HAKARET SUÇU VE CEZASI (TCK 125)

Hakaret suçunun temel hali Türk Ceza Kanunu’nun 125/1. Maddesinde : “Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi; üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.” denilmek suretiyle cezai yaptırıma bağlanmıştır. TCK 125/3 ve 125/4. Maddelerinde hakaret suçunun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halleri yaptırıma tabi tutulmuştur. Hakaret Suçu ve Cezası (TCK 125 ) hakkında detaylı bilgi için makalemizi okuyabilirsiniz.

HAKARET SUÇUNDA KORUNAN HUKUKİ DEĞER

Kişilik hakları, bireylerin bedensel ve ruhsal bütünlüğü, özel hayatın gizliliği, itibar ve onur gibi unsurları kapsar. Hakaret suçu, bu kişilik haklarına yapılan saldırılar arasında yer alır ve cezai bir suç olarak kabul edilmektedir. Bu suç ile korunan hukuki değer şeref, haysiyet, onur ve saygınlıktır. Kişilerin toplum içindeki itibarı kadar kendine verdiği değeri de korumak amaçlanmıştır.

HAKARET SUÇU VE İNTERNET : ONLİNE ORTAMLARDA YAPILAN HAKARETLER

Sosyal medyadan hakaret suçuyla ilgili bilinmesi gereken bazı önemli noktalar şunlardır:

  1. Sosyal medyada yapılan hakaretler de, gerçek hayatta yapılanlar gibi suç kapsamına girebilmektedir.
  2. Bu suç bir kişinin onur, şeref ve saygınlığına yönelik sözlü veya yazılı bir saldırıdır. Bu nedenle, sosyal medyada yapılan hakaretler de bu tanıma uygun olmak zorundadır.
  3. Sosyal medyada yapılan hakaretler, birçok kişiye ulaşabilir ve kişinin itibarını zedeleyebilir. Bu nedenle, sosyal medya platformlarında yapılan hakaretlerin cezai yaptırımları gerçek hayattaki hakaret suçlarıyla aynı olabilmektedir.
  4. Bu suç, şikayet üzerine harekete geçen bir suçtur. Dolayısıyla, bu suç işlendiğinde mağdurun, şikayetçi olarak adli mercilere başvurması gerekmektedir.
  5. Sosyal medya platformları, hakaret içeren içerikleri kaldırmakla yükümlüdürler. Bu nedenle, sosyal medya platformlarına yapılan şikayetler, hızlı bir şekilde çözüme kavuşturulabilir.
  6. Sosyal medya platformlarında yapılan hakaretler, ayrıca medeni hukuk açısından da önem taşır. Mağdur, bu suçtan kaynaklanan maddi ve manevi zararlarını tazmin etmek için dava açabilmektedir.

Bu bilgiler, sosyal medyadan hakaret suçu ile ilgili temel fikirler verirken, bu suç hakkında daha ayrıntılı bilgi sahibi olmak için ilgili yasal mevzuatı ve hukukî literatürü incelemek gerekmektedir.

HAKARET SUÇU VE ADLİ SORUMLULUK : HAKARETİN HUKUKİ SONUÇLARI

Hukuki SonuçlarAçıklama
Hapis CezasıHakaret suçu işleyen kişi, hapis cezası ile cezalandırılabilmektedir.
Para CezasıHakaret suçu işleyen kişiye, para cezası verilebilmektedir.
TazminatMağdur, hakaret suçundan kaynaklanan maddi ve manevi zararlarını tazmin etmek için dava açabilir.
UzlaşmaTaraflar arasında uzlaşma sağlanarak, dava düşürülebilmektedir.
İş ve İtibar KaybıHakaret suçunun iş ve itibar kaybına neden olması durumunda, cezai yaptırımların yanı sıra, sosyal ve ekonomik sonuçları da olabilmektedir.
İfade ve Basın ÖzgürlüğüHakaret suçunun sınırlandırılması, ifade ve basın özgürlüğü gibi temel hakları etkileyebilmektedir.
HAKARETİN HUKUKİ SONUÇLARI

Bu tablo, söz konusu suç işlenmesi durumunda, hukuki sonuçlarının ciddi olabileceğini gösterir.

HAKARETİN KANITLANMASI VE MAHKEME SÜRECİ

KONU HAKARETİN KANITLANMASI VE MAHKEME SÜRECİ

Hakaret suçlamalarının kanıtlanması ve mahkeme süreci şu şekilde ilerler:

  1. Suç Duyurusu: Hakaret suçlamasıyla karşı karşıya kalan kişi, öncelikle suç duyurusunda bulunabilmektedir. Bu süreçte, suçun işlendiği yerin emniyet müdürlüğüne veya savcılığa başvurulabilmektedir.
  2. Soruşturma: Suç duyurusu yapıldıktan sonra, savcılık tarafından hakaret suçlamasını araştırmak amacıyla bir soruşturma başlatılır. Bu soruşturma kapsamında, suçlamaları destekleyecek deliller toplanır.
  3. İddianame: Savcılık, hakaret suçlamasının kanıtlanması halinde iddianame düzenler. İddianamede, suçun ne olduğu, kim tarafından işlendiği ve suçun delilleri yer alır.
  4. Duruşma: İddianamenin hazırlanmasının ardından, hakaret suçlamasıyla ilgili duruşma tarihi belirlenmektedir. Duruşma sırasında, hakaret suçlamalarının kanıtlanması için deliller sunulur ve tanıklar dinlenmektedir.
  5. Karar: Duruşma sonrasında mahkeme, hakaret suçlamalarının kanıtlanıp kanıtlanmadığına karar verir. Eğer suçlu bulunursa, mahkeme tarafından ceza verilmektedir. Bu ceza, para cezası veya hapis cezası olabilmektedir.

Hakaret suçlamalarının kanıtlanması, delillerin ve tanıkların önemli olduğu bir süreçtir. Bu nedenle, hakaret suçlamalarına karşı koyarken, delillerin ve tanıkların önemi hakkında bilgi sahibi olmak ve doğru bir savunma stratejisi izlemek önemlidir.

HAKARET SUÇU VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ : SINIRLARI VE SINIRLAMALARI

Bu suç ile ifade özgürlüğü arasında hassas bir denge bulunmaktadır. İfade özgürlüğü, kişilerin düşüncelerini açıklama, araştırma yapma ve bilgi edinme hakkını kapsar. Ancak, ifade özgürlüğü sınırsız değildir ve diğer kişilerin haklarını ihlal etmemelidir.

Bu suç , bir kişinin onur ve saygınlığına saldırmak anlamına gelir. Ancak, hakaret suçlamaları yalnızca bir kişinin incitilmiş hissetmesi yeterli değildir. Hakaret suçu, kişinin onur, şeref veya saygınlığının ağır bir şekilde zedelenmesi anlamına gelir.

İfade özgürlüğü, bazı sınırlamalar altında korunmaktadır. Bu sınırlamalar, toplumun genel ahlakı, başkalarının hakları ve devlet güvenliği gibi nedenlerle yapılmaktadır. Örneğin, kişi ifade özgürlüğü kapsamında herhangi bir dine yönelik ayrımcılık içeren söylemlerde bulunamaz.

Hakaret suçlamaları ile ifade özgürlüğü arasındaki denge, mahkeme kararları ile belirlenmektedir. Mahkemeler, ifade özgürlüğü kapsamında yapılan açıklamaların, hakaret suçu sınırını aşmış olup olmadığını değerlendirirler. İfade özgürlüğü, sınırlı bir şekilde korunsa da, hakaret suçlamalarının önüne geçmez.

Sonuç olarak, ifade özgürlüğü ve bu suç arasında dengeli bir ilişki bulunmaktadır. İfade özgürlüğü, diğer kişilerin haklarını ihlal etmeyen, genel ahlak ve toplumun değerleriyle uyumlu açıklamaları kapsar. Hakaret suçu, kişinin onur veya saygınlığının ağır bir şekilde zedelenmesi anlamına gelir.

HAKARET MAĞDURLARININ YAPABİLECEKLERİ

Hakaret suçu, kişilerin onur, şeref veya saygınlığına yapılan saldırıyı ifade eder. Bu suçtan mağdur olan kişiler, belirli adımlar atarak haklarını koruyabilirler. Bu adımlardan biri, hakaret suçuyla ilgili şikayet hakkını kullanmaktır.

Hakaret suçu mağdurları, öncelikle olayı kanıtlayacak delilleri toplamalıdırlar. Bu deliller, örneğin saldırganın sözlerinin ve davranışlarının kaydedilmesi veya şahit ifadeleri gibi kanıtlar olabilir. Bu deliller, hakaret suçu davasında mahkemeye sunulabilir ve mağdurun lehine delil olarak kabul edilebilir.

Hakaret suçu mağdurları, olayın gerçekleştiği yerde veya ikamet ettikleri yerdeki Cumhuriyet Savcılığı’na başvurarak şikayetlerini iletebilirler. Şikayet dilekçesi, mağdurun isim ve adres bilgilerini içermelidir. Ayrıca hakaretin ne zaman ve nerede gerçekleştiğini açıkça belirtmelidir. Şikayet sonrası Cumhuriyet Savcılığı, hakaret suçuyla ilgili soruşturma başlatır.

Hakaret suçu mağdurları ayrıca, hakaretin gerçekleştiği yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak tazminat davası açabilirler. Tazminat davası, mağdurun kişilik haklarının saldırıya uğraması sonucu oluşan maddi ve manevi zararların tazmini için açılan bir davadır.

Hakaret suçu mağdurları, bazı durumlarda hakareti önlemek için hukuki tedbirler de alabilirler. Örneğin, hakaretin tekrarlanması durumunda mahkemeden koruma kararı talep edilebilir.

Sonuç olarak, hakaret suçu mağdurları belirli adımlar atarak haklarını koruyabilirler. Şikayet hakkı kullanılarak Cumhuriyet Savcılığı’na başvuru yapılabileceği gibi, tazminat davası açılabilir veya hukuki tedbirler alınabilmektedir.

İŞYERİNDE YAPILAN HAKARETLERİN HUKUKİ SONUÇLARI

KONU İŞYERİNDE YAPILAN HAKARETLERİN HUKUKİ SONUÇLARI

Hakaret suçu, iş yerinde yapıldığında da ciddi sonuçlar doğurur. İş yerinde yapılan hakaret, çalışanların psikolojik ve sosyal açıdan zarar görmelerine neden olabilmektedir. Hatta iş yerindeki ilişkileri de olumsuz yönde etkileyebilmektedir.

İş yerinde yapılan hakaretlerin hukuki sonuçları, hem cezai hem de maddi açıdan olabilmektedir. Örneğin, hakarete uğrayan bir çalışan, işveren veya diğer çalışanlar tarafından sözlü veya fiziksel olarak taciz edildiğini düşünüyorsa, hakaret suçlaması ile birlikte taciz suçlaması da yapabilmektedir. Ayrıca, hakaret suçlamasıyla birlikte, mobbing, ayrımcılık ve benzeri suçlamalar da gündeme gelmektedir.

İş yerinde hakarete uğrayan çalışan, işverenine veya üst yöneticilerine başvurarak durumu bildirmelidir. İşverenler, çalışanların kişilik haklarına saygı göstermekle yükümlüdürler ve iş yeri politikalarını buna göre düzenlemelidirler. İşverenler, çalışanlar arasındaki ilişkileri düzenleyen iş yerleri politikalarını belirleyerek, hakaret ve diğer suçlamaların önlenmesi için gerekli tedbirleri alabilirler.

Hakaret suçlaması ile karşı karşıya kalan bir işveren, bu suçlamaları ciddiye almalı ve gerekli adımları atmalıdır. İşverenler, çalışanlarına yönelik hakaret suçlamalarının önlenmesi için, açık bir politika belirlemeli ve işyerindeki herkesin bu politikayı uygulamasını sağlamalıdırlar. Ayrıca, işverenler, çalışanlar arasındaki ilişkileri düzenleyen politikalarını ve yönergelerini yeniden gözden geçirerek, hakaret ve diğer suçlamaların önlenmesi için gerekli tedbirleri alabilirler.

Sonuç olarak, iş yerinde hakarete uğrayan çalışanların, hem cezai hem de maddi açıdan haklarını koruyacak adımlar atmaları mümkündür. İşverenlerin, çalışanların haklarını korumakla yükümlü olduğu unutulmamalı ve iş yerindeki politikaların buna uygun şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. İş yerindeki hakaretlerin önlenmesi, çalışanların iş yerinde daha mutlu ve üretken olmalarına yardımcı olurken, işverenlerin de daha verimli bir çalışma ortamı yaratmalarına yardımcı olacaktır.

BASIN VE YAYIN YOLUYLA HAKARET

Basın ve yayın yoluyla yapılan hakaretler, Ceza Kanunu kapsamında suç teşkil eder. Basın ve yayın organlarının, kişilerin kişilik haklarına saygı göstermekle yükümlü oldukları ve bu hakların korunması için özenli davranmaları gerekmektedir.

Ceza Kanunu, basın ve yayın yoluyla yapılan hakaretler için farklı hükümler içermektedir. Örneğin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesi, basın ve yayın yoluyla yapılan hakaret suçunu düzenlemektedir. Bu maddeye göre, bir kişinin onur, şeref ve saygınlığını rencide eden ifadeleri yayımlayan basın veya yayın organlarının sorumluluğu bulunmaktadır.

Bu suçun işlenmesi durumunda, sorumlu kişiler hakkında cezai yaptırımlar uygulanabilmektedir. Basın ve yayın organlarının sorumluluğu, yayınladıkları içeriği kontrol etmekle yükümlü olmalarından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, basın ve yayın organları, yayınladıkları haber ve diğer içerikleri dikkatli bir şekilde kontrol etmeli ve kişilik haklarına saygı gösteren bir yayın politikası benimsemelidirler.

Ayrıca, basın ve yayın yoluyla yapılan hakaretlerin mağduru olan kişilerin, Ceza Kanunu kapsamında haklarını arayabilecekleri unutulmamalıdır. Mağdur olan kişiler, bu tür suçlamaların cezai yaptırımlarla sonuçlanması için mahkemelere başvurabilirler. Ayrıca, basın ve yayın organlarına, haklarının korunması için başvurabilirler.

Sonuç olarak, basın ve yayın yoluyla yapılan hakaretler, Ceza Kanunu kapsamında suç teşkil etmektedir. Basın ve yayın organlarının, kişilik haklarına saygı göstermekle yükümlü oldukları unutulmamalı ve yayın politikalarının buna göre düzenlenmesi gerekmektedir. Mağdur olan kişiler, cezai yaptırımlarla sonuçlanan hakaret suçlamaları için hukuki yollarla haklarını arayabilirler.

TELEFONLA HAKARET SUÇU

Telefonda hakaret, hakaret suçu kapsamında değerlendirilebilen bir fiildir. Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 125. maddesinde tanımlandığı gibi, bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek şekilde sövme, sözlü veya fiili bir davranışta bulunma şeklinde gerçekleşen hakaret suçu, telefon yoluyla yapılan hakaretlerde de geçerlidir.

Telefonda hakaret, kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğundan, hukuki sonuçları da ciddi olabilmektedir. Mağdur olan kişi, bu durumu delilleriyle birlikte savcılığa veya emniyet birimlerine bildirerek, hakaret suçlamasında bulunabilmektedir. Şikayet üzerine, savcılık tarafından soruşturma başlatır.

Telefonda hakaret suçuyla karşı karşıya kalan mağdur kişi, öncelikle sakin kalmalı ve karşı tarafı provokasyona sevk edecek davranışlardan kaçınmalıdır. Mağdur, hakaretin gerçekleştiği tarihi, saatini, konuşmanın içeriğini, kiminle konuştuğunu ve diğer detayları hatırlaması durumunda, bu bilgileri delil olarak kullanabilmektedir.

Sonuç olarak, telefon yoluyla yapılan hakaret suçu, hukuki sonuçları olan ciddi bir suçtur. Mağdurların bu durumu ciddiye alması ve gerektiğinde hukuki yollara başvurarak haklarını araması önemlidir.

HAKARET SUÇUNUN FAİLİ VE MAĞDURU

Hakaret suçu fail açısından bir özellik göstermez. Gerçek kişiler fail olabilmektedir. Bununla birlikte herkes bu suçun mağduru olabilmektedir. Ancak bazı özel düzenlemeler nedeniyle mağdurun sıfatı mahkemenin vereceği cezaya etki eder. Örneğin Cumhurbaşkanına hakaret suçu; Türk Ceza Kanunu’nun 299.maddesinde ayrıca düzenlenmiştir. Bu düzenlemede 125.maddedeki hakaret suçuna nazaran daha ağır bir ceza öngörülmüştür.

Mağdurun ;

  • çocuk olması,
  • akıl hastası olması
  • ya da geçmişi nedeniyle şerefsiz olarak görülmesi;

bu kişilerin bu suçun mağduru olmasını engellemez.

Tüm insanların, sadece insan olmaları nedeniyle, bir şerefi vardır. Ayrıca yasalar önünde tüm vatandaşların eşit olması gerekir. Bir hukuk devletinde herkesin T.C.K bakımından şerefi korunmaya değerdir.

Hakaret suçunda mağdurun belirlenebilir olması gerekir. Mağdurun belirlenemediği durumlarda suç oluşmamaktadır.

Ölmüş kişilerin bu suçun mağduru olması mümkün değildir. Bu durumda hakaret değil TCK madde 130’da düzenlenen “Kişinin Hatırasına Hakaret” suçu oluşacaktır.

Atatürk’ün Hatırasına Hakaret ise ; 5816 sayılı kanunda ayrıca düzenlenmiştir. Bu durumda soruşturma şikayete tabi olmaksızın re’sen yapılmaktadır.

Son olarak, bu suçun mağdurunun ;

  • kamu görevlisi olması
  • ve ayrıca görevinden dolayı bu suçun mağduru haline gelmesi halinde

kanunun koyucu mahkemenin vereceği cezanın alt sınırı artırmıştır.

HAKARET SUÇUNDA HAREKET- SONUÇ UNSURU

KONU HAKARET SUÇUNDA HAREKET SONUÇ UNSURU

Hakaret suçu failin sözlü, yazılı, görüntülü veya herhangi bir davranış yoluyla işleyebileceği bir suçtur.

TCK madde 125/1’de

  • “Bir kimseye
  • onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek nitelikte
  • somut bir fiil veya olgu isnat eden
  • veya sövmek suretiyle
  • bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi”

demek suretiyle bu suçun hareket unsurunu tanımlamıştır. Aşağıda bu tanımlamalar daha yakından ele alınacaktır.

Hakaretin “Başkasının Onur, Şeref ve Saygınlığını Rencide Edebilecek Nitelikte” Olması

Toplumda geçerli olan örf ve adetlere göre bir hareketin başkasının onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek nitelikte olması yeterlidir. Mağdurun onur, şeref ve saygınlığının gerçekten rencide olması aranmamaktadır. Ancak mağdurun aşırı alıngan olması gibi durumlarda olabilmektedir. Burada gerçekten rencide olmuş olsa dahi hareket objektif olarak rencide edici değilse hakaretin oluşmadığı kabul edilecektir. Örneğin birçok mahkeme kararında; “lan, ulan, terbiyesiz, hadsiz” veya beddua içeren ifadelerin kaba ve nezaket dışı söylemler olduğu kabul edilmiştir. Ancak bu suçun oluşmadığı kabul edilmiştir. Küfürlü ifadelerin ise hakaret suçunu oluşturduğu kabul edilmektedir.

Hakaretin Somut Bir Fiil veya Olgu İsnad Etmesi

Gerçekleşmiş bir olay ya da fiilin mağdura mal edilmesi ile hakaret suçu tamamlanır. Burada olay veya fiilin somut olması kanıtlanabilirliğini belirtmektedir. Örneğin “Paramı aldın ama vaadettiklerini yapmayıp beni dolandırdın. ” demek bir somut olgu isnadı iken; “dolandırıcısın” demek sövmek kabul edilmektedir. Yani somut bir olgu veya fiilin isnad edildiğinin kabul edilmesi için; konu, zaman gibi ifadelerle somutlaştırılması gerekir. Ancak belirtilmelidir ki ; sövmek ya da somut bir fiil veya olayın isnad edilmesi hali verilen ceza miktarını değiştirmemektedir.

Hakaretin Sövme İçermesi

Sövmek davranışın olumsuz bir değer yargısı içermesi demektir. Somut bir fiil veya olgu isnad etmeksizin onur, şeref ve saygınlığı rencide edecek nitelikteki davranıştır. Hırsız, ahlaksız, şerefsiz gibi ifadeler, küfürler sövme kabul edilmektedir. Söz içermeksizin yapılan el kol hareketleri, cinsel organını sallamak, tükürmek gibi davranışlar da bu kapsamda kabul edilmiştir.

Hakaretin Huzurda veya Gıyapta Gerçekleşmesi

Hakaretin huzurda gerçekleşebilmesi için mağdurun hakareti herhangi bir vasıta bulunmadan doğrudan öğrenmesi gerekir. Mağdur ve failin karşı karşıya gelmesi aranmamaktadır. TCK madde 125/2 fail tarafından;

  • sesli,
  • yazılı veya
  • görüntülü ileti yoluyla bu suçun işlenmesini huzurda işlenmiş hakarete denk saymıştır.

Bu suç mağdurun huzurunda gerçekleşebileceği gibi gıyapta da gerçekleşebilir. Bu duruma ihtilatlı hakaret ya da gıyapta hakaret denir. Kanun hakaretin gıyapta işlenmesini cezalandırmak için belirli şartlar öngörmüştür.

Mağdurun gıyabında işlenen hakareti; 3 kişinin öğrenmesi halinde; ihtilat gerçekleşmiş olur. Gıyapta hakaret suçundan hüküm kurulacaktır. Üç kişinin öğrenmesi şarttır. Yani öğrenebilecek durumda olması yeterli değildir.

Ancak failin hakareti mağdurdan başka bir kişiye;

  • bunu başkalarına da iletmesi amacıyla söylemesi
  • ve o kişinin de üçüncü kişilere bunu aktarması halinde gıyapta hakaret suçu oluşur.

Failin bir mağdur hakkında üç farklı kişiye üç farklı hakaret içeriği aktarması halinde; bu suçtan cezalandırmak mümkün değildir. Üç kişi şartında o üç kişinin aynı olmasa bile benzer bir içeriği öğrenmesi aranır. Ayrıca failin hakaretin içeriğini bu üç kişiye nasıl aktardığının önemi yoktur. Ancak aktardığı kişilerin bu hakareti anlayacak kişiler olması şarttır.

HAKARET SUÇUNUN ŞARTLARI

Türk Ceza Kanunu’na göre hakaret suçunun işlenmesi için aşağıdaki şartların gerçekleşmesi gerekmektedir:

  1. Bir kişinin onur, şeref ve saygınlığına saldırıda bulunmak: Hakaret suçunun en temel şartı, bir kişinin onur, şeref ve saygınlığına saldırıda bulunulmasıdır. Bu saldırı, kişinin itibarını zedeleyici ya da aşağılayıcı nitelikte olmalıdır.
  2. Saldırının açıkça yapılması: Hakaret suçu, kişinin onur, şeref ve saygınlığına yapılan saldırının açık bir şekilde yapılması halinde gerçekleşir. Bu saldırı, sözlü, yazılı ya da işaretlerle yapılabilmektedir.
  3. Mağdurun kimliğinin belirtilmesi: Hakaret suçu, belirli bir kişiye yönelik olarak işlenmektedir. Bu nedenle, mağdurun kimliği açıkça belirtilmelidir. Ancak, bu kişinin ismini açıklamak zorunlu değildir. Kimliğin açıkça belirtilmemesi durumunda, hakaret suçu gerçekleşmemiş olabilmektedir.
  4. Hakaret kastı : Hakaret suçu, kasıtlı olarak ya da bilinçli taksirle işlenir. Yani, saldırının bilerek ve isteyerek yapılmış olması gerekmektedir. İhmali bir şekilde hakaret suçu işlenemez.

Yukarıdaki şartlar, hakaret suçunun gerçekleşmesi için gerekli olan temel unsurlardır. Ancak, her olayın kendine özgü bir yapısı olduğundan bu konuda uzman bir avukata danışmanızı öneririz.

Hakaret Suçunun Nitelikli Hali

HAKARET SUÇUNDA DAHA AĞIR CEZA VERİLMESİNİ GEREKTİREN NİTELİKLİ HALLER

Suçun cezası için; daha ağır ceza verilmesini gerektiren haller TCK madde 125/3 ve 125/4’te düzenlenmiştir.

Hakaret Suçunun Kamu Görevlisine Karşı Görevinden Dolayı İşlenmesi (TCK 125/3-a)

Bir kamu görevlisine yerine getirdiği görev nedeniyle failin hakaret etmesi halinde cezanın alt sınırı bir yıldan az olmayacaktır. Bunun için edilen hakaret ile kamu görevlisinin görevi arasında bir illiyet bağının bulunması aranır. Yani bir kamu görevlisine kişisel bir husumetten dolayı edilen hakaret bu kapsamda cezalandırılmayacaktır. Örneğin icraya giden bir avukata bu sebeple küfredilmesi halinde 125/3-a uygulama alanı bulacaktır. Ayrıca bu madde kapsamındaki nitelikli halin uygulanması için kamu görevlisinin çalışıyor olması da gerekmemektedir. Yani kamu görevlisinin ;

  • mesai saatleri dışında
  • ve hatta emekli olduktan sonra bile, önceden yerine getirdiği görev nedeniyle

bu suçun mağduru olması halinde TCK madde 125/3-a’daki nitelikli hal uygulanacaktır.

Hakaret Suçunun Kişinin Dini, Siyasi, Sosyal, Felsefi İnanç, Düşünce ve Kanaatlerini Açıklamasından, Değiştirmesinden, Yaymaya Çalışmasından, Mensup Olduğu Dinin Emir ve Yasaklarına Uygun Davranmasından Dolayı İşlenmesi (125/3-b)

Bu nitelikli halin kabul edilmesindeki temel amaç ;

  • dini, siyasi, sosyal veya felsefi inanç gibi hassas konularda ,
  • kişilerin düşünce ve kanaatlerini açıklaması, değiştirmesi veya yaymaya çalışması gibi;
  • temel hak ve hürriyetlerinden yararlanması halinde hakarete maruz kalmasını önlemek,
  • hakarete maruz kaldığında ise faile daha caydırıcı bir ceza vermektir.

Ancak belirtilmelidir ki ; mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranan kişi madde kapsamında korunmaktadır. Uygun davranmayan kişiye bu nedenle edilen hakaret bu madde kapsamında değil suçun temel hali kapsamında değerlendirilmektedir.

Hakaret Suçunun Kişinin Mensup Bulunduğu Dine Göre Kutsal Sayılan Değerlerden Bahisle İşlenmesi (125/3-c)

Bu madde kapsamında bir kişinin, mensup olduğu dinde kutsal sayılan değerler üzerinden hakarete maruz kalması halinde cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz. Bu madde ile korunan din veya kutsal değerler değildir. Bir kesim tarafından benimsenen dinin aşağılanması halinde bu madde değil, maddede öngörülen diğer şartları da karşılaması halinde TCK madde 216/3 uygulanacaktır.

Hakaret Suçunun Alenen İşlenmesi (TCK 125/4)

Türk Ceza Kanunu madde 125/4 kapsamında, bu suçun alenen işlenmesi halinde ceza altıda bir oranında artırılmaktadır. Suçun alenen işlenmesi demek suç içeren davranışın, yani hakaretin, belirsiz sayıda kişinin bilgisine sunulmasıdır. Örneğin bir sokağın ortasında küfreden fail bu nitelikli halden yargılanacaktır. Hakaretin kimse tarafından öğrenilmemesi önem taşımamaktadır. Aleniyet ile hakaretin belirsiz sayıda kişinin bilgisine sunulması arandığı için, girişin kısıtlı kişilerce mümkün olduğu yerlerde aleniyetin gerçekleşmediği kabul edilmektedir.

HAKARET SUÇUNDA MANEVİ UNSUR

KONU HAKARET SUÇUNDA MANEVİ UNSUR

Hakaret suçu kastla işlenebilen bir suçtur. Genel kast yeterlidir. Failin özel bir amaç taşıması aranmamaktadır. Failin kastının hareketinin hakaret niteliğinde olduğuna ve suç gıyapta işlenmişse ihtilata, mağdurun huzurunda işlenmişse ise hakaretin mağdur tarafından doğrudan öğrenilmesine yönelik olası gerekir. Bu sebeple mağdurun öğrenmeyeceği düşünülerek söylenen sözlerin tesadüfen ya da gizlice işitilmesi hakaret suçunu teşkil etmeyecektir.

HAKARET SUÇUNDA HUKUKA UYGUNLUK NEDENLERİ

İhbar ve şikayet hakkı, basının haber verme hakkı ve savunma dokunulmazlığı bu suç bakımından hukuka uygunluk nedeni teşkil eder. Bu hakların kullanılması halinde hakaret suçu oluşmamaktadır. Ayrıca mağdurun rızası da hukuka uygunluk nedeni teşkil etmektedir.

Şeref kişiye ait bireysel bir yarar olduğu için üzerinde tasarruf edilebilmektedir. Dolayısıyla kişinin rızası bulunduğu hallerde hareketin bu suçu oluşturduğundan bahsedilemez.

Anayasa madde 74’te vatandaşların kendileri veya kamu ile ilgili konularda dilek ve şikayetlerini yetkili makamlara bildirebileceği belirtilmiştir. Ayrıca Türk Ceza Kanunu 121. Maddesinde bu hakkın kullanılmasının engellenmesini suç olarak öngörmüştür. TCK madde 121’de belirtilen sınırlar dahilinde vatandaşın bir ihbar veya şikayette bulunması sırasında hakaret suçu oluşmayacaktır. Bunun için ihbar veya şikayetin yetkili organa yapılması, gerçek olaya dayanması ve uyuşmazlıkla bağlantılı olması aranır. Bu şartların sağlanmadığı durumlarda yine suç oluşacaktır.

Haber verme hakkı basın hürriyeti için son derece önemli bir haktır. Ancak haber verme veya eleştiri hakkı ile karşı tarafın bir kişilik hakkı zedelediği zaman bu iki hak arasında bir denge kurmak zorunluluğu doğmaktadır. İşte bu sebeple basının haber verme hakkını kullanması da ancak belirli sınırlamalar dahilinde hakaret suçunun oluşmasını engellemektedir. Bunun için verilen haberin güncel ve gerçek olması, haberin verilmesinde kamusal ilgi ve yararın olması ve verilen haberle bu suç arasında bir bağlantı olması aranmaktadır. Yani haberin güncel olmaması nedeniyle bile hakaret suçu oluşabilecektir. Ancak eskiden gerçekleşmesine rağmen güncel olarak tekrar önem kazanan bir haber söz konuşu ise yine suç oluşmayacaktır.

Son olarak, verilen haberle suç arasında bağlantı bulunması gerekir. Ancak haberin üslubundan dolayı veriliş amacını aşan bir hakaret söz konusu ise ; haberin suçu oluşturduğu kabul edilecektir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi haber verme hakkının önemini vurgulayarak demokratik toplumun temel dayanaklarından olduğunu belirtmiştir. Ayrıca AİHM, haberin içeriğindeki kişiye göre haber üslubuna karşı daha hoşgörülü olunması gerektiğini belirtmiştir. Söz gelimi bir siyasetçiye karşı yapılan haberlerde hoş görü kapsamındaki eleştiri sınırını daha geniş kabul etmiştir.

TCK madde 128 suç için ; bir başka hukuka uygunluk nedeni olan savunma dokunulmazlığını öngörmüştür.

Madde metni şöyledir: “Yargı mercileri veya idari makamlar nezdinde yapılan yazılı veya sözlü başvuru, iddia ve savunmalar kapsamında; kişilerle ilgili olarak somut isnadlarda ya da olumsuz değerlendirmelerde bulunulması halinde, ceza verilmez. Ancak, bunun için isnat ve değerlendirmelerin, gerçek ve somut vakıalara dayanması ve uyuşmazlıkla bağlantılı olması gerekir.”.

Dolayısıyla davacı, davalı, avukat, hakim, savcı, tanık ya da bilirkişinin ; bu madde kapsamında bulunduğu somut isnadlar ya da değerlendirmeler bu suçu oluşturmayacaktır. Ancak uyuşmazlıkla herhangi bir bağlantısı olmayan ve gerçek ve somut olaylara dayanmayan isnatlar veya değerlendirmeler savunma dokunulmazlığı kapsamında değerlendirilmezler. Bu sebeple sövmenin söz konusu olduğu durumlarda bu hukuka uygunluk nedeni uygulanmayacaktır.

HAKARET SUÇUNDA CEZAYI KALDIRAN VEYA AZALTAN HALLER (TCK m 129)

Hakaret suçu için TCK madde 129/1’de özel haksız tahrik düzenlemesi bulunmaktadır. Bu madde uyarınca, hakaret suçunun “kişinin kendisine karşı işlenen haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi” halinde; ceza 1/3’üne kadar indirilebilmekte ve hatta ceza büsbütün ortadan kaldırılabilecektir. Haksız fiilin suç teşkil etmesi gerekmediği gibi bu suçun failine yönelmiş olması da aranmamaktadır. Ancak işlenen haksız fiil ile bu suç arasında mutlaka bağlantı olmalıdır. Ayrıca hakaret mutlaka haksız fiili işleyen kişiye yönelmiş olmalıdır.

Failin bu suçu kasten yaralamaya tepki olarak işlemesi halinde; mahkemenin 129/2 uygulayacağı ve bu suçtan dolayı kişiye ceza verilmeyecektir.

Hakaret suçunun karşılıklı olması halinde ise ; 129/3 uygulama alanı bulacak ve taraflardan her ikisi veya biri hakkındaki ceza üçte birine kadar indirilecektir. Ayrıca ceza vermekten de vazgeçilebilecektir. Bu noktada belirtilmelidir ki ; ilk suçun haksız olması, herhangi bir hukuka uygunluk halinin bulunmaması gerekir. Sözgelimi kendisini kasten yaralayan kişiye hakaret eden mağdura hakaret edilmesi halinde bu maddedeki indirim hali uygulanmayacaktır ve ikinci hakaret suçunu işleyen kişi (kasten yaralayan kişi) cezalandırılacaktır.

KARŞILIKLI HAKARET SUÇU

Karşılıklı hakaret suçu, iki ya da daha fazla kişinin birbirlerine karşı hakaret içeren sözler sarf etmeleri sonucu ortaya çıkan bir suçtur. Bu suçta, her iki taraf da karşılıklı olarak hakaret içeren sözler sarf ettiğinden, suçlamalar genellikle birbirini izleyen suçlamalar şeklinde ilerler.

Karşılıklı hakaret suçu, özellikle kişiler arasında yaşanan kavgalar ve anlaşmazlıklar sırasında sıkça görülmektedir. Tarafların birbirlerine yönelik hakaret içeren ifadeleri, hızla artarak, karşılıklı bir hakaret sarmalına dönüşebilmektedir. Bu durumda, hakaret suçu işlenmiş olabilir. Dolayısıyla taraflar suçlamalarla karşı karşıya kalabilir.

Karşılıklı hakaret suçlamalarıyla ilgili olarak, savcılık soruşturma başlatabilir ve tarafları ifadeye çağırabilir. Tarafların beyanları, olayın gerçekleştiği yerde bulunan tanıkların ifadeleri ve delil niteliği taşıyan her türlü kanıt, soruşturma sırasında değerlendirilmektedir. Bu nedenle, tarafların birbirlerine yönelik hakaret içeren ifadeleri, suçlamaların kabul edilmesi için yeterli kanıt niteliği taşıyabilir.

Karşılıklı hakaret suçu, ceza hukuku açısından önemlidir. Ve suçun işlenmesi durumunda, taraflar cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir. Bu nedenle, herkesin, özellikle kavgalı anlaşmazlıklarda, sakin kalmaya ve karşılıklı hakaret içeren ifadelerden kaçınmaya özen göstermesi önemlidir.

HAKARET SUÇUNDA CEZASIZLIK NEDENLERİ

KONU HAKARET SUÇUNDA CEZASIZLIK NEDENLERİ

Hakaretin içeriğinin somut bir fiil veya olgu olması halinde ; gerçeği ispatlayan kişi bu suçtan ceza almayacaktır.

TCK madde 127’de bu durum şöyle düzenlenmektedir:

“(1) İsnat edilen ve suç oluşturan fiilin ispat edilmiş olması halinde kişiye ceza verilmez. Bu suç nedeniyle hakaret edilen hakkında kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararı verilmesi halinde, isnat ispatlanmış sayılır. Bunun dışındaki hallerde isnadın ispat isteminin kabulü; ancak isnat olunan fiilin doğru olup olmadığının anlaşılmasında kamu yararı bulunmasına veya şikayetçinin ispata razı olmasına bağlıdır. (2) İspat edilmiş fiilinden söz edilerek kişiye hakaret edilmesi halinde, cezaya hükmedilir.”

TCK 127/1’e göre, hakaret ile isnat edilen fiilin suç olması ve hakarete uğrayanın bu fiili nedeniyle mahkum olması halinde; isnat ispatlanmış sayılır ve kişi hakaret davasından cezalandırılmaz. Ancak buradaki mahkumiyet kararı hakaretten önce kesinleşmemiş olmalıdır. Zira dikkat edilmelidir ki ; aynı maddenin 2.fıkrasında;

“İspat edilmiş fiilinden söz edilerek kişiye hakaret edilmesi halinde cezaya hükmedilir. ” denmekte. Böylece bir suçtan mahkum olmuş kişinin aynı fiil nedeniyle sürekli hakarete uğraması önlenmeye çalışılmıştır.

Sadece hakkında mahkumiyet kararı olan fiillerde değil; ayrıca gerçeğin öğrenilmesinde kamu yararı bulunduğuna mahkemenin kanaat getirdiği hallerde de isnat edilen ispatlanabilecektir.

Son olarak, hakarete maruz kalan müşteki de isnadın ispatlanmasını talep edebilecektir. Bir kez talepte bulunan müşteki, sonradan bu talebi geri çekemez. İsnadın ispatlanması halinde sanığa ceza verilmeyecektir.

HAKARET SUÇUNUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ ŞEKİLLERİ

Teşebbüs

Bu suç huzurda işlendiğinde mağdurun hakareti öğrenmesi ile gıyapta işlendiğinde üç kişinin hakareti öğrenmesi ile tamamlanmaktadır. Suç teşkil eden davranışın bölünebilir olmamasından dolayı hakaret suçu teşebbüse uygun değildir. Ancak huzura eşit sayılan yazılı araçlar vasıtasıyla işlenmeye kalkışılmışsa; icra hareketlerinin failin rızası dışında yarıda kalması halinde teşebbüs söz konusu olabilecektir.

İçtima

Failin aynı mağdura karşı aynı suç işleme iradesi ile birden çok hakaret suçunu işleyebilmektedir. Bu durumda TCK 43/1 kapsamında zincirleme suç hükümleri uygulanacaktır. Ancak mağdurlar birbirinden farklı ise mağdur sayısınca suç oluşur, bu zincirleme suç hükmü uygulanmayacaktır.

Failin birden fazla kişiye karşı tek bir sözle hakaret suçunu işlemesi de mümkündür. Bu kişiler bir topluluk teşkil ediyorsa tek bir hakaret suçu oluştuğu sonucuna varılmalıdır. Ancak fail topluluğu değil kişileri hedef almışsa ya da topluluk söz konusu olamayabilecektir. Burada kişi sayısınca hakaret suçu oluşur ve TCK madde 43/2 kapsamında zincirleme suç hükümleri uygulanır. TCK madde 125/5’te de bu duruma istisna teşkil etmeyen bir durumu düzenlemiştir. Madde metni şöyledir:

“Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde; suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.“

İştirak

Bu suçta iştirak her türlü mümkündür. Faili suç teşkil eden hareketleri;

  • yapmaya iten,
  • azmettiren,
  • failin icra hareketlerine yardım eden veya
  • suçu birden fazla kişi olarak işleyenler suça iştirak etmiş sayılacaktır.
Hakaret Suçunun Cezası

HAKARET SUÇUNUN CEZASI

Bu suçun temel halinde ; faile üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası verilmektedir.

Hakaret suçunun daha ağır ceza verilmesini gerektiren nitelikli hallerindeyse; verilen cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.

Alenen hakaret suçunda hakim faile vereceği cezayı 1/6 oranında artırmaktadır.

HAKARET SUÇUNUN KOVUŞTURMA USULÜ, YETKİLİ VE GÖREVLİ MAHKEME

Hakaret şikayete tabi bir suçtur. Ceza soruşturmasının açılabilmesi için hakarete uğrayan kişinin şikayet etmesi gerekir.

Ancak hakarete maruz kalan kişinin;

  • ölmesi
  • ya da hakaretin ölmüş bir kimse hakkında olması halinde;

ölenin 2.dereceye kadar üstsoyu ve altsoyu, eşi veya kardeşleri şikayette bulunabilirler. Hakaret teşkil eden davranışın ve bu davranışı gerçekleştiren kişinin kim olduğunun öğrenilmesinden itibaren ; 6 ay içinde şikayette bulunulmalıdır.

Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hakaret suçları re’sen soruşturulmaktadır.

Bu suçta yetkili ve görevli mahkeme suçun işlendiği yer Asliye Ceza Mahkemesidir.

HAKARET SUÇUNDA SAVUNMA NASIL YAPILIR?

Bir hakaret suçlaması ile karşı karşıya kalan bir kişi, bazı adımlar atarak bu duruma yanıt verebilmektedir. İşte bu adımlar:

  1. Sakin Kalın: Hakaret suçlaması ile karşı karşıya kalmak stresli bir durumdur. Ancak, ilk önce sakin olun ve soğukkanlılıkla hareket edin. Panik yapmak veya öfke kontrolünü kaybetmek işlerin daha da kötüleşmesine neden olabilmektedir.
  2. Suçlamaları Anlayın: Suçlamaların ne olduğunu anlayın ve neden böyle bir suçlama ile karşı karşıya kaldığınızı belirleyin.
  3. Kanıtları Toplayın: Hakaret suçlamalarının çürütülmesi için kanıtların toplanması önemlidir. Bu kanıtlar, yazışmalar, mesajlar, e-postalar veya diğer belgelerdir.
  4. Avukatınızla Görüşün: Hakaret suçlamasıyla karşı karşıya kalan kişiler, avukatlarıyla görüşerek hakları ve savunma stratejileri hakkında bilgi alabilirler.
  5. Savunmanızı Hazırlayın: Hakaret suçlamalarına karşı savunmanızı hazırlayın. Kanıtları kullanarak, suçlamaların yanlış olduğunu gösterin ve mağduriyetinizi belirtin.
  6. Uzlaşmaya Açık Olun: Bazı durumlarda, hakaret suçlamaları uzlaşma ile çözülebilmektedir.

Hakaret suçlamaları ciddi sonuçları olan bir konudur . Bu nedenle suçlamaların ciddiyetini anlamak ve doğru şekilde hareket etmek önemlidir.

HAKARET ŞİKAYET DİLEKÇESİ NASIL YAZILIR?

KONU HAKARET ŞİKAYET DİLEKÇESİ NASIL YAZILIR

TCK 157 hakaret suçu şikayet dilekçesi şu unsurları içermelidir:

  1. Başlık: Şikayet dilekçesinin en üst kısmında başlık yer almalıdır.
  2. Adres: Dilekçe yazan kişinin adı-soyadı, adresi ve iletişim bilgileri dilekçenin en üst kısmında yer almalıdır.
  3. Tarih: Dilekçenin yazıldığı tarih belirtilmelidir.
  4. Hitap: Dilekçe, “Sayın Cumhuriyet Başsavcılığına” şeklinde hitap edilerek başlamalıdır.
  5. Olayın anlatımı: Dilekçede, suçun nasıl işlendiği, ne zaman, nerede ve kim tarafından yapıldığı gibi detaylı bilgiler yer almalıdır.
  6. Tanık bilgileri: Eğer olaya tanık olan kişiler varsa, adı-soyadı, adresi ve iletişim bilgileri dilekçede yer almalıdır.
  7. Deliller: Bu suçun işlendiğine dair deliller, örneğin tanık ifadeleri, video kayıtları, sosyal medya paylaşımları gibi belgeler dilekçeye eklenmelidir.
  8. Talep: Dilekçede, suçun işlenmesi nedeniyle hukuki yaptırımların uygulanması talep edilmelidir.
  9. İmza: Dilekçe, şikayetçi tarafından imzalanmalıdır.

HAKARET SUÇU SAVUNMA DİLEKÇESİ ÖRNEĞİ

Sayın Mahkeme Başkanlığına,

Ben [Ad-Soyad], [Adres], [Telefon] numaralı telefonumdan ulaşılabilen bir vatandaşım. İşbu dilekçemle hakaret suçu iddiasına karşı savunmamı sunuyorum.

[Olayın tarihi, yeri ve zamanı ile ne olduğu belirtilir. Şikayetçinin tarafından yapılan suçlamalar özetlenir.]

Ben, [hakaret suçlamasını yapan kişi/kuruluş/kişilerin adı ve soyadı], tarafından yapılan hakaret iddialarını reddediyorum. [İddialara yönelik savunma açıklanır. Örneğin, hakaret içerikli ifadelerin kullanılmadığı, ifadelerin yanlış anlaşıldığı, ifadelerin kişilik haklarına zarar verici olmadığı vb.]

[Delillerin yorumlanması ve reddedilmesi yapılır. Örneğin, tanık ifadelerinin gerçek dışı olduğu, video kayıtlarının eksik olduğu, sosyal medya paylaşımlarının çarpıtıldığı vb.]

Ayrıca, hakaret suçlamalarının kişilik haklarına saldırı anlamına geldiğini ve savunma hakkımın da kişilik hakları kapsamında olduğunu belirtmek isterim. Ben, ifade özgürlüğü hakkımı kullanırken, şikayetçinin kişilik haklarını ihlal etmek niyetinde değildim.

Gereğinin yapılmasını arz ederim.

Tarih: [Dilekçenin yazıldığı tarih]

Ad-Soyad: [Savunma yapan kişinin adı ve soyadı]

İmza: [Savunma yapan kişinin imzası]

HAKARET SAYILMAYAN KELİMELER NELERDİR?

Yargıtay kararlarına göre, hakaret sayılmayan kelimeler ve durumlar şunlardır:

  • Genel ahlaka uygun olan ve toplumda kabul edilen şakalaşma, espri, takma adlar veya yakıştırmalar,
  • Bir kişinin fiziksel özelliklerini veya yaptığı işi tanımlamak için kullanılan ifadeler (örneğin “kısa boylu”, “şapkasını çıkaran adam”),
  • Kişisel eleştiri ya da görüş beyanı amacıyla kullanılan ifadeler (örneğin siyasi eleştiri, eleştirel sanat eserleri),
  • Kişinin itibarını zedeleyici olmayan ya da yanıltıcı olmayan ifadeler,
  • İfade özgürlüğü kapsamında yer alan yargı, eleştiri ve düşünce özgürlüğü.

HAKARET SUÇU : SIK SORULAN SORULAR

BEDDUA HAKARET SAYILIR MI?

Beddua hakaret sayılmaz. Bu konu Yargıtay’ın önüne gittiğinde Yargıtay, bedduanın hakaret sayılmayacağı yönünde karar vermiştir.

HAKARET DAVASI CEZASI KAÇ YIL?

Hakaret suçu neticesinde sanığa makalemizde de belirttiğimiz şekilde ceza verilmektedir. Buna göre bu suçun temel halinde ; faile üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası verilir. Cezayı artıran ve azaltan sebepleri yazımızda bulabilirsiniz.

HAKARET SUÇU TAKSİRLE İŞLENEBİLİR Mİ?

Hakaret suçu taksirle işlenebilen suçlardan değildir. Dolayısıyla yalnızca failin hakaret kastı olması durumunda yukarıda belirtilen cezalandırılmalar yapılabilir.

HAKARET SUÇU NASIL ŞİKAYET EDİLİR?

Hakaret suçunun mağduru kimseler söz konusu suçtan şikayetçi olmak istemeleri durumunda ; cumhuriyet savcılığına veya kolluk birimlerine bildirimde bulunmaları gerekir. Şikayet sonrası soruşturma ve kovuşturma işlemleri hakkında bilgi almak için yazımızı okuyabilirsiniz.

Bu makalemizdeki suçtan sanık ya da mağdur olan kişi ve yakınlarının teknik bilgi gerektiren bu tür davalarda; iyi ve tecrübeli bir ceza avukatı ile süreci yönetmesi menfaatlerine olacaktır. Ceza hukuku ile ilgili diğer makalelerimize buradan ulaşabilirsiniz:

İlgili yazılarımız;

“HAKARET SUÇU VE CEZASI (TCK 125)” için 1 yorum

  1. Geri bildirim: Mazeret Dilekçesi Örneği 2022 - Sarıkaya Karay Hukuk Bürosu

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
Call Now Button