ESTETİK AMELİYAT TAZMİNAT DAVASI

Estetik ameliyattan kaynaklanan tazminat davası ; estetik operasyonların son zamanlarda yaygınlaşmasıyla birlikte artış göstermektedir. Bu makalemizde kısaca estetik operasyondan kaynaklanan tazminat davaları hakkında bilgi vereceğiz. Öncelikle son yıllarda en çok tercih edilen estetik operasyonları belirtmekte fayda var. Bu operasyonlar ; Yüze yağ enjekte edilmesi, göz küresi kaldırma ameliyatı, çene dolgusu, rinoplasti ( burun estetiği), dudak dolgusu veya göğüs estetiğidir. Bu operasyonlar neticesinde zarar gören kimselerin makalemizi okumasını öneriyoruz. Doktor hatası sebebiyle açılan malpraktis davaları hakkında daha detaylı bilgi için ilgili yazımızı okuyabilirsiniz.

ESTETİK AMELİYATTAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT DAVASI

İlk olarak belirtilmesi gereken şey Türk Hukukunda estetik operasyonların hukuki niteliğinin ne olduğudur. Estetik ameliyat neticesinde ortaya çıkan zararların giderilmesi için sözleşmenin hukuki nitelendirmesi de son derece önemlidir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, hasta ile doktor/ hastane arasındaki sözleşme eser sözleşmesidir. Bu eser sözleşmesine istinaden maddi ve manevi tazminat istenmelidir.

ESTETİK DOKTORUNA DAVA AÇMAK

Eser sözleşmesine istinaden açılacak davada ; doktor ve hastanenin sorumluluklarını yerine getirmesi gerekir. Bu sorumluluklara ilişkin olarak;

• Öncelikle doktor; üstlendiği estetik ameliyatı yaparken hastasının ” haklı menfaatlerini” gözetmelidir. Bunun sonucu olarak yaptığı işi sadakat ve özenle yerine getirmelidir. Doktorun bu konudaki özen borcu değerlendirilirken aynı işi başka bir estetik cerrah nasıl yapacaksa doktordan da aynı şekilde edimini yerine getirmesi beklenmektedir. Doktorun üstlendiği ameliyatı özenle yapıp yapmadığının tespiti noktasında mahkemece alınacak adli tıp raporu ve mahkemenin bu konudaki kanaati önemlidir. Doktora yüklenmen bu özen ve dikkat sorumluluğu; doktor ve hastanenin dava aşamasında ödemek zorunda kalacağı tazminatı da ciddi şekilde etkilemektedir.

• İkinci olarak doktor, üstlendiği estetik ameliyatı bizzat yapmalıdır. Bu sorumluluğu eseri bizzat yapma borcu da denilmektedir. Kanun koyucunun bu şekilde hastanın doktorun kişisel el becerisine verdiği öneme vurgu yapılmıştır. Ancak buradan doktorun ameliyatı tek başına yapma zorunluluğu varmış sonucu çıkarılmamalıdır. Estetik doktoru tanı ve tedavinin yapılması aşamalarında hemşire ve diğer yardımcı kişilerin yardımından yararlanabilmektedir.

• Doktor ile hasta arasında harici bir anlaşma olmadığı müddetçe ; ameliyat için gerekli araç gereçleri doktor bizzat sağlamak zorundadır. Dolayısıyla doktor , hastadan ameliyat araç ve gereçleri için ayrı bir ücret talep edemez. Harici bir anlaşma olması bunun istisnasıdır

• Doktorun ve hastanenin ortak bir diğer sorumluluğu da hastanın tedavi aşamalarını kayda geçirme borcudur. Bu hukuki bir sorumluluk olmasının yanında aynı zamanda doktor açısından mesleki bir yükümlülüktür. Dolayısıyla bu sorumluluğunun hilafında hareket eden doktorun cezai sorumluluğu da vardır.

ESTETİK AMELİYAT DAVALARI

Estetik ameliyat tazminat davası açmak isteyenler ilk olarak doktor ve/veya hastaneden ödedikleri tutarı talep edebilirler. İkinci olarak eğer yeniden ameliyat olmaları gerekecekse düzeltme ameliyatının ücreti de doktor ve hastaneden istenebilir. İlave olarak hastaların manevi tazminat istemeleri de mümkündür.

ESTETİK DOKTORUNA TAZMİNAT DAVASI AÇMAK

Yukarıda değindiğimiz üzere taraflar arasındaki sözleşme eser sözleşmesi olarak nitelendirilmektedir. Taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olup yüklenicinin sonuç taahhüdünün olduğu bunun yanında yine eser sözleşmelerinde yüklenicinin ayıptan TBK’nın 475. maddesine göre sorumlu olması için kusurlu bulunması gerekmediği göz önünde bulundurulduğunda ; hastanın tazminat hakkının olduğu sonucuna varılır. Açılacak tazminat davasında mahkeme estetik amaçlı ameliyatın tıbbın gereğine ve taraflar arasındaki anlaşma hükümlerine uygun şekilde yapılıp yapılmadığına , yapılan operasyonun amacına ulaşıp ulaşmadığına , eserin ayıplı olarak yapılıp yapılmadığına , ameliyat nedeniyle davacının kalıcı bir rahatsızlığın ortaya çıkıp çıkmadığına ve yüklenicinin (doktor/hastane) BK’nın 357/III ile TBK’nın 472. maddesi hükmünce genel ihbar mükellefiyetini yerine getirip getirmediğine ilişkin değerlendirme yapıp karar vermelidir. Bu hususta mahkeme gerekçeli ve denetime elverişli bir bilirkişi raporundan faydalanmalıdır.

ESTETİK AMELİYAT TAZMİNAT DAVASI GÖREVLİ MAHKEME

Görevli mahkemenin tespitinde yapılması gereken ilk şey ; hastanenin statüsüdür. Hastane vakıf üniversitesine bağlı bir hastane ise veya devlet hastanesi ise dava idare mahkemesinde açılmalıdır. Açılması gereken dava ise tam yargı davasıdır. Hastanenin özel hastane olması durumunda ise dava adli yargıda açılmaktadır. Eser sözleşmelerinde davada görevli mahkeme tüketici mahkemesidir.

ESTETİK AMELİYAT ÖNCESİ ONAM FORMU

Uygulamada en çok rastlanan durumlardan birisi de estetik operasyon sonucunda mağdur olan kişilerin , ameliyat öncesinde onam formu imzalamış olması dolayısıyla dava açmaktan çekinmesidir. Oysaki her onam formu , mağdurun dava açma hakkını elinden alma niteliğine haiz değildir. Bu konuda yapılması gereken şey onam formunu titizlikle incelemektir. Onam formu , doktor ve hastanenin aydınlatma yükümlülüğü kapsamında imzalatılması gereken zorunlu bir formdur. Bu konu Hasta Hakları Yönetmeliği‘nde detaylı bir şekilde düzenlenmiştir.

Daha fazla bilgi için bizi arayabilir veya sağlık hukuku makalelerimize buradan ulaşabilirsiniz. Estetik ameliyattan kaynaklanan tazminat davası veya diğer konular hakkında tarafımıza yöneltilen sorulardan bazılarını aşağıdan inceleyebilirsiniz.

BU YAZILAR İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:

SIK SORULAN SORULAR: