TCK Madde 31 Kapsamında Çocukların Ceza Sorumluluğu

Türk Ceza Kanunu’nun 31. maddesi, çocukların ceza sorumluluğunu düzenlemekte ve bu kapsamda yaşa dayalı bir ayrım yaparak farklı yaş grupları için farklı hukuki sonuçlar öngörmektedir. Ceza hukukunun temel ilkelerinden biri olan kusur sorumluluğu, özellikle çocuklar bakımından daha esnek ve koruyucu bir biçimde uygulanır. Bu madde ile, çocukların gelişim düzeyleri dikkate alınarak ceza sorumlulukları ya tamamen ortadan kaldırılmakta ya da sınırlandırılmaktadır.

12 yaşını doldurmamış çocukların ceza sorumluluğu var mı?

Hayır. TCK m. 31/1’e göre, fiili işlediği sırada 12 yaşını doldurmamış olan çocukların ceza sorumluluğu tamamen ortadan kalkar. Bu yaş grubundaki çocuklar hakkında ceza kovuşturması yapılamaz, yani savcılık soruşturma açamaz ve mahkemeye sevk edemez. Ancak, çocukların suça sürüklenmesinin önlenmesi amacıyla çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanabilir.

Bu güvenlik tedbirleri şunları içerebilir:

  • Danışmanlık veya rehberlik hizmeti alma,
  • Belirli eğitim programlarına katılma,
  • Sosyal hizmet kurumlarında gözetim altında tutulma,
  • Aile ortamının iyileştirilmesine yönelik tedbirler

12 yaşını doldurmuş ama 15 yaşını doldurmamış çocukların durumu nasıldır?

TCK m. 31/2’ye göre, 12 yaşını doldurmuş fakat 15 yaşını doldurmamış olan çocuklar, iki farklı kategoriye ayrılır:

a) Algılama ve yönlendirme yeteneği olmayan çocuklar:

Eğer bu çocuklar işledikleri fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamıyor veya davranışlarını yönlendirme yetenekleri gelişmemişse, tıpkı 12 yaş altı çocuklarda olduğu gibi ceza sorumlulukları bulunmaz. Ancak yine çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

b) Algılama ve yönlendirme yeteneği olan çocuklar:

Bu yeteneklerin varlığı hâlinde, ceza sorumluluğu doğar; ancak uygulanacak cezalar yaş küçüklüğü dikkate alınarak indirime tabi tutulur:

  • Suç ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiriyorsa: 12 ila 15 yıl arası hapis cezası
  • Suç müebbet hapis cezası gerektiriyorsa: 9 ila 11 yıl arası hapis cezası
  • Diğer suçlarda: Verilecek cezanın yarısı indirilir, fakat bu durumda verilecek hapis cezası 7 yıldan fazla olamaz

Bu düzenleme, çocukların gelişimsel açıdan hâlâ bir olgunluk seviyesine ulaşmadıkları kabulüyle, suçla mücadelede rehabilitasyon esasını ön plana çıkarmaktadır.

15 yaşını doldurmuş ama 18 yaşını doldurmamış çocukların ceza sorumluluğu nasıl uygulanır?

TCK m. 31/3’e göre, 15 yaşını doldurmuş ancak 18 yaşını doldurmamış olan çocuklar, ceza sorumluluğu bakımından yetişkinlerle benzer bir konumda olmakla birlikte, cezaları yaş küçüklüğü nedeniyle indirimli şekilde uygulanır:

  • Suç ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası gerektiriyorsa: 18 ila 24 yıl arasında hapis cezası
  • Suç müebbet hapis cezası gerektiriyorsa: 12 ila 15 yıl arasında hapis cezası
  • Diğer suçlarda: Verilecek cezanın üçte biri indirilir, ancak bu durumda da verilecek hapis cezası 12 yıldan fazla olamaz

Bu yaş grubunda failin algılama yeteneği ve iradesi gelişmiş kabul edilmekte, bu nedenle artık cezasızlık ya da güvenlik tedbirleri değil, doğrudan indirimli ceza uygulaması gündeme gelmektedir.

Çocuğun cezai ehliyetinin olup olmadığını kim belirler?

Çocuğun fiili işlerken suçun anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğine sahip olup olmadığı, genellikle adli tıp kurumu veya çocuk psikiyatrisi uzmanlarının hazırladığı uzman raporları ile tespit edilir. Hâkim, bu raporlar doğrultusunda karar verir.

Bu değerlendirmede dikkate alınan unsurlar şunlardır:

  • Zeka seviyesi ve bilişsel gelişim
  • Suçun işleniş biçimi ve planlama düzeyi
  • Aile ortamı ve sosyal çevre
  • Çocuğun eğitim düzeyi ve sosyal becerileri

Yaş küçüklüğü ceza sorumluluğunu tamamen ortadan kaldırır mı?

Yaş küçüklüğü, bazı yaş gruplarında ceza sorumluluğunu tamamen ortadan kaldırırken (örneğin 12 yaş altı), bazı durumlarda kısmi indirime yol açar. TCK 31 bu ayrımı net biçimde ortaya koymaktadır:

  • 12 yaş altı çocuklar: Ceza sorumluluğu yoktur, yalnızca güvenlik tedbirleri uygulanabilir.
  • 12–15 yaş arası çocuklar: Yeteneğine göre ceza sorumluluğu olabilir; varsa da cezalar ciddi şekilde indirime tabidir.
  • 15–18 yaş arası çocuklar: Ceza sorumluluğu tamdır; ancak yaş nedeniyle indirimli cezalar uygulanır.

Çocuk mahkemeleri bu süreci nasıl yönetir?

Çocuklar hakkında yürütülen yargılamalar, çocuk mahkemelerinde veya çocuk ağır ceza mahkemelerinde yürütülür. Bu mahkemeler özel olarak görevlendirilmiş ve eğitilmiş hâkim ve savcılardan oluşur. Yargılamada çocuğun hakları ön planda tutulur, şu ilkelere dikkat edilir:

  • Gizlilik esastır.
  • Yargılama süreçleri çocuğun psikolojik yapısına uygun şekilde yürütülür.
  • Ceza yerine ıslah, eğitim ve sosyal uyum hedeflenir.
  • Avukat bulundurulması zorunludur.

Çocuklara özgü güvenlik tedbirleri nelerdir?

Ceza sorumluluğu bulunmayan veya cezası indirilen çocuklara yönelik olarak mahkeme tarafından şu tür güvenlik tedbirleri uygulanabilir:

  • Eğitim kurumlarına yerleştirme,
  • Sosyal hizmet programlarına katılım,
  • Aile ile birlikte yaşamın denetlenmesi,
  • Bağımlılık tedavisi,
  • Gözetim altında tutulma

Bu tedbirler, çocuğun yeniden suça yönelmesini engellemek, topluma kazandırılmasını sağlamak ve rehabilitasyonunu desteklemek amacıyla düzenlenir.

Yaş küçüklüğünde yanlış yaş beyanı hâlinde ne yapılır?

Ceza yargılamasında çocuğun gerçek yaşı, nüfus kayıtları ve gerekiyorsa kemik yaş tespiti ile belirlenir. Özellikle mülteci çocuklar, kimliği olmayanlar veya yaşını küçük göstererek ceza indirimi elde etmeye çalışan sanıklar açısından bu tespit büyük önem taşır. Mahkemeler, doğrudan sağlık raporu ve adli tıp değerlendirmesi yoluyla yaşı kesinleştirebilir.

Yaş küçüklüğü nedeniyle ceza indirimine gidilse bile adli sicil kaydı oluşur mu?

Evet. Çocuğun cezası yaş küçüklüğü nedeniyle indirime uğrasa da, eğer mahkumiyet verilmişse bu karar adli sicil kaydına işlenir. Ancak çocukların sicil kayıtları, belirli koşullarla silinmeye veya özel erişime kapatılmaya uygundur. Bu durum, çocuğun sosyal hayata yeniden kazandırılmasını kolaylaştırmak için özel olarak düzenlenmiştir.


TCK 31. madde, çocukların cezai ehliyetini yaş ve gelişim düzeyine göre kademeli şekilde ele alarak, rehabilitasyon odaklı bir ceza adaleti sistemi inşa etmeyi amaçlar. Bu madde sayesinde çocukların cezalandırılması yerine, eğitimle iyileştirme ve topluma kazandırma anlayışı esas alınmakta; suçla mücadelede insani ve pedagojik ilkeler ön planda tutulmaktadır.

İçeriği Değerlendir!
[Total: 0 Average: 0]
author avatar
SARIKAYA&KARAY HUKUK BÜROSU

Web sitemizdeki tüm makalelerin telif hakkı Sarıkaya&Karay Hukuk Bürosu’na aittir. Sitemizdeki makalelerin ve dilekçe örneklerinin kopyalanarak veya değiştirilerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
Call Now Button