İçindekiler
Basiret, Türkçede “doğru ve ileri görüş, sağduyu, dikkat, anlayış ve kavrayış” gibi anlamlara gelir. Hukuki bağlamda ise özellikle ticaret hukuku alanında önemli bir kavramdır. Tüccarların ve tacirlerin davranışlarını değerlendirirken kullanılan “basiretli bir tacir gibi hareket etme” ilkesi, bu terimin pratikteki en yaygın yansımasıdır.
Basiret Ne Demektir?
Basiret, Arapça kökenli bir kelime olup;
Olayları ve olguları yalnızca yüzeysel değil, derinlemesine değerlendirme, Olası sonuçları önceden sezme, Akılcı ve dikkatli kararlar alma becerisidir.
Günlük dilde sağduyuya, hukuk dilinde ise özen ve ileri görüşlülüğe dayalı karar alma yetisine işaret eder.
Hukukta “Basiretli Tacir” İlkesi
Türk Ticaret Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca, tacirlerden işlerini yürütürken “basiretli bir iş adamı gibi hareket etmeleri” beklenir. Bu, sıradan bir kişinin göstereceği dikkatin ötesinde bir özeni ifade eder.
Yani, bir tacir:
İş yaparken sadece o anı değil, ileride doğabilecek hukuki ve mali sonuçları da dikkate almalı, Sözleşme yaparken şartları dikkatle okumalı ve karşı tarafı araştırmalı, Tedarikçi, müşteri ya da sözleşme ortağı seçiminde gerekli özeni göstermelidir.
Basiretli Tacir ve Sorumluluk
Tacirin basiretli davranmaması, doğacak zararların sorumluluğunu üzerine almasına neden olabilir.
Örnek:
Bir ticaret şirketi, mali açıdan güvensiz bir firmayla uzun vadeli bir sözleşme imzalarsa ve bu firma iflas ederse, alacağını tahsil edemeyen şirket “basiretli bir tacir gibi davranmadığı” gerekçesiyle kendi zararından sorumlu tutulabilir.
Basiret ile Kusur Arasındaki Fark
Basiret
Olaylara önceden sağduyulu ve dikkatli bakma yeteneği
Kusur
Hukuki yükümlülüklerin yerine getirilmemesi sonucu doğan sorumluluk
Bir tacir kusurlu olmasa bile, basiretli davranmadıysa yine de zarardan sorumlu tutulabilir. Bu, ticaret hukukunda tacirden beklenen yüksek özen standardının bir sonucudur.
Ceza ve Medeni Hukukta Basiret
Her ne kadar “basiretli davranış” en çok ticaret hukukunda karşımıza çıksa da, kavram olarak ceza ve medeni hukukta da yer bulur:
Ceza Hukuku: Failin kastının olup olmadığı, eylemin öngörülebilirliği tartışılırken basiret ve öngörü kavramları önemlidir. Medeni Hukuk: Velayet, vesayet gibi kişisel ilişkilere dair konularda, kişilerin karar alma süreçlerinde basiretli davranıp davranmadığı değerlendirilir.
Sonuç
Basiret, özellikle hukukta dikkatli, öngörülü ve sorumlu davranma ilkesini ifade eden temel bir kavramdır. Ticaret hukukunda “basiretli tacir” standardı, ticari hayattaki tüm profesyonellere yüksek bir dikkat yükümlülüğü getirir. Basiret, hukuki sorumlulukların temelinde yer alan akılcı ve ileriye dönük düşünce sisteminin bir parçasıdır. Bu nedenle, hukuki işlem yapan herkesin kararlarını yalnızca mevcut koşullara değil, gelecekteki etkilerine göre de değerlendirmesi gerekir.
Basiret kavramı ceza ve medeni hukukta nasıl kullanılır?
Ceza hukukunda, failin kastının olup olmadığı ve öngörülebilirlik açısından, medeni hukukta ise velayet ve vesayet gibi kişisel ilişkilerde karar alma sürecinde basiretli davranış önem kazanır. Her iki hukuk alanında da dikkatli ve öngörülü davranış esas alınır.
Basiret ile kusur arasındaki fark nedir?
Basiret, olaylara önceden sağduyu ve dikkatle bakma yeteneği iken; kusur, hukuki yükümlülüklerin yerine getirilmemesi sonucu doğan sorumluluğu ifade eder. Bir tacir kusurlu olmasa bile, basiretli davranmadıysa yine de sorumlu olabilir.
Basiretli tacir olmanın hukuki ve finansal sorumlulukları nelerdir?
Bir tacir, basiretli davranmadığında, doğabilecek zararların sorumluluğunu üstlenebilir. Örneğin, mali açıdan güvensiz bir kişiyle uzun vadeli sözleşme yapan ve bu kişi iflas ederse, zararlarından sorumlu tutulabilir.
Hukukta ‘Basiretli Tacir’ ilkesi nedir?
Türk Ticaret Kanunu’nun 18. maddesine göre, tacirler işlerini yürütürken ‘basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi’ beklenir. Bu, sadece o anki dikkatin ötesinde, gelecekte oluşabilecek hukuki ve mali sonuçları da dikkate alan bir özeni ifade eder.
Basiret nedir ve nasıl tanımlanır?
Basiret, olayları derinlemesine analiz etme, olası sonuçları önceden sezme ve akılcı kararlar alma yeteneği olarak tanımlanabilir. Günlük dilde sağduyuya, hukuk dilinde ise özen ve ileri görüşlülüğe dayanır.