DİLEKÇE HAKKININ KULLANILMASININ ENGELLENMESİ SUÇU (TCK 121)

Sözlük anlamı ile dilekçe; bir talebi iletmek amacıyla resmi makamlara sunulan, üzerinde dilekte bulanan kişinin imza ve adresinin bulunduğu yazıdır. (Dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçu)

İlgili yazılar ;

DİLEKÇE HAKKININ ANAYASAL DÜZEYDE KORUNMASI

Dilekçe hakkı; bireye tanınmış kamusal nitelikteki haklardan biridir. Kişi; dilekçe hakkını kullanarak talep veya şikayetleri ile ilgili resmi makamlara başvurabilmektedir. Ayrıca dilekçe hakkı; Anayasal düzeyde korunma altına alınmıştır.

Anayasa’nın; İkinci Kısım Dördüncü Bölümü’nde “Siyasi hak ve ödevler” başlığı altında düzenlenen siyasi haklardan biri dilekçe hakkıdır. Anayasa’nın 74. Maddesinin 1. ve 2. fıkraları dilekçe hakkını düzenlemektedir.

Anayasa md. 74/1 ve 2

“Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar, kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir.

Kendileriyle ilgili başvurmaların sonucu, gecikmeksizin dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir. Bu hakkın kullanılma biçimi kanunla düzenlenir.”

İkinci bendin son cümlesi gereğince 1984 yılında 3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun kabul edilmiştir.

Kanunun amacı madde 1’de “Bu Kanunun amacı, Türk vatandaşlarının ve Türkiye’de ikamet eden yabancıların kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında, Türkiye Büyük Millet Meclisine ve yetkili makamlara yazı ile başvurma haklarının kullanılma biçimini düzenlemektir” şeklinde düzenlenmiştir.

Kanunun 3. maddesinde dilekçe hakkının tanımı yapılmıştır.

 Madde 3 –

Türk vatandaşları kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, Türkiye Büyük Millet Meclisine ve yetkili makamlara yazı ile başvurma hakkına sahiptirler.

3071 sayılı Kanun’un bir diğer önemli maddesi ise “Dilekçede Bulunması Zorunlu Unsurlar” başlıklı 4. maddesidir.

Madde 4 – ( Değişik : 2/1/2003-4778/26 md. )

Türkiye Büyük Millet Meclisine veya yetkili makamlara verilen veya gönderilen dilekçelerde, dilekçe sahibinin adı soyadı ve imzası ile iş veya ikametgâh adresinin bulunması gerekir.

Kanunun açık düzenlemesi gereğince; dilekçede, dilekçe sahibinin adı soyadı, imzası ve bir adresinin bulunması zorunludur. Aksi halde hukuken geçerli bir dilekçenin varlığından söz edilemez.

DİLEKÇE HAKKININ KULLANILMASININ ENGELLENMESİ SUÇU VE CEZASI

Anayasa ile koruma altına alınan dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçu, Türk Ceza Kanunu’nun; Hürriyete Karşı Suçlar başlıklı Yedinci Bölümü’nün “Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi” yan başlığı altında düzenlenmiştir.

TCK Madde 121 – Kişinin belli bir hakkı kullanmak için yetkili kamu makamlarına verdiği dilekçenin hukuki bir neden olmaksızın kabul edilmemesi halinde, fail hakkında altı aya kadar hapis cezasına hükmolunur.

Türk Ceza Kanunu’na göre, dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçu; kasten işlenebilen bir suç olup, kanuni düzenlemeye göre cezası altı aya kadar hapis cezasıdır. Türk Ceza Kanunu’nda dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçu ile ilgili olarak; cezayı artıran veya azaltan haller özel olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenle genel hükümler başlığı altında düzenlenen ve tüm suçlar bakımından geçerli olan takdiri indirim hallerinin bu suç bakımından uygulanması mümkündür.

DİLEKÇE HAKKININ KULLANILMASININ ENGELLENMESİ SUÇUNDA KORUNAN HUKUKİ DEĞER

Korunan hukuki değer kavramı; suçun maddi unsurlarından fiilin yöneldiği hakkı, değeri ifade eder.Dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçu ile korunan hukuki değer; Anayasa ile koruma altına alınan dilekçe hakkıdır.

Başka bir deyiş le aslında bu suç ile korunan hukuki değer bireyin hak arama hürriyetinin korunmasıdır. Zira çoğunlukla insanlar; bir hakkın yerine getirilmesi taleplerini yetkili makamlara iletmek amacıyla dilekçe hakkını kullanmaktadır.

DİLEKÇE HAKKININ KULLANILMASININ ENGELLENMESİ SUÇU BAKIMINDAN FAİL VE FİİL

Fail ve fiil kavramları; ceza hukukunda suçun maddi unsurları arasında sayılmıştır. Suçun oluşumu ancak tüm unsurların bir arada olmasına bağlıdır. Kimi zaman suçun unsurları, kanunda düzenleniş şekli dolayısıyla bazı özel niteliklere sahip olmaktadır.

  • Dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçu bakımından fail; kanuni düzenlemede “yetkili kamu makamları” şeklinde özellikle belirtilmesi sebebiyle kamu görevlileridir.
  • Dolayısıyla TCK madde 121’de düzenlenen dilekçe hakkının engellenmesi suçu alında özgü suçlardandır.
  • Suçun faili yalnızca ve yalnızca kamu görevlileri olabilmektedir.

Ayrıca kanun maddesine bakıldığında; suçun oluşumu için herhangi bir kamu görevlisinin varlığı yeterli olmayıp, dilekçeyi almaya yetkili bir kamu görevlisinin varlığı aranmaktadır. Şayet suç konusu dilekçe; yetkisiz bir makama iletilmişse reddi halinde bu suçun oluştuğundan söz edilemez.

Dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçunda fiil; suç konusu dilekçenin yetkili kamu kurumunca hukuken geçerli bir sebebe dayanılmaksızın reddedilmesidir. Burada önemli olan nokta suçun oluşması için; dilekçe ile kamu makamına iletilen talebin reddedilmesi değil, dilekçenin bizzat kendisinin reddedilmesi, kabul edilmemesi gerektiğidir.

TCK madde 121 gerekçesinde dilekçenin süresi içerisinde yetkili kamu makamına iletildiği süreli işlerde, kabulünün geciktirilmesi, sürüncemede bırakılması halinde de bu suçun oluşacağı açıkça belirtilmiştir.

DİLEKÇE HAKKININ KULLANILMASININ ENGELLENMESİ SUÇU BAKIMINDAN MAĞDUR

Dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçu bakımından suçun mağduru; dilekçeyi ileten kişi / dilekçecidir. Dolayısıyla aslında dilekçe hakkına sahip kişiler suçun mağduru olabilmektedir. Dilekçe hakkı siyasi bir haktır. Anayasa’da siyasi hakların kullanımı yalnızca ilgili siyasi hakkı kullanma hak ve ehliyetine sahip ülke vatandaşlarına aittir.

Makalemizin başında yer verdiğimiz Anayasa madde 74’te dilekçe hakkının yalnızca vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar tarafından kullanılabileceği belirtilmiştir. Bu nedenle TCK madde 121 ile düzenlenen suçun mağduru da yalnızca vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılardır.

DİLEKÇE HAKKININ ENGELLENMESİ SUÇUNDA ŞİKAYET USULÜ VE UZLAŞTIRMA

  • Dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçu savcılık makamınca takibi re’sen yapılan suçlardandır.
  • Bu suç; kanunen takibi şikayet şartının varlığına bağlı suçlardan değildir.
  • Dolayısıyla herhangi bir şikayet süresi de öngörülmemiştir.
  • Bununla birlikte dilekçe hakkının kullanılması suçu; kanunda uzlaştırma kurumu kapsamında olan suçlar arasında sayılmamıştır.

DİLEKÇE HAKKININ KULLANILMASININ ENGELLENMESİ SUÇUNDA YARGILAMA

Bu suç dolayısıyla açılan başlatılan soruşturmalarda; kovuşturma aşamasına geçilmeden önödeme kurumu uygulanabileceği gibi kamu davası açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi de mümkündür.

Bu suç dolayısıyla yapılacak yargılamalarda mahkeme asliye ceza mahkemesi görevli olup, dosya bakımından basit yargılama usulü uygulanarak yargılamaların yapılması mümkündür.

DİLEKÇE HAKKININ KULLANILMASININ ENGELLENMESİ SUÇU BAKIMINDAN HAGB VE ADLİ PARA CEZASI VERİLMESİ

Bir suç sebebiyle yargılanan sanık hakkında yargılama sonunda; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi belli şartlara bağlanmıştır. Bu şartlardan biri de sanık hakkında 2 yıl veya daha az hapis cezası verilmesidir.

Dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçu dolayısıyla sanık hakkında en fazla 6 ay hapis cezası verilebilecektir. Ayrıca diğer şartların da sağlanması ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmektedir.

Suçun kanuni düzenlemesine bakıldığında hapis cezasının yanında adli para cezası şeklinde seçenekli yaptırımın düzenlenmediği görülecektir. Ancak sanık hakkında bu suç dolayısıyla verilebilecek hapis cezası; her ihtimalde 1 yıl veya altında olacağından adli para cezasına çevrilmesi mümkündür.

DİLEKÇE HAKKININ KULLANILMASININ ENGELLENMESİ SUÇU İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI

TCK madde 121 – Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçu İle Güveni Kötüye Kullanma Suçu Arasındaki İlişki

İddianame içeriğine göre özetle “01/12/2008 günü müşteki avukatın Yıldızeli İcra Müdürlüğü’ne gelerek vekili olduğu Türk Telekomünikasyon A.Ş.’nin alacaklı olduğu icra takip dosyalarından bir kısmının suretlerinin kendisine verilmesini talep ettiği, icra müdürü olarak görev yapmakta olan sanığın müştekinin dilekçesini inceleyerek herhangi bir havale ya da işlem yapmadan dilekçeyi müştekiye iade ettiği” iddia edilmiş ve sevk maddesi olarak TCK’nın 257/2. maddesi gösterilmiş ise de, niteleme ve anlatımın dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçuna ait olduğu, Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve yukarıda açıklanan Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu kararlarında ortaya konan ilkeler doğrultusunda, tesis edilen hükmün incelemesini yapmakla görevli dairenin belirlenmesinde, yanlış gösterilen sevk maddelerinin değil vasfı iddianame metninde açıkça anlatılan dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçunun dikkate alınması gerektiği ve tebliğname tarihi de gözetilerek temyiz inceleme görevinin 18. Ceza Dairesine ait olduğu anlaşıldığından Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın ilgili daireye GÖNDERİLMESİNE…” (Yargıtay 5.Ceza Dairesi 2013/ 1510 E. 2015 / 17621 K. 22.12.2015 T.)

TCK madde 121 – Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçu

Belediye Başkanı olarak görev yapan sanık H…’in talimatıyla maiyetinde memur olan sanık S…’ün, suç tarihinde katılanlar adına avukatları tarafından verilen akaryakıt istasyonu işletme ruhsatı talebi içerikli dilekçe ve eklerini kabul edip kayda almadığının dosya kapsamıyla sübuta erdiği, ancak TCK’nın 257. maddesinin genel, tali ve tamamlayıcı bir hüküm olup görevi kötüye kullanma suçunun oluşumu için eylemin Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanmamış olması gerektiği, sanıkların eylemlerinin ise TCK’nın 121/1. maddesinde ”kişinin belli bir hakkı kullanmak için yetkili kamu makamlarına verdiği dilekçenin hukuki bir neden olmaksızın kabul edilmemesi” şeklinde tanımlanan dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yanılgılı ve dosya kapsamıyla örtüşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde beraat hükümleri kurulması…” (Yargıtay 5.Ceza Dairesi 2013/ 7283 E. 2015 / 11885 K. 26.05.2015 T.)

SIK SORULAN SORULAR

TCK madde 121 Suçu Bakımından Erteleme Kararı Verilebilir mi?

Erteleme kararı ile mahkeme sanık hakkında verilen hapis cezasının cezaevinde infaz edilmesinden mahkemece belirlenen şarta bağlanmak suretiyle vazgeçilmektedir. TCK madde 121’de düzenlenen dilekçe kullanma hakkının engellenmesi suçu dolayısıyla verilen hapis cezası bakımından mahkemece erteleme kararı verilmesi mümkündür.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
Call Now Button