Boşanma Sebepleri (TMK 161 – 166)

Türk Medeni Kanunu’nda boşanma sebepleri 161-166 arasında altı ayrı madde olarak düzenlenmiştir ve özel ve genel olmak üzere iki ayrı başlık altında ele alınmıştır. Aşağıda kanunda da gösterildiği şekilde: Boşanma sebepleri, özel ve genel olmak üzere iki başlıkta açıklanacaktır. Bu yazımızda boşanma sebeplerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Konuya ilişkin daha kapsamlı bilgi için bize 05396768848 numaralı telefon üzerinden veya whatsapp üzerinden ulaşabilirsiniz.

ÖZEL BOŞANMA SEBEPLERİ

Zina Sebebiyle Boşanma Sebepleri Nedir?

Zina özel nitelikte, mutlak ve kusura dayalı boşanma sebepleri içinde ilkidir. Kanun zinanın tanımını vermemektedir. Ancak zina genel olarak ; eşlerden birinin, evlilik devam ederken karşı cinsiyete sahip bir üçüncü kişiyle cinsel münasebette bulunması olarak tanımlanmaktadır. Bu cinsel münasebet eşin isteğine dayanmalıdır dolayısıyla eşler kusurlu olmalıdır. Tanımdan da anlaşılacağı üzere; eşlerin eşcinsel birliktelikleri ya da cinsel saldırıya uğramaları zinaya konu olmaz. Zinanın oluşması için, eşlerden birinin bir defalık cinsel münasebette bulunması yeterlidir, süreklilik aranmamaktadır.

Bazı durumlarda hakim, açılan boşanma davasında boşanma kararı değil ayrılık kararı verebilmektedir. Eşler, ayrılık kararında ayrı yaşasalar dahi başka biriyle cinsel münasebette bulunmaları zinayı oluşturacaktır.

Cinsel ilişki söz konusu olmaksızın yakın davranışlarda bulunma ya da flörtleşme zinayı oluşturmaz. Ancak bu durum zinanın varlığına dair karine teşkil edebilir.

Davalının zinayı ikrar etmesi yani kabul etmesi tek başına hakimi bağlamamaktadır. Ancak farklı delillerle desteklenmesi durumunda hakimde kanaat oluşturabilmektedir. Ayrıca, davalının zinayı kabul etmesiyle davayı kabul etmesi birbirine karıştırılmamalıdır. Davalının, zinayı kabul etmeksizin davayı kabul etmesinde anlaşmalı boşanma hükümlerine gidilebilecektir.

Belirtmemiz gerekir ki zina boşanma nedenleri içerisinde mutlak bir boşanma sebebidir. Dolayısıyla zina delillerle ortaya konulduğunda hakim boşanmaya karar vermek zorundadır, takdir yetkisini kullanamayacaktır. Mutlak boşanma sebepleri hakkında detaylı bilgi için bizi arayabilirsiniz.

Zina Sebebiyle Boşanma Davasının Özellikleri

Zina sebebiyle boşanma davası, evlilik birliği içindeki bir eşin diğer eş dışında bir kişiyle cinsel ilişki yaşaması durumunda, masum olan eşin mahkemeye başvurarak boşanma talep ettiği hukuki bir süreçtir. Bu davayı açan eş, zina yapıldığını kanıtlayabilecek deliller sunar.

İşte zina sebebiyle boşanma davası hakkında bilinmesi gerekenler:

• Zina, evlilik sadakatini ihlal eden ve evlilik birliğine zarar veren bir eylemdir . Bu nedenle evlilik birliğini sona erdirmek için geçerli bir neden olarak kabul edilmektedir.
• Zina sebebiyle boşanma davası, diğer boşanma davalarından farklı olarak, suçlu eşin diğer eşe tazminat ödemesi ve mal paylaşımı gibi ek talepleri de beraberinde getirebilmektedir.
• Zina nedeniyle boşanma davalarında çocukların velayeti de tartışma konusu olabilmektedir.
• Zina nedeniyle boşanma davası, hukuki bir süreç olduğu için, belirli kanuni prosedürlere uyulması gerekir. Mahkeme, zina yapıldığını kanıtlayacak delilleri değerlendirerek karar verir.
• Zina nedeniyle boşanma davasında suçlu olan eşin diğer eşe tazminat ödemesi, mal paylaşımı ve çocukların velayeti gibi konular karara bağlanabilmektedir.
• Zina nedeniyle boşanma davası, evliliği sonlandırmak isteyen eşler için ciddi bir karar olabilmektedir. Bu nedenle, bu tür davalarda psikolojik destek ve danışmanlık hizmetleri de sunulmaktadır.
• Zina nedeniyle boşanma davası, toplumsal bir algıya sahiptir ve bazı durumlarda stigmatize edici bir etkiye sahip olabilmektedir.

Zinada Dava Hakkının Düşmesi

• Zina sebebiyle boşanma davası açma hakkı iki sebeple düşmektedir. Hak düşürücü sürenin geçmesi durumunda dava hakkı düşmektedir. Bu sebeple zina fiilini öğrenen eş öğrenme tarihinden itibaren altı ay içerisinde dava açmak zorundadır. Her halde zina fiilinin gerçekleşmesinden itibaren beş yıl içinde zinaya dayanılarak boşanma davası açılabilmektedir. Süre geçtikten sonra dava hakkı düşmektedir. Ancak zina fiili devam ettikçe süre de yenilenecek ve tekrardan işlemeye başlayacaktır.

• Affeden eşin dava hakkı düşer ve sonrasında bu nedene dayanarak boşanma talebinde bulunamaz. Bunun için affın, zina fiilinden sonra gerçekleşmesi gerekir. Af, açık olacağı gibi örtülü de olabilir. Ancak ortak hayata devam edilmesi tek başına eşin affedildiği anlamına gelmemektedir.

Zina Sebebiyle Boşanmada Delil Sunma

Bu boşanma sebebinde aşağıdaki deliller kullanılabilmektedir:

• Tanıklar: Zina olayına tanıklık eden kişiler mahkemede ifade verebilmektedir. Ancak, tanıkların güvenilirliği ve bağımsızlığına dikkat edilmelidir.
• Fotoğraflar veya videolar: Zina olayını kanıtlayabilecek fotoğraflar veya videolar, mahkemeye sunulabilir. Ancak, bu delillerin orijinalliği ve doğruluğu konusunda da dikkatli olunmalıdır.
• Mesaj veya e-postalar: Zina olayına ilişkin mesaj veya e-postalar, mahkemede delil olarak kullanılabilmektedir. Ancak, bu delillerin sahte olma ihtimali de bulunmaktadır.
• Cep telefonu kayıtları. Zina olayına ilişkin cep telefonu kayıtları, mesajlar veya arama kayıtları da delil olarak kullanılabilmektedir.
• DNA testi: Zina sonucu dünyaya gelen bir çocuk, DNA testi yaptırılarak zina olayı kanıtlanabilir. Ancak, bu yöntem sadece zina sonucu doğan çocuklar için kullanılabilmektedir.
• İkrar: Zina yapan eşin mahkemede itiraf etmesi de bir delil olarak kullanılabilir.

Hayata Kast, Pek Kötü Muamele Ya Da Onur Kırıcı Davranış Sebebiyle Boşanma

‘’ Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı davranışta bulunması nedeniyle boşanma davası açılabilir’’. Maddeden de anlaşılacağı üzere üç farklı boşanma nedeni kanunda hüküm altına alınmıştır. Bu sebeplerin hepsi özel nitelikte, mutlak ve kusura dayalıdır. Bu boşanma sebebi hakkında detaylı bilgi için bu bağlantıya tıklayınız.

Hayata kast Sebebiyle Boşanma

Bir eşin, diğer eşi bazı fiilleri ile öldüreceğini açıklamasıdır. Fiil; eşi intihara sürükleme, öldürmeye teşebbüs ya da intiharına yardım etme şeklinde olabilmektedir. Fiilin ani ya da planlı bir şekilde gerçekleştirilmesi önem taşımamaktadır. Fiil, kaçınma şeklinde de gerçekleşebilmektedir. Örneğin ; yaralanan eşe müdahale etmeyip ölmesinin istenmesinden dolayı ölüme terk etmek de hayata kast fiilinin oluşmasını sağlayacaktır.

Kanun, kastı yani bilerek ve isteyerek fiili gerçekleştirmeyi aradığından ayırt etme gücüne sahip olmayan eşin ; diğer eşe karşı gerçekleştirdiği fiiller hayata kast kapsamında değerlendirilmeyecektir.

Pek Fena Muamele Sebebiyle Boşanma Sebepleri

Eşin, diğer eş üzerinde gerçekleştirdiği vücut bütünlüğüne ve sağlığına yönelik olan her türlü saldırıyı kapsamaktadır. Bu saldırıların, devamlı olması gerekmemektedir yani tek seferlik pek fena muamele de boşanma nedenini oluşturacaktır. Pek fena muamelenin kasten gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Örneğin:

• Bir eşin diğerine karşı şiddet uygulaması,
• aç bırakması
• ya da eve kapatıp özgürlüğünü kısıtlaması ; pek fena muameleyi oluşturur.

Onur Kırıcı Davranış Sebebiyle Boşanma

Eşlerden birinin diğerinin onurunu kıracak şekilde haksız saldırıda bulunması, hakaret ederek küçük düşürmesidir. Onur kırıcı davranışın nasıl gerçekleştiği önemli değildir. Sözlü veya yazılı olabileceği gibi hareket ile de gerçekleşebilir. Örneğin: eşin evden atılması, eşlerden birinin diğerinin işyerine giderek hakaret etmesi onur kırıcı davranışı oluşturacaktır.

Hayata Kast, Pek Kötü Muamele Ya Da Onur Kırıcı Davranış Sebebiyle Boşanma Davasının Özellikleri

Bu boşanma sebebinde de tıpkı zina nedeninde olduğu gibi ; eşin affetmesi ve hak düşürücü sürenin geçmesi dava hakkını düşürmektedir. Zina bölümünde yapılan süre açıklamaları burada da geçerlidir. ( öğrenildiği tarihten itibaren altı ay her halde fiilin gerçekleşmesinin üzerinden beş yıl geçmesi)

Bu boşanma sebebi, Türk Medeni Kanunu’nun 162. maddesinde düzenlenen bir boşanma sebebidir.

Bu maddeye göre,

• eşlerden birinin diğerine hayatı tehlikeye sokacak şekilde kasten saldırması,
• pek kötü muamelede bulunması
• veya onur kırıcı davranışta bulunması, diğer eşin boşanma davası açabilmesine neden olur.

Bu boşanma sebebi, diğer sebeplere göre daha ağır bir suçlama içermektedir. Ve ayrıca evlilik birliğinin devam etmesinin artık mümkün olmadığı durumlarda gündeme gelir. Ayrıca, bu boşanma davaları, hukuki ve duygusal açıdan oldukça zorlu bir süreçtir.

Hayata Kast, Pek Kötü Muamele veya Onur Kırıcı Davranışın Tanımı

• Hayata kast: Eşlerden birinin diğerine hayatı tehlikeye sokacak şekilde kasten saldırmasıdır. Bu, örneğin, bir eşin diğerini bıçaklaması, silahla tehdit etmesi veya şiddet uygulaması gibi durumlarda söz konusu olabilmektedir.
• Pek kötü muamele: Eşlerden birinin diğerine fiziksel veya psikolojik açıdan sürekli olarak kötü davranışlarda bulunmasıdır. Bu, örneğin, bir eşin diğerini sürekli olarak dövmesi, hakaret etmesi, aşağılaması veya şiddet uygulaması gibi durumlarda söz konusu olabilmektedir.
• Onur kırıcı davranış: Eşlerden birinin diğerinin onur ve saygınlığına saldıran davranışlarda bulunmasıdır. Bu, örneğin, bir eşin diğerini aldatması, cinsel ilişkiye girmesi veya aşağılayıcı bir şekilde davranması gibi durumlarda söz konusu olabilmektedir.

Hayata Kast, Pek Kötü Muamele veya Onur Kırıcı Davranış Sebebiyle Boşanma Davasının Hukuki Süreci

Bu sebebe dayalı boşanma davasının hukuki süreci, genel olarak şu adımları izler:

1. Dava açma: Hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma davası, mağdur eş tarafından açılmaktadır.
2. Delil sunma: Dava açıldıktan sonra, mağdur eşin avukatı, ilgili davranışın kanıtlanması için delilleri mahkemeye sunar
3. Bu deliller, örneğin, tanıkların ifadeleri, tıbbi raporlar, fotoğraflar veya diğer kanıtlar olabilmektedir. Karşı taraf da delil sunabilmektedir.
4. Duruşma: Deliller sunulduktan sonra, mahkeme duruşma tarihi belirler. Duruşmada, taraflar ve tanıklar ifade verirler ve deliller incelenir.
5. Karar: Mahkeme, delilleri ve tarafların ifadelerini değerlendirerek bir karar verir. Bu karar, ya boşanma ya da boşanmama şeklinde olabilir. Boşanma kararı verilmesi durumunda, mahkeme ayrıca tazminat veya nafaka gibi konulara da karar verebilir.
6. İtiraz: Karşı taraf, mahkeme kararına itiraz edebilmektedir. Bu durumda, davayı inceleyecek olan üst mahkeme, kararın hukuka uygun olup olmadığını değerlendirir.

Hayata Kast, Pek Kötü Muamele veya Onur Kırıcı Davranış Sebebiyle Boşanma Davası ve Sonuçları

Hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma davası, diğer boşanma sebeplerine göre daha ağır bir suçlama içermektedir. Bu nedenle, bu davaların sonuçları da diğer davaların sonuçlarına göre daha ağır olabilmektedir.

Boşanma kararı verildiği takdirde, mağdur eş, tazminat talebinde bulunabilmektedir. Tazminat talebi, mağduriyetin niteliği ve süresine göre değişebilir. Ayrıca, boşanma sonrasında, nafaka ödeme yükümlülüğü de oluşabilmektedir. Nafaka ödeme yükümlülüğü, mağdur eşin maddi durumuna, eşlerin evlilik birliği süresine ve diğer faktörlere göre belirlenmektedir.

Sonuç olarak, hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma davaları, oldukça ciddi ve zorlu bir süreçtir. Bu nedenle, böyle bir durumla karşı karşıya kalan eşlerin, bir avukattan hukuki destek alması ve doğru adımları atması önemlidir.

Küçük Düşürücü Suç İşleme Ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Sebebiyle Boşanma Sebepleri

Bu boşanma nedeni; özel nitelikte, kusura dayalı ancak nispi niteliktedir. Maddede iki farklı boşanma nedeni bulunmaktadır.

Küçük Düşürücü Suç İşleme

Bu boşanma nedenini her suç değil, sadece küçük düşürücü suçların işlenmesi oluşturmaktadır. Suçun küçük düşürücü olup olmaması verilen cezayla alakalı değildir. Hakim, suçun küçük düşürücü olmasını toplumdaki anlayışı göz önüne alarak takdir edecektir. Suçu işleyen eşin, ceza mahkemesinde ceza almaması ise boşanma nedeninin oluşmasına engel değildir.

Bu boşanma nedenine dayanılarak dava açılabilmesi için küçük düşürücü suçun işlenmesi evlilik sonrasında gerçekleşmelidir. Örneğin: dolandırıcılık, cinsel saldırı, hırsızlık suçları Yargıtay kararları ışığında küçük düşürücü suçlar olarak kabul edilmektedir.

Haysiyetsiz Hayat Sürme

Kanun açıkça haysiyetsiz hayat sürmeyi aradığından ; tek seferlik fiiller değil sürekli olan fiiller haysiyetsiz hayat sürmeye sebep olabilecektir. Haysiyetsiz hayat sürme, evlenmeden önce var olabilir. Ancak boşanma nedeni sayılabilmesi için evlenmeden sonra da sürmüş ve gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Örneğin: seks işçiliği yapmak, kumarbazlık, ayyaşlık ve genelev işletimi Yargıtay kararlarına göre haysiyetsiz hayat sürme sebebini oluşturmaktadır.

Küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebeplerinin boşanmayı oluşturması için ; eşlerden biri için ortak hayatı birlikte yaşamayı beklenemez hale getirmiş olması zorunludur. Bu beklenemez hale gelmeyi her somut olayda hakim takdir edecektir. Örneğin: Eşlerden her ikisinin de kumarbaz olması haysiyetsiz hayat sürmeyi gerçekleştirmez çünkü birlikte yaşamayı beklenemez hale getirmemektedir.

Dava hakkının düşmesine yönelik hak düşürücü bir süre öngörülmemiştir dolayısıyla dava bu sebebe dayanılarak her zaman açılabilmektedir.

Küçük Düşürücü Suç İşleme Ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Sebebiyle Boşanma Davasının Özellikleri

Küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle boşanma, Türk Medeni Kanunu’nun 163. maddesi uyarınca açılan bir boşanma davasıdır. Bu sebeple boşanma davası açan taraf, eşinin küçük düşürücü suç işlemesi veya haysiyetsiz bir hayat sürmesinden dolayı evlilik birliğini sürdürmenin mümkün olmadığını iddia eder.

Küçük düşürücü suçlar, kişinin onur ve şerefini zedeleyen, toplum önünde itibarını sarsan suçlar olarak tanımlanır.. Örneğin, cinsel saldırı, hakaret, tehdit, şantaj gibi suçlar küçük düşürücü suçlar arasında sayılabilmektedir. Haysiyetsiz hayat sürmek ise, toplumda genel kabul görmeyen, insanların itibarını zedeleyen, hukuki veya ahlaki kurallara aykırı bir yaşam biçimi sürmek anlamına gelir.

Boşanma davası açan taraf, bu sebepleri kanıtlayabilmek için delil sunmak zorundadır. Bu deliller arasında, tanık ifadeleri, belgeler, fotoğraflar ve diğer kanıtlar yer alır. Mahkeme, sunulan delillere göre karar verir ve evlilik birliğinin küçük düşürücü suçlar veya haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle sürdürülmesinin mümkün olmadığına hükmederse, boşanma kararı verir.

Ancak, bu tür davaların sonuçları sadece eşleri değil, ailelerini ve çocuklarını da etkiler. Bu nedenle, boşanma davası açan tarafın doğru adımlar atması ve dava sürecinde hukuki destek alması önemlidir. Ayrıca, çocukların korunması ve haklarının gözetilmesi de büyük önem taşır. Mahkeme, boşanma sonrası çocukların velayeti, ziyaret hakkı ve diğer konular hakkında da karar verir.

Küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle boşanma davası, kişinin onur ve şerefini zedeleyen suçlar işleyen veya toplumda kabul edilemeyen bir yaşam biçimi sürdüren eşlere karşı açılan bir davayı ifade eder.

Bu tür davaların sonuçları oldukça ciddi olabileceğinden, eşlerin doğru adımları atması ve bir avukattan hukuki destek alması önemlidir. Ayrıca, çocukların korunması ve haklarının gözetilmesi de davanın önemli bir parçasıdır. Çocukların velayeti, ziyaret hakkı ve diğer konular hakkında alınacak kararlar, çocukların geleceği açısından büyük önem taşır.

Küçük Düşürücü Suç İşleme Ve Haysiyetsiz Hayat Sürme Sebebiyle Boşanma Davası Süreci

Bu tür davaların açılması, evlilik birliğinde yaşanan problemlerin son çare olarak görülmesi gerektiğini gösterir. Eşler, evliliklerinde sorun yaşamadan önce iletişim kurmayı, sorunlarını birlikte çözmeyi ve evliliklerini sürdürmeyi denemelidirler. Ancak, eşlerin birlikte sorunlarını çözme çabaları sonuç vermezse ve evlilik birliğinin sürdürülmesi mümkün görülmezse, küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle boşanma davası açılabileceği unutulmamalıdır.

Sonuç olarak, küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle boşanma davası, evlilik birliğinde yaşanan ciddi problemlerin son çare olarak görülebileceği bir hukuki yoldur. Bu tür davaların sonuçları oldukça ciddi olabileceğinden, eşlerin doğru adımları atması, hukuki destek alması ve çocukların korunması ve haklarının gözetilmesi önemlidir.

Bu sebeple, eşlerin birlikte çalışarak sorunlarını çözmeye, iletişim kurmaya ve evlilik birliğini sürdürmeye çalışması önemlidir. Ancak, eşlerin birlikte çözüm bulamadığı sorunlar varsa ve bu sorunlar evlilik birliğinin sürdürülmesini imkansız hale getiriyorsa, küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle boşanma davası açılabilmektedir.

Bu tür davaların açılması, eşlerin kişilik haklarının korunmasını sağlar. Eşlerin birinin diğerine haysiyetsiz davranışlarda bulunması, hakaret etmesi, şiddet uygulaması, aldatması gibi durumlar, diğer eşin kişilik haklarına saldırı anlamına gelir. Bu nedenle, bu tür davaların açılması, diğer eşin kişilik haklarının korunması için önemlidir.

Küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle boşanma davaları, genellikle uzun ve zahmetli süreçlerdir. Dava süreci, eşlerin ayrılık sürecini uzatır ve çocukların etkilenebileceği durumlar yaratabilmektedir. Bu nedenle, eşlerin birlikte çalışarak sorunlarını çözmeye, mümkünse uzlaşma yoluyla ayrılmaya çalışmaları önem ihtiva eder.

Sonuç olarak, küçük düşürücü suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle boşanma davaları, evlilik birliğinde yaşanan ciddi problemlerin son çare olarak görülebileceği bir hukuki yoldur. Eşlerin doğru adımları atması, hukuki destek alması ve çocukların korunması ve haklarının gözetilmesi önemlidir. Ancak, eşlerin birlikte çözüm bulmaya çalışması ve mümkünse uzlaşma yoluyla ayrılmaya çalışmaları daha sağlıklı bir seçenektir.

Terk Sebebiyle Boşanma Sebepleri ( m.164)

Terk, eşlerden birinin ortak hayata son vermesidir ve terk sebebi; kusura dayalı, mutlak ve özel nitelikte olan bir boşanma nedenidir. Terke dayanarak dava açılabilmesi için belli şartların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.

Bu şartlar şu şekildedir :

1. Eşlerden birinin ortak hayatı terk etmesi gerekmektedir.
2. Terk en az altı ay sürmelidir.
3. Terk eden eşe, diğer eşin hakim veya noter aracılığıyla ihtarda bulunması ve ihtara rağmen eşin ortak hayata geri dönmemesi gerekir.

• Eşlerden birinin ortak hayatı terk etmesi gerekmektedir.

Ortak hayatın terk edilmesi evlilik yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi amacıyla olmalıdır. Ortak hayatın terki haklı bir sebebe dayanıyorsa boşanmaya sebebiyet vermeyecektir. Örneğin: Eşlerden birinin yurtdışında çalışmaya gitmesi terk boşanma sebebini oluşturmamaktadır ancak ; haklı neden ortadan kalmasına rağmen ortak hayata geri dönülmemişse terk sebebini oluşturabilmektedir. Eşlerden birinin ortak hayata dönmesini diğer eşin engellemesi de terk sebebini oluşturur.

• Terk en az altı ay sürmelidir.

Burada terk en az altı ay sürmemişse ; yani altı aydan daha kısa sürmüşse bu boşanma sebebine dayanılamaz. Terk altı ay olmadan dönen eş bir süre sonra yeniden ortak yaşamı terk ederse ; altı aylık süre yeniden işlemeye başlayacaktır. Ancak terkler çok sık ve art arda gerçekleşiyorsa MK m/2 f.2 kapsamında hakkın kötüye kullanılmasına sebebiyet vereceğinden terk boşanma nedeninin oluştuğu kabul edilecektir.

• Terk eden eşe, diğer eşin hakim veya noter aracılığıyla ihtarda bulunması ve ihtara rağmen eşin ortak hayata geri dönmemesi gerekir.

Terk sebebinin oluşabilmesi için aranan altı aylık sürenin dört ayı ihtar öncesinde iki ayı ise ihtar sonrasında geçmelidir. İhtar, terkin gerçekleşmesinden uzun bir süre sonra da yapılabilir . Ancak ; terk sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için ihtarın üzerinden mutlaka iki ayın geçmesi gerekmektedir. İhtarı yapan eş, samimi olmalıdır. Yani ortak hayata dönülmesini gerçekten istemelidir. Bu boşanma sebebi mutlak bir boşanma nedenidir, şartları gerçekleştiğinde hakimin takdir yetkisi bulunmaksızın boşanmaya karar vermesi zorunludur.

Terk Sebebiyle Boşanma Davasının Özellikleri

Terk sebebiyle boşanma, Türk Medeni Kanunu’nun 164. maddesinde düzenlenen ve evlilik birliği içerisinde bir eşin diğer eşten izin almadan evi terk etmesi sonucu açılan bir boşanma davası türüdür. Bu durum, evlilik birliğinin devamını imkansız hale getiren bir durumdur ve boşanma davasının açılması için yeterli bir sebeptir.

Terk sebebiyle boşanma davasının açılabilmesi için, evlilik birliğinin devamını imkansız hale getiren bir terk durumunun varlığı gereklidir. Eşlerden birinin, diğer eşin rızası olmadan evi terk etmesi, bu durumun gerçekleşmesi için yeterlidir. Ancak, terk eden eşin ayrılığı haklı kılan bir nedeni olmalıdır. Örneğin, terk eden eşe karşı şiddet uygulandığı durumlarda, terk eden eşin ayrılması haklı görülebilir.

Terk sebebiyle boşanma davası açmak isteyen eşin, öncelikle boşanma nedeninin varlığını kanıtlayacak delillere sahip olması gerekmektedir. Bu deliller, terk eden eşin ayrılış tarihini, nedenini, ayrılışın diğer eşin iradesine karşı olduğunu ve ayrılığın evlilik birliğinin devamını imkansız hale getirdiğini kanıtlamalıdır. Bu deliller arasında, tanıkların ifadeleri, belgeler ve yazışmalar yer alır.

Boşanma davası, terk edilen eş tarafından açılabilmektedir. Terk eden eş ise, açılan dava üzerine savunma yapabilir ve terk nedeninin haklılığını kanıtlamaya çalışabilir. Dava süreci, genellikle uzun ve zahmetlidir. Eşlerin uzlaşma yoluyla ayrılması, dava sürecini kısaltabilir ve daha az zahmetli bir yoldur.

Terk sebebiyle boşanma davası, evlilik birliğinin sona ermesi anlamına gelir. Çiftlerin ayrılık sürecinde zorlu bir süreç yaşamalarına neden olabilir. Bu nedenle, çiftlerin evlilik birliği içerisinde sorunlarını çözmeye, iletişim kurmaya ve birbirleriyle uzlaşma yoluna gitmeye çalışmaları önemlidir. Ancak, evlilik birliği içerisinde çözümsüz sorunlar varsa ve terk eden eşin ayrılığı haklı kılan bir nedeni varsa, terk sebebiyle boşanma davası açılabilmektedir.

Terk Sebebiyle Boşanma Davası Süreci

Terk sebebiyle boşanma davasının açılması, çiftlerin hayatlarında önemli değişikliklere neden olabilmektedir. Bu nedenle, davanın açılması ve sonuçlanması sürecinde, uzman bir avukatın desteği alınması önem ihtiva eder. Avukatlar, çiftlerin haklarını savunarak, adil bir sonuç elde etmelerine yardımcı olurlar.

Terk sebebiyle boşanma davası açan eş, boşanma sonucunda nafaka talep edebilmektedir. Nafaka, boşanma sonrasında maddi durumu zayıf olan eşin, diğer eşten maddi yardım talep etmesi anlamına gelir. Nafaka, boşanma sonucunda mahkeme tarafından belirlenir ve tarafların maddi durumlarına, yaşamlarındaki değişikliklere ve çocukların durumuna göre değişebilmektedir.

Terk sebebiyle boşanma davası, evlilik birliğinde yaşanan sorunların sonucunda açılan bir dava türüdür. Bu nedenle, çiftlerin evlilik birliği içerisinde iletişimlerini sürdürmeleri, sorunları çözmeye çalışmaları ve ayrılık kararını uzlaşma yoluyla almaları önerilmektedir. Ancak, çözümsüz sorunlar varsa ve terk eden eşin ayrılığı haklı kılan bir nedeni varsa, terk sebebiyle boşanma davası açılabilmektedir. Bu durumda, çiftlerin adil bir sonuç elde etmek için uzman bir avukatın desteğini almaları önemlidir.

Akıl Hastalığı Sebebiyle Boşanma ( m.165)

Türk Medeni Kanunu madde 165 akıl hastalığı boşanma nedenini şöyle açıklamaktadır :. ‘’ Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse ; hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir’’. Akıl hastalığı; özel nitelikte, nispi ve kusura dayanmayan bir boşanma sebebidir. Bu boşanma nedeninin gerçekleşebilmesi için kanunda aranan üç şartın birlikte var olması gerekmektedir:

1. Akıl hastalığının evlilik sırasında var olması gerekmektedir.
2. Eşin iyileşemeyeceğinin resmi sağlık belgesiyle tescil edilmesi gerekmektedir.
3. Akıl hastalığından kaynaklı, ortak hayatın devamının diğer eş için çekilmez bir hal alması gerekir.

Akıl Hastalığı Sebebiyle Boşanma Davasının Özellikleri

Bu sebebe dayalı boşanma davası açmak isteyen eşler için Türk Medeni Kanunu’nun 165. maddesi hükümleri geçerlidir. Bu sebep , evlilik birliğinin sona ermesine neden olabilen ciddi bir durumdur.

Bu sebeple boşanma davası açmak isteyen eşlerin, öncelikle akıl sağlıkları hakkında resmi bir teşhis almaları gerekmektedir. Bu teşhisin yapılması için bir psikiyatriste başvurulması gerekmektedir. Psikiyatristin yapacağı incelemeler sonucunda eşin akıl sağlığıyla ilgili bir sorunu varsa, bu durum mahkemeye bildirilmektedir.

Akıl hastalığı sebebiyle boşanma davası açmak için, akıl sağlığı sorunu olan eşin, evlilik birliğini sürdürmekte zorlandığını, bu durumun kendisine ve çocuklara zarar verdiğini belgelemesi gerekmektedir. Bu belgeler arasında, psikiyatrist raporları, tanık ifadeleri ve diğer tıbbi belgeler yer alır.

Akıl Hastalığı Sebebiyle Boşanma Davası Süreci

Mahkeme, akıl hastalığı sebebiyle boşanma davasını değerlendirirken, eşlerin birbirlerine karşı sorumlulukları, evlilik birliği içindeki davranışları, çocukların durumu ve diğer faktörler dikkate alınmaktadır.

Akıl hastalığı sebebiyle boşanma davası açmak, çiftlerin hayatlarında önemli değişikliklere neden olabilmektedir. Bu nedenle, uzman bir avukatın desteği alınması önerilmektedir. Avukatlar, çiftlerin haklarını savunarak, adil bir sonuç elde etmelerine yardımcı olabilirler.

Sonuç olarak, akıl hastalığı sebebiyle boşanma davası, uzman bir psikiyatristin teşhisi sonucunda açılabilmektedir. Bu durumda, çiftlerin adil bir sonuç elde etmek için uzman bir avukatın desteğini almalarını öneriyoruz.

GENEL BOŞANMA SEBEPLERİ

Genel boşanma sebeplerinin, Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesinde düzenlendiğini görüyoruz. Burada genel boşanma nedenleri , özel boşanma sebeplerinden farklı olarak belirli bir olguya dayanmamaktadır. Daha çok önceden belirlenmesi mümkün olmayan olgulara dayanmakta olduğu dikkat çekmektedir.

• önceden belirlenmesi mümkün olmayan bu olgular
• evlilik birliğini temelinden sarsmışsa
• ve eşlerden artık ortak hayatı devam ettirmesi beklenemezse

genel boşanma nedenine dayanılarak boşanma davası açılabilmektedir.

Üç tür genel boşanma sebebi kanunda tek madde (166) içerisinde düzenlenmiştir. Bu madde uyarınca ‘’evlilik birliğinin sarsılması’’, ‘’eşlerin birlikte dava açmaları’’ ve‘’ ortak hayatın kurulamaması ya da fiili ayrılık’’ genel boşanma sebepleridir.

Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması

TMK m/166 f.1 ve f.2 uyarınca ; ‘’ Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir’’. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması boşanma nedeni, genel nitelikte ve nispi bir boşanma nedenidir. Yani evlilik birliğinin temelden sarsılıp sarsılmadığına hakimin yargı kararları ışığında karar verecek takdir yetkisi bulunmaktadır.

Örneğin ;

• eşin diğer eşe kötü muamele etmesi evlilik birliğinin temelden sarsılması olgusunu oluşturuyorken ;
• eşlerin farklı inançlara mensup olması evlilik birliğini temelden sarsacak neden olarak kabul edilmemektedir.

• Evlilik birliğinin temelinden sarsılması gerekir.

Eşler arasındaki önemli duygu ve fikir farklılıkları olmasıdır. Genel olarak geçimsizlik olarak karşımıza çıkmaktadır fakat temelden sarsılma için illa ki geçimsizliğin var olması ise aranmamaktadır.

• Evlilik birliğinin temelden sarsılması eşlerden en az biri için ortak hayatın devamını sürdürmeyi engellemelidir.

• Evliliğin birliğinin temelden sarsılması sebebiyle boşanmaya karar verilebilmesi için davalının, davacının daha kusurlu olduğuna dair itirazda bulunmaması ya da bulunmuşsa bile itirazın kabul edilmemiş olması gerekir

Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Sebebiyle Boşanmanın Özellikleri

Evlilik birliği, çiftler arasındaki karşılıklı sevgi, saygı, sadakat ve güven üzerine kurulan bir bağdır. Ancak bazen evlilik birliği, çiftlerin yaşadığı sorunlar ve anlaşmazlıklar nedeniyle temelden sarsılabilmektedir. Bu durumda, Türk Medeni Kanunu’na göre “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” boşanma sebebi olarak kabul edilmektedir. Peki, evlilik birliğinin temelinden sarsılması davası nasıl açılır ve hangi durumlarda bu dava açılabilir? İşte, evlilik birliğinin temelinden sarsılması davası hakkında detaylı bilgiler:

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması, çiftlerin evliliklerinde yaşadıkları sorunların artık çözümsüz hale gelmesi ve evliliklerini devam ettirmelerinin mümkün olmaması durumunda ortaya çıkar. Bu durumda, eşlerden biri veya her ikisi de boşanma davası açabilmektedir.

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması davası, evlilik birliğinin sürdürülmesinin artık beklenemeyeceği durumlarda açılmaktadır. Bu durumun varlığına ilişkin somut delillerin sunulması gerekmektedir. Davacı eş, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olayları ve kanıtlarını mahkemeye sunmak zorundadır.

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebepleri, çiftlerin yaşadığı sorunlara ve olaylara bağlı olarak farklılık gösterir. Bu nedenle, her boşanma davası kendine özgüdür.

Örneğin,

• bir eşin diğerine sadakatsizlik yapması,
• diğer eşin şiddet uygulaması,
• alkol veya uyuşturucu bağımlılığı gibi nedenler,

evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi olarak kabul edilebilmektedir.

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması davası, çiftlerin boşanma sürecinde anlaşmazlıkları olması durumunda açılabilmektedir. Bu dava, çiftler arasında var olan sorunların mahkemede çözüme kavuşturulmasını sağlar. Bu sayede, çiftler arasındaki anlaşmazlıkların uzlaşma yoluyla çözülmesi mümkündür.

Sonuç olarak, evlilik birliğinin temelinden sarsılması davası, çiftlerin evliliklerinde yaşadıkları sorunların artık çözümsüz hale gelmesi durumunda açılan bir davadır.

Eşlerin Birlikte Boşanma Davası Açması

Bu boşanma sebebi m/166 f.3’te düzenlenmiştir. Tek celsede boşanma sebepleri denildiğinde akla anlaşmalı boşanma davası gelmektedir. Tek celsede boşanma sebepleri hakkında detaylı bilgi için anlaşmalı boşanma yazımızı bu link üzerinden okuyabilirsiniz. Genel nitelikte ve mutlak bir boşanma sebebi olan tek celsede boşanma sebepleri hakkında bilgi için bizi arayabilirsiniz. Eşlerin boşanma konusunda anlaşması, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve eşlerden biri için ortak hayatın devamının beklenilemeyecek durumda olduğu farazisine dayanır.

• Anlaşmalı boşanma için evliliğin en az bir yıl sürmüş olması aranmaktadır.

• Anlaşmalı boşanma davasını eşler birlikte açmalıdır ya da bir eşin açtığı boşanma davasını diğerinin kabul etmesi gerekir.

• Hakimin tarafları aracısız olarak dinlemesi gerekmektedir.

Bu husus; tarafların iradelerinin özgürce ortaya konulup konulmadığını belirlemeyi sağlamakta ve tarafların bir kez daha düşünmesini amaçlamaktadır. Taraflar davada avukat aracılığıyla temsil edilseler dahi davaya katılmak zorundadırlar. Eğer hakim, taraflardan birinin iradesinin özgürce ortaya konulmadığına kanaat getirirse davayı reddeder. Özgür irade söz konusu ise tek celsede boşanma sebepleri gündeme gelebilmektedir.

• Tarafların yaptıkları anlaşma, hakim tarafından da uygun bulunmalıdır.

Tarafların anlaşmalı boşanabilmeleri için nafaka, mal paylaşımı gibi mali konularda ve ortak çocukları varsa onların durumları üzerinde anlaşmaları gerekir. Hakim, uygun bulmadığı anlaşmalar üzerinde tarafların ve varsa çocukların menfaatini gözeterek değişiklikler yapar. Hakim tarafından yapılan değişiklikler taraflarca kabul edilmelidir, aksi halde dava kabul edilmeyecektir. Hakimin değişiklikleri, taraflarca kabul edilirse ya da hakim anlaşmayı değişiklik yapmadan kabul ederse başka hiçbir şeye bakılmaksızın boşanma kararı verilmektedir. Tek celsede boşanma sebepleri hakkında detaylı bilgi için bu linke tıklayabilirsiniz.

Fiili Ayrılık Sebebiyle Boşanma

TMK m/166 f.4’de bu boşanma sebebi şöyle hükme alınmıştır: ‘’Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir’’. Bu madde kapsamında, ortak hayatın kurulamaması ya da fiili ayrılık boşanma sebeplerinin oluştuğunun kabul edilmesi için gereken şartlar şunladır:

Fiili Ayrılık Sebebiyle Boşanma Şartları

• Daha öncesinde herhangi bir boşanma sebebiyle açılan davanın bulunması ve bu davanın reddedilmiş olması gerekmektedir.

Boşanma davasının dayandırıldığı sebep ya da eşlerden hangisinin davayı açtığının hiçbir önemi yoktur. Hatta ortada bir sebep yokken açılan bir boşanma davasının sadece reddedilmiş olması bile yeterlidir. Eşler dava açmamışsa; her ne kadar uzun süre ayrı yaşasalar dahi bu boşanma sebebine dayanılarak boşanma davası açamazlar.

• Önceden açılan boşanma davasının reddinin üzerinden üç yıl geçmesi ve bu üç yıl içerisinde her ne sebeple olursa olsun ortak hayatın kurulamamış olması gerekir.

Üç yıllık süre ret kararının kesinleşmesinden itibaren başlar ve bu boşanma sebebine dayanarak açılan ikinci davada, üç yılın tam olarak geçmesi gerekmektedir.

Üç yıllık süre içerisinde eşlerin zaman zaman bir arada bulunmaları ortak hayatın kurulmuş olduğunu göstermez. Ancak üç yıl içerisinde kısa bir zaman diliminde de olsa evlilik hayatı yaşanmışsa bu sebebe dayanılarak dava açılamaz. Üç yıl geçtikten sonra dava açılmışsa ancak üç yıldan sonra bir ortak yaşam kurulmuşsa yine bu boşanma sebebine dayanılamayacaktır. Hakim kanunun aradığı bu üç yıllık süreyi kendiliğinden göz önüne alacaktır.

• Eşlerden birinin boşanma davası açması gerekmektedir.

Davayı, eşlerden herhangi biri kusurlu olup olmamasına bakılmaksızın açabilmektedir. Ayrıca üç yıllık sürenin beklenilmesine gerek olmaksızın ; koşullarını sağlıyorsa özel boşanma sebebi olan terke dayanılarak da boşanma davası açılabilmektedir.

BOŞANMA SEBEBİNİN DOĞRU TESPİTİNİN ÖNEMİ

Boşanma, evlilik birliğinin sonlandırılmasıdır. Ülkemizde boşanma oranları son yıllarda artış göstermektedir. Boşanmanın birçok sebebi olabilir. Peki, boşanma sebeplerini bilmek neden önemlidir?

1. Evlilik öncesi hazırlık süreci: Evlilik öncesi hazırlık süreci oldukça önemlidir. Eşlerin birbirlerini tanıması, uyum sağlaması ve ortak noktaları bulması gerekir. Boşanma sebepleri arasında en sık rastlananı evlilik öncesi hazırlık sürecinde yeterli önemin verilmemesidir. Eşlerin birbirlerini yeterince tanımadan ve uyum sağlamadan evlenmeleri boşanma sebepleri arasında yer almaktadır.
2. Eşler arasındaki iletişim: Eşler arasındaki iletişim, sağlıklı bir evlilik için son derece önemlidir. İletişim eksikliği, yanlış anlaşılmalar, yanlış iletişim biçimleri gibi nedenlerle evlilik birliği temelden sarsılabilmektedir. Bu nedenle, eşlerin birbirleriyle sağlıklı bir şekilde iletişim kurması gerekmektedir.
3. Sorunların erken tespiti : Evlilik birliğinde sorunlar olması normaldir. Ancak sorunların erken tespiti ve çözümü çok önemlidir. Sorunlar zamanla büyüyerek evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle, eşlerin sorunları erken tespit etmesi ve çözüm yolları bulması gerekmektedir.
4. Çiftlerin birbirlerine saygısı : Evlilik birliğinin sürdürülebilmesi için çiftlerin birbirlerine saygı duyması önemlidir. Saygı eksikliği, evlilik birliğinde ciddi sorunlara neden olabilmektedir. Eşlerin birbirlerine saygı duyması, evlilik birliğinin sürdürülebilmesi için önemlidir.
5. Çocukların etkilenmesi: Evlilik birliğinin sonlandırılması, çocuklar üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Çocuklar, ebeveynlerinin ayrılması sonrasında duygusal açıdan zorlu bir süreç yaşayabilirler. Bu nedenle, boşanma kararı vermeden önce çocukların etkileri de dikkate alınmalıdır.
6. Hukuki sonuçları: Boşanma, hukuki sonuçları olan bir süreçtir. Boşanma sonrasında, mal paylaşımı, nafaka, velayet gibi konuların çözümlenmesi gerekmektedir. Gelelim ispat konusuna:

BOŞANMA SEBEPLERİNİN İSPAT YÖNTEMİ

Boşanma davaları sırasında, boşanma sebebinin ispat edilmesi gerekmektedir. Ayrıca boşanma sebebinin ispat edilmesi, mahkemenin doğru karar vermesine yardımcı olacak ve davanın sonuçlanmasını hızlandıracaktır. Boşanma sebebinin ispat edilebilmesi için kullanılabilecek yöntemler:

1. Tanık ifadeleri: Boşanma sebebinin ispat edilmesinde tanık ifadeleri oldukça etkilidir. Tanıklar, mahkemede yeminli olarak ifade vererek, boşanma sebebinin gerçekleştiğini kanıtlayabilirler.
2. Belge ve deliller: Boşanma sebebinin ispat edilmesinde belge ve deliller de oldukça etkilidir. Örneğin, zina sebebiyle boşanma davası açıldığında, zina olayının fotoğrafları delil olarak kullanılabilmektedir.
3. İtiraf: Eşlerden birinin, boşanma sebebini itiraf etmesi dava sürecinde önemli delil olarak kabul edilebilmektedir.
4. Mahkeme incelemesi: Boşanma sebebinin ispat edilmesinde mahkeme incelemesi de yapılabilir. Örneğin, çekişmeli boşanma davalarında, hakim tarafından atanan bilirkişiler, konu hakkında inceleme yaparak, mahkemeye rapor sunabilirler.

Bu yöntemlerin yanı sıra, boşanma davalarında delil toplama süreci oldukça önemlidir. Taraflar, mümkün olan en kısa sürede delilleri toplamalı ve doğru bir şekilde saklamalıdır. Ayrıca, delillerin doğru bir şekilde sunulması için, bir avukattan yardım almak da faydalı olacaktır.

Boşanma Sebeplerinin Tanıkla İspatı

Bu davalar, evlilik birliği içinde yaşanan problemler sebebiyle açılan davalar olarak karşımıza çıkmaktadır. Boşanma sebepleri, kanunen belirlenmiştir ve çiftlerin bu sebeplere dayanarak boşanma davası açmaları mümkündür. Bu davalarda en önemli konulardan biri ise boşanma sebeplerinin ispatıdır. Boşanma sebeplerinin ispatında tanık beyanları oldukça önemlidir.

Boşanma davalarında tanık beyanları, olayların gerçekleştiğine dair kanıt niteliği taşır. Bu nedenle, tanıkların ifadeleri doğru ve güvenilir olmalıdır. Boşanma davalarında tanıklar, iki tarafın da lehine ya da aleyhine beyanda bulunabilirler. Tanıkların beyanları, mahkeme tarafından değerlendirilir ve bu beyanlar, karar verilirken dikkate alınır.

Boşanma davalarında tanık beyanlarının doğru ve güvenilir olması oldukça önemlidir. Bu nedenle, tanık beyanlarına başvurulmadan önce dikkatli bir şekilde düşünmek gerekir. Tanık beyanları, birçok farklı şekilde ispat edilebilmektedir. Bunların başlıcaları şunlardır:

1. İmza Beyanı: Tanık beyanları, imza altına alınarak imzalayan kişilerin onayı ile birlikte mahkemeye sunulabilmektedir. Bu sayede, tanık beyanlarının güvenilirliği arttırılabilmektedir. Ama aslolan tanığın mahkemede dinlenmesidir.
2. Sesli Kayıt: Tanıkların beyanları, kayıt altına alınarak mahkemeye sunulabilmektedir. Bu sayede, tanık beyanlarının doğru bir şekilde aktarılması sağlanabilmektedir.
3. Video Kayıt: Tanıkların beyanları, videoya çekilerek mahkemeye sunulabilir. Bu sayede, tanık beyanları doğru bir şekilde aktarılabilir ve güvenilirliği arttırılabilmektedir.

Boşanma davalarında tanık beyanları, ispatlama yollarından sadece biridir. Bunun yanı sıra, delil niteliği taşıyan evraklar, raporlar, uzman görüşleri de ispatlama yollarından biridir. Bu nedenle, boşanma davalarında ispatlama yolları dikkatli bir şekilde belirlenmeli ve doğru bir şekilde kullanılmalıdır.

Sonuç olarak, boşanma davalarında tanık beyanları, doğru ve güvenilir olduğu takdirde oldukça önemlidir. Tanık beyanlarının doğru bir şekilde aktarılması ve ispat edilmesi için çeşitli yöntemler kullanılabilmektedir. Ancak, boşanma davalarında ispatlama yolları dikkatli bir şekilde seçilmelidir. Bu noktada avukatla temsil önem ihtiva eder.

Boşanma Sebeplerine İlişkin Belge ve Evraklar

Boşanma davalarında sebep olarak ileri sürülen olayların ispatı için delil sunmak gerekmektedir. Bu delillerin başında ise evraklar gelmektedir. Boşanma sebeplerine delil niteliğinde evraklar :

1. Fotoğraflar: Eşlerin birlikte olduklarını veya ilişkilerinin olduğunu gösteren fotoğraflar
2. Mesajlar: Eşler arasında yazılı olarak gönderilen mesajlar, özellikle ilişkiyi gösteren mesajlar
3. Mektuplar: Eşler arasında yazılı olarak gönderilen mektuplar
4. E-postalar: Eşler arasında yazılı olarak gönderilen e-postalar
5. Telefon kayıtları: Eşler arasındaki telefon görüşmeleri
6. Banka hesapları: Eşler arasında para transferleri veya ilişkilerinin olduğunu gösteren para akışı
7. Kredi kartı hesapları: Eşler arasındaki harcamalar veya tatillerin bu kartlardan tespiti
8. Sosyal medya hesapları: Eşlerin sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlar, ilişkilerinin olduğunu gösteren mesajlar
9. Tanık beyanları: Boşanma davalarında tanıkların verdiği beyanlar

Bu evraklar, doğru şekilde kullanıldığında boşanma davalarında delil olarak kabul edilebilmektedir. Ancak, evrakların delil olarak kullanılabilmesi için hukuki prosedürlere uygun şekilde temin edilmesi gerekmektedir.

BOŞANMA SEBEBİNİN TAZMİNAT SORUMLULUĞUNA ETKİSİ

Boşanma davalarında, tarafların iddia ettikleri sebeplerin tazminata etkisi vardır. Türk Medeni Kanunu’nda belirtilen boşanma sebeplerine dayanarak açılan davalarda, hakim, tarafların evliliklerinin devamı sırasında meydana gelen olayları, tarafların yaşantılarını, tutum ve davranışlarını, toplumsal yaşantıdaki konumlarını, ahlaki değerlerle bağdaşmayan davranışlarını ve genel olarak tüm olguları dikkate alarak karar verir.

Boşanma sebebi, tazminat miktarını etkileyebilir. Örneğin, eşlerden biri diğerine karşı suç işlemişse, suçun ağırlığına göre tazminat miktarında değişiklik olabilir. Ayrıca, boşanmaya sebep olan eşin maddi durumu, boşanma sonrası hayatını devam ettirmesi için yeterli gelire sahip olmayan eşe ödenecek nafakanın miktarını da etkiler.

Bununla birlikte, Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma sebebinin tazminata etkisi, davanın açılma şekline göre değişir. Mesela, kusursuz boşanma davalarında tarafların birbirine karşı kusur oranları hesaplanarak tazminat miktarı belirlenirken, kusurlu olan tarafın tazminat talebi reddedilebilir.

Sonuç olarak, boşanma davalarında iddia edilen sebeplerin tazminat miktarı üzerinde etkisi olur. Bu nedenle, boşanma davalarında tarafların sebepleri iyi belirlemesi ve gerekli delilleri toplaması önemlidir. Ayrıca, boşanma sürecinde tarafların bir avukat yardımı alması doğru bir yol izlemelerine yardımcı olacaktır.

En Kolay Boşanma Sebepleri

Boşanma, karmaşık ilişkisel, duygusal ve yasal bir süreçtir ve birden çok faktör bir araya gelerek sonuca yol açabilir. İşte en sık karşılaşılan boşanma sebeplerinden bazıları:

İletişim Sorunları Sebebiyle Boşanma : Boşanma sebepleri arasında en sık karşılaşılanlardan biridir. Sağlıklı iletişim eksikliği, çiftler arasında anlayışsızlık, yanlış anlaşılmalar ve duygusal kopukluklar gibi sorunlara yol açabilir. İletişim kopukluğu, çiftler arasındaki bağların zayıflamasına ve çatışmalara yol açabilir.

Çatışma ve Anlaşmazlıklar Sebebiyle Boşanma: Çiftler arasında farklı düşünce tarzları, değerler, hedefler veya yaşam tarzlarındaki uyumsuzluklar, sürekli çatışmalara ve anlaşmazlıklara neden olabilir. Bu sürekli gerginlik, ilişkinin sürdürülebilirliğini olumsuz etkileyebilir.

Sadakatsizlik ve Güvensizlik Sebebiyle Boşanma: Aldatma, güvenin sarsılmasına ve ilişkide derin yaralara neden olabilir. Bu durum, çiftler arasındaki duygusal bağı zayıflatarak boşanma yolunu açabilir.

Finansal Sorunlar Sebebiyle Boşanma: Parayla ilgili anlaşmazlıklar, maddi güçlükler veya bir partnerin diğerine mali yönden destek sağlamaması gibi finansal sorunlar, ilişkide stres ve gerilime neden olabilir.

İlgi ve Tutku Kaybı Sebebiyle Boşanma: Zamanla, çiftler arasındaki romantik ilişki ve tutku azalabilir. İlgisizlik ve duygusal soğuma, ilişkinin canlılığını kaybetmesine ve boşanma kararının alınmasına neden olabilir.

Aile İçi Sorunlar Sebebiyle Boşanma: Boşanma sebepleri arasında en sık karşılaşılanlardan biridir. Aile üyeleri, özellikle de eşlerin aileleri arasında yaşanan çatışmalar veya farklı beklentiler, ilişkiye zarar verebilir ve boşanma sürecini hızlandırabilir.

Cinsel Uyumsuzluk Sebebiyle Boşanma Sebepleri : Cinsel beklentilerdeki farklılıklar, libidolar arasındaki uçurumlar veya cinsel tatminsizlik, ilişkide ciddi bir stres kaynağı olabilir ve boşanma sebebi olabilir.

Bağımlılıklar Sebebiyle Boşanma: Alkol, uyuşturucu veya kumar bağımlılığı gibi sorunlar, ilişkide ciddi gerilimlere ve çatışmalara neden olabilir. Bağımlılıklar, bir partnerin diğerine olan güvenini sarsabilir ve ilişkideki bağları zayıflatabilir.

Çocuklar ve Ebeveynlik Sorunları Sebebiyle Boşanma Sebepleri : Çocuk yetiştirme tarzları, ebeveynlik rolleri veya çocuk sahibi olma konusundaki anlaşmazlıklar, çiftler arasında gerilim yaratabilir ve boşanma sürecini hızlandırabilir.

Zaman Yönetimi ve İlgisizlik Sebebiyle Boşanma Sebepleri : Çiftler arasında yaşanan yoğun iş temposu, kişisel ilgisizlik veya zaman yönetimi sorunları, ilişkiye yeterince zaman ayıramamalarına ve duygusal bağın zayıflamasına neden olabilir.

Ev İşleri ve Sorumluluklar Sebebiyle Boşanma Sebepleri : Ev işleri ve sorumlulukların eşit bir şekilde paylaşılmaması, bir partnerin diğerine haksızlık yapıldığı hissini uyandırabilir ve ilişkide gerginlik yaratabilir.

Kültürel ve Dini Farklılıklar Sebebiyle Boşanma Sebepleri : Farklı kültürel veya dini geçmişlere sahip olmak, çiftler arasında uyumsuzluklara ve çatışmalara yol açabilir. Bu farklılıklar, ilişkinin geleceği hakkında ortak bir vizyon oluşturmayı zorlaştırabilir.

Emeklilik ve Yaşam Değişiklikleri Sebebiyle Boşanma : Emeklilik, yaşlanma ve büyüyen çocukların evden ayrılması gibi yaşam değişiklikleri, ilişkide yeni dinamiklere yol açabilir ve çiftler arasında uyumsuzluklara neden olabilir.

Stres ve Depresyon Sebebiyle Boşanma Sebepleri : Stresli yaşam olayları, iş kaybı, sağlık sorunları veya depresyon gibi durumlar, ilişkideki duygusal bağı zayıflatabilir ve boşanma riskini artırabilir.

Öfke ve Şiddet Sebebiyle Boşanma Sebepleri : Sözel veya fiziksel şiddet, ilişkide derin yaralar açabilir ve çiftler arasındaki güveni sarsabilir. Şiddetli ilişkiler genellikle boşanma ile sonuçlanır.

Başka İlişkilerin Gelişmesi Sebebiyle Boşanma Sebepleri : Bir partnerin dış ilişkiler geliştirmesi veya duygusal bağını başka birine yönlendirmesi, ilişkide ciddi sorunlara neden olabilir ve boşanma yolunu açabilir.

Eşitsizlik ve Adaletsizlik Sebebiyle Boşanma Sebepleri : Boşanma sebepleri arasında en sık karşılaşılanlardan biridir. Bir partnerin diğerine karşı adil davranmaması, eşitsizlik hissi yaratır ve ilişkide mutsuzluğa neden olabilir.

Zaman Yönetimi ve İlgisizlik Sebebiyle Boşanma Sebepleri : Çiftler arasında yaşanan yoğun iş temposu, kişisel ilgisizlik veya zaman yönetimi sorunları, ilişkiye yeterince zaman ayıramamalarına ve duygusal bağın zayıflamasına neden olabilir.

Ev İşleri ve Sorumluluklar Sebebiyle Boşanma: Ev işleri ve sorumlulukların eşit bir şekilde paylaşılmaması, bir partnerin diğerine haksızlık yapıldığı hissini uyandırabilir ve ilişkide gerginlik yaratabilir.

Kültürel ve Dini Farklılıklar Sebebiyle Boşanma: Farklı kültürel veya dini geçmişlere sahip olmak, çiftler arasında uyumsuzluklara ve çatışmalara yol açabilir. Bu farklılıklar, ilişkinin geleceği hakkında ortak bir vizyon oluşturmayı zorlaştırabilir.

Emeklilik ve Yaşam Değişiklikleri Sebebiyle Boşanma: Boşanma sebepleri arasında en sık karşılaşılanlardan biridir. Emeklilik, yaşlanma ve büyüyen çocukların evden ayrılması gibi yaşam değişiklikleri, ilişkide yeni dinamiklere yol açabilir ve çiftler arasında uyumsuzluklara neden olabilir.

Stres ve Depresyon Sebebiyle Boşanma: Stresli yaşam olayları, iş kaybı, sağlık sorunları veya depresyon gibi durumlar, ilişkideki duygusal bağı zayıflatabilir ve boşanma riskini artırabilir.

Öfke ve Şiddet Sebebiyle Boşanma: Sözel veya fiziksel şiddet, ilişkide derin yaralar açabilir ve çiftler arasındaki güveni sarsabilir. Şiddetli ilişkiler genellikle boşanma ile sonuçlanır.

Başka İlişkilerin Gelişmesi Sebebiyle Boşanma: Bir partnerin dış ilişkiler geliştirmesi veya duygusal bağını başka birine yönlendirmesi, ilişkide ciddi sorunlara neden olabilir ve boşanma yolunu açabilir.

Eşitsizlik ve Adaletsizlik Sebebiyle Boşanma: Bir partnerin diğerine karşı adil davranmaması, eşitsizlik hissi yaratır ve ilişkide mutsuzluğa neden olabilir.

Evlilik Öncesi Beklentilerin Farklılığı Sebebiyle Boşanma: Evlilik öncesi beklentilerin uyuşmaması, çiftler arasında hayal kırıklığına ve anlaşmazlıklara yol açabilir. İki taraf arasında evlilikle ilgili farklı hayaller veya hedefler olması, ilişkide uyumsuzluğa neden olabilir.

Kişisel Gelişim ve Değişim Sebebiyle Boşanma: İnsanlar zamanla değişir ve büyür, ancak bu değişimler bazen partnerler arasında uyumsuzluk yaratabilir. Bir partnerin kişisel gelişimine veya hedeflerine diğer partnerin uyum sağlayamaması, boşanma sürecini hızlandırabilir.

İçsel Memnuniyetsizlik ve Arayış Sebebiyle Boşanma: Bir partnerin içsel memnuniyetsizlik duygusu veya mutluluğu arama arzusu, ilişkide huzursuzluk yaratabilir ve boşanma isteğini tetikleyebilir.

Bağımsızlık ve Özgürlük İhtiyacı Sebebiyle Boşanma: Boşanma sebepleri arasında en sık karşılaşılanlardan biridir. Bir partnerin bağımsızlık ve özgürlük ihtiyacı, ilişkideki dengeyi bozabilir ve boşanma düşüncesine yol açabilir.

Eşler Arasındaki Rol ve Sorumluluk Farklılıkları Sebebiyle Boşanma: Eşler arasındaki rol ve sorumluluklara ilişkin farklı beklentiler veya anlaşmazlıklar, ilişkide gerilim yaratabilir ve boşanma sebebi olabilir.

Başarısız Çift Terapisi veya Danışmanlık Sebebiyle Boşanma: Bazı çiftler, ilişkilerini kurtarmak için terapi veya danışmanlık arayışına girerler ancak bu çabalar sonuç vermez ve boşanma kaçınılmaz hale gelir.

İşbirliği Eksikliği Sebebiyle Boşanma: Eşler arasında işbirliği eksikliği, ortak bir amaç veya vizyon oluşturamamak, birlikte sorunları çözememek, ilişkide derin sorunlara neden olabilir ve boşanmaya yol açabilir.

Yasal ve Toplumsal Baskılar Sebebiyle Boşanma: Yasal düzenlemeler, toplumsal baskılar veya aile üyelerinden gelen dış etkiler, çiftler arasındaki ilişkiyi olumsuz etkileyebilir ve boşanma sürecini hızlandırabilir.

Mental veya Fiziksel İstismar Sebebiyle Boşanma: Boşanma sebepleri arasında en sık karşılaşılanlardan biridir. Zihinsel veya fiziksel istismar, ilişkide derin yaralar açabilir ve çiftler arasındaki güveni tamamen sarsabilir. Bu tür istismar, çoğu zaman boşanma ile sonuçlanır ve mağdur partnerin güvenliği için kaçınılmaz olabilir.

İlgisizlik Sebebiyle Boşanma: Bir partnerin diğerine olan ilgisizliği veya ilgisizliği, duygusal bağın zayıflamasına neden olabilir ve ilişkide mutsuzluğa yol açabilir.

Evlilik Dışı Partnerler Sebebiyle Boşanma: Bir veya her iki partnerin evlilik dışı ilişkilere girme eğilimi, ilişkide güven sorunlarına ve duygusal kopukluğa neden olabilir ve sonunda boşanma ile sonuçlanabilir.

Aşırı Stres ve Baskı Sebebiyle Boşanma: Aşırı stres altında olmak veya sürekli bir baskı altında hissetmek, ilişkide gerilime ve çatışmalara yol açabilir ve boşanma kararını hızlandırabilir.

İçsel Korkular ve Engeller Sebebiyle Boşanma: Bir partnerin içsel korkuları veya engelleri (örneğin, yakınlık korkusu, bağlanma korkusu) ilişkide sorunlara neden olabilir ve boşanma isteğine yol açabilir.

Evlilikteki Duygusal Doyumsuzluk Sebebiyle Boşanma: Boşanma sebepleri arasında en sık karşılaşılanlardan biridir. Bir veya her iki partnerin, evlilikteki duygusal doyumsuzluk nedeniyle mutsuz hissetmesi, ilişkide boşanma isteğine yol açabilir.

Zamanla Farklılaşan Değerler ve İnançlar Sebebiyle Boşanma: İlişki başladığında uyumlu olan değerler ve inançlar, zamanla farklılaşabilir ve çiftler arasında anlaşmazlıklara neden olabilir.

Evlilikteki Beklentilerin Gerçekleşmemesi Sebebiyle Boşanma: Bir partnerin, evlilikteki beklentilerinin karşılanmaması veya gerçekleşmemesi, ilişkide hayal kırıklığına neden olabilir ve boşanma isteğini artırabilir.

Korkular ve Belirsizlikler Sebebiyle Boşanma: Bir partnerin gelecek hakkında duyduğu korkular veya belirsizlikler, ilişkide güvensizlik yaratabilir ve boşanma düşüncesini tetikleyebilir.

Evlilikteki Hedefsizlik veya Yön Eksikliği Sebebiyle Boşanma: Eşler arasındaki ortak hedeflerin olmaması veya ilişkide belirli bir yön eksikliği, ilişkide belirsizlik duygusu yaratabilir ve boşanma isteğini artırabilir.

Aile İçi Problemler Sebebiyle Boşanma: Eşlerden birinin ailesi veya her iki ailenin arasındaki sorunlar, çiftler arasında gerilim yaratabilir ve boşanma sürecini hızlandırabilir.

Eşler Arasındaki Eşitsiz Güç Dinamikleri Sebebiyle Boşanma: Boşanma sebepleri arasında en sık karşılaşılanlardan biridir. Bir partnerin diğerine göre daha fazla güç veya kontrol sahibi olması, ilişkide dengesizlik ve memnuniyetsizliğe neden olabilir ve sonunda boşanma ile sonuçlanabilir.

Başarısız Çocuk Yetiştirme Deneyimleri Sebebiyle Boşanma: Çocuk yetiştirme konusundaki farklılıklar veya anlaşmazlıklar, çiftler arasında gerilim yaratabilir ve boşanma kararını tetikleyebilir.

Evlilikteki Denge Eksikliği Sebebiyle Boşanma: İlişkide dengenin eksikliği veya dengesizlik hissi, çiftler arasında mutsuzluğa ve boşanma isteğine yol açabilir.

Duygusal Bağlantının Zayıflaması Sebebiyle Boşanma: Zamanla, çiftler arasındaki duygusal bağ zayıflayabilir ve bu da ilişkide mutsuzluk ve boşanma isteğine yol açabilir.

Ev Dışı Faktörlerin Etkisi Sebebiyle Boşanma: İş stresi, işyerindeki sorunlar veya dış faktörlerin (örneğin, ekonomik durgunluk, doğal afetler) etkisi, çiftler arasındaki ilişkiyi olumsuz etkileyebilir ve boşanma kararını tetikleyebilir.

Sağlık Sorunları Sebebiyle Boşanma: Bir partnerin veya her iki partnerin sağlık sorunları, ilişkide stres ve zorluklara neden olabilir ve boşanma isteğini artırabilir.

Beklenen Rollerdeki Değişimler: Eşler arasındaki beklenen rollerdeki değişimler (örneğin, bir partnerin iş değiştirmesi, emekli olması), ilişkide uyumsuzluğa neden olabilir ve boşanma sürecini hızlandırabilir.

Bağımlılık ve Maddi Sorunlar Sebebiyle Boşanma: Bir partnerin madde bağımlılığı veya kumar bağımlılığı gibi sorunlar, ilişkide ciddi gerilimlere ve sonunda boşanmaya yol açabilir.

Yasal Sorunlar ve Anlaşmazlıklar: Çiftler arasında yasal anlaşmazlıklar (örneğin, mülk bölüşümü, velayet hakları) çözülemezse, boşanma süreci karmaşıklaşabilir ve boşanma kaçınılmaz hale gelebilir.

Evlilikteki Sosyal İzolasyon: Eşlerin dış dünyadan izole olması veya sosyal destek ağlarının eksikliği, ilişkide yalnızlık duygusuna yol açabilir ve boşanma isteğini artırabilir.

Evlilik Dışı İlgiler ve Aktiviteler: Bir veya her iki partnerin, evlilik dışı ilgi alanlarına veya aktivitelere olan aşırı bağımlılığı, ilişkide duygusal mesafe yaratabilir ve boşanma sürecini hızlandırabilir.

Eşler Arasındaki Duygusal Uzaklık: Eşler arasındaki duygusal bağın zayıflaması ve duygusal hissi, ilişkide mutsuzluğa ve boşanma düşüncesine yol açabilir.

Uyum ve Esneklik Eksikliği: Çiftler arasındaki uyum ve esneklik eksikliği, ilişkide anlaşmazlıklara ve gerilime neden olabilir ve boşanma isteğini artırabilir.

İçsel Mutluluk ve Huzur Arayışı: Bir partnerin içsel mutluluk ve huzur arayışı, ilişkide memnuniyetsizlik duygusuna neden olabilir ve boşanma isteğini artırabilir.

Evlilikteki Kafa Karışıklığı ve Belirsizlik: Eşler arasındaki ilişkiyle ilgili kafa karışıklığı veya belirsizlik, ilişkide duygusal kaos ve boşanma isteği yaratabilir.

Evlilikteki Yalnızlık Duygusu: Eşler arasındaki duygusal bağın zayıflaması ve yalnızlık hissi, ilişkide boşanma düşüncesine yol açabilir.

Samimiyet ve Bağlantı Eksikliği: Eşler arasındaki samimiyet ve duygusal bağlantı eksikliği, ilişkide boşanma isteğini artırabilir.

Evlilikteki Beklentilerin Uyumsuzluğu: Eşler arasındaki beklenenlerin ve gerçeklerin uyumsuzluğu, ilişkide hayal kırıklığına neden olabilir ve boşanma isteğini tetikleyebilir.

Evlilikte İlgisizlik veya Önemsizlik Sebebiyle Boşanma: Bir partnerin diğerine karşı ilgisizlik veya önemsizlik hissi uyandırması, ilişkide duygusal kopukluğa ve boşanma isteğine yol açabilir.

Evlilikteki Kritik Yoksunluk Sebebiyle Boşanma: Eşler arasındaki olumlu geri bildirim veya takdir eksikliği, ilişkide duygusal tatminsizliğe neden olabilir ve boşanma isteğini tetikleyebilir.

Psikolojik Zorluklar Sebebiyle Boşanma: Bir partnerin psikolojik zorluklarla mücadele etmesi veya ruh sağlığı sorunları yaşaması, ilişkide gerilim ve stres yaratabilir ve boşanma isteğini artırabilir.

Evlilikteki Hırs ve Rekabet Sebebiyle Boşanma: Eşler arasındaki hırslı ve rekabetçi dinamikler, ilişkide gerginliğe ve çatışmalara neden olabilir ve boşanma sürecini hızlandırabilir.

Evlilikteki Romantizmin Kaybı Sebebiyle Boşanma: Zamanla, çiftler arasındaki romantizm kaybolabilir ve bu da duygusal bağın zayıflamasına ve boşanma düşüncesine yol açabilir.

Kıskançlık ve Güven Sorunları Sebebiyle Boşanma: Boşanma sebepleri arasında en sık karşılaşılanlardan biridir. Kıskançlık duyguları ve güven sorunları, ilişkide güvensizlik yaratabilir ve boşanma isteğini artırabilir.

Duygusal İhtiyaçların Karşılanmaması Sebebiyle Boşanma: Eşlerin duygusal ihtiyaçlarının karşılanmaması veya anlaşılmaması, ilişkide memnuniyetsizlik duygusu yaratabilir ve boşanma isteğini tetikleyebilir.

Evlilikteki Değerlerin ve İnançların Çatışması: Eşler arasındaki değerlerin ve inançların çatışması, ilişkide anlaşmazlıklara neden olabilir ve boşanma sürecini hızlandırabilir.

Empati Eksikliği Sebebiyle Boşanma: Eşler arasındaki empati eksikliği veya birbirlerini anlama becerisinin zayıflaması, ilişkide iletişim sorunlarına ve boşanma isteğine yol açabilir.

Evlilikteki Kayıp Bağlanma Sebebiyle Boşanma: Boşanma sebepleri arasında en sık karşılaşılanlardan biridir. Zamanla, çiftler arasındaki duygusal bağ zayıflayabilir ve bu da boşanma isteğine yol açabilir.

Her bir ilişki, çiftlerin kişisel ve duygusal dinamiklerine bağlı olarak farklı şekillerde etkilenir ve boşanma süreci de benzersizdir. Bu nedenle, boşanma kararı almak çiftler için genellikle karmaşık bir süreçtir.

Bu faktörlerin her biri, bir ilişkideki belirli dinamiklere ve koşullara bağlı olarak farklı şekillerde etkili olabilir. Her çiftin boşanma süreci benzersizdir ve çeşitli faktörlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkar.

Boşanma Sebeplerine Örnekler

Boşanma sebepleri ;

1. Zina (Aldatma)
2. Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış
3. Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme
4. Terk
5. Akıl Hastalığı
6. Evlilik Birliğinin Sarsılması (Şiddetli Geçimsizlik)
7. Eşlerin Karşılıklı Rızasıyla Boşanma (Anlaşmalı Boşanma)

Hukuken Boşanma Sebepleri

1. Ekonomik Şiddet
2. Cinsel İlişkiden Kaçınma
3. Eşin Aile Bireylerine Karşı Kötü Davranışı
4. Sürekli Kıskançlık ve Kontrol
5. Eşin Ev İşlerine ve Çocuk Bakımına Katılmaması
6. Sürekli Fiziksel veya Sözlü Şiddet
7. Aile Sırlarını İfşa Etme
8. Eşin Kumar Bağımlılığı
9. Eşin Aile İçi Sorumluluklarını İhmal Etmesi
10. Eşin Sosyal ve Kültürel Faaliyetlere Engel Olması
11. Eşin Sürekli Yalan Söylemesi
12. Eşin Ebeveynlerine Karşı Saygısızlığı
13. Eşin Aile İçinde Çocuklara Karşı Kötü Davranışı
14. Eşin Miras ve Mal Paylaşımında Hile Yapması
15. Eşin Dinî ve Kültürel Değerlere Saygısızlığı
16. Eşin İş Yerinde veya Kamusal Alanda Aile İtibarını Zedeleyici Davranışları
17. Eşin Evden Kaçması
18. Eşin Evde Sürekli Tartışma Çıkarması
19. Eşin İlgisiz ve Duygusuz Davranışları
20. Eşin Hastalık veya Sakatlık Durumunda Destek Olmaması
21. Eşin Sürekli Başkalarıyla Kıyaslama Yapması
22. Eşin Aile İçi Şiddeti Gizlemesi veya Normalleştirmesi
23. Eşin Rızası Olmadan Eşin Eşyalarını veya Parasal Varlıklarını Kullanması
24. Eşin Cinsel Taciz veya İstismar Suçlarına Karışması
25. Eşin Ortak Kararlara Uymaması ve Tek Taraflı Kararlar Alması
26. Eşin Sürekli Ailesiyle Zaman Geçirip Eşini İhmal Etmesi
27. Eşin Zorla Çocuk Yapma veya Yapmama Konusunda Baskı Yapması
28. Eşin Aşırı Kıskançlık Nedeniyle Sosyal Hayatı Kısıtlaması
29. Eşin Aile İçi Sorumlulukları Yerine Getirmemesi
30. Eşin Kendi Ailesine Karşı Sürekli Taraf Tutması
31. Eşin Düşmanca ve Aşağılayıcı Tavırlar Sergilemesi
32. Eşin Cinsel İlişkiye Zorlaması veya Cinsel Şiddet Uygulaması
33. Eşin Sık Sık İş Değiştirmesi ve Maddi İstikrarsızlık Yaratması
34. Eşin Psikolojik Hastalıklarıyla İlgili Tedavi Olmaktan Kaçınması
35. Eşin Aşırı Borçlanarak Aileyi Maddi Zora Sokması
36. Eşin Maddi Destekte Bulunmaması veya Nafaka Ödememesi
37. Eşin Sosyal Medyada Uygunsuz Paylaşımlar Yapması
38. Eşin Aile İçi Cinsel Rol ve Sorumlulukları İhlal Etmesi
39. Eşin Fiziksel Görünümle İlgili Sürekli Eleştirilerde Bulunması
40. Eşin Ev İçindeki Kararları Tek Başına Alması
41. Eşin Çocukların Eğitimi ve Geleceği Konusunda İlgisiz Kalması
42. Eşin Sürekli İş veya Seyahat Nedeniyle Evde Olmaması
43. Eşin Yalan ve İftiralarla Eşi Zor Duruma Sokması
44. Eşin Ev İşlerine Katkı Sağlamaması
45. Eşin Sürekli Bağırması ve Hakaret Etmesi
46. Eşin Ortak Malları Tek Taraflı Kullanması veya Satması
47. Eşin Aile İçi Şiddet Olaylarını Gizlemesi
48. Eşin Çocukları Eşe Karşı Kışkırtması
49. Eşin Ortak Karar Almaktan Kaçınması
50. Eşin Maddi ve Manevi Destekte Bulunmaması
51. Eşin Kendi Ailesine Aşırı Bağlı Olup Eşini İhmal Etmesi
52. Eşin Sürekli Yabancılarla Vakit Geçirmesi
53. Eşin İşkolik Olup Aile Hayatını İhmal Etmesi
54. Eşin Evin Düzenini ve Temizliğini Bozması
55. Eşin Sürekli Eve Geç Gelmesi veya Gelmemesi
56. Eşin Eşine Karşı İlgisiz ve Sevgisiz Davranması
57. Eşin Maddi Konularda Şeffaf Olmaması
58. Eşin Aile Bütçesini Sarsacak Harcamalar Yapması
59. Eşin Geçmişteki Hatalarını Sürekli Gündeme Getirmesi
60. Eşin Arkadaş Çevresini Eşinden Saklaması
61. Eşin Eşinin Kişisel Mahremiyetine Saygı Göstermemesi
62. Eşin Sosyal Aktivitelerden Eşini Mahrum Bırakması
63. Eşin Eşinin İş ve Kariyer Planlarına Destek Vermemesi
64. Eşin Kendi Çocuklarına Karşı İlgisiz ve Kayıtsız Kalması
65. Eşin Aile Meclisinde Sürekli Eşini Aşağılaması
66. Eşin Eşinin Fiziksel Görünümüne Sürekli Eleştirilerde Bulunması
67. Eşin Aile Büyüklerine Saygısızlık Etmesi
68. Eşin Sık Sık İş Değiştirmesi ve Maddi Zorluklar Yaşatması
69. Eşin Maddi Olanakları Eşiyle Paylaşmaması
70. Eşin Eşinin Özel Hayatını Kontrol Altında Tutmaya Çalışması
71. Eşin Eşinin Sosyal Medya Hesaplarını Gizlice Kontrol Etmesi
72. Eşin Eşinin Kişisel Eşyalarına İzin Almadan El Koyması
73. Eşin Eşine Aile İçi Kararlarda Danışmaması
74. Eşin Ortak Çocukları Disiplin Etmede Aşırı Sert Olması
75. Eşin Sürekli Tehdit ve Şantaj Yapması
76. Eşin Ortak Malları Kendi Üzerine Geçirmesi
77. Eşin Evde Sürekli Stres ve Gerginlik Yaratması
78. Eşin Aile İçi Konularda Gizli Kararlar Alması
79. Eşin Kendi Menfaatlerini Aile Menfaatlerinin Üstünde Tutması
80. Eşin Evlilik Dışı İlişkilere Hoşgörü Göstermesi
81. Eşin Sürekli Kumara Para Harcaması
82. Eşin Cinsel Hayatta Eşine Saygısızlık Etmesi
83. Eşin Evde Sürekli Kontrolcü ve Baskıcı Olması
84. Eşin Ortak Çocuklara Karşı Eşini Kötülemesi
85. Eşin Sürekli Ailevi Sorumluluklardan Kaçınması
86. Eşin Evlilik Birliğini Korumak İçin Çaba Göstermemesi
87. Eşin Eşine Sürekli Baskı Yaparak Kendi İsteklerini Zorla Kabul Ettirmesi
88. Eşin Evde Sürekli Negatif Bir Atmosfer Yaratması
89. Eşin Ortak Çocukları Eğitmede Eşine Destek Vermemesi
90. Eşin Ortak Aile Kararlarını Tek Taraflı Alması
91. Eşin Sürekli Yüksek Sesle Kavga Çıkarması
92. Eşin Aile İçi Şiddeti Normalleştirmesi veya Görmezden Gelmesi
93. Eşin Maddi ve Manevi Sorumluluklarını İhmal Etmesi
94. Eşin Sağlık Durumu ile İlgili Yalan Söylemesi
95. Eşin İyi Niyet ve Güven İlişkisini İhlal Etmesi
96. Eşin Aile Bireylerine Sürekli Aşağılayıcı Sözler Sarf Etmesi
97. Eşin Ortak Çocukların Eğitim ve Gelişimine İlgisiz Kalması
98. Eşin Aile İçi Kararlarda Eşini Yok Sayması
99. Eşin Eşiyle İletişim Kurmaktan Kaçınması
100. Eşin Sürekli Yalan Söylemesi ve Güven Sorunu Yaratması
101. Eşin Aile İçi Krizleri Çözmede İsteksiz Olması
102. Eşin Sürekli Eleştiri ve Suçlama Yapması
103. Eşin Eşine Karşı Saygısız ve Hakaretamiz Tavırlar Sergilemesi
104. Eşin Eşine ve Çocuklarına Karşı Sürekli Manipülatif Davranışlar Sergilemesi
105. Eşin Ortak Malların Kullanımında Haksızlık Yapması
106. Eşin Eşiyle Ortak Zaman Geçirmekten Kaçınması
107. Eşin Sürekli Arkadaş ve Akrabalarla Tartışma Çıkarması
108. Eşin Sürekli Aileyi Zor Durumda Bırakacak Kararlar Alması
109. Eşin Sürekli Öfke ve Sinir Patlamaları Yaşaması
110. Eşin Ortak Mülkiyeti Kendi Menfaatine Kullanması
111. Eşin Eşinin Kişisel Gelişimine ve Hedeflerine Engel Olması
112. Eşin Sürekli Maddi Taleplerde Bulunarak Baskı Yapması
113. Eşin Eşiyle Ortak Çocuklar Konusunda Fikir Ayrılığı Yaşaması
114. Eşin Eşine Sürekli Sadakatsizlikle Suçlaması
115. Eşin Eşinin Ailesine Karşı Sürekli Eleştirel Olması
116. Eşin Eşini Sürekli Fiziksel veya Duygusal Olarak İncitmesi
117. Eşin Eşine Karşı Sürekli Duygusal İhmalde Bulunması
118. Eşin Ortak Çocukların Bakım ve Eğitimine Katkıda Bulunmaması
119. Eşin Aile İçi Sorumlulukları Yerine Getirmemesi ve Sürekli Kaçınması
120. Eşin Eşine Karşı Sürekli Kıskançlık Gösterileri Yapması
121. Eşin Evlilik Birliğini Zedeleyecek Davranışlarda Bulunması
122. Eşin Eşine Sürekli Fiziksel veya Psikolojik Baskı Yapması
123. Eşin Eşine ve Çocuklarına Karşı Sürekli Eleştirel ve Küçümseyici Olması
124. Eşin Eşine Karşı Sürekli Kontrolcü ve Manipülatif Davranışlar Sergilemesi
125. Eşin Sürekli Aile İçi Kavgalara Sebep Olması
126. Eşin Ortak Evlilik Birliği İçinde Sorumluluk Almaktan Kaçınması
127. Eşin Ortak Malları İzinsiz Kullanması veya Satması
128. Eşin Eşine ve Çocuklarına Karşı Sürekli İlgisiz ve Soğuk Olması
129. Eşin Eşinin Ailesiyle Sürekli Problem Yaşaması
130. Eşin Eşine ve Çocuklarına Karşı Sürekli Eleştirel ve Kaba Olması
131. Eşin Evlilik Birliğini Temelden Sarsacak Davranışlarda Bulunması
132. Eşin Eşine Karşı Sürekli Fiziksel ve Duygusal Şiddet Uygulaması
133. Eşin Ortak Çocuklara Karşı Sürekli Duygusal İhmalde Bulunması
134. Eşin Eşine Karşı Sürekli Baskı ve Zorbalık Yapması
135. Eşin Ortak Evlilik Birliği İçinde Dürüst Olmaması
136. Eşin Eşine Karşı Sürekli Kaba ve Hakaretamiz Davranışlar Sergilemesi
137. Eşin Ortak Aile Kararlarını Tek Taraflı Alması ve Uygulaması
138. Eşin Eşine ve Çocuklarına Karşı Sürekli Duygusal ve Psikolojik Baskı Yapması
139. Eşin Evlilik Birliğini Temelden Zedeleyecek Davranışlarda Bulunması
140. Eşin Ortak Evlilik Birliği İçinde Maddi ve Manevi Destekte Bulunmaması
141. Eşin Eşine ve Çocuklarına Karşı Sürekli İlgisiz ve Duyarsız Olması
142. Eşin Ortak Çocukların Gelişimine ve Eğitiminin İhmal Etmesi
143. Eşin Eşine Karşı Sürekli Kıskançlık ve Kontrol Davranışları Sergilemesi
144. Eşin Eşinin İş ve Sosyal Hayatına Engel Olması
145. Eşin Ortak Çocuklara Karşı Aşırı Disiplin Uygulaması
146. Eşin Aile İçindeki Rolleri ve Sorumlulukları İhlal Etmesi
147. Eşin Eşine Karşı Maddi ve Manevi Destekte Bulunmaması
148. Eşin Eşinin Kişisel Mahremiyetini İhlal Etmesi
149. Eşin Sürekli Ailevi Tartışmaları Büyütmesi
150. Eşin Eşine Karşı Sürekli İlgisiz ve Duyarsız Olması
151. Eşin Ortak Mülkiyeti Haksız Yere Kullanması
152. Eşin Evlilik Birliğini Bozacak Derecede Alkol veya Madde Kullanması
153. Eşin Sürekli Aile İçinde Baskıcı ve Zorba Davranması
154. Eşin Eşine Karşı Aşağılayıcı ve Küçümseyici Söylemlerde Bulunması
155. Eşin Ortak Çocukları İhmal Etmesi ve İlgisiz Kalması
156. Eşin Eşine Karşı Sürekli Yalan Söylemesi ve Güven Sorunu Yaratması
157. Eşin Aile İçi Şiddeti Normalleştirmesi veya Desteklemesi
158. Eşin Eşinin Duygusal İhtiyaçlarına Cevap Vermemesi
159. Eşin Eşine Karşı Sürekli Soğuk ve Mesafeli Olması
160. Eşin Ortak Malları Tek Taraflı Kullanması ve Eşini Bilgilendirmemesi
161. Eşin Eşine Karşı Sürekli Kaba ve Sert Davranması
162. Eşin Ortak Çocukların Eğitimi ve Gelişimi Konusunda İlgisiz Kalması
163. Eşin Eşine Karşı Sürekli Fiziksel veya Psikolojik Baskı Yapması
164. Eşin Ortak Aile Kararlarını Tek Başına Alması
165. Eşin Eşine ve Çocuklarına Karşı Sürekli Eleştirel ve Kaba Olması
166. Eşin Evlilik Birliğini Temelden Zedeleyecek Davranışlarda Bulunması
167. Eşin Eşine Karşı Sürekli Manipülatif ve Kontrolcü Davranışlar Sergilemesi
168. Eşin Ortak Evlilik Birliği İçinde Maddi Sorumluluklarını Yerine Getirmemesi
169. Eşin Eşine ve Çocuklarına Karşı Sürekli Duygusal ve Psikolojik İhmalde Bulunması
170. Eşin Eşine Karşı Sürekli Baskı ve Zorbalık Yapması
171. Eşin Ortak Evlilik Birliği İçinde Eşinin Hak ve Özgürlüklerini İhlal Etmesi
172. Eşin Eşine Karşı Sürekli Kıskançlık ve Kontrol Davranışları Sergilemesi
173. Eşin Ortak Çocuklara Karşı Sürekli İlgisiz ve Duyarsız Olması
174. Eşin Eşine Karşı Sürekli Yalan Söylemesi ve Güven Sorunu Yaratması
175. Eşin Ortak Evlilik Birliği İçinde Maddi ve Manevi Sorumlulukları Yerine Getirmemesi
176. Eşin Eşine Karşı Sürekli Soğuk ve Mesafeli Olması
177. Eşin Ortak Malları Tek Taraflı Kullanması ve Eşini Bilgilendirmemesi
178. Eşin Eşine Karşı Sürekli Kaba ve Sert Davranması
179. Eşin Ortak Çocukların Eğitimi ve Gelişimi Konusunda İlgisiz Kalması
180. Eşin Eşine Karşı Sürekli Fiziksel veya Psikolojik Baskı Yapması
181. Eşin Ortak Aile Kararlarını Tek Başına Alması
182. Eşin Eşine ve Çocuklarına Karşı Sürekli Eleştirel ve Kaba Olması
183. Eşin Evlilik Birliğini Temelden Zedeleyecek Davranışlarda Bulunması
184. Eşin Eşine Karşı Sürekli Manipülatif ve Kontrolcü Davranışlar Sergilemesi
185. Eşin Ortak Evlilik Birliği İçinde Maddi Sorumluluklarını Yerine Getirmemesi
186. Eşin Eşine ve Çocuklarına Karşı Sürekli Duygusal ve Psikolojik İhmalde Bulunması
187. Eşin Eşine Karşı Sürekli Baskı ve Zorbalık Yapması
188. Eşin Ortak Evlilik Birliği İçinde Eşinin Hak ve Özgürlüklerini İhlal Etmesi
189. Eşin Eşine Karşı Sürekli Kıskançlık ve Kontrol Davranışları Sergilemesi
190. Eşin Ortak Çocuklara Karşı Sürekli İlgisiz ve Duyarsız Olması
191. Eşin Eşine Karşı Sürekli Yalan Söylemesi ve Güven Sorunu Yaratması
192. Eşin Ortak Evlilik Birliği İçinde Maddi ve Manevi Sorumlulukları Yerine Getirmemesi
193. Eşin Eşine Karşı Sürekli Soğuk ve Mesafeli Olması
194. Eşin Eşine Karşı Sürekli Fiziksel veya Psikolojik Şiddet Uygulaması
195. Eşin Eşine Karşı Sürekli Hakaret ve Küfür Etmesi
196. Eşin Ortak Çocukların Sağlığını ve Güvenliğini Tehlikeye Atması
197. Eşin Eşine Karşı Sürekli Baskıcı ve Zorba Davranması
198. Eşin Ortak Malları İzinsiz Kullanması veya Zarar Vermesi
199. Eşin Eşine Karşı Sürekli Aşağılayıcı ve Küçümseyici Tavırlar Sergilemesi
200. Eşin Ortak Çocukları Aile İçinde Taraf Tutmaya Zorlaması
201. Eşin Eşine Karşı Sürekli İlgisiz ve Duyarsız Olması
202. Eşin Ortak Evlilik Birliği İçinde Eşinin Haklarını Gasp Etmesi
203. Eşin Eşine Karşı Sürekli Kıskançlık ve Güvensizlik Göstermesi
204. Eşin Ortak Çocukların Eğitimi ve Gelişimi Konusunda Destek Vermemesi
205. Eşin Eşine Karşı Sürekli Maddi ve Manevi Baskı Yapması
206. Eşin Ortak Evlilik Birliği İçinde Duygusal Manipülasyon Yapması
207. Eşin Eşine Karşı Sürekli Fiziksel veya Cinsel Tacizde Bulunması
208. Eşin Ortak Malları Tek Taraflı Kullanması ve Eşini Bilgilendirmemesi
209. Eşin Eşine Karşı Sürekli Aşağılayıcı ve Kaba Davranması
210. Eşin Ortak Çocukların Sağlık ve Eğitim Giderlerine Katkı Yapmaması
211. Eşin Eşine Karşı Sürekli Baskı ve Şantaj Yapması
212. Eşin Ortak Evlilik Birliği İçinde Aile Sorumluluklarını İhmal Etmesi
213. Eşin Eşine Karşı Sürekli Kontrol ve Manipülasyon Yapması
214. Eşin Ortak Çocukların Eğitim ve Gelişimine İlgisiz Kalması
215. Eşin Eşine Karşı Sürekli Kaba ve Sert Davranması
216. Eşin Ortak Evlilik Birliği İçinde Eşinin Hak ve Özgürlüklerini Kısıtlaması
217. Eşin Eşine Karşı Sürekli Duygusal ve Psikolojik Şiddet Uygulaması
218. Eşin Ortak Malları Tek Taraflı Kullanması ve Zarar Vermesi
219. Eşin Eşine Karşı Sürekli Baskıcı ve Zorba Davranması
220. Eşin Ortak Çocukların Sağlığını ve Güvenliğini Tehlikeye Atması
221. Eşin Eşine Karşı Sürekli Hakaret ve Küfür Etmesi
222. Eşin Ortak Evlilik Birliği İçinde Maddi ve Manevi Destekte Bulunmaması
223. Eşin Eşine Karşı Sürekli Aşağılayıcı ve Küçümseyici Tavırlar Sergilemesi
224. Eşin Ortak Çocukları Aile İçinde Taraf Tutmaya Zorlaması
225. Eşin Eşine Karşı Sürekli İlgisiz ve Duyarsız Olması
226. Eşin Ortak Evlilik Birliği İçinde Eşinin Haklarını Gasp Etmesi
227. Eşin Eşine Karşı Sürekli Kıskançlık ve Güvensizlik Göstermesi
228. Eşin Ortak Çocukların Eğitimi ve Gelişimi Konusunda Destek Vermemesi
229. Eşin Eşine Karşı Sürekli Maddi ve Manevi Baskı Yapması
230. Eşin Ortak Evlilik Birliği İçinde Duygusal Manipülasyon Yapması
231. Eşin Eşine Karşı Sürekli Fiziksel veya Cinsel Tacizde Bulunması
232. Eşin Ortak Malları Tek Taraflı Kullanması ve Eşini Bilgilendirmemesi
233. Eşin Eşine Karşı Sürekli Aşağılayıcı ve Kaba Davranması
234. Eşin Ortak Çocukların Sağlık ve Eğitim Giderlerine Katkı Yapmaması
235. Eşin Eşine Karşı Sürekli Baskı ve Şantaj Yapması
236. Eşin Ortak Evlilik Birliği İçinde Aile Sorumluluklarını İhmal Etmesi
237. Eşin Eşine Karşı Sürekli Kontrol ve Manipülasyon Yapması
238. Eşin Ortak Çocukların Eğitim ve Gelişimine İlgisiz Kalması
239. Eşin Eşine Karşı Sürekli Kaba ve Sert Davranması
240. Eşin Ortak Evlilik Birliği İçinde Eşinin Hak ve Özgürlüklerini Kısıtlaması
241. Eşin Eşine Karşı Sürekli Duygusal ve Psikolojik Şiddet Uygulaması
242. Eşin Ortak Malları Tek Taraflı Kullanması ve Zarar Vermesi
243. Eşin Eşine Karşı Sürekli Baskıcı ve Zorba Davranması
244. Eşin Eşine Karşı Sürekli Maddi Taleplerde Bulunması
245. Eşin Ortak Çocukların Bakım ve Gözetimine İlgisiz Kalması
246. Eşin Evlilik Birliğine Uygun Hareket Etmemesi
247. Eşin Eşine Karşı Sürekli Öfke Patlamaları Yaşaması
248. Eşin Eşine Karşı Sürekli Suçlayıcı ve Aşağılayıcı Konuşmalar Yapması
249. Eşin Ortak Evlilik Birliği İçinde Eşinin Kişisel Haklarını İhlal Etmesi
250. Eşin Eşine Karşı Sürekli Duygusal Manipülasyon Yapması
251. Eşin Ortak Malların Kullanımında Haksızlık Yapması
252. Eşin Eşine Karşı Sürekli İlgisiz ve Duyarsız Davranması
253. Eşin Eşinin Aile ve Arkadaş İlişkilerini Kontrol Etmeye Çalışması
254. Eşin Ortak Evlilik Birliği İçinde Sürekli Kavga Çıkarması
255. Eşin Eşine Karşı Sürekli Fiziksel veya Duygusal Şiddet Uygulaması
256. Eşin Ortak Çocukların Eğitim ve Gelişimini İhmal Etmesi
257. Eşin Eşine Karşı Sürekli Aşağılayıcı ve Hakaretamiz Sözler Kullanması
258. Eşin Eşinin Kişisel Gelişimine Engel Olması
259. Eşin Ortak Malları İzinsiz Kullanması veya Satması
260. Eşin Eşine Karşı Sürekli Soğuk ve Mesafeli Davranması
261. Eşin Ortak Çocukların Sağlık ve Güvenliğine Özen Göstermemesi
262. Eşin Eşine Karşı Sürekli Suçlamalar Yöneltmesi
263. Eşin Ortak Evlilik Birliği İçinde Eşinin Haklarını Kısıtlaması
264. Eşin Eşine Karşı Sürekli Kontrolcü ve Manipülatif Olması
265. Eşin Ortak Çocukların Bakımını İhmal Etmesi
266. Eşin Eşine Karşı Sürekli Fiziksel veya Psikolojik Şiddet Uygulaması
267. Eşin Eşine Karşı Sürekli Baskı ve Zorbalık Yapması
268. Eşin Ortak Evlilik Birliği İçinde Eşinin Haklarını İhlal Etmesi
269. Eşin Eşine Karşı Sürekli Duygusal ve Psikolojik Manipülasyon Yapması
270. Eşin Ortak Çocukların Eğitimi ve Gelişimine İlgisiz Kalması
271. Eşin Eşine Karşı Sürekli Kaba ve Sert Davranması
272. Eşin Ortak Evlilik Birliği İçinde Eşinin Hak ve Özgürlüklerini Kısıtlaması
273. Eşin Eşine Karşı Sürekli Duygusal ve Psikolojik Baskı Yapması
274. Eşin Eşine Karşı Sürekli Aşağılayıcı ve Küçümseyici Sözler Söylemesi
275. Eşin Ortak Çocukların Sağlık ve Eğitimine Katkıda Bulunmaması
276. Eşin Eşine Karşı Sürekli Baskı ve Şantaj Yapması
277. Eşin Ortak Evlilik Birliği İçinde Eşinin Haklarını Gasp Etmesi
278. Eşin Eşine Karşı Sürekli Kıskançlık ve Güvensizlik Göstermesi
279. Eşin Ortak Çocukların Eğitim ve Gelişimine Katkıda Bulunmaması
280. Eşin Eşine Karşı Sürekli Maddi ve Manevi Baskı Yapması
281. Eşin Ortak Evlilik Birliği İçinde Duygusal Manipülasyon Yapması
282. Eşin Eşine Karşı Sürekli Fiziksel veya Cinsel Tacizde Bulunması
283. Eşin Ortak Malları Tek Taraflı Kullanması ve Eşini Bilgilendirmemesi
284. Eşin Eşine Karşı Sürekli Aşağılayıcı ve Kaba Davranması
285. Eşin Ortak Çocukların Sağlık ve Eğitim Giderlerine Katkı Yapmaması
286. Eşin Eşine Karşı Sürekli Baskı ve Şantaj Yapması
287. Eşin Ortak Evlilik Birliği İçinde Aile Sorumluluklarını İhmal Etmesi
288. Eşin Eşine Karşı Sürekli Kontrol ve Manipülasyon Yapması
289. Eşin Ortak Çocukların Eğitim ve Gelişimine İlgisiz Kalması
290. Eşin Eşine Karşı Sürekli Kaba ve Sert Davranması
291. Eşin Ortak Evlilik Birliği İçinde Eşinin Hak ve Özgürlüklerini Kısıtlaması
292. Eşin Eşine Karşı Sürekli Duygusal ve Psikolojik Şiddet Uygulaması
293. Eşin Ortak Malları Tek Taraflı Kullanması ve Zarar Vermesi
294. Eşin ziynet eşyalarını başkasına verme

SIK SORULAN SORULAR:

Aile hukuku ile ilgili diğer makalelerimize buradan ulaşabilirsiniz . Aile hukuku mevzuatına ise buradan ulaşabilirsiniz. Boşanma sebepleri, tek celsede boşanma sebepleri, özel boşanma sebepleri, mutlak boşanma sebepleri, boşanma sebepleri , boşanma sebepleri örnekleri , mutlak boşanma sebepleri örnekleri, boşanma sebepleri ve örnekleri , Yargıtay’a göre boşanma sebepleri , yabancı mahkeme boşanma sebepleri , boşanma sebepleri ve çözümleri , yerel mahkeme boşanma sebepleri ve boşanma sebepleri nelerdir? ” konuları hakkında detaylı bilgi için bizi arayabilirsiniz.