BOŞANMADA MAL PAYLAŞIMI

Boşanma davaları sonuçlandıktan sonra karara bağlanması gereken en önemli hususlardan biri mal paylaşımıdır. Boşanmada mal paylaşımı ; Türk Medeni Kanunu’nda ana hatlarıyla belirlenmişse de eşlerin bu konu üzerinde tasarruf etme imkanı da kanun tarafından tanınmıştır. Evlilik birliğini sona erdirmek isteyen eşlerin, boşanma taleplerini içerir dilekçeleri ile mahkemeye başvurması ; boşanmasına karar verilmesinden sonra boşanmada mal paylaşımı sorunu doğar. Zira boşanma sonrasında eşler arasında evlilik birliği ile kurulan ekonomik ortaklığın da sonlandırılması gerekir. Tasfiye, mal paylaşımı davasıyla yapılır. Bu tasfiye eşler arasında ayrıca kararlaştırılmamışsa kanun tarafından öngörülen yasal mal rejimine göre yapılır.

İlgili yazılar ;

• EVLİLİK SÖZLEŞMESİ
• BOŞANMADA MAL KAÇIRMA
• MİRAS PAYLAŞIMI
• BOŞANMA DAVASI NASIL AÇILIR ?
• BOŞANMA DAVASI DİLEKÇE ÖRNEĞİ

BOŞANMADA MAL PAYLAŞIMI NEDİR?

Boşanmada mal paylaşımı, evliliğin sona ermesi durumunda eşlerin ortak sahip oldukları mal varlığının bölüşülmesi işlemidir. Bu işlem, evlilik sırasında elde edilen tüm mal varlığı unsurlarını kapsar ve genellikle bir mahkeme kararı veya taraflar arasında yapılan bir anlaşma yoluyla gerçekleştirilir.

Mal paylaşımı işlemi, çiftin evlilik sırasında biriktirdiği tüm mal varlığı unsurlarını kapsar. Bu mal varlığı unsurları arasında gayrimenkuller, taşınır mallar, finansal varlıklar, şirket hisseleri ve borçlar gibi unsurlar yer alır. Bu mal varlığı unsurları, yasal mal rejimi veya evlilik sözleşmesi ile belirlenmiş olabilir.

Boşanmada mal paylaşımı işlemi, adil bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Bu nedenle, her mal varlığı unsuru için ayrı ayrı değerlendirme yapılmalı ve taraflar arasında adil bir paylaşım sağlanmalıdır. Mal paylaşımı işlemi sırasında avukatlar ve bağımsız uzmanlar da kullanılabilir.

EVLİLİKTE MAL REJİMİ

Türk Medeni Kanunu tarafından kabul edilmiş yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimidir. Bu konuda ayrıca bir sözleşme yapılmasına gerek olmaksızın ; eşler arasında da aksi kararlaştırılmadıkça geçerli olacak mal rejimi yasal mal rejimidir. Edinilmiş mallara katılma rejimi ; eşlerin evlenme tarihinden itibaren sahip olduğu tüm malların tasfiye sırasında yarı yarıya paylaştırılacağını düzenler. Yukarıda da belirttiğimiz üzere eşler yasal mal rejimini yapacakları bir sözleşme ile ortadan kaldırabilir ; yeni bir mal rejimi kararlaştırabilirler. Örneğin mal ayrılığı rejiminin benimsendiği evliliklerde ; eşler evlilik sürecinde sahip olduğu mallar üzerinde tek başına tasarruf hakkına sahip olur. Bu durumda boşanma ve boşanmada mal paylaşımı halinde eşler birbirlerinin malları üzerinde hak sahibi olmazlar.

EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİ

Yürürlüğe giren kanunla birlikte edinilmiş mallara katılma rejimi 01.01.2002 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanacaktır. Buna kanuna göre 31.12.2001 tarihine kadar yürürlükte olan yasal mal rejimi mal ayrılığı rejimidir. Ancak 31.12.2001’den önce olsa bile eşler arasında yapılmış bir mal rejimi sözleşmesi var ise ; bu sözleşmeye göre mal paylaşımı yapılmalıdır.

Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi Hangi Malları Kapsamaktadır?

Medeni Kanun 218. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejiminde ; eşlerin evlilik sürecinde edindiği mallar ile eşlerden her birinin kişisel mallarını birbirinden ayrılmaktadır. Edinilmiş mal ise, eşlerin kişisel malı olarak nitelendirmeyen tüm malvarlığı unsurlarını kapsamaktadır.

MAL AYRILIĞI REJİMİ

Yukarıda kısaca anlatılan yasal mal rejiminin aksine taraflarca kararlaştırıldığı takdirde uygulanabilen mal ayrılığı rejiminde ; eşler evlilik sürecinde ya da öncesinde edindiği malların mülkiyetine tek başına sahip olur. Yani boşanma davası veya başka bir şekilde evlilik sonlanırsa ; tarafların birbirinden bu malları talep etmesi mümkün değildir. Mal ayrılığı rejimin uygulanması için eşlerin bu hususta iradelerinin uyuşması gerekir. Mal Ayrılığı Sözleşmesi olarak da bilinen bu akit iki şekilde yapılabilir; İlk olarak eşler evlenme esnasında evlendirme memurluğuna bir dilekçe vererek ; evlilik sürecinde mal ayrılığı rejimininin uygulanacağını bildirirler. Veya eşler noterde her zaman yapabilecekleri Mal Ayrılığı Sözleşmesi ile bu mal rejiimini benimseyebilirler.

PAYLAŞMALI MAL AYRILIĞI REJİMİ

Bu mal rejiminde de mal ayrılığı rejimindeki gibi kural eşlerin malvarlığı unsurlarının mülkiyet hakkına tek başına sahip olmalarıdır. Ancak farklı olarak kanun ; eşlerden biri tarafından paylaşmalı mal ayrılığı rejiminin kurulmasından sonra edinilmiş olup ailenin müşterek kullanım ve yararlanmasına özgülenmiş mallar ile ailenin ekonomik geleceğini güvence altına almaya yönelik yatırımlar veya bunların yerine geçen değerlerin mal rejimi tasfiyesinde eşit olarak paylaştırılmasını düzenlemiştir. Burada eşlerden biri diğerine öngörülen payın rayiç değerini ödemek kaydıyla mülkiyetin kendisine verilmesini talep edebilir. Bur

Ailenin ortak kullanımına özgülenmiş mallara örnek olarak yazlık, aile konutu , araba verilebilir. Ailenin ekonomik geleceğini güvence altına alan yatırımlara örnek olarak ise ; ticari işletmeler, tarımsal işletmeler, banka üzerinden yapılan yatırımlar dikkat çekmektedir. Ayrıca eşlerden hangisine ait olduğu tespit edilemeyen mallar da ; kanunun 245. maddesi uyarınca tasfiyeye dahil edilir.

MAL ORTAKLIĞI REJİMİ

Belirtmemiz gerekir ki mal ortaklığı rejimi eşlerin kişisel malları ile ortak mallarından şekillenmemektedir. Ayrıca mal ayrılığı rejiminin tam tersi olan bu rejimde eşlerin tüm mal varlıkları ortaklık malı adı altında tasfiyeye dahil edilmektedir.

MAL PAYLAŞIMI SÖZLEŞMESİ VE BOŞANMA DAVASI

Mal paylaşımı sözleşmesi, evlilik sırasında veya sonrasında eşlerin mal varlığı üzerindeki haklarını belirleyen bir sözleşmedir. Bu sözleşme, evlilik sırasında veya evliliğin sona ermesi durumunda mal paylaşımı işleminin nasıl yapılacağını belirleyebilir. Bu sözleşme ile taraflar kanunda sayılı yasal mal rejimlerinden birini benimserler.

Mal paylaşımı sözleşmesi, evlilik öncesi veya evlilik sırasında tarafların karşılıklı rızası ile yapılabilir. Bu sözleşme, evlilik sırasında elde edilen mal varlığı unsurlarının nasıl bölüneceğini ve boşanma sonrasında mal paylaşımının nasıl yapılacağını belirler.

Boşanma davası sonrasında, taraflar arasında anlaşmazlık olması durumunda, mahkeme tarafından mal paylaşımı işlemi gerçekleştirilir. Mahkeme, her bir mal varlığı unsuru için ayrı ayrı değerlendirme yaparak taraflar arasında bir paylaşım sağlar.

Mal paylaşımı sözleşmesi, boşanma davası sonrasında taraflar arasında anlaşmazlık yaşanmasını önleyebilmektedir. Bu sözleşme, tarafların mal varlığı unsurlarının bölüşümü konusunda önceden karar vermelerine olanak tanır ve böylece boşanma davası sonrasında yaşanabilecek olası anlaşmazlıkların önüne geçer. Ancak, mal paylaşımı sözleşmesi yapmak, her zaman mümkün olmayabilir ve bazı durumlarda boşanma davası sonrasında mal paylaşımı işlemi mahkeme tarafından yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimine göre yapılacaktır.

MAL PAYLAŞIMI DAVASINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Mal paylaşımı davasında dikkat edilmesi gerekenler aşağıdaki gibidir:

1. Mal paylaşımı yapılacak malların tespiti: Tarafların sahip oldukları malların tespiti ve hangi malların ortak mal olduğunun belirlenmesi gerekmektedir.
2. Malların değerinin tespiti: Malların değerinin tespit edilmesi, adil bir paylaşım yapılması için önemlidir. Bu nedenle, malların piyasa değerleri, expertiz raporları veya diğer uygun yöntemlerle değerlendirilebilir.
3. Mal rejimini belirleme: Taraflar arasında mal paylaşımına ilişkin bir sözleşme varsa ve bu sözleşme kanuna uygun bir şekilde yapılmışsa paylaştırma bu sözleşmede yer alan mal rejimine göre yapılacaktır. Ancak taraflar arasında ayrıca kararlaştırılmış bir mal rejimi yoksa yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimine göre paylaştırma yapılacaktır.
4. Mal paylaşımı sırasında vergi durumunun gözetilmesi: Mal paylaşımı sırasında vergi yasalarına uygun hareket etmek önemlidir. Bazı malların satışından doğan vergi yükümlülükleri gibi konuların göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
5. Yasal destek alınması: Mal paylaşımı konusunda yasal bir uzman veya avukatın yardımı alınması önerilir. Bu, tarafların haklarının korunmasına ve adil bir paylaşımın yapılmasına yardımcı olabilir.

VARLIK TÜRLERİNE GÖRE PAYLAŞIM YÖNTEMLERİ

…

Yukarıdaki tabloda, farklı varlık türlerinin boşanma sırasında nasıl paylaşılacağı özetlenmiştir. Ortak mülkler, gayrimenkuller, taşınır mallar ve finansal varlıklar gibi varlıklar, boşanma protokolüyle veya mal paylaşımı davası yoluyla mahkeme kararıyla paylaşılır. Mal paylaşımı davasında taraflar arasında bir mal paylaşımı sözleşmesi varsa paylaşım bu sözleşmedeki mal rejimi esas alınarak yapılacaktır. Ancak taraflar arasında belirlenmiş bir mal rejimi yoksa yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi hükümleri dikkate alınarak paylaştırma yapılacaktır.

MAL PAYLAŞIMI DAVASINDA MALVARLIĞI UNSRULARININ DEĞERLERİ NASIL TESPİT EDİLİR?

Mal rejimi, evlilik sırasında çiftlerin sahip oldukları mal varlıklarını ve bu varlıkların paylaşımını düzenleyen hukuki bir düzenlemedir. Mal rejiminin tasfiyesi davası ise boşanma sonrası mal paylaşımının yapılması amacıyla açılan bir davadır. Bu davalarda, çiftlerin sahip oldukları mal varlıklarının değerleri nasıl belirlenir sorusunun cevabı aşağıdaki gibi özetlenebilir:

1. Gayrimenkullerin değerlendirilmesi: Gayrimenkuller (ev, arsa, dükkan vb.) mal rejimi içinde yer alıyorsa, değerleri tapu sicil müdürlükleri tarafından belirlenir. Gayrimenkullerin değerleri, ilgili tapu sicil müdürlüğünden alınacak değerleme raporu ile tespit edilir. Bu rapor mahkemece görevlendirilecek bilirkişilerce tanzim edilecektir.
2. Taşıt araçlarının değerlendirilmesi: Taşıt araçları (araba, motosiklet vb.) değerlendirilirken, piyasa değerleri dikkate alınır. Değer tespiti için araçların markası, modeli, yaşı ve kilometre bilgileri gibi faktörler göz önünde bulundurulur.
3. Nakit paranın değerlendirilmesi: Nakit para, banka hesapları ve yatırım araçları gibi finansal varlıkların değerleri, hesapların bulunduğu bankaların değerleme raporları veya ilgili yatırım aracının piyasa değerleri dikkate alınarak belirlenir.
4. Diğer mal varlıklarının değerlendirilmesi: Eşyalar, mücevherler, sanat eserleri, antikalar, işletmeler gibi diğer mal varlıklarının değerleri ise uzman bir değerleme kuruluşu tarafından belirlenir.

Tüm bu değerlerin tespiti için, mal rejimi tasfiyesi davasında tarafların avukatları ile işbirliği yaparak varlıkların değerlerinin belirlenmesi için gerekli adımları atarlar. Bu şekilde, adil bir mal paylaşımı gerçekleştirilmesi amaçlanır.

BOŞANMADA MAL KAÇIRMA

Eşler arasında evlenme ile kurulan ekonomik ortaklık da boşanma neticesinde sonlanır. Bu tasfiye eşler arasında ayrıca kararlaştırılmamışsa ; kanunda yasal mal rejimi olarak belirlenen edinilmiş mallara katılma rejimine göre yapılır. Ancak bazen eşlerden biri diğer eşin payını azaltmak için tasfiyeye dahil edilecek mal varlığını bir şekilde azaltmaya çalışabilir. Örneğin diğer eşin de üzerinde payı olan bir taşınmazı ; muvaazalı işleme konu ederek üçüncü bir kişiye devredebilir. Ya da yine üzerinde diğer eşin de payı olan bir taşınırı rayicinden daha az bedelle elden çıkarabilir. Bu gibi tasarruflar diğer eşe zarar vermek amacıyla yapılmış kötü niyetli işlemlerdir. Boşanmada mal kaçırma olarak da karşımıza çıkan bu işlemlerin dava sürecinde önüne geçilmesi son derece önemlidir.

AİLE KONUTUNUN DURUMU – BOŞANMADA MAL PAYLAŞIMI

Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus eşlerin birlikte oturduğu ve yaşamsal faaliyetlerini sürdürdükleri evin, aile konutunun durumudur. Malik olan eş tarafından diğer eşe zarar vermek amacıyla bu konutun satılması, bağışlanması gibi tasarrufların önüne geçilmesi aile konutu şerhinin taşınmaza ait tapu sayfasına işlenmesi ile mümkündür. Aile konutu şerhi taşınmazın tapu kütüğündeki sayfasına işbu taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığına ilişkin düşülecek bir kayıttır. Bu şerh sayesinde malik olmayan eşin rızası dışında satılan bir taşınmazı satın alan üçüncü kişinin iyi niyeti korunamayacaktır. Bu durumda malik olmayan eş tasarruf işlemine rızası olmadığından bahisle tapu iptal ve tescil davası ile tasarrufun geçersizliğini iddia ve talep edebilecektir. Boşanma davası devam ederken malik olan eşin, diğer eşe zarar vermek amacıyla aile konutu üzerinde tasarruf yapma ihtimalini ortadan kaldırmak için malik olmayan eşin mahkemeden ; tapu kaydına aile konutu şerhi işlenmesini talep etmelidir.

BOŞANMADA MAL KAÇIRMA – TEDBİR TALEBİ

Aile konutu haricinde tasfiyeye dahil diğer mal varlığı unsurlarının eşlerden biri tarafından diğer eşe zarar vermek amacıyla kötü niyetli olarak azaltılma ihtimalinin doğması halinde ; mağdur eş mahkemeden tedbir talebinde bulunmalıdır. Boşanmada mal kaçırma tehlikesi olan taraf aleyhine mahkemeye bir dilekçe verilerek ihtiyadi tedbir talep edebilir. Bu dilekçenin herhangi bir hak kaybına sebebiyet vermemesi için alanında uzman bir boşanma avukatı yardımıyla hazırlanmasında yarar vardır. Dilekçede mal kaçırma tehlikesi izah edilmeli, kaçırılması muhtemel mallar ve ekonomik değerleri belirtilmelidir. Ayrıca tedbir kararı verilmemesi halinde telafisi zor zararların ortaya çıkabileceği de belirtilmelidir. Mahkeme talepleri haklı görürse ihtiyadi tedbir kararı verir. Bu durumda dava sürecinde mal kaçırmaya çalışan eş aleyhine tasfiyeye konu mallar üzerinde herhangi bir tasarruf işlemi yapmasını engelleyecek birçok tedbir kararı verilecektir. Örneğin taşınır malların yediemine teslimi, banka hesaplarına tedbir konulması, taşınmazlarda tapu kütüğüne tedbir konulması , ziynet eşyaları üzerine tedbir kararı verilmesi …

_{Belirtmemiz gereken bir diğer husus bu süreçte mali ve hukuki hak kayıplarının önüne geçmek için muhakkak boşanma davalarında uzman bir avukattan destek alınmalıdır.}

EVLENMEDEN ÖNCE ALINAN MALLARIN BOŞANMADA DURUMU

Bilindiği üzere boşanma davası ile eşlerin mal rejimi tasfiyesi yapılmayacak bu boşanmada mal paylaşımı için eşlerin ayrıca mal paylaşımı davası açması gerekecektir. Ancak tarafları anlaşmalı boşanmaları ve mal rejiminin tasfiyesine ilişkin hükümleri boşanma protokolünde belirtmeleri halinde ya da zımni olarak mal rejiminin tasfiyesi hususunda bir anlaşma yapmaları halinde yeniden dava açılmasına gerek kalmadan tasfiye de gerçekleşmiş olacaktır.

Evlilikten Önce Alınan Malların Boşanmadaki Durumu

Evlilikten önce alınan malların boşanma davası sonrasında açılacak mal rejimin tasfiyesi talepli davada nasıl paylaştırılacağı en çok merak edilen konulardan bir tanesidir. Bu konuyu detaylandırırken ; Türk hukuk sisteminde yasal mal rejimi olarak belirlenmiş edinilmiş mallara katılma rejimi üzerinden gidilecektir.

Edinilmiş mallara katılma rejiminde eşlerin kişisel malları paylaşıma dahil edilmez. Bu durumda her eşin kişisel mal niteliğindeki malı kendisinindir. Türk Medeni Kanunu’nun 220. maddesi kişisel malları aşağıdaki şekilde saymıştır ;

Madde 220-

Aşağıda sayılanlar, kanun gereğince kişisel maldır:

1. Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,
2. Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla
   ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,
3. Manevî tazminat alacakları,
4. Kişisel mallar yerine geçen değerler.

Yukarıda belirtilen “mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan…malvarlığı değerleri” denilerek ; esasında mal rejimi başlamadan yani evlenmeden önce alınan malların da bir kişisel mal olduğu belirtilmiştir. Bu durumda boşanma sonrasında açılacak bir mal rejimi tasfiyesi davasında ; kişilerin evlenmeden önce aldığı ve sahibi olduğu malların ; kendilerine ait olduğu ve bu tasfiyeye dahil olmayacağı söylenebilecektir.

Bu noktada belirtmemiz gerekir ki kanunda kişisel mallar ; yani evlenmeden önce alınan mallar her ne kadar tasfiye dışında tutulmuşsa da ; kişisel mallardan elde edilen gelirler mal rejimi tasfiyesinde paylaşıma dahil olacaktır. Örneğin kişi evlenmeden önce tarım arazisi almıştır, bu tarım arazisi kişisel mal niteliğindedir. Ancak tarım arazisi evlilik süresince kiraya verilmişse ; artık bu tarım arazisinden elde edilen kira geliri edinilmiş mal statüsündedir.

Kredi İle Alınan Malın Boşanmadan Sonraki Durumu

Eşlerden biri evlenmeden önce kredi çekmek suretiyle bir malvarlığı satın almış olabilir. Bu malvarlığı taşınır, taşınmaz, ev, araba, arsa v.b olabilir. Bu malvarlığının mülkiyeti her ne kadar evlenmeden önce kişiye geçmişse de ; çekilen kredinin ödenmesi bir süreç olduğundan mal rejimi tasfiyesi yapılırken malın paylaşım dışında tutulması söz konusu olmaz. Çünkü kişi evlilik devam ederken kredi taksitlerini ödemeye devam etmiştir. Bu durumda mal paylaşımı yapılırken evlilik birliği içinde ödenen kısım mal paylaşımına oransal olarak dahil edilecektir.

Mal paylaşımı davası kapsamında yapılacak tasfiyede malın satış bedeline evlilik birliği içinde ödenen ; kredi bedelleri oranlanarak tasfiyeye dahil edilecek kısım belirlenecektir.

Eşe Miras Kalan Malvarlığının Durumu

Miras kalan malvarlığının kişisel mallardan sayılacağı ve tasfiyeye dahil edilmeyeceği kanunda açık bir şekilde belirtilmiştir. Ancak örneğin miras kalan bir ev kiraya verilmişse ; onun kira geliri artık tasfiye esnasında paylaşıma konu edilebilir. Ayrıca uygulamada en sık karşılaşılan bir diğer sorunlardan biri ise miras kalan bir evin,  taşınmazın satılarak yeni bir ev alınması halinde yeni alınan evin durumunun ne olacağıdır. Bu durumda dikkat edilmesi gereken nokta satılan taşınmazın bedelinin yeni alınan evin bedelini karşılayıp karşılamadığıdır. Eğer satılan; miras kalan taşınmazın bedeli yeni alınan taşınmazın bedelini karşılıyorsa ; yeni alınan taşınmaz da kişisel mal statüsünde olacak ve tasfiye sırasında paylaşıma dahil edilmeyecektir. Ancak yeni alınan taşınmazın bedeli satılan miras bırakılan taşınmazın değerinden daha çok ise ; ve ekleme yapıldıysa durum daha farklıdır. Bu durumda yeni alınan evin satış bedeline ; evlilik birliği içinde ödenen kısım oranlanacak çıkan meblağ tasfiyeye dahil edilecektir.

MAL PAYLAŞIMI DAVASINDA AVUKATIN ROLÜ VE ÖNEMİ

1. Varlıkların değerlendirilmesi: Mal paylaşımı davası avukatları, çiftlerin sahip oldukları her türlü mal varlığını (ev, araba, yatırımlar, banka hesapları vb.) değerlendirir ve bunların kanuna uygun bir şekilde paylaşımının yapılması için önerilerde bulunur.
2. Kanuna uygun bir paylaşımın sağlanması: Boşanma davalarında mal paylaşımı avukatları, çiftler arasında yasaya uygun bir paylaşımın yapılması için mücadele ederler. Bu süreçte, avukatlar, müvekkillerinin haklarını korumak için ellerinden geleni yaparlar.
3. Anlaşmazlıkların çözülmesi: Boşanma sürecinde, çiftler arasında varlıkların paylaşımı konusunda anlaşmazlıklar ortaya çıkabilir. Mal paylaşımı avukatları, bu anlaşmazlıkların çözülmesi için arabuluculuk yapabilir veya mahkeme önünde müvekkillerinin haklarını savunabilirler.
4. Belgelerin hazırlanması: Mal paylaşımı davası avukatları, çiftlerin sahip oldukları varlıkların paylaşımına ilişkin belgelerin hazırlanmasında da görev alırlar. Bu belgeler, mahkeme sürecinde kullanılabilir ve çiftlerin haklarının korunmasına yardımcı olabilir.
5. Danışmanlık: Boşanma sürecinde mal paylaşımı davası avukatları, müvekkillerine hukuki danışmanlık hizmeti sunarlar. Bu danışmanlık hizmetleri, müvekkillerin sürece ilişkin bilgi sahibi olmasına ve doğru kararlar vermesine yardımcı olur.

Sonuç olarak, boşanma davalarında mal paylaşımı davası avukatlarının rolü ve önemi oldukça büyüktür. Bu avukatlar, çiftlerin sahip oldukları varlıkların adil bir şekilde paylaşılmasını sağlarlar ve müvekkillerinin haklarını korumak için ellerinden geleni yaparlar.

SIK SORULAN SORULAR