ESER SÖZLEŞMESİ NEDİR ?

Türk Borçlar Hukuku sistemimizde pek çok iş görme sözleşmesi düzenlenmiştir. Eser sözleşmeleri de TBK’da düzenlenen iş görme sözleşmelerinden biridir. Eser sözleşmesi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) Özel Borç İlişkileri başlıklı ikinci kısmının “Eser Sözleşmesi” başlıklı yedinci bölümünde düzenleme alanı bulmuştur. Uygulamada eser sözleşmelerine sıkça rastlanılması ve pek çok uyuşmazlığın konusu olmaları sebebiyle; bu makalemizde özellikle eser sözleşmelerini diğer sözleşmelerden ayıran temel noktalara değinilecektir.    

İlgili yazılarımız ;

ESER SÖZLEŞMESİ KAVRAMI VE HUKUKİ NİTELİĞİ

Türk hukuk sisteminde geçerli bir sözleşmenin varlığı; sözleşme konusu edimlerin ve sözleşmenin amacının hukuka ve ahlaka uygun olmasına bağlıdır. Aksi halde hukuka aykırılık oluşturması sebebiyle geçerli bir sözleşmenin varlığından söz edilmesi mümkün değildir.

Eser sözleşmesi;

  • yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi,
  • iş sahibinin ise bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği iş görme sözleşmesidir.

Ayrıca belirtmemiz gerekir ki ; eser sözleşmesine ilişkin hükümler 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 470. ve 487. arasında düzenlenmiştir.

Eser sözleşmesinde “yüklenici” ve “iş sahibi” olmak üzere iki kavram bulunmaktadır. Yüklenici; tarafı olduğu sözleşmeye istinaden, sözleşme konusu edimi yerine getirmeyi taahhüt eden kişidir.

İş sahibi ise; sözleşme konusu edimi yerine getirmesi karşılığında, sözleşmenin karşı tarafı ile kararlaştırılan bedeli ödemeyi taahhüt eden kişiyi ifade etmektedir.

Eser sözleşmesi; hukuki niteliği itibariyle her iki tarafa da borç yükleyen rızai bir sözleşmedir. Zira eser sözleşmesi tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanları kurulmaktadır.

ESER SÖZLEŞMESİNİN UNSURLARI NELERDİR?

Borçlar hukuku sistemimize göre; eser sözleşmelerinin iki temel unsuru bulunmaktadır. Bir sözleşmenin eser sözleşmesi olması için her iki unsurun da birlikte bulunması gerekmektedir. Ancak bu halde eser sözleşmesinin varlığından söz etmek mümkündür. Her ne kadar unsur olarak nitelendirilseler de gerçekte bunların tarafların karşılıklı irade beyanları doğrultusunda borçlarını ifade etmektedir.

  • Yüklenicinin Bir Eser Meydana Getirme Borcu: Doktrinde bazı yazarlara göre yüklenicinin (müteahhidin) asli borcu bir eser meydana getirmek ve iş sahibine bu eseri teslim etmektir.
  • İş Sahibinin Bedel Ödeme Borcu: İş sahibinin bedel ödeme borcu eserin teslimi anında muaccel olmaktadır. Bu husus 6098 sayılı Kanun’un 479. maddesinde açıkça düzenlenmiştir.

ESER SÖZLEŞMESİNDE TARAFLARIN YÜKÜMLÜLÜKLERİ

Yüklenicinin Borç ve Yükümlülükleri

  • Eser Meydana Getirerek İş Sahibine Teslim Etme Borcu: Türk Borçlar Hukuku sistemine göre; eser sözleşmesinde yüklenicinin en önemli yükümlülüğü sözleşme konusu eserin taraflarca kararlaştırılan hal ve şartlarda meydana getirilmesi ve sözleşmenin karşı tarafına teslim edilmesidir. Burada önemli olan nokta yüklenicinin sözleşme konusu eseri yine sözleşme şartlarına göre meydana getirmesidir. Ancak söz konusu eserin taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye uygun olarak meydana getirilmesi halinde yüklenicinin; borcunu gereği gibi yerine getirildiği söylenebilir.
  • Yüklenicinin Eseri Şahsen İfa Etme Borcu: Kanunun açık düzenlemesi gereğince yüklenici sözleşme konusu eseri şahsen meydana getirme borcu altındadır. Eser sözleşmelerinin yüklenici üzerinde doğurduğu bu borç 6098 sayılı Kanun’un 471. Maddesinin üçüncü fıkrasında şu şekilde düzenlenmiştir.

TBK madde 471/3 “Yüklenici, meydana getirilecek eseri doğrudan doğruya kendisi yapmak veya kendi yönetimi altında yaptırmakla yükümlüdür. Ancak, eserin meydana getirilmesinde yüklenicinin kişisel özellikleri önem taşımıyorsa, işi başkasına da yaptırabilir.

(…)
  • Yüklenicinin Eseri Sadakat ve Özenle İfa Etme Yükümlülüğü: TBK madde 471’e göre; yüklenici, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. Söz konusu madde incelendiğinde görülecektir ki; yüklenicinin kanunda düzenlenen ilk yükümlülükleri, sadakat yükümlülüğü ve özenle ifa etme yükümlülüğüdür.

Yüklenici kanun ile kendi üzerinde doğan sadakat ve özen yükümlülüğü gereğince; sözleşme konusu eseri, kanuna ve sözleşme hükümlerine, niteliğine göre teknik, fen vb. bilimlere uygun olarak meydana getirmek ve teslim etmek zorundadır. Ayrıca yüklenici özen yükümlülüğü gereğince; eseri sözleşmede öngörülen zamanda iş sahibine teslim etmek zorundadır.

  • Yüklenicinin Malzemeleri Özenle Kullanma Yükümlülüğü: Öncelikle belirtmek gerekir ki; aksi yönde adet veya taraflar arasında bir anlaşma yoksa yüklenici, eserin meydana getirmesi için gerekli araç ve gereçleri kendisi temin etmek zorundadır. Bu husus kanunda açıkça düzenlenmiştir. Şayet malzemeyi iş sahibi temin etmiş ise; yüklenici bu malzemeleri kullanırken gereken özeni göstermek ile yükümlüdür. Eserin meydana getirilmesinin ardından malzemelerde arta kalan bir kısım olduğu takdirde; yüklenici bu malzemelerle ilgili hesap ve arta kalan kısmı iş sahibine geri vermekle yükümlüdür. Kanun’un ilgili düzenlemesi aşağıdaki şekildedir:

TBK madde 472/2 “Malzeme iş sahibi tarafından sağlanmışsa yüklenici, onları gereken özeni göstererek kullanmakla ve bundan dolayı hesap ve artanı geri vermekle yükümlüdür.

  • Yüklenicinin İşe Zamanında Başlama ve İşi Gereği Gibi Yürütme Yükümlülüğü: Yüklenici sözleşme konusu eserin yapımına zamanında başlamakla yükümlüdür. Ayrıca yüklenici söz konusu eseri gereği gibi yürütmek zorundadır.

Kanunun açık düzenlemesi gereğince; yüklenici işe zamanında başlamadığı veya taraflarca kararlaştırılan işi sözleşme hükümlerine aykırı olarak geciktirmesi halinde; iş sahibinin sözleşmeden dönme hakkı bulunmaktadır. Bu hak aynı zamanda yüklenicinin sözleşme konusu işi, iş sahibine yüklenemeyecek bir nedenle zamanında bitiremeyeceği açıkça anlaşıldığı durumlarda da doğmaktadır. İş sahibi sözleşmeden dönme hakkını eserin kendisine teslimi için kararlaştırılan günü beklemek zorunda olmaksızın kullanabilmektedir. 

İş Sahibinin Eser Sözleşmesinden Doğan Borcu

  • Bedel Ödeme Borcu: Taraflar arasında eser sözleşmesinin kurulması ile iş sahibin bedel ödeme borcu doğmaktadır. Ancak bu borç; eserin yüklenici tarafından teslim edilmesi halinde muaccel olmaktadır. Bunun yanı sıra bu husus kanunun ilgili maddesinde açıkça düzenlenmiştir.

Bedelin Muacceliyeti

TBK madde 479 – İş sahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olur.

Eserin parça parça teslim edilmesi kararlaştırılmış ve bedel parçalara göre belirlenmişse, her parçanın bedeli onun teslimi anında muaccel olur.

Ancak söz konusu bedel, sözleşme taraflarınca götürü bedeli olarak kararlaştırılmışsa; yüklenici eseri kararlaştırılan bedelle meydana getirmek zorundadır.

Bedelin götürü bedeli olarak belirlenmesi halinde; yüklenici sözleşme konusu eseri; öngörülenden fazla emek ve masraf ile meydana getirmişse dahi yüklenici belirlenen bedelin artırılmasını talep edemez. Aynı şekilde şayet eser yüklenici tarafından meydana getirilirken öngörülenden az emek ve masrafı gerektirmiş olsa bile iş sahibi, sözleşme ile kararlaştırılan götürü bedelini ödemekle yükümlüdür.

Bedelin taraflarca önceden belirlenmemiş olması veya yaklaşık olarak belirlenmiş bedel; eserin meydana getirildiği yer ve zamandaki değerine ve yüklenicinin giderine göre belirlenecektir.

ESER SÖZLEŞMESİNİN SONA ERME HALLERİ

Eser sözleşmesinin hangi hallerde sona ereceği kanunda madde başlıkları şeklinde açıkça düzenlenmiştir. Bunlar; yaklaşık bedelin aşılması, eserin yok olması, taraflarca tazminat karşılığı fesih yapılması, iş sahibi yüzünden ifanın imkânsızlaşması ve yüklenicinin ölümü ve yeteneğini kaybetmesi olmak üzere 5 tanedir.

  • Yaklaşık bedelin aşılması hali 6098 sayılı Kanun’un 482. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; taraflarca sözleşmenin başında belirlenen bedelin, iş sahibinin kusuru olmaksızın, aşırı ölçüde aşılacağı anlaşıldığı takdirde iş sahibi; eser henüz tamamlanmadan veyahut da tamamlandıktan sonra sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir.
  • Eserin yok olması hali 6098 sayılı Kanun’un 483. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; eser yüklenici tarafından teslim edilmeden önce, beklenmedik bir sebeple yok olması halinde yüklenici yaptığı işin ücretini ve yaptığı masrafların ödenmesini isteyemez. Ancak iş sahibi eseri teslim almada temerrüde düşmüşse yüklenici yaptığı işin ücretini ve masraflarını talep edebilecektir. Tüm bunlarla birlikte eserin yok olması halinde malzemeye gelen hasar onu temin edene aittir.
  • Tazminat karşılığı fesih hali 6098 sayılı Kanun’un 484. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu hak kanunla yalnızca iş sahibine tanınmıştır. İş sahibi; eserin tamamlanmasından önce yapılmış olan kısma karşılık gelen ücreti ödemek ve yüklenicinin bütün zararlarını gidermek şartıyla sözleşmeyi feshetme hakkına sahiptir.
  • İş sahibi yüzünden ifanın imkânsızlaşması hali 6098 sayılı Kanun’un 485. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; eserin tamamlanması iş sahibinden doğan beklenmedik bir olay sebebiyle imkânsızlaşması halinde; yüklenici yaptığı işe karşılık gelen değeri ve masraflarını isteyebilir. Bununla birlikte; ifa imkânsızlığının ortaya çıkmasında iş sahibinin kusurlu olması halinde yüklenici tazminat isteyebilir.
  • Yüklenicinin ölümü ve yeteneğini kaybetmesi hali 6098 sayılı Kanun’un 486. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; yüklenicinin bir yeteneğinin göz önünde tutularak tanzim edilen bir sözleşme; yüklenicinin ölümü halinde veyahut da kusuru olmaksızın yeteneğini kaybetmesi halinde kendiliğinden sona erer. Bu durumda iş sahibi eserin tamamlanan kısmından yararlanabilecek durumda ise; bu kısmı kabul ederek karşılığını vermekle yükümlüdür.

ESER SÖZLEŞMESİ İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI

TBK madde 471 – AMELİYAT NEDENİYLE DAVACININ KARIN BÖLGESİNDE GEÇİCİ VEYA KALICI BİR RAHATSIZLIĞIN ORTAYA ÇIKIP ÇIKMADIĞI VE YÜKLENİCİNİN GENEL İHBAR MÜKELLEFİYETİNİ YERİNE GETİRİP GETİRMEDİĞİ HUSUSLARININ TESPİTİ GEREĞİ 

  “Bu durumda mahkemece yapılacak iş; dosyanın … Mahkemelerine talimat yolu ile gönderilerek Üniversitelerin Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Bölümü öğretim üyelerinden oluşturulacak bilirkişi kuruluna tevdi edilerek, taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olup yüklenicinin sonuç taahhüdünün olduğu ve yine eser sözleşmelerinde yüklenicinin ayıptan TBK’nın 475. maddesine göre sorumlu olması için kusurlu bulunması gerekmediği göz önünde tutularak bozma ilamında belirtildiği şekilde estetik amaçlı ameliyatın tıbbın gereklerine ve taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine uygun şekilde yapılıp yapılmadığı, yapılan işlemin amacına ulaşıp ulaşmadığı, eserin ayıplı olarak yapılıp yapılmadığı, ameliyat nedeniyle davacının karın bölgesinde geçici veya kalıcı bir rahatsızlığın ortaya çıkıp çıkmadığı ve yüklenicinin BK’nın 357/III ile TBK’nın 472. maddesi hükmünce genel ihbar mükellefiyetini yerine getirip getirmediği hususlarında gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp davacının maddi ve manevi tazminat istemlerinin değerlendirilerek hüküm kurulmasından ibarettir.

Belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme sonucu bozma ilamına göre yeterli olmayan bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.” (Yargıtay 15. Hukuk Daire Esas: 202/305 Karar: 2020 / 3086 Karar Tarihi: 25.11.2020)

TBK madde 471 – İMALÂTIN İŞ SAHİBİNİN YARARINA OLDUĞUNDAN SÖZ EDİLEMEYECEĞİNDEN BU SEBEPLE YAPILAN İMALÂT SEBEBİYLE, DAVALI İŞ SAHİBİ VE YÜKLENİCİ DE ORTAK KUSURLU OLDUĞUNDAN BEDEL İSTENEMEYECEĞİ

 Davalı vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının değerlendirilmesinde: yüklenici tacir olup, eser sözleşmesinde işin fen ve sanat kurallarına uygun yapılıp teslim edilmesinden sorumlu olduğu gibi, TBK’nın 471. maddesi uyarınca benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranması gerekir. Öte yandan aynı Yasa’nın 472/III. maddesinde belirtildiği gibi; eseri meydana getirirken iş sahibinin gösterdiği yerin ayıplı olduğu anlaşıldığında, eserin gereği gibi veya süresinde yapılmasını tehlikeye düşüren durumu hemen iş sahibine bildirmelidir.

Aksi halde bundan doğacak sonuçlardan sorumlu olacaktır. Yüklenici basiretli bir tacir gibi davranmalı, imalât yapılacak yerin mülkiyeti konusunda gerekli araştırmayı yapıp imalâtı da buna uygun şekilde yapmalıdır. İşinin uzmanı sayılan yüklenicinin, uyarı ve özen borcu gereğince araştırma yapmadan, mera vasfı bulunan taşınmaz üzerinde, meraya tecavüz sonucunu doğuracak şekilde imalât yapması hatalı olduğu gibi, yapılan imalâtın da bu aşamada iş sahibinin yararına olduğundan söz edilemeyeceğinden, bu sebeple yapılan imalât sebebiyle, davalı iş sahibi ve yüklenici de ortak kusurlu olduğundan bedel istenemez. Davanın reddi gerektiğinden kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Esas: 2018 / 3703 Karar: 2019 / 508 Karar Tarihi: 11.02.2019)

TBK madde 475 – SÖZLEŞME KONUSU İMALATLARLA İLGİLİ TENZİLİ GEREKEN BEDEL VE ONARIM BEDELİ KONUSUNDA DENETİME ELVERİŞLİ EK RAPOR ALINMASI GEREKTİĞİ – EKSİK İNCELEME VE YANLIŞ DEĞERLENDİRME SONUCU DAVANIN KABULÜ DOĞRU OLMADIĞI

 Bu durumda mahkemece tekstil yüksek mühendisleri Doç. Dr. … ve Dr. Volkan Kaplan’dan oluşan heyete konusunda uzman bir mali müşavir bilirkişi de dahil edilerek davalı iş sahibince açık ayıplarla ilgili süresinde ayıp ihbarı yapıldığı ve ayıplardan davacı yüklenicinin sorumlu olacağı, davalı tarafça ayıplı da olsa yapılan imalâtlar kullanıldığından dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 360. maddesi ve yargılamanın devamı sırasında yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 475. maddesinin 2 ve 3. bentleri gereğince ayıplı üretilip teslim edilen sözleşme konusu imalatlarla ilgili tenzili gereken bedel ve onarım bedeli konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp hesaplanacak miktarda davalının takip dayanağı teminat bonosuyla ilgili icra takibinde haklı alacağı kabul edilerek menfi tespit istemi konusunda sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği halde eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu davanın kabulü doğru olmamıştır.

Yerel mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması gerekirken onandığı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından davalı iş sahibinin karar düzeltme talebinin kabulü uygun görülmüştür.” (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Esas: 2018 / 4003 Karar: 2019 / 2733 Karar Tarihi: 12.06.2019)

SIK SORULAN SORULAR

Eser sözleşmesinde yüklenici kime denir?

Türk Borçlar Hukuku sisteminde eser sözleşmesi, iş görme sözleşmelerinden biri olarak, TBK madde 471 vd. hükümlerinde düzenlenmiştir. Buna göre yüklenici; eser sözleşmesinde belirlenen şartlara göre, bir eser meydana getirmeyi ve iş sahibine teslim etmeyi taahhüt eden tarafı ifade etmektedir. 

Eser sözleşmesinde iş sahibi kimdir ?

İş sahibi, belirli bir bedel ödemek kaydıyla yükleniciye işi yaptıran taraftır.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
Call Now Button