İçindekiler
İş sözleşmesi, işçinin işverene bağımlı olarak belirli veya belirsiz süreyle iş görmeyi ve işverenin de işçiye ” zamana veya yapılan işe göre” ücret ödemeyi üstlendiği sözleşmelerdir. İş hukukunun temelini oluşturan iş sözleşmeleri yukarıda tanımdan da anlaşılacağı üzere sözleşmenin süresine göre belirli süreli veya belirsiz süreli olmak üzere kendi içerisinde ikiye ayrılmaktadır. Belirsiz süreli iş sözleşmesi iş hukukunda genel olarak uygulanan sözleşme tipi olup sözleşmenin ne zaman sonlanacağı belli değildir. Belirli süreli iş sözleşmesi ise birtakım şartların mevcut olması halinde yapılan bir sözleşme olup bu makalemizde detaylı olarak incelenecektir.
BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ NEDİR ?
Yukarıda kısaca belirsiz süreli ve belirli süreli iş sözleşmesinin tanımları yapılmıştır. Bu sözleşmelerin kanuni tanımı ise 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 11. maddesinde yapılmıştır. Buna göre;
Belirli ve belirsiz süreli iş sözleşmesi
Madde 11 – İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir.
Görüldüğü üzere belirli süreli iş sözleşmesi yapılması birtakım şartların varlığına bağlanmıştır. Esas olan iş akdinin belirsiz süreli olmasıdır. Ancak belirli süreli işlerde veya belirli bir işin tamamlanması veya işin tamamlanmasının belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olması halinde taraflar arasında belirli süreli iş sözleşmesi de imzalanabilir. Her ne kadar esas olan belirsiz süreli iş sözleşmesi ise de uygulamada sıkça belirli süreli iş akdi de rastlanmaktadır.
Belirli süreli iş sözleşmesi süreye bağlı bir sözleşme olması dolayısıyla her iki tarafa da birtakım avantajlar sağlamaktadır. Ancak uygulamada özellikle sözleşmenin sağladığı dezavantajlar sıkça kötüye kullanılmakta ve işçi tarafı mağdur edilmektedir. Aşağıda bu hususlara ayrıntılı bir şekilde değinilecektir.
BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ ŞARTLARI
Yukarıda belirli süreli iş sözleşmesinin birtakım şartların varlığı halinde yapılabileceğine değinmiştir. Aşağıda maddeler halinde belirli süreli iş sözleşmesi şartları sayılacaktır.
Kanunda yer alan tanımdan da anlaşılacağı üzere belirli süreli iş sözleşmesi düzenlenebilmesi için ;
- Belirli süreli bir iş olması veya,
- Belli bir iş yapılması veya,
- Belli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşulların varlığı şarttır.
- Sözleşme yazılı olarak yapılmak zorundadır.
- Sözleşmenin ne kadar süreceği mutlaka yazılmalıdır.
Bilindiği üzere iş sözleşmesinin yazılı yapılması şart değildir. Ancak belirli süreli iş sözleşmesi söz konusu olduğunda kanun koyucu yazılı yapılmasını geçerlilik şartı olarak düzenlemiştir. Bu sözleşmenin yazılı yapılmaması halinde geçerliliği ortadan kalkacaktır.
Aynı zamanda sözleşmenin ne kadar süreceği açık bir şekilde belirtilmelidir. Burada kastedilen sözleşmenin biteceği tarihin gün ay yıl şeklinde belirtilmesi olmamakla birlikte sözleşmeden bu sözleşmenin ne kadar süreceği açık bir şekilde anlaşılabilir olmalıdır.
Yukarıda sayılan şartlara uyulmaksızın düzenlenen belirli süreli iş sözleşmeleri geçersiz olacaktır. Örneğin objektif bir neden olmaksızın sözleşmenin belirli yapılması, yazılılık şartına uyulmaması veya sürenin açık bir şekilde belirtilmemesi halinde sözleşme geçersiz olacaktır. Ancak kanun koyucu burada belirli süreli iş sözleşmesini geçersiz sayıp sözleşmeyi belirsiz süreli iş sözleşmesi olarak kabul etmektedir.
BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ UZATMA
Yukarıda belirli süreli iş sözleşmesinin , 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 11. maddesinde düzenlendiğini ve birtakım koşulların varlığı halinde bu sözleşmenin düzenleneceğini belirtmiştik. Kanunun ilgili maddesi, bu sözleşmenin ancak üç durumun mevcut olması halinde düzenlenebileceğini belirtmiştir. Bu haller aşağıda ayrıntılı şekilde açıklanacak olup sonrasında belirli iş sözleşmesini uzatmak mümkün mü sorusuna değinilecektir.
- 4857 Sayılı İş Kanunu’nda belirli iş sözleşmesinin yapılabileceği durumlardan ilki ; işin süresinin belirli olması hali olarak belirtilmiştir. İşin süresinin belirli olması o işin ne zaman tamamlanacağının net bir belli olmasını ifade etmektedir. Belirtmemiz gerekir ki burada işin devamlılık arz eden bir iş olmaması son derece önemlidir. Zira devamlılık arz eden işlerde belirli süreli iş sözleşmesi düzenlenemez. İşin ne zaman tamamlanacağının belli olmasına örnek olarak mevsimlik işler sayılabilir.
- Kanunda sayılan ikinci durum ise belirli bir işin tamamlanmasıdır. Bazen belirli süreli iş sözleşmeleri belirli bir işin tamamlanması için düzenlenir. Burada işin ne zaman başlayacağı ve ne zaman tamamlanacağı kesin olarak bellidir. Bu durumda da belirli süreli iş sözleşmesi düzenlenebilecektir. Belirli bir işin tamamlanmasına örnek olarak ise ihale kapsamında alınan bir inşaat işinin tamamlanması sayılabilecektir.
Belirli süreli iş sözleşmesinin düzenlenebileceği durumların sayıldığı kanunun 11. maddesinde ; son olarak belirli bir olgunun ortaya çıkması hali sayılmıştır. Burada bahsedilen olgu her zaman olmamakla birlikte işyerinde mevcut durumdan farklı bir şeyin olması halidir. Örneğin işyerinde bir sebepten kaynaklanan ani ve kısa süreli sipariş artışını karşılamak için ; işverenin belirli süreli iş sözleşmesi kapsamında işçi alması mümkündür.
ZİNCİRLEME BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ
Yukarıda hangi hallerde belirli süreli iş sözleşmesi yapılabileceğinden bahsettik. Peki belirli süreli iş sözleşmesi uzatma mümkün müdür ? 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 11. maddesinde bu sözleşmenin esaslı bir neden olmaksızın ; birden fazla üst üste yapılmasının mümkün olmadığı düzenlenmiştir. Dolayısıyla zincirleme belirli süreli iş sözleşmesi mümkün değildir. Peki bu esaslı nedenler nelerdir ?
Esaslı nedenlerin neler olabileceği kanun koyucu tarafından açıkça belirtilmemiştir. Ancak yerleşik yargı içtihatlarından da anlaşıldığı üzere buradaki esaslı nedenlerden kasıt ; belirli süreli iş sözleşmesi yapma sebeplerinin yeniden ortaya çıkması halidir. Yukarıda sayılan işin süresinin belli olması, belirli bir işin tamamlanması veya bir olgunun ortaya çıkması hallerinin tekrarlanması halinde esaslı nedenin mevcut olduğundan bahsedilebilir.
Peki esaslı neden olmaksızın zincirleme belirli süreli iş sözleşmesi yapılırsa ne olur ? Esaslı neden olmaksızın bu sözleşmenin uzatılması geçersizdir. Eğer esaslı neden bulunmamasına rağmen zincirleme belirli süreli iş sözleşmesi yapılırsa artık bu sözleşme belirsiz süreli iş sözleşmesi olarak yorumlanacaktır.
BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ KIDEM TAZMİNATI
Yukarıda bu sözleşmenin taraflar için birtakım avantaj ve dezavantajlarının bulunduğundan bahsetmiştik. Bu dezavantajlardan ilki işçi aleyhine olan kıdem tazminatı konusudur. Bilindiği üzere kıdem tazminatı işçiye ödenen bir tazminat olup işçinin her tam bir yıllık kıdemine bir aylık brüt ücretinin karşılık gelmesi ile hesaplanmaktadır. Kıdem tazminatı ancak kanunda sayılan hallerde ödenmektedir. Kıdem tazminatının hangi hallerde ödeneceğine dair ayrıntılı yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Bilindiği üzere belirli süreli iş sözleşmesi sürenin sonunda kendiliğinden sona erer (infisah) . İşçinin kıdem tazminatına hak kazanacağı haller arasında belirli süreli iş akdinin infisah yoluyla sona ermesi düzenlenmemiştir. Kanunun sınırlı sayı ilkesi uyarınca saydığından dolayı burada yorum ile bir genişletme söz konusu olamaz. Bu sebeple belirli süreli iş sözleşmesi kıdem tazminatı hak kazanılacak haller arasında değildir.
Yerleşik yargı içtihatları da belirli süreli iş sözleşmesi kıdem tazminatı için söz konusu olmayacağını düzenlemektedir. Örnek vermemiz gerekirse Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 8.09.1996 gün ve 1996/9-489 E 1996/594 K. sayılı kararında; “belirli süreli iş sözleşmelerinde sözleşmenin kendiliğinden sona ermesi durumunda kıdem tazminatının hüküm altına alınması doğru değildir. Çünkü böyle bir durumda sözleşme sürenin bitimi ile sona ermektedir ki, bu fesih şekli kıdem tazminatına hak kazandıran hallerden değildir.” şeklinde belirterek ; belirli süreli iş sözleşmesi kıdem tazminatı hususunu açıkça düzenlemiştir.
BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ İŞE İADE
İşe iade davası işçinin iş akdinin haksız şekilde feshedildiği durumlarda ; işçinin işe geri dönmek için açtığı davadır. Ancak bu davanın açılabilmesi için birtakım şartların sağlanması gerekmektedir. İş iade davasının şartları yazımızın konusu olmadığından ayrıntılı şekilde değinilmeyecektir. Ancak işe iade davası hakkındaki yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.
İşe iade davasının şartlarında biri de işçinin iş akdinin belirsiz süreli iş sözleşmesi olmasıdır. Dolayısıyla belirli süreli iş sözleşmesi için işe iade davası açmak mümkün değildir. Belirli süreli iş sözleşmesi işe iade davası açılamayacağı ; gerek kanun gerekse de yargı içtihatları ile sabittir.