İçindekiler
- 1 ÇEVRENİN KASTEN VE TAKSİRLE KİRLETİLMESİ SUÇLARI VE YAPTIRIMLARI
- 2 ÇEVRENİN KASTEN VEYA TAKSİRLE KİRLETİLMESİ SUÇLARI İLE KORUNAN HUKUKİ DEĞER
- 3 ÇEVRENİN KASTEN VEYA TAKSİRLE KİRLETİLMESİ SUÇLARI BAKIMINDAN FİİL VE FAİL
- 4 ÇEVRENİN KASTEN VEYA TAKSİRLE KİRLETİLMESİ SUÇLARI BAKIMINDAN MANEVİ UNSUR
- 5 ÇEVRENİN KASTEN VEYA TAKSİRLE KİRLETİLMESİ SUÇLARINDA ŞİKAYET USULÜ, ZAMANAŞIMI SÜRELERİ VE UZLAŞTIRMA
- 6 ÇEVRENİN KASTEN VEYA TAKSİRLE KİRLETİLMESİ SUÇLARI BAKIMINDAN GÖREVLİ MAHKEME VE YARGILAMA SÜRECİ
- 7 ÇEVRENİN KASTEN VEYA TAKSİRLE KİRLETİLMESİ SUÇLARI İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
- 8 SIK SORULAN SORULAR
2872 Sayılı Çevre Kanunu’nun “Tanımlar” yan başlıklı 3. Maddesinde çevre, çevre kirliliği ve atık kelimelerinin tanımlarına yer verilmiştir. (Çevrenin kirletilmesi suçları TCK 181 , TCK 182)
Çevre; canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı olarak etkileşim içinde bulundukları biyolojik, fiziksel, sosyal, ekonomik ve kültürel ortamdır.
Çevre kirliliği; çevrede meydana gelen ve canlıların sağlığını, çevresel değerleri ve ekolojik dengeyi bozabilecek her türlü olumsuz etkiyi ifade etmektedir.
Atık; herhangi bir faaliyet sonucunda oluşan, çevreye atılan veya bırakılan her türlü maddedir.
Çevre Kanunu’nda tanımlayan artık kavramını ise; bir şey harcandıktan sonra artan; bir şey içildikten, yenildikten veya kullanıldıktan sonra geriye kalan kısım olarak tanımlanabilir.
ÇEVRENİN KASTEN VE TAKSİRLE KİRLETİLMESİ SUÇLARI VE YAPTIRIMLARI
Çevrenin kirletilmesi suçu TCK da manevi unsurlarındaki ayrıma göre 2 ayrı maddede düzenlenmiştir. TCK madde 181’de çevrenin kasten kirletilmesi suçu düzenlenirken, TCK madde 182’de çevrenin taksirle kirletilmesi suçu düzenlenmiştir.
Çevrenin kasten kirletilmesi suçu; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Topluma Karşı Suçlar” başlıklı üçüncü kısmının “Çevreye Karşı Suçlar” başlıklı ikinci bölümünde “Çevrenin Kasten Kirletilmesi” yan başlıklı 181. maddesinde düzenlenmiştir. Kanunun ilgili maddesi aşağıdaki şekildedir:
TCK Madde 181 – (1) İlgili kanunlarla belirlenen teknik usullere aykırı olarak ve çevreye zarar verecek şekilde, atık veya artıkları toprağa, suya veya havaya kasten veren kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Atık veya artıkları izinsiz olarak ülkeye sokan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Atık veya artıkların toprakta, suda veya havada kalıcı özellik göstermesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza iki katı kadar artırılır.(4) Bir ve ikinci fıkralarda tanımlanan fiillerin, insan veya hayvanlar açısından tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine, hayvanların veya bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek niteliklere sahip olan atık veya artıklarla ilgili olarak işlenmesi halinde, beş yıldan az olmamak üzere hapis cezasına ve bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur.
(5) Bu maddenin iki, üç ve dördüncü fıkrasındaki fiillerden dolayı tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
TCK madde 181 çevrenin kasten kirletilmesi suçu; kanunda açıkça düzenlendiği üzere kasten işlenebilen suçlardan olup, bu suç dolayısıyla mahkemece yapılan yargılama sonunda fail hakkında altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Çevrenin kasten kirletilmesi suçu bakımından nitelikli haller TCK madde 181/3 ve 4’te düzenlenmiştir. TCK madde 181/3’e göre; toprağa, suya ve havaya verilen atık ve artıkların kalıcı özellik göstermesi halinde verilecek ceza iki katı kadar artırılır.
TCK madde 181/4 ‘e göre;
TCK madde 181/1 ve 2’de tanımlanan fiillerin; insan veya hayvanlar açısından tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine, hayvanların veya bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek nitelikte atık ve artıklarla işlenmesi halinde beş yıldan az olmamak üzere hapis cezasına ve bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Burada önemli olan nokta ise daha ağır cezayı gerektiren bu nitelikli halde failin bu halden cezalandırılması için zarar sonucunun oluşmasına gerek olmamasıdır.
Çevrenin taksirle kirletilmesi suçu; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Topluma Karşı Suçlar” başlıklı üçüncü kısmının “Çevreye Karşı Suçlar” başlıklı ikinci bölümünde “Çevrenin Taksirle Kirletilmesi” yan başlıklı 182. maddesinde düzenlenmiştir. Kanunun ilgili maddesi aşağıdaki şekildedir:
TCK MADDE 182 – (1) Çevreye zarar verecek şekilde, atık veya artıkların toprağa, suya veya havaya verilmesine taksirle neden olan kişi, adli para cezası ile cezalandırılır. Bu atık veya artıkların, toprakta, suda veya havada kalıcı etki bırakması halinde, iki aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) İnsan veya hayvanlar açısından tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine, hayvanların veya bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek niteliklere sahip olan atık veya artıkların toprağa, suya veya havaya taksirle verilmesine neden olan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
TCK madde 182 çevrenin taksirle kirletilmesi suçu; kanunda açıkça düzenlendiği üzere taksirle işlenebilen suçlardan olup, suçun temel halinin yaptırımı adli para cezasıdır. Suç konusu atık ve artıkların toprakta, suda veya havada kalıcı etki bırakması halinde fail hakkında iki aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
ÇEVRENİN KASTEN VEYA TAKSİRLE KİRLETİLMESİ SUÇLARI İLE KORUNAN HUKUKİ DEĞER
Bir suç düzenlemesi ile korunan hukuki değer; suçun kanuni düzenlemesinde belirtilen haksızlığın yöneldiği değerdir.
TCK madde 181 çevrenin kasten kirletilmesi suçu ile TCK madde 182 çevrenin taksirle kirletilmesi suçları; kanunun “Topluma Karşı Suçlar” başlıklı üçüncü kısmının “Çevreye Karşı Suçlar” başlıklı ikinci bölümünde düzenlenmiştir. Kanun koyucu çevrenin kirletilmesine neden bazı fiilleri kanunla yaptırım altına alarak toplumun temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşama menfaatini korumayı amaçlamıştır.
Maddelerin gerekçelerinde de ifade edildiği üzere; çevrenin kasten veya taksirle kirletilmesi fiilleri kanun maddesi ile suç olarak tanımlanarak insanların sağlıklı bir çevrede yaşama hakları korunmaktadır.
ÇEVRENİN KASTEN VEYA TAKSİRLE KİRLETİLMESİ SUÇLARI BAKIMINDAN FİİL VE FAİL
Türk ceza hukukuna göre fiil; kişinin iradesi doğrultusunda belli bir amaca yönelen, dış dünyada bir etki yaratan icrai veya ihmali olarak gerçekleşebilen insan davranışıdır. Dolayısıyla bir suçun maddi unsurlarından fiil/hareket unsuru; icrai hareketlerden de ihmali hareketlerden de oluşabilmektedir.
Kanuni düzenlemeye göre, çevrenin kasten kirletilmesi yan başlıklı TCK madde 181’inci maddenin 1. Fıkrasında atık veya artıkların kanunla belirlenen teknik usullere aykırı şekilde toprağa, suya veya havaya kasten verilmesi fiili yaptırım altına alınmıştır.
Çevrenin kasten kirletilmesi suçunun madde 181/1’de düzenlenen hali somut tehlike suçlarındandır. Dolayısıyla suçun oluşması ve failin TCK madde 181’den cezalandırılması için; suç konusu atık ve artıkların teknik usullere aykırı olarak çevreye verilmesi yeterli değildir. bu atık ve artıkların çevreye zarar verecek nitelikte olması gerekmektedir. Bu suç kanun koyucu tarafından zarar suçu olarak düzenlenmediğinden; suçun oluşması için suç konusu atık ve artıkların çevreye zarar vermesi aranmaz, çevreye zarar verecek nitelikte / elverişlilikte olması yeterlidir.
TCK madde 181/2’de kanun koyucu tarafından atık ve artıkların izinsiz olarak ülkeye sokulması yaptırım altına alınmıştır. Bu fıkra bakımından suçun oluşması için atık ve artıkların çevreye zarar verici nitelikte olmasına gerek yoktur. Zira bu suç kanunda soyut tehlike suçu olarak düzenlenmiş olup; suçun oluşması ve failin bu fıkra hükmü kapsamında cezalandırılması için atık ve artıkların izinsiz şekilde ülkeye sokulması yeterlidir.
Çevrenin taksirle kirletilmesi yan başlıklı TCK madde 182/1’de atık ve artıkların çevreye zarar verecek şekilde taksirle; suya, toprağa ve havaya verilmesi fiili yaptırım altına alınmıştır.
Hem çevrenin kasten kirletilmesi suçunun hem de taksirle kirletilmesi suçunun faili, herkes olabilmektedir. Zira kanuni tanımda her iki suç da özgü suç olarak düzenlenmediğinden fail bakımından herhangi bir özellik aranmamıştır.
ÇEVRENİN KASTEN VEYA TAKSİRLE KİRLETİLMESİ SUÇLARI BAKIMINDAN MANEVİ UNSUR
Suçun manevini unsuru; kast veya taksirdir. Türk ceza hukuku sistemimize göre kast; suçun kanuni düzenlemesinde tanımlanan unsurların suçun faili tarafından bilerek ve isteyerek gerçekleştirilmesidir. TCK madde 21’e göre suçun oluşması ancak ve ancak kastın varlığına bağlıdır.
TCK madde 181’te düzenlenen çevrenin kasten kirletilmesi suçu kasten işlenebilen suçlardandır. Suçun oluşması ve failin bu suçtan dolayı cezalandırılması somut olay bakımından failin kast ile hareket etmesine bağlıdır. Dolayısıyla failin; bilerek ve isteyerek suçu meydana getirebilecek hareketi gerçekleştirmesi zorunludur.
Taksirle işlenen fiiller, ancak kanunun açıkça düzenlediği hallerde cezalandırılır. Taksir, Türk Ceza Kanunu’nda madde 22’de düzenlenmiştir. Buna göre taksir; dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir.
Suçun taksir ile işlenmesi hali kanunda ayrı bir suç olarak bir sonraki maddede düzenlenmiştir. TCK madde 182’de düzenlenen çevrenin taksirle kirletilmesi suçunun manevi unsuru taksirdir. Suçun oluşması ve failin bu suç dolayısıyla cezalandırılması için neticeyi istemediği halde dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak hareket etmesi sonucunda neticenin meydana gelmesi yeterlidir.
ÇEVRENİN KASTEN VEYA TAKSİRLE KİRLETİLMESİ SUÇLARINDA ŞİKAYET USULÜ, ZAMANAŞIMI SÜRELERİ VE UZLAŞTIRMA
Hem çevrenin kasten kirletilmesi suçu hem de çevrenin taksirle kirletilmesi suçu; soruşturulması ve kovuşturulması kanunen suçtan zarar görenin veya mağdurun şikayet şartına bağlanmamıştır. Bu suçlar bakımından şikayet şartı aranmadığından resmi kurumlara başvuru yapılması halinde; esasen bir ihbar söz konusu olmaktadır. Dolayısıyla her iki suç da savcılık makamınca re’sen soruşturulur. Mağdurun suçun yargılaması sırasında kovuşturma aşamasında şikayetten vazgeçmesi halinde, yürütülen yargılamada mahkemece davanın düşmesine karar verilmesi mümkün değildir.
TCK madde 181/1 ve 2. Fıkralarında düzenlenen fiiller bakımından dava zamanaşımı süresi sekiz yıl, ceza zamanaşımı süresi on yıldır. TCK madde 181/3’te düzenlenen fiil bakımından dava zamanaşımı süresi on beş yıl, ceza zamanaşımı süresi yirmi yıldır. Bunun yanında TCK madde 181/4’te düzenlenen suç bakımından ise dava zamanaşımı süresi yirmi yıl, ceza zamanaşımı süresi yirmi dört yıldır.
TCK madde 182’de düzenlenen çevrenin taksirle kirletilmesi suçu bakımından dava zamanaşımı süresi sekiz yıl, ceza zamanaşımı süresi on yıldır.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ilgili maddelerinde hangi suçların uzlaştırma kurumu kapsamında olduğu açıkça düzenlenmiştir. Hem çevrenin kasten kirletilmesi suçu hem de çevrenin taksirle kirletilmesi suçu kanunen uzlaştırma kapsamına alınmamıştır.
ÇEVRENİN KASTEN VEYA TAKSİRLE KİRLETİLMESİ SUÇLARI BAKIMINDAN GÖREVLİ MAHKEME VE YARGILAMA SÜRECİ
Çevrenin kasten kirletilmesi suçu bakımından görevli mahkeme esasen; asliye ceza mahkemeleridir. Yalnızca TCK madde 181/4’te düzenlen suç bakımından görevli mahkeme ağır ceza mahkemesidir. Savcılık tarafından hazırlanan iddianamenin, asliye ceza mahkemesi tarafından kabul edilmesinin ardından kovuşturma aşaması başlamaktadır.
Çevrenin taksirle kirletilmesi suçu bakımından görevli mahkeme her iki fıkra bakımından da asliye ceza mahkemeleridir.
TCK madde 182 fıkra 1 cümle 1’de düzenlenen suç ön ödemeye kapsamındadır. Hem çevrenin kasten kirletilmesi suçu hem de çevrenin taksirle kirletilmesi suçu dolayısıyla yapılan yargılama sonunda fail hakkında verilen hapis cezaları 1 yılı aşmadığı takdirde mahkeme tarafından adli para cezasına çevrilmesi mümkündür. Fail hakkında hükmedilen ceza miktarı da dikkate alınarak şartların oluşması halinde; fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi de mümkündür.
Ayrıca fail hakkında yapılan yargılama sonunda hem çevrenin kasten kirletilmesi suçu hem de çevrenin taksirle kirletilmesi suçu dolayısıyla verilen cezanın mahkeme tarafından ertelenmesine karar verilmesi de mümkündür.
ÇEVRENİN KASTEN VEYA TAKSİRLE KİRLETİLMESİ SUÇLARI İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
TCK madde 181 – Çevrenin Kasten Kirletilmesi Suçu – Manevi Unsurun Tayini
“Yerel Mahkemece herhangi bir keşif işlemi icra edilmemiş, bilirkişi raporu temin edilmemiştir.
Öncelikle, atığın, yönetmelikte belirlenen limit değerleri aşması ve çevre kirliliğine neden olacak içerikte olması, tek başına suçun oluşumu için yeterli değildir. Atığın alıcı ortamlardan hangisine bırakıldığının belirlenmesi gerekir. Atığın alıcı ortama bırakılması halinde de alıcı ortamın kirlenmesi ya da kirlenme ihtimali kanıtlanmalıdır. Dosyada, temin edilen bilgilere göre atığın hangi alıcı ortama bırakıldığı açıkça belirtilmemiştir.
Bu nedenlerle, dosyanın, üniversitelerin ziraat fakültesi toprak bilimi, bitki besleme, çevre mühendisliği, su ürünleri, kimya mühendisliği bölümlerinde çalışan öğretim üyesi bilirkişilerden oluşacak heyete tevdi edilerek, atığın alıcı ortamı kirlettiği ya da kirletme ihtimali taşıyıp taşımadığı yönünden, yukarıda II numaralı kısımda açıklanan yönetmelikler ya da ekleriyle birebir ilişki kurulmak suretiyle ;
Yargıtay denetimine imkân sağlayacak içerikte rapor alınıp, sanıkların suça konu eylem nedeniyle verilen idari para cezasının iptali için idare mahkemesinde dava açtıklarını belirtmeleri karşısında, idare mahkemesi kararının sonucu da araştırılıp, sanıkların yüklenen eylemlerinden kast ya da taksir şeklindeki kusurluluk türlerinden hangisinden sorumlu olduğu tartışılarak, hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırıdır…” (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/17484 E., 2021/7941 K. 08.03.2021 T.)
TCK madde 181 – Çevrenin Kasten Kirletilmesi Suçu
“Sanığın olay tarihinde “Yaşar Kaptan 2” isimli tekne ile yasa dışı olarak trol ile avlanma yaptığı, olayın Sahil Güvenlik Marmara ve Boğazlar Bölge Komutanlığı görevlilerince görülmesi üzerine müdahale edildiği, bunu gören şüphelinin trol ağları ve av avadanlıklarına bağlı halatları keserek denize attığı, bu suretle sanığın çevrenin kasten kirletilmesi suçunu işlediği iddiasıyla dava açıldığı anlaşılmıştır.
Sanık mahkemece alınan savunmasında, iddianamede belirtilen eylem doğrudur suç tarihinde kaçak avlanırken sahil güvenlik bizi yakaladı biz de trol ağlarını denize attık daha sonra sahil güvenlik tarafından yakalandık genellikle trol ağlarını pahallı olduğundan dolayı biz bunları tekrar denizden çıkartmayız sahil güvenlik denizden çıkartıp imha etmektedir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Temin edilen olay tutanağı ve sanığın beyanları ile, sanığın trol ağlarını alıcı ortam olan denize doğrudan bırakması suretiyle 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 8, 20, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinin 4/j ve 23. maddelerine aykırı davranarak deniz kirliliğine neden olduğu sabit olup, yetersiz gerekçe ile sanığın mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur…” (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020 / 13905 E. 2021 / 1854 K. 25.01.2021 T.)
TCK madde 182 – Çevrenin Taksirle Kirletilmesi
“ Davada aynı sanık hakkında, … Cumhuriyet Başsavcılığının …/…/… tarih ve 2018/. soruşturma sayılı iddianamesiyle, çevrenin kasten kirletilmesi suçunu işlediği iddiasıyla kamu davası açıldığı, sanığın atılı suçtan beraatına karar verildiği, hükmün istinaf edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. İncelenen dosyalarda aynı sanığın aynı eylemi nedeniyle iki farklı kamu davası açıldığı ve aynı eyleminden dolayı verilen iki ayrı hükmün bulunduğu anlaşılmıştır.
Bu itibarla … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin …/…/… tarihli ve 2020/… esas, 2020/… sayılı kararıyla sanık hakkında açılan davanın 5271 sayılı CMK’nın ilgili maddesinin … fıkrası uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmemesi hukuka aykırıdır.
Açıklanan nedenlerle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Çevrenin taksirle kirletilmesi suçundan sanık … hakkındaki … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin …/…/… tarihli ve 2020/… esas, 2020/… sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın ilgili maddesi uyarınca bozulmasına karar verildi…”(Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021 / 22915 E. 2021 / 17937 K. 07.06.2021 T. )
TCK madde 182 – Çevreyi Taksirle Kirletme Suçu
“Yerel Mahkemece herhangi bir keşif işlemi icra edilmemiş, bilirkişi raporu temin edilmemiştir.
Bu suretle, mahallinde keşif yapılmak suretiyle, dosya, üniversitelerin ziraat fakültesi toprak bilimi ve bitki besleme, su ürünleri, çevre mühendisliği, kimya mühendisliği bölümlerinde çalışan öğretim üyesi bilirkişilerden oluşacak heyete tevdii edilerek, atıkların alıcı ortamı kirlettiği ya da kirletme ihtimali taşıyıp taşımadığı yönünden, yukarıda (II) numaralı kısımda açıklanan yönetmelikler ya da ekleriyle birebir ilişki kurulmak suretiyle Yargıtay denetimine imkân sağlayacak içerikte rapor alınması gerekir.
Raporun sonucuna göre, dosya kapsamında temin edilen diğer bilirkişi raporları da göz önüne alınarak sanıkların, yüklenen eylemden kast ya da taksir şeklindeki kusurluluk türlerinden hangisinden sorumlu olduğu tartışılarak hukuki durumunun belirlenmesi gerekir…” ( Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017 / 4812 E. 2017 / 12766 K. 13.11.2017 T. )
SIK SORULAN SORULAR
Çevreyi kirletmenin cezası nedir?
Kanunun ilgili maddesine göre , çevreyi kirletmenin cezası altı aydan iki yıla kadar hapis cezasıdır. Verilecek ceza miktarı suçun işleniş biçimi ve diğer özelliklerine göre değişmektedir.