Suçların içtimaı; Türk Ceza Kanunu’nda birinci kısım 5. bölümde düzenlenmiştir. Bu yazımızda suçların içtiması , içtima nedir , bileşik suç , zincirleme suç , fikri içtima ve ayrıca farklı neviden fikri içtima gibi konuları inceleyeceğiz.
İÇTİMA
İçtima konusu ceza hukukunda suçların özel görünüş şekilleri başlığı altında; teşebbüs, iştirak, etkin pişmanlık ve ayrıca gönüllü vazgeçme ile birlikte düzenlenmiştir. Suçların içtimaında birden fazla suçun tek bir kişide toplanması söz konusudur. İçtima bu yönüyle suçluların tek bir suçta toplandığı iştirakten ayrılmaktadır. İçtima düzenlemesi neticesinde , her bir suç bakımından ayrı ayrı ceza verilmesi gerektiği kuralı ortadan kalkmaktadır. Nitekim içtima düzenlemesi dolayısıyla faile, ya işlediği suçlardan en ağırının cezası verilir ya da işlediği suçlar tek suç olarak kabul edilip cezası artırılarak verilmektedir. Suçların içtimaının değişik şekilleri vardır. Bu yazımızda bu şekiller hakkında kapsamlı bilgilere yer vereceğiz. Öncelikle suçların içtimaının şekillerini belirtmemiz gerekmektedir. Kanuni düzenlemeye göre suçların içtimaı ; bileşik suç , zincirleme suç , fikri içtima veya cezaların içtimaı şeklinde ortaya çıkabilmektedir. Konuyla alakalı olarak öncelikle bileşik suçu anlatmamız doğru olacaktır.
BİLEŞİK SUÇ
Yasa koyucu bazı hallerde suçlardan bazılarını birleştirip bunlardan yeni bir suç meydana getirmek suretiyle tek ceza verilmesini öngörmüştür. Bu durumda fail işlemiş olduğu bütün suçlardan tek tek ceza almak yerine; kanun koyucunun meydana getirdiği yeni suçtan ceza almaktadır. Bahsettiğimiz bu durum bileşik suç başka bir deyişle mürekkep suçun tanımı niteliğindedir.
Bileşik suç Türk Ceza Kanunu’nun 42. maddesinde düzenlenmiştir. Kanuni düzenlemeye göre biri diğerinin unsurunu ya da ağırlaştırıcı nedenini oluşturması söz konusu ise tek fiil sayılan suça bileşik suç denilmektedir. Bu tür suçlarda içtima hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. Madde metninin gerekçesinde de düzenlendiği üzere bileşik suç söz konusu olduğunda ; suçu oluşturan araç suçtan dolayı ayrıca ceza verilmemaktedir. Bu sebeple de cezaların içtimaı hükümlerinin uygulanmamaktadır.
TCK 42
Bileşik suçun düzenlendiği TCK 42 ‘yi daha iyi açıklamak adına konuya ilişkin örnekler verelim. Örneğin yağma suçunda kasten yaralama veya tehdit suçunun yanında hırsızlık suçu söz konusudur. Fakat kanun koyucu yağma suçunu TCK 148.maddede ayrı bir suç olarak düzenlemiştir.
Bu başlık altında en çok merak edilen konulardan biri de hırsızlık ve konut dokunulmazlığının aynı anda gerçekleşmesi durumunda cezalandırmanın nasıl olacağı konusudur. Bu tarz bir dosyada hakimin hırsızlık ve konut dokunulmazlığı açısından ayrı ayrı ceza vermesi gerekmektedir. Burada her ne kadar hırsızlık suçunun nitelikli hali olan 142/2-h bendi gelse de ; bu bentte belirtilen bina veya eklentisinde muhafaza altına alınmış bir eşyanın hırsızlığı için konut dokunulmazlığını ihlal suçu , hırsızlık suçunun unsuru olmadığından her iki suç bakımından da ceza verilmesi doğru olacaktır. Nitekim bina veya eklentisi altında muhafaza altına alınmış eşya üzerinde hırsızlık suçunu işlemek için binaya veya eklentisine girme zorunluluğu yoktur. Dolayısıyla konut dokunulmazlığını ihlal suçu hırsızlık suçunun bir unsuru değildir.
Kanundaki düzenlemeden anlaşılacağı üzere bileşik suçtan (mürekkep suç ) bahsedebilmemiz için; kanuni düzenleme sebebiyle birbiriyle kaynaşan suçlardan birinin; diğerinin unsuru ya da ağırlatıcı sebebi olduğu açıkça gösterilmiş olmalıdır.
Yine bunun yanında kanunda , suçlar bakımından ayrı ayrı ceza verilmesini gerektiren haller de sayılmıştır. Örneğin TCK 212’de sahte resmi veya özel belgenin bir başka suçun işlenmesinde kullanılması durumunda ; her iki suçtan da ayrı ayrı ceza verileceği düzenlenmiştir.
ZİNCİRLEME SUÇ
Türk Ceza Kanunu’nun 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç , müteselsil suç olarak da isimlendirilmektedir. TCK 43 , ” (1) Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/6 md.) Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır. (2) Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır. (3) Kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve yağma suçlarında bu madde hükümleri uygulanmaz.(1) ” hükmünü havidir.
Maddenin son paragrafında istisna olarak sayılan suçlara ilave olarak 29/6/2005 tarihli ve 5377 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi yürürlüğe girene kadar cinsel saldırı ve ayrıca çocukların cinsel istismarı suçları da istisna suçlardan sayılmaktaydı. Ancak adı anılan düzenleme ile birlikte bu suçlar istisna kapsamından çıkarılmıştır.
Zincirleme suç düzenlemesi ile birlikte cezaların hafifletilmesi amaçlanmıştır. Aynı suçu periyodik olarak işleyen bir kimsenin çok yüksek miktarda ceza alınmasının önüne geçilmiştir.
Zincirleme suçuna örnek olarak bir bankada çalışan bankacının her gün banka kasasından para alması durumunda yüzlerce kez güveni kötüye kullanma suçundan ceza alması yerine; faile yine ceza verilip ceza miktarının artırılması uygun görülmüştür.
ZİNCİRLEME SUÇUN ŞARTLARI
Belirtmemiz gerekir ki zincirleme suçun oluşabilmesi için üç koşulun bir arada bulunması gerekmektedir. Bu şartlardan ilki aynı suçun değişik zamanlarda birden fazla kez işlenmesidir. İkinci olarak failde bir suç işleme kararının bulunması gerekmektedir. Üçüncü ve son olarak ise suçun bir kişiye karşı işlemiş olması gerekmektedir.
1- Aynı suçun değişik zamanlarda birden çok işlenmesi
Zincirleme suçtan bahsedebilmemiz için ; öncelikle aynı suçun değişik zamanlarda birden çok işlenmesi gerekmektedir. Bu koşuldan anlaşılacağı üzere ; aynı suçun birbirinden bağımsız olarak en az iki kere işlenmesi gerekmektedir. Bunun yanında suçlardan birinin tamamlanması ile birlikte diğer suç teşebbüs aşamasında kalırsa; yine müteselsil suç hükümleri uygulanabilmektedir.
2- Birden fazla suçun bir suç işleme kararıyla işlenmesi
Bir suç işleme kararından anlaşılan; failin kanunun aynı hükmünü birden fazla kez ihlal etmek hususundaki niyetidir. Yani fail ömceden bir plan yapmış fakat bunu bir kere de yapmak yerine parçalara bölerek yaptıysa ; bu koşul gerçekleşmiş sayılmaktadır. Bir suç işleme kararının varlığının tespiti yapılırken; mahkeme suçlar arasındaki zaman aralığı, aynı türden fırsatları değerlendirme veya suçla korunan hukuki değer gibi unsurları incelemektedir.
Zincirleme suçlar açısından bir suç işleme kararı olması dolayısıyla; taksirli suçlarda zincirleme suç hükümleri uygulanmamaktadır.
3- Suçun aynı kişiye karşı işlenmesi
Bu şarttan da anlaşılacağı üzere suçun mağdurlarının farklı kişiler olması durumunda zincirleme suç hükümleri uygulamamaktadır. Örneğin bir tiyatro salonuna girip birden fazla kişinin cüzdanını çalan bir kimse açısından; zincirleme suç hükümlerinin uygulanması söz konusu olmayacaktır. Son olarak mağduru belli olmayan veya tüm toplum olan suçlarda da ; zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğini belirtmemiz gerekmektedir.
ZİNCİRLEME SUÇTA CEZA
Yukarıdaki şartları taşıyan zincirleme bir suç olması durumunda faile her suç bakımından ceza verilmemektedir. Bunun yerine ceza dörtte birden dörtte üçe kadar artırılmaktadır.
Zincirleme suçta zamanaşımı ise son suçun işlendiği günden itibaren başlamaktadır.
Zincirleme suçun olduğu durumlarda yetkili mahkeme de son suçun işlendiği yer mahkemesidir.
FİKRİ İÇTİMA
Fikri içtima, failin bir fiille birden fazla suçun oluşmasına sebebiyet vermesine denilmektedir. TCK 44’te düzenlenen fikri içtima kuralına göre ; fail bir fiiliyle birden fazla suça sebep olursa bu suçlardan en ağır cezayı gerektiren suçundan ceza almaktadır. Fikri içtima her ne kadar zincirleme suçla karıştırılsa da birbirlerinden farklıdır. Zincirleme suçtan farklı olarak fikri içtimada tek bir fiil vardır. Bu tek fiil neticesinde birden fazla netice ortaya çıkmaktadır. Fikri içtima , bileşik suçtan da farklıdır. Bileşik suçta birden fazla suç birleşip başka bir suçu oluştururken, fikri içtimada bir fiil neticesinde birden fazla farklı suç ortaya çıkmaktadır. Konuyu daha detaylı açıklama adına fikri içtimanın şartlarına değinelim.
FİKRİ İÇTİMA ŞARTLARI
Fikri içtimanın tanımından da anlaşılacağı üzere iki şartı vardır. Bu şartlardan ilki ortada tek bir fiilin bulunması gerektiğidir. İkinci olarak ise bu tek fiilin birden fazla suçun oluşmasına sebebiyet vermesidir. Fikri içtima aynı neviden fikri içtima ve farklı neviden fikri içtima olmak üzere ikiye ayrılmakta olup burada yalnızca fikri içtimanın şartları hakkında genel bilgilere yer vereceğiz.
Fikri içtimanın ilk koşulu yukarıda da belirttiğimiz üzere fiilin tek olmasıdır. Fiilin tek olmasından anlaşılması gereken suç teşkil eden hareketin tek olmasıdır. Örneğin bir otomobile silahla ateş edilmesi tek bir hareket-fiildir. Bunun neticesinde hem arabanın camının kırılması sonucu ortaya çıkar hem de arabanın içerisindeki kişinin ölmesi sonucu ortaya çıkar.
Fikri içtima aynı neviden fikri içtima ve farklı neviden fikri içtima olmak üzere ikiye ayrılmakta olduğunu yukarıda belirttik. Konuyla ilgili detaylı bilgi için whatsapp veya diğer iletişim kanallarımızdan üzerinden bize ulaşabilirsiniz.
Ceza Hukuku alanında diğer yazılarımıza bu linke tıklayarak ulaşabilirsiniz.