan iddianameyi kabul edilmesinin ardından kovuşturma aşaması başlamaktadır. İftira suçu sebebiyle yapılan yargılama sonunda mahkemece fail hakkında hükmedilen hapis cezasının ertelenmesi mümkündür.
İFTİRA SUÇU İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
TCK madde 268 – Başkalarına Ait Kimlik Bilgilerinin Kullanılması
“11.08.2013 tarihli tutanak içeriğine göre, şüphe üzerine kontrollerde durdurulan sanıktan kimliği sorulduğunda, üzerinde kendi resmi bulunan katılan …’e ait kimliği verdiği, sahteliğinden şüphelenilip sorulduğunda kesinleşmiş cezaları olduğu için sahte kimlik düzenleyen birine yaptırdığı kimliği taşıdığını ve gerçek kimlik bilgilerini söylediğini savunduğu, gerçek kimliğinin … olduğunu söylediği ve tutanakların gerçek kimlik bilgilerine göre tanzim edildiği olayda, TCK’nin 268. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için; failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanması,
TCK’nin 267/1. maddesinde tanımlanan “iftira” suçunun oluşması için ise, yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunmak suretiyle işlemediğini bildiği halde hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat etmesi gerektiği gözetilmeden, başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, diğer kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK’nin 268. maddesinde düzenlenen “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden beraatine karar verilmesi gerekirken mahkumiyetine karar verilmesi…” ( Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/ 11673 E. 2019 / 6501 K. 19.09.2019 T. )
TCK madde 267 – İftira Suçunun Unsurları
“Katılan avukat ile sanık mahkeme yazı işleri müdürü olan sanık arasında bir dosyanın bulunup bulunmaması sebebiyle tartışma yaşandığı, ancak sanığın tüm dosya içeriğinden ve beyanlardan anlaşıldığı üzere gerçekleşmediği halde katılan avukatın kendisine yönelik tehditde bulunduğuna ve yaralamaya teşebbüs ettiğine ilişkin tutanak düzenlediği ve bu kapsamda avukat hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve Ankara Baro Başkanlığı’na şikayette bulunarak katılanın soruşturma geçirmesine neden olduğu anlaşılmıştır. Sanık, yaşanan bir tartışmayı
olduğundan farklı göstererek hiç bir maddi vaka ve somut olguya dayanmadan katılanın tehdit ve kasten yaralamaya teşebbüs suçlarını işlemediğini bildiği halde işlenmiş gibi göstermek suretiyle hukuka aykırı bir fiil isnadında bulunması karşısında TCK.nın 267. maddesinde düzenlenen iftira suçu tüm unsurları ile oluştuğu halde hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi…” ( Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/ 12806 E. 2020 / 14132 K. 24.06.2020 T. )
TCK madde 267 – İftira Suçunun Unsurları
“İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği, somut olayda ise hükümlü …’ün dosyada tanık sıfatı ile dinlenildiği ve müştekiler hakkında suç isnadında bulunmadığı, bu sebeple sanığa yüklenen iftira suçunun kanuni unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden sanığın yasal unsurları itibariyle oluşmayan suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi..” ( Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2019/ 27643 E. 2020 / 16644 K. 07.10.2020 T. )
SIK SORULAN SORULAR
İftira suçu kanunen şikayete tabi kılınmamıştır. Dolayısıyla herhangi bir şikayet süresi bulunmamaktadır.
Suçun mağduru, iftira edene karşı maddi ve manevi tazminat davası açabilecektir. İftira suçu nedeniyle mağdur tarafından açılacak maddi ve manevi tazminat davasında görevli mahkeme asliye ceza mahkemeleridir.
Geri bildirim: Suç Uydurma Suçu TCK 271 2022 - Sarıkaya Karay Hukuk Bürosu